Bize Musa b. İsmail, ona İbrahim b. Sa’d, ona İbn Şihâb, ona Ubeyd b. Sebbâk, ona Zeyd b. Sâbit (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Yemâme’dekiler şehid edildiği zaman, Ebubekir beni yanına çağırttı. Ben yanına vardığımda Ömer de oradaydı. Ebu Bekir bana “Ömer geldi ve 'Yemâme savaşında ölüm Kur’an hafızlarını yakıp tüketti, diğer bölgelerde de yakıp tüketmesinden ve Kur’an’ın büyük bir bölümünün elden gitmesinden endişe ediyorum. Bana göre Kur’an’ın cem edilmesini emretmelisin' dedi. Ben de Ömer’e 'Rasulullah’ın (sav) yapmadığı bir şeyi nasıl yapacaksın?' karşılığını verdim. Ömer ise 'Allah’a yemin olsun ki, bu hayırlı bir iştir' dedi. Ömer sürekli gidip gelip bana ısrar etti ve nihayet Allah benim de göğsüme bu konuda bir ferahlık verdi, Ömer gibi düşünmeye başladım” dedi. Zeyd der ki: Ebu Bekir bana “sen genç ve akıllı birisin, biz senin hiçbir kusurunu da görmedik. Sen Rasulullah (sav) için vahyi yazıyordun. Binâenaleyh Kur'an'ı incele ve onu bir araya topla” dedi. Vallahi eğer bana bir dağın taşınmasını teklif etmiş olsalardı, o iş benim üzerime, bana emrettiği bu Kur'an'ı toplama işinden daha ağır gelmezdi. Bunun ben “sizler, Rasulullah'ın (sav) yapmadığı bir işi nasıl yapıyorsunuz?” dedim. Ebu Bekir “Allah'a yemin ederim ki, bu hayırlı bir iştir” dedi.
Ebu Bekir bana ısrar etmeye devam etti. Nihâyet Allah, Ebu Bekir ve Ömer'in gönüllerini yatıştırdığı gibi benim de gönlüme ferahlık verdi. Bunun üzerine ben de Kur'an'ı gereği gibi araştırdım ve onu yazılı bulunduğu hurma dallarından, ince taş levhalardan ve hafızların ezberlerinden topladım. Tevbe Suresi'nin sonunu sadece Ebu Huzeyme el-Ensari'nin yanında buldum. O ayeti ondan başka kimsenin yanında bulmadım. Bu ayet, "Le kad câekum rasûlun min enfusikum azîzun aleyhi mâ anittum..." sözlerinden Berâe Suresi'nin sonuna kadar devam eden ayetti. Toplanan bu sahifeler, vefat edinceye kadar Ebu Bekir'in yanında kaldı. Sonra vefat edene kadar Ömer'in, daha sonra da kızı Hafsa'nın yanında kaldı”.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13627, B004986
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ سَعْدٍ حَدَّثَنَا ابْنُ شِهَابٍ عَنْ عُبَيْدِ بْنِ السَّبَّاقِ أَنَّ زَيْدَ بْنَ ثَابِتٍ - رضى الله عنه - قَالَ أَرْسَلَ إِلَىَّ أَبُو بَكْرٍ مَقْتَلَ أَهْلِ الْيَمَامَةِ فَإِذَا عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ عِنْدَهُ قَالَ أَبُو بَكْرٍ - رضى الله عنه - إِنَّ عُمَرَ أَتَانِى فَقَالَ إِنَّ الْقَتْلَ قَدِ اسْتَحَرَّ يَوْمَ الْيَمَامَةِ بِقُرَّاءِ الْقُرْآنِ وَإِنِّى أَخْشَى أَنْ يَسْتَحِرَّ الْقَتْلُ بِالْقُرَّاءِ بِالْمَوَاطِنِ ، فَيَذْهَبَ كَثِيرٌ مِنَ الْقُرْآنِ وَإِنِّى أَرَى أَنْ تَأْمُرَ بِجَمْعِ الْقُرْآنِ . قُلْتُ لِعُمَرَ كَيْفَ تَفْعَلُ شَيْئًا لَمْ يَفْعَلْهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ عُمَرُ هَذَا وَاللَّهِ خَيْرٌ . فَلَمْ يَزَلْ عُمَرُ يُرَاجِعُنِى حَتَّى شَرَحَ اللَّهُ صَدْرِى لِذَلِكَ ، وَرَأَيْتُ فِى ذَلِكَ الَّذِى رَأَى عُمَرُ . قَالَ زَيْدٌ قَالَ أَبُو بَكْرٍ إِنَّكَ رَجُلٌ شَابٌّ عَاقِلٌ لاَ نَتَّهِمُكَ ، وَقَدْ كُنْتَ تَكْتُبُ الْوَحْىَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَتَتَبَّعِ الْقُرْآنَ فَاجْمَعْهُ فَوَاللَّهِ لَوْ كَلَّفُونِى نَقْلَ جَبَلٍ مِنَ الْجِبَالِ مَا كَانَ أَثْقَلَ عَلَىَّ مِمَّا أَمَرَنِى مِنْ جَمْعِ الْقُرْآنِ قُلْتُ كَيْفَ تَفْعَلُونَ شَيْئًا لَمْ يَفْعَلْهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ هُوَ وَاللَّهِ خَيْرٌ فَلَمْ يَزَلْ أَبُو بَكْرٍ يُرَاجِعُنِى حَتَّى شَرَحَ اللَّهُ صَدْرِى لِلَّذِى شَرَحَ لَهُ صَدْرَ أَبِى بَكْرٍ وَعُمَرَ - رضى الله عنهما - فَتَتَبَّعْتُ الْقُرْآنَ أَجْمَعُهُ مِنَ الْعُسُبِ وَاللِّخَافِ وَصُدُورِ الرِّجَالِ حَتَّى وَجَدْتُ آخِرَ سُورَةِ التَّوْبَةِ مَعَ أَبِى خُزَيْمَةَ الأَنْصَارِىِّ لَمْ أَجِدْهَا مَعَ أَحَدٍ غَيْرَهُ ( لَقَدْ جَاءَكُمْ رَسُولٌ مِنْ أَنْفُسِكُمْ عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ ) حَتَّى خَاتِمَةِ بَرَاءَةَ ، فَكَانَتِ الصُّحُفُ عِنْدَ أَبِى بَكْرٍ حَتَّى تَوَفَّاهُ اللَّهُ ثُمَّ عِنْدَ عُمَرَ حَيَاتَهُ ثُمَّ عِنْدَ حَفْصَةَ بِنْتِ عُمَرَ - رضى الله عنه - .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona İbrahim b. Sa’d, ona İbn Şihâb, ona Ubeyd b. Sebbâk, ona Zeyd b. Sâbit (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Yemâme’dekiler şehid edildiği zaman, Ebubekir beni yanına çağırttı. Ben yanına vardığımda Ömer de oradaydı. Ebu Bekir bana “Ömer geldi ve 'Yemâme savaşında ölüm Kur’an hafızlarını yakıp tüketti, diğer bölgelerde de yakıp tüketmesinden ve Kur’an’ın büyük bir bölümünün elden gitmesinden endişe ediyorum. Bana göre Kur’an’ın cem edilmesini emretmelisin' dedi. Ben de Ömer’e 'Rasulullah’ın (sav) yapmadığı bir şeyi nasıl yapacaksın?' karşılığını verdim. Ömer ise 'Allah’a yemin olsun ki, bu hayırlı bir iştir' dedi. Ömer sürekli gidip gelip bana ısrar etti ve nihayet Allah benim de göğsüme bu konuda bir ferahlık verdi, Ömer gibi düşünmeye başladım” dedi. Zeyd der ki: Ebu Bekir bana “sen genç ve akıllı birisin, biz senin hiçbir kusurunu da görmedik. Sen Rasulullah (sav) için vahyi yazıyordun. Binâenaleyh Kur'an'ı incele ve onu bir araya topla” dedi. Vallahi eğer bana bir dağın taşınmasını teklif etmiş olsalardı, o iş benim üzerime, bana emrettiği bu Kur'an'ı toplama işinden daha ağır gelmezdi. Bunun ben “sizler, Rasulullah'ın (sav) yapmadığı bir işi nasıl yapıyorsunuz?” dedim. Ebu Bekir “Allah'a yemin ederim ki, bu hayırlı bir iştir” dedi.
Ebu Bekir bana ısrar etmeye devam etti. Nihâyet Allah, Ebu Bekir ve Ömer'in gönüllerini yatıştırdığı gibi benim de gönlüme ferahlık verdi. Bunun üzerine ben de Kur'an'ı gereği gibi araştırdım ve onu yazılı bulunduğu hurma dallarından, ince taş levhalardan ve hafızların ezberlerinden topladım. Tevbe Suresi'nin sonunu sadece Ebu Huzeyme el-Ensari'nin yanında buldum. O ayeti ondan başka kimsenin yanında bulmadım. Bu ayet, "Le kad câekum rasûlun min enfusikum azîzun aleyhi mâ anittum..." sözlerinden Berâe Suresi'nin sonuna kadar devam eden ayetti. Toplanan bu sahifeler, vefat edinceye kadar Ebu Bekir'in yanında kaldı. Sonra vefat edene kadar Ömer'in, daha sonra da kızı Hafsa'nın yanında kaldı”.
Açıklama:
Değerlendirme için B002807, B004049, NM2217 nolu hadislerin açıklama bölümüne bakılabilir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Fezâilü'l-Kur'an 3, 2/311
Senetler:
1. Ebu Saîd Zeyd b. Sabit el-Ensarî (Zeyd b. Sabit b. Dahhak b. Zeyd)
2. Ubeyd b. Sebbak es-Sekafi (Ubeyd b. Sebbak)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Kur'ân, cem'i/ toplanması
Kur'an, Kur'ân'ı yazmak,
Şahitlik, Huzeyme b. Sabit'in şahitliğinin iki kişiye bedel kabul edilmesi
Bize İsmail b. Abdullah, ona İbrahim b. Sa'd, ona Salih b. Keysan, ona İbn Şihab, Sehl b. Sa'd es-Saidî'den, Mervan b. Hakem'i mescitte gördüğünü ifade ederek şöyle rivayet ettiğini nakletmiştir:
"Ona doğru yöneldim ve yanına oturdum. Bize Zeyd b. Sabit'in, kendisine Hz. Peygamber'den şunu naklettiğini söyledi: 'Hz. Peygamber bana, 'Müminlerden Allah yolunda savaşanlarla savaşmayanlar bir olmaz (Nisa, 4/95)' ayetini yazdırıyordu. O esnada İbn Ümmü Mektum geldi ve şöyle dedi: 'Ya Rasulullah! Cihat etmeye gücüm yetseydi andolsun ki ben de cihad ederdim.' İbn Ümmü Mektum'un gözleri görmüyordu. Bu olay üzerine Allah, Hz. Peygamber'e vahyetti. Hz. Peygamber'in ayağı benim ayağımın üzerindeydi. Bu durum bana o kadar ağır geldi ki ayağımın dağılmasından korktum. Daha sonra Hz. Peygamber'den vahiy hali geçti. Allah, 'Özür sahibi olanlar müstesna' bölümünü indirdi."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31709, B004592
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ حَدَّثَنِى إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعْدٍ عَنْ صَالِحِ بْنِ كَيْسَانَ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ قَالَ حَدَّثَنِى سَهْلُ بْنُ سَعْدٍ السَّاعِدِىُّ أَنَّهُ رَأَى مَرْوَانَ بْنَ الْحَكَمِ فِى الْمَسْجِدِ ، فَأَقْبَلْتُ حَتَّى جَلَسْتُ إِلَى جَنْبِهِ ، فَأَخْبَرَنَا أَنَّ زَيْدَ بْنَ ثَابِتٍ أَخْبَرَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَمْلَى عَلَيْهِ لاَ يَسْتَوِى الْقَاعِدُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُجَاهِدُونَ فِى سَبِيلِ اللَّهِ فَجَاءَهُ ابْنُ أُمِّ مَكْتُومٍ وَهْوَ يُمِلُّهَا عَلَىَّ قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ ، وَاللَّهِ لَوْ أَسْتَطِيعُ الْجِهَادَ لَجَاهَدْتُ - وَكَانَ أَعْمَى - فَأَنْزَلَ اللَّهُ عَلَى رَسُولِهِ صلى الله عليه وسلم وَفَخِذُهُ عَلَى فَخِذِى ، فَثَقُلَتْ عَلَىَّ حَتَّى خِفْتُ أَنْ تُرَضَّ فَخِذِى ، ثُمَّ سُرِّىَ عَنْهُ ، فَأَنْزَلَ اللَّهُ ( غَيْرَ أُولِى الضَّرَرِ )
Tercemesi:
Bize İsmail b. Abdullah, ona İbrahim b. Sa'd, ona Salih b. Keysan, ona İbn Şihab, Sehl b. Sa'd es-Saidî'den, Mervan b. Hakem'i mescitte gördüğünü ifade ederek şöyle rivayet ettiğini nakletmiştir:
"Ona doğru yöneldim ve yanına oturdum. Bize Zeyd b. Sabit'in, kendisine Hz. Peygamber'den şunu naklettiğini söyledi: 'Hz. Peygamber bana, 'Müminlerden Allah yolunda savaşanlarla savaşmayanlar bir olmaz (Nisa, 4/95)' ayetini yazdırıyordu. O esnada İbn Ümmü Mektum geldi ve şöyle dedi: 'Ya Rasulullah! Cihat etmeye gücüm yetseydi andolsun ki ben de cihad ederdim.' İbn Ümmü Mektum'un gözleri görmüyordu. Bu olay üzerine Allah, Hz. Peygamber'e vahyetti. Hz. Peygamber'in ayağı benim ayağımın üzerindeydi. Bu durum bana o kadar ağır geldi ki ayağımın dağılmasından korktum. Daha sonra Hz. Peygamber'den vahiy hali geçti. Allah, 'Özür sahibi olanlar müstesna' bölümünü indirdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 18, 2/173
Senetler:
1. Ebu Saîd Zeyd b. Sabit el-Ensarî (Zeyd b. Sabit b. Dahhak b. Zeyd)
2. Ebu Abdulmelik Mervan b. Hakem el-Kuraşi (Mervan b. Hakem b. Ebu As b. Ümeyye)
3. Sehl b. Sa'd es-Sâidi (Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid b. Sa'lebe)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Ebu Muhammed Salih b. Keysan ed-Devsi (Salih b. Keysan)
6. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
7. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Cihad, katılacak-katılmayacak olanlar
KTB, VAHİY
Kur'an, Kur'ân'ı yazmak,
Kur'an, Nüzul sebebleri
ÖZÜRLÜLÜK VE İBADETLER
Savaş, mazereti bulunan için
Vahiy, geliş şekilleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21045, T001670
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ الْجَهْضَمِىُّ حَدَّثَنَا الْمُعْتَمِرُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْبَرَاءِ بْنِ عَازِبٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « ائْتُونِى بِالْكَتِفِ أَوِ اللَّوْحِ » . فَكَتَبَ ( لاَ يَسْتَوِى الْقَاعِدُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ ) وَعَمْرُو بْنُ أُمِّ مَكْتُومٍ خَلْفَ ظَهْرِهِ فَقَالَ هَلْ لِى مِنْ رُخْصَةٍ ؟ فَنَزَلَتْ ( غَيْرُ أُولِى الضَّرَرِ ) . وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ وَجَابِرٍ وَزَيْدِ بْنِ ثَابِتٍ . وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ وَهُوَ حَدِيثٌ غَرِيبٌ مِنْ حَدِيثِ سُلَيْمَانَ التَّيْمِىِّ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ . وَقَدْ رَوَى شُعْبَةُ وَالثَّوْرِىُّ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ هَذَا الْحَدِيثَ .
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali el-Cahdamî, ona Mu'temir b. Süleyman, ona babası (Süleyman et-Teymî), ona Ebu İshâk, ona da Berâ b. Âzib şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) "Bana kürek kemiği ya da bir tahta getirin" deyip "Müminlerden oturup savaşmayanlarla mücahidler bir olmaz" ayetini yaz(dır)dı. O esnada Amr b. Ümmü Mektûm da Hz. Peygamber'in (sav) arkasındaydı (ve) "Bana ruhsat var mı?" dedi. (Bunun üzerine ayetin) "Özür sahipleri hariç" kısmı indi.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu konuda İbn Abbas, Câbir ve Zeyd b. Sâbit'ten de hadis rivayet edilmiştir. Bu, hasen-sahih bir hadis (olup aynı zamanda) Süleyman'ın, Ebu İshâk'tan rivayeti ile garîbdir. Şube ve es-Sevrî, bu hadisi Ebu İshâk'tan rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cihâd 1, 4/191
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
3. Ebu Mu'temir Süleyman b. Tarhân et-Teymî (Süleyman b. Tarhân)
4. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
5. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
Konular:
Cihad, katılacak-katılmayacak olanlar
KTB, CİHAD
Kur'an, Kur'ân'ı yazmak,
Yazı, katiplik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13625, B004984
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ حَدَّثَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ وَأَخْبَرَنِى أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ قَالَ فَأَمَرَ عُثْمَانُ زَيْدَ بْنَ ثَابِتٍ وَسَعِيدَ بْنَ الْعَاصِ وَعَبْدَ اللَّهِ بْنَ الزُّبَيْرِ وَعَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ الْحَارِثِ بْنِ هِشَامٍ أَنْ يَنْسَخُوهَا فِى الْمَصَاحِفِ وَقَالَ لَهُمْ إِذَا اخْتَلَفْتُمْ أَنْتُمْ وَزَيْدُ بْنُ ثَابِتٍ فِى عَرَبِيَّةٍ مِنْ عَرَبِيَّةِ الْقُرْآنِ فَاكْتُبُوهَا بِلِسَانِ قُرَيْشٍ ، فَإِنَّ الْقُرْآنَ أُنْزِلَ بِلِسَانِهِمْ فَفَعَلُوا .
Tercemesi:
-.......Enes ibn Mâlik haber verip şöyle dedi: Usmân, Zeydibn Sabit, Saîd ibnu'1-Âs, Abdullah ibnıTz-Zubeyr ve Abdurrahmân ibnu'l-Hâris ibn Hişâm'a sûreleri Mushaflara nakletmelerini emretti ve o istinsah hey'etindeki son üç kişiye hitaben:
— Sizler ve Zeyd ibn Sabit, Kur'ân'ın Arabça lügatlerinden herhangi Arabça bir lügatte ihtilâf ettiğiniz zaman, o lügati Kureyş lisâ-niyle yazınız. Çünkü Kur'ân, Kureyş kabilesinin dili ile indirildi, dedi.
Onlar da böyle yaptılar
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Fezâilü'l-Kur'an 2, 2/311
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
4. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
Kur'ân, cem'i/ toplanması
Kur'an, Kur'ân'ı yazmak,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
104069, MŞ004622
Hadis:
- حدثنا هشيم عن مغيرة عن إبراهيم أنه كرهه
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Ebî Şeybe, Musannef-i İbn Ebû Şeybe, Salât 4622, 3/476
Senetler:
()
Konular:
Kur'an, Kur'ân'ı yazmak,
- حدثنا وكيع قال حدثنا سفيان عن محمد بن الزبير الحنظلي قال رأيت عمر بن عبد العزيز رأى ابنا له كتب في الحائط بسم الله فضربه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
104070, MŞ004623
Hadis:
- حدثنا وكيع قال حدثنا سفيان عن محمد بن الزبير الحنظلي قال رأيت عمر بن عبد العزيز رأى ابنا له كتب في الحائط بسم الله فضربه
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Ebî Şeybe, Musannef-i İbn Ebû Şeybe, Salât 4623, 3/476
Senetler:
()
Konular:
Kur'an, Kur'ân'ı yazmak,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13689, B004990
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْبَرَاءِ قَالَ لَمَّا نَزَلَتْ ( لاَ يَسْتَوِى الْقَاعِدُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُجَاهِدُونَ فِى سَبِيلِ اللَّهِ ) قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « ادْعُ لِى زَيْدًا وَلْيَجِئْ بِاللَّوْحِ وَالدَّوَاةِ وَالْكَتِفِ - أَوِ الْكَتِفِ وَالدَّوَاةِ - ثُمَّ قَالَ « اكْتُبْ لاَ يَسْتَوِى الْقَاعِدُونَ » وَخَلْفَ ظَهْرِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم عَمْرُو بْنُ أُمِّ مَكْتُومٍ الأَعْمَى قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَمَا تَأْمُرُنِى فَإِنِّى رَجُلٌ ضَرِيرُ الْبَصَرِ فَنَزَلَتْ مَكَانَهَا ( لاَ يَسْتَوِى الْقَاعِدُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ ) فِى سَبِيلِ اللَّهِ ( غَيْرُ أُولِى الضَّرَرِ )
Tercemesi:
-....... el-Berâ şöyle dedi: "Lâ yestevVl-kaaidune minel mü'minîne vel-mucâhidünefîsebîlVllâhi..." (en-Nisâ: 95) âyeti nazil olduğu zaman Peygamber (S):
— "Bana Zeyd'i çağır, levha, divit ve kürek kemiği -yâhud: kürek kemiği ve divit- getirsin" buyurdu.
Sonra:
— "Yaz: Lâ yestevil-kaaidun..." buyurdu. Peygamber'in sırtının arkasında, a'mâ olan Amr ibnu Ümmi
Mektûm vardı. O:
— Yâ Rasûlallah! Ben gözleri zarara uğramış bir kimseyim, binâenaleyh bana ne emredersin? dedi.
Akabinde bu âyetin yerinde: "Lâ yestevi'L-kaaidune mine'l-mü 'minine fî sebili'ilâhi gayru uli'd-darari... "(en-Nisâ: 95) nazil oldu
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Fezâilü'l-Kur'an 4, 2/312
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
3. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
4. Ubeydullah b. Musa el-Absi (Ubeydullah b. Musa b. Bazam)
Konular:
Kur'an, Kur'ân'ı yazmak,
Kur'an, Nüzul sebebleri
سعيد أخوه، وعبد الله بن سعد بن أبي سرح العامري، وحويطب بن عبد العزى العامري وأبو سفيان ابن حرب بن أمية، ومعاوية بن أبي سفيان، وجهيم بن الصلت بن مخرمة بن المطلب بن عبد مناف، ومن حلفاء قريش العلاء بن الحضرمي.
وحدثني بكر بن الهيثم، قال: حدثنا عبد الرَّزَّاقِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنِ الزُّهْرِيِّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُقْبَةَ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ لِلشِّفَاءِ بِنْتِ عَبْدِ اللَّهِ الْعَدَوِيَّةِ مِنْ رَهْطِ عُمَرَ بن الخطاب: ألا تعلمين حفصة رقنة النَّمْلَةِ كَمَا عَلَّمْتِهَا الْكِتَابَةَ، وَكَانَتِ الشِّفَاءُ كَاتِبَةً فِي الْجَاهِلِيَّةِ.
وَحَدَّثَنِي الْوَلِيدُ بْنُ صَالِحٍ عَنِ الْوَاقِدِيِّ عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ عَنْ عَبْدِ الرحمن ابن سَعْدٍ، قَالَ كَانَتْ حَفْصَةُ زَوْجُ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ تَكْتُبُ. وحدثني الوليد عَنِ الواقدي عن بْن أَبِي سبرة عن علقمة بْن أَبِي علقمة عن مُحَمَّد بْن عَبْد الرَّحْمَنِ بْن ثوبان أن أم كلثوم بنت عقبة كانت تكتب.
وحدثني الوليد عَنِ الواقدي عن فروة عن عائشة بنت سَعْد أنها قالت علمني أَبِي الكتاب. وحدثني الوليد عَنِ الواقدي عن موسى بْن يعقوب عن عمته عن أمها كريمة بنت المقداد أنها كانت تكتب.
حدثني الوليد عَنِ الواقدي عَنِ ابن أَبِي سبرة عَنِ (ص. 661)
ابن عون عَنِ ابن مياح عن عائشة أنها كانت تقرأ المصحف ولا تكتب. وحدثني الوليد عَنِ الواقدي عن عَبْد اللَّهِ بْن يزيد الهذلي عن سالم سبلان عن أم سلمة أنها كانت تقرأ ولا تكتب.
وَحَدَّثَنِي الْوَلِيدُ وَمُحَمَّدُ بْنُ سَعْدٍ عَنِ الْوَاقِدِيِّ عَنْ أَشْيَاخِهِ. قَالُوا: أَوَّلُ مَنْ كَتَبَ لِرَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَقْدِمَهُ الْمَدِينَةِ أُبَيُّ بْنُ كَعْبٍ الأَنْصَارِيُّ وَهُوَ أَوَّلُ مَنْ كَتَبَ فِي آخِرِ الْكِتَابِ وَكَتَبَ فلان، فكان إِذَا لَمْ يَحْضُرْ دَعَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ زَيْدَ بْنَ ثَابِتٍ الأَنْصَارِيَّ فَكَتَبَ لَهُ فَكَانَ أُبَيٌّ وَزَيْدٌ يَكْتُبَانِ الْوَحْيَ بَيْنَ يَدَيْهِ وَكَتَبَهُ إِلَى مَنْ يُكَاتِبُ مِنَ النَّاسِ وَمَا يَقْطَعُ وَغَيْرِ ذَلِكَ.
قال الواقدي: وأول من كتب له من قريش عَبْد اللَّهِ بْن سَعْد بْن أَبِي سرح، ثُمَّ ارتد ورجع إِلَى مكة وقال لقريش أنا آتي بمثل ما يأتي به مُحَمَّد، وكان يمل عَلَيْهِ «الظالمين» فيكتب «الكافرين» يمل عَلَيْهِ «سميع عليم» فيكتب «غفور رحيم» وأشباه ذلك، فأنزل اللَّه (وَمن أَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرى عَلَى اللَّهِ كَذِباً أَوْ قَالَ أُوحِيَ إِلَيَّ وَلَمْ يُوحَ إِلَيْهِ شَيْءٌ وَمن قَالَ سَأُنْزِلُ
(ص. 662)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
205212, BFS662
Hadis:
سعيد أخوه، وعبد الله بن سعد بن أبي سرح العامري، وحويطب بن عبد العزى العامري وأبو سفيان ابن حرب بن أمية، ومعاوية بن أبي سفيان، وجهيم بن الصلت بن مخرمة بن المطلب بن عبد مناف، ومن حلفاء قريش العلاء بن الحضرمي.
وحدثني بكر بن الهيثم، قال: حدثنا عبد الرَّزَّاقِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنِ الزُّهْرِيِّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُقْبَةَ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، قَالَ لِلشِّفَاءِ بِنْتِ عَبْدِ اللَّهِ الْعَدَوِيَّةِ مِنْ رَهْطِ عُمَرَ بن الخطاب: ألا تعلمين حفصة رقنة النَّمْلَةِ كَمَا عَلَّمْتِهَا الْكِتَابَةَ، وَكَانَتِ الشِّفَاءُ كَاتِبَةً فِي الْجَاهِلِيَّةِ.
وَحَدَّثَنِي الْوَلِيدُ بْنُ صَالِحٍ عَنِ الْوَاقِدِيِّ عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ عَنْ عَبْدِ الرحمن ابن سَعْدٍ، قَالَ كَانَتْ حَفْصَةُ زَوْجُ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ تَكْتُبُ. وحدثني الوليد عَنِ الواقدي عن بْن أَبِي سبرة عن علقمة بْن أَبِي علقمة عن مُحَمَّد بْن عَبْد الرَّحْمَنِ بْن ثوبان أن أم كلثوم بنت عقبة كانت تكتب.
وحدثني الوليد عَنِ الواقدي عن فروة عن عائشة بنت سَعْد أنها قالت علمني أَبِي الكتاب. وحدثني الوليد عَنِ الواقدي عن موسى بْن يعقوب عن عمته عن أمها كريمة بنت المقداد أنها كانت تكتب.
حدثني الوليد عَنِ الواقدي عَنِ ابن أَبِي سبرة عَنِ (ص. 661)
ابن عون عَنِ ابن مياح عن عائشة أنها كانت تقرأ المصحف ولا تكتب. وحدثني الوليد عَنِ الواقدي عن عَبْد اللَّهِ بْن يزيد الهذلي عن سالم سبلان عن أم سلمة أنها كانت تقرأ ولا تكتب.
وَحَدَّثَنِي الْوَلِيدُ وَمُحَمَّدُ بْنُ سَعْدٍ عَنِ الْوَاقِدِيِّ عَنْ أَشْيَاخِهِ. قَالُوا: أَوَّلُ مَنْ كَتَبَ لِرَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَقْدِمَهُ الْمَدِينَةِ أُبَيُّ بْنُ كَعْبٍ الأَنْصَارِيُّ وَهُوَ أَوَّلُ مَنْ كَتَبَ فِي آخِرِ الْكِتَابِ وَكَتَبَ فلان، فكان إِذَا لَمْ يَحْضُرْ دَعَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ زَيْدَ بْنَ ثَابِتٍ الأَنْصَارِيَّ فَكَتَبَ لَهُ فَكَانَ أُبَيٌّ وَزَيْدٌ يَكْتُبَانِ الْوَحْيَ بَيْنَ يَدَيْهِ وَكَتَبَهُ إِلَى مَنْ يُكَاتِبُ مِنَ النَّاسِ وَمَا يَقْطَعُ وَغَيْرِ ذَلِكَ.
قال الواقدي: وأول من كتب له من قريش عَبْد اللَّهِ بْن سَعْد بْن أَبِي سرح، ثُمَّ ارتد ورجع إِلَى مكة وقال لقريش أنا آتي بمثل ما يأتي به مُحَمَّد، وكان يمل عَلَيْهِ «الظالمين» فيكتب «الكافرين» يمل عَلَيْهِ «سميع عليم» فيكتب «غفور رحيم» وأشباه ذلك، فأنزل اللَّه (وَمن أَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرى عَلَى اللَّهِ كَذِباً أَوْ قَالَ أُوحِيَ إِلَيَّ وَلَمْ يُوحَ إِلَيْهِ شَيْءٌ وَمن قَالَ سَأُنْزِلُ
(ص. 662)
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Kur'an, Kur'ân'ı yazmak,
Yazı, Yazışma, Hz. Peygamber döneminde yazışma,