11 Kayıt Bulundu.
Bize Süfyan b. Veki’, ona Abdula’la b. Abdula’la, ona el-Cüreyri, ona da Ebu Nadra Ebu Sai’d’in şöyle dediğini rivayet etti: "Ebu Musa, Ömer’in yanına girmek için ‘es-Selamu aleykum, girebilir miyim?’ dedi. Ömer ‘Bu bir’ dedi. Sonra Ebu Musa bir süre sesini çıkarmadı ve tekrar ‘es-Selamu aleykum girebilir miyim?’ diye sordu. Ömer ‘Bu iki’ dedi. Ebu Musa bir süre sessiz kaldı ve tekrar ‘es-Selamu aleykum girebilir miyim?’ dedi. Ömer ‘Bu üç’ dedi. Sonra Ebû Musa döndü gitti. Ömer kapıcısına ‘Ne yaptı?’ dedi. Kapıcı ‘Döndü gitti’ diye cevap verdi. Ömer ‘Onu bana getirin’ dedi. Ebu Musa geri gelince ‘Bu yaptığın iş nedir?’ diye sordu. Ebû Musa ‘Sünnet budur’ diye cevap verdi. Ömer, ‘Sünnet mi?’ dedin, Vallahi buna dair apaçık bir delil veya beyyine (şâhit) getireceksin ya da ben sana yapacağımı bilirim’ dedi. Ebû Saîd olayın devamını şöyle anlattı: 'Ömer’in bu emri üzerine Ebû Musa yanımıza geldi. O sırada Ensâr’dan birkaç arkadaşla (oturmakta idik.) Bize ‘Ey Ensâr topluluğu! Müslümanlardan Rasûlullah’ın (sav) hadislerini en iyi bilen sizler değil misiniz? Hz. Peygamber (sav) 'İzin istemek, üç defadır, eğer izin verilirse, gir; verilmezse dön' buyurmadı mı?’ diye sordu. Bunun üzerine oradakiler kendisiyle şakalaşmaya başladılar. Ebû Saîd şöyle devam etti: 'Sonra başımı Ebu Musa’ya doğru kaldırdım ve bu konuda sana her ne ceza verilirse ortağım’ dedim. Ebû Musa, Ömer’e vararak durumu kendisine bildirdi. Bunun üzerine Ömer ‘bunu bilmiyordum’ dedi." [Bu konuda Ali ve Sa’d’ın azadlısı Ümmü Tarık’tan da rivâyet edilen hadis vardır. (Tirmizî şöyle dedi:) "Bu hadis hasendir. Cüreyri’nin ismi Sa’îd b. İyas’tır, Ebû Mes’ûd diye künyelenir. Bu hadisi Cüreyrî’den başkası da Ebû Nadre’den rivâyet etmiştir. Ebû Nadre el Abdî’nin adı, Münzir b. Mâlik b. Kut’a’dır."]
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Yahya -yani İbn Said-, ona Muhammed b. Ebu İsmail, ona Abdurrahman b. Hilal el-Absî, ona Cerir b. Abdullah, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bir kimse hayırlı bir amel işleyerek bir çığır açar ve o ameli sonrakiler de işlerse..." diyerek hadisin devamını zikretmiştir.
Açıklama: Hadisin bütünü için M006800 numaralı hadise bakınız.
Bana Ubeydullah b. Ömer, el-Kavârîrî, Ebu Kamil ve Muhammed b. Abdülmelik el-Ümevî, onlara Ebu Avane, ona Abdülmelik b. Umeyr, ona Münzir b. Cerir, ona babası Hz. Peygamber'den rivayet etmiştir. (T) Bize Muhammed b. Müsenna, ona Muhammed b. Cafer, (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Üsame, (T) Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası, onlara Şube, ona Avn b. Ebu Cuhayfe, ona Münzir b. Cerir, ona babası Hz. Peygamber'den bu hadisi nakletmiştir.
Açıklama: Hadisin bütünü için M006800 numaralı hadise bakınız.
Bana Ubeydullah b. Ömer, el-Kavârîrî, Ebu Kamil ve Muhammed b. Abdülmelik el-Ümevî, onlara Ebu Avane, ona Abdülmelik b. Umeyr, ona Münzir b. Cerir, ona babası Hz. Peygamber'den rivayet etmiştir. (T) Bize Muhammed b. Müsenna, ona Muhammed b. Cafer, (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Üsame, (T) Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası, onlara Şube, ona Avn b. Ebu Cuhayfe, ona Münzir b. Cerir, ona babası Hz. Peygamber'den bu hadisi nakletmiştir.
Açıklama: Hadisin bütünü için M006800 numaralı hadise bakınız.
Bize Züheyr b. Harb, ona Cerîr b. Abdülhamid, ona el-A'meş, ona Musa b. Abdullah b. Yezid ve Ebu Duhâ, ona Abdurrahman b. Hilâl el-Absî, ona da Cerîr b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: Bedevîler, üstlerinde yün (elbiseler olduğu) hâlde Rasulullah'ın (sav) huzuruna geldiler. Hz. Peygamber (sav), onların kötü durumlarını gördü. İhtiyaç içindeydiler. (Bunun üzerine) insanları sadaka vermeye teşvik etti de onlar, (işi) ağırdan aldılar. Öyle ki, bu (hoşnutsuzluk hâli) Nebî'nin (sav) yüzünde görüldü. Ardından Ensâr'dan bir adam bir kese para getirdi. Sonra başkası (getirdi). Daha sonra peş peşe sadaka getirdiler. Öyle ki mutluluk, Hz. Peygamber'in (sav) yüzünden anlaşıldı! (Bu hâl üzere iken) Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kim İslâm'da, güzel bir sünnet (adet) ortaya koyarsa, onunla amel edenlerin sevabı kadar ona sevap yazılır ve onların sevabından da bir şey eksilmez. Kim de İslâm'da, kötü bir sünnet (adet) ortaya koyarsa, onunla amel edenlerin günahı kadar, ona günah yazılır ve onların günahından da bir şey eksilmez."
Bana Muhammed b. Uyeyne, ona Ebu İshak el-Fezari, ona Leys, ona Eyyüb, İbn Sirin'den nakletmiştir: "Hiçbir kimse, bir bidata bulaştıktan sonra tekrar sünnete dönmüş değildir."