58 Kayıt Bulundu.
Bize Amr b. Ali, ona Ebu Âsım, ona İbn Cüreyc, ona Atâ, ona Ebu Abbas eş-Şâir, ona da Abdullah b. Amr (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Benim daima oruç tutup geceleyin namaz kıldığım Hz. Peygamber'e (sav) haber verilmişti. Hz. Peygamber ya bana birini göndermiş, ya da onunla ben karşılaşmıştım, bana; "- Senin her gün oruç tuttuğun, geceleri de uyumayıp namaz kıldığın bana haber verildi. Bazen oruç tut, ama bazen tutma! Geceleri de bir müddet kalkıp namaz kıl, ama aynı zamanda uykunu da al. Çünkü gözlerinin sende hakkı vardır. Nefsinin ve âilenin sende hakkı vardır" buyurdu. Ben ise, "- Ben bundan daha fazlasını yapabilirim" dedim. Hz. Peygamber (sav), "- O zaman Davud aleyhisselamın orucunu tut" buyurdu. "- Onun orucu nasıldı?" diye sorunca, "- O bir gün oruç tutar, bir gün tutmazdı. Düşmanla karşılaştığında da kaçmazdı" buyurmuş. "- Bunları bana kim verebilir, ey Allah'ın eçisi?" dedim. Râvilerden Atâ, "Sürekli oruç, ifadesini nasıl zikretti bilemiyorum" diyerek Hz. Peygamber'in (sav) iki kere "Sürekli oruç tutan (hiç) oruç tutmamıştır" buyurduğu bilgisini zikretmiştir.
Açıklama: Esasında ''Ya bana (birini) gönderdi ya da onunla ben karşılaştım'' ifadesindeki şüphe, İbn Hacer'e göre sahabî Abdullah'a değil, râvilerden birine aittir (İbn Hacer, Fethü'l-Bârî, IV, 225). Ancak tercümede, orijinal metne sadık kalınmıştır
Bize İshak, ona Harun b. İsmail, ona Ali, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona da Abdullah b. Amr b. el-Âs (ra) şöyle demiştir: "Rasûlullah (sav) benim yanıma girdi ve içinde, 'Misafirlerinin sende hakkı vardır, eşinin de sende hakkı vardır...' sözleri bulunan hadisi zikretti. (Sonunda bana Davud orucu tutmamı tavsiye edince de) ben, "Davud Peygamberin orucu nedir?" diye sordum. Rasûlullah da (sav), "Yılın yarısıdır" buyurdu.
Bize Âdem, ona Şu'be, ona Habîb b. Ebu Sâbit, ona Ebu Abbas el-Mekkî -ki şâir idi ve hadis rivayetinde itham edilmemiştir-, ona da Abdullah b. Amr b. el-Âs (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) bana, 'Sen sürekli oruç tutuyor ve geceleyin sürekli namaz kılıyormuşsun' buyurdu. Ben de, 'Evet' dedim. Hz. Peygamber (sav), 'Böyle yaparsan gözünün feri gider ve vücudun zayıf düşer. Yıl boyu oruç tutan biri hiç oruç tutmamış demektir. Her ay üç gün oruç tutmak, bütün senenin orucu yerine geçer" buyurdu. Ben yine, 'Ben bundan daha fazlasını yapabilirim' deyince Hz. Peygamber (sav), 'Öyleyse Davud aleyhisselamın orucunu tut. O bir gün oruç tutar, bir gün tutmazdı. Düşmanla karşılaştığında da kaçmazdı' buyurdu.
Açıklama: İslam dini ibadet kastı ile de olsa insanın bedenine, aklına zarar verecek ve sağlığını bozacak hal ve hareketleri tasvip etmemiştir. Bu açıdan ruhbanlık da yasaklanmıştır. ibadetleri yerine getirirken kendi sağlığına dikkat etmesi, ailesine karşı görevlerini ve toplumsal sorumluluklarını yerine getirmesi ve aradaki dengeyi kurması Mü'mine emredilmiştir. Ramazan dışında bütün sene oruç tutmak mekruh kabul edilmiş, özellikle Ramazan Bayramının ilk günü ile Kurban bayramının ilk üç günü oruçlu olmak yasaklanmıştır. Hadiste de belirtildiği gibi, en çok bir gün oruç tutup bir gün tutmamak tavsiye edilmiştir. Nitekim hadiste bahsedilen ruhsatları kabul etmeyerek ağırlaştıran Abdullah b. Amr'ın (r.anhüma) ihtiyarlayınca "Keşke Allah rasûlü'nün verdiği ruhsatları kabul etseydim." diye hayıflandığı da rivayet edilir.