Giriş

Bize İshak b. İbrahim, ona Veki', ona Malik b. Miğvel, ona Talha b. Musarrif, ona da Said b. Cübeyr şöyle demiştir: İbn Abbas; ah perşembe günü! Ne perşembe günü idi o dedi, ardından göz yaşları akmağa başladı. Hatta göz yaşlarını yanakları üzerinde gördüm. Sanki inci dizisi idiler. Sonra da şöyle dedi: Rasulullah (sav); "bana kürek kemiği ve kalem -yahut tahta ve kalem- getirin, size bir daha asla sapmayacağınız bir nâme yazayım" buyurdu. Bunun üzerine yanındakiler; gerçekten Rasulullah (sav) sayıklıyor dediler.


    Öneri Formu
1350 M004233 Müslim, Vasiyye, 21


    Öneri Formu
78092 MA009992 Musannef- i Abdurrezzak, VI, 57

Bize Said b. Mansur, Kuteybe b. Said, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Amr en-Nakıd, onlara Süfyan, ona Süleyman el-Ahvel, ona da Said b. Cübeyr şöyle demiştir: İbn Abbas; perşembe günü! Ah o perşembe günü dedi. Ardından ağladı, hatta göz yaşları çakıl taşlarını ıslattı. Ben; ey İbn Abbas, perşembe günü ne oldu diye sordum, şöyle cevap verdi: Rasulullah'ın (sav) ağrısı perşembe günü şiddetlendi; "bana yazı yazacak bir şey getirin de size bundan sonra asla sapmayacağınız bir şey yazayım" buyurdu. Hz. Peygamber'in huzurunda tartışmak yakışıksız olduğu halde, oradakiler aralarında tartıştılar ve Rasulullah (sav) hastalığından dolayı ne dediğini bilecek halde değil dediler. Rasulullah da (sav); "beni (rahat) bırakın! İçinde bulunduğum durum, beni çağırdığınızdan daha hayırlıdır. Size üç şey tavsiye ediyorum: Müşrikleri Arap yarımadasından çıkarın, heyetlere benim muamele ettiğim gibi muamele edin." [Ravi (Said b. Cübeyr) der ki: (İbn Abbas) üçüncüsünde sükût etti yahut söyledi de ben unuttum. Ebu İshak İbrahim der ki: Bize Hasan b. Bişr, ona da Süfyan bu hadisi rivayet etmiştir.]


    Öneri Formu
1348 M004232 Müslim, Vasiyye, 20

Bize Kabîsa, ona İbn Uyeyne, ona Süleyman el-Ahvel, ona da Said b. Cübeyr şöyle rivayet etmiştir: İbn Abbâs (ra), “Perşembe günü! Ah o perşembe günü!” dedi. Ardından ağladı, hatta göz yaşları çakıl taşlarını ıslattı. Sonra da “Rasulullah'ın (sav) ağrısı perşembe günü şiddetlendi ve "bana yazacak bir şey getirin de size ondan sonra asla sapmayacağınız bir şey yazayım" buyurdu. Hz. Peygamber'in huzurunda tartışmak yakışıksız olduğu halde, oradakiler aralarında tartışıp 'Rasulullah (sav) ne dediğini bilecek halde değil' dediler. Rasulullah (sav) da "beni (rahat) bırakın! İçinde bulunduğum durum, beni çağırdığınızdan daha hayırlıdır" buyurdu ve üç şeyi tavsiye etti: "Müşrikleri Arap yarımadasından çıkarın, heyetlere benim muamele ettiğim gibi muamele edin." Üçüncüsünü ise unuttum. Yakub b. Muhammed şöyle der ki: Muğire b. Abdurrahman'a Arap yarımadası hakkında sordum. O da “Mekke, Medine, Yemâme ve Yemen'dir” dedi. Yakub der ki: Arc, Tihâme'nin başlangıcıdır.


    Öneri Formu
30405 B003053 Buhari, Cihad, 176


Açıklama: Hz. Ömer'in ''إِنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم غَلَبَهُ الْوَجَعُ'' sözü, mana dikkate alınarak, kasıtlı bir şekilde, ''Nebî (sav)'nin ağrısı gayet şiddetlendi'' şeklinde tercümeye yansıtılmıştır.

    Öneri Formu
1248 B000114 Buhari, İlim, 39


Açıklama: mütabileriyle sahihtir.

    Öneri Formu
71654 HM014783 İbn Hanbel, III, 346


    Öneri Formu
73356 HM025258 İbn Hanbel, VI, 106


    Öneri Formu
74389 HM025626 İbn Hanbel, VI, 145


    Öneri Formu
74812 HM024703 İbn Hanbel, VI, 47


    Öneri Formu
81041 MA009757 Musannef-i Abdurrezzak, V, 438