Giriş


    Öneri Formu
74699 HM025741 İbn Hanbel, VI, 155

Bize İshak b. Mansur, ona Ca'fer b. Avn, ona Eclah, ona Ebu'z Zübeyr, ona da Abdullah b. Abbâs şöyle nakletmiştir: Âişe (r.anha) yakını olan bir kızı ensârdan bir adamla evlendirdi. O sırada Rasülullah (sav) geldi ve 'Genç kızı (damadın evine) gönderdiniz mi? diye sordu. Sahabîler 'Evet' deyince, 'Şarkı söyleyecek bir kızه gelinle beraber gönderdiniz mi?' buyurdu. Âişe (r.anhâ): 'Hayır' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Şüphesiz Ensâr, gazel (şarkı) adeti bulunan bir kavimdir. Onlara 'Size geldik, size geldik. Allah bize de size de uzun ömürler versin' diyerek (ezgi okuyacak) kimseleri göndereydiniz ya!"


    Öneri Formu
17974 İM001900 İbn Mâce, Nikah, 21

Bize Abdullah b. Mesleme, ona Hâtim b. İsmail, ona Yezid b. Ebu Ubeyd, ona Seleme b. el-Ekva (ra) şöyle demiştir: "Nebi (sav) ile birlikte Hayber’e çıktık, geceleyin yol aldık. Bizimle beraber olanlardan birisi Âmir’e 'Ey Âmir! Sen o güzel sözlerinden bizlere bir şeyler dinletmeyecek misin?' dedi. Âmir şair bir adamdı. Bunun üzerine bineğinden inip, insanlara ezgiler söylemeye başladı:" "Allah’ım, sen olmasaydın eğer hidayet bulmazdık biz." "Ne sadaka verirdik, ne de namaz kılardık." "Kaldığımız sürece (canımız) sana feda olsun, günahlarımızı bağışla." "Düşmanla karşılaşırsak ayaklarımıza sebat ver, üzerimize huzur ve sükûnunu sal." "Şüphesiz bizler (batıl şey için) çağırılacak olursak ona iltifat etmeyiz." "Yardıma çağıranlar yüksek sesle bizleri yardıma çağırırlar." "Rasulullah (sav) 'Şu gurubu yönlendiren kişi kim?' buyurdu. Ashab 'Âmir b. el-Ekva’dır' dediler. Rasulullah (sav) 'Allah ona rahmetini ihsan etsin' dedi. Orada bulunanlardan bir adam 'Ey Allah’ın Rasulü, (Bu sözünle ölüm) artık ona vacip oldu, ah keşke ondan bizleri biraz daha yararlandırsaydın' dedi. Derken Hayber’e geldik, onları kuşatma altına aldık, nihayetinde ileri derecede açlıkla karşılaştık. Sonra şanı yüce Allah, o kaleyi fethetmeyi nasip etti. Hayber’in fethedildiği günün akşamı İnsanlar çok miktarda ateşler yaktı. Hz. Peygamber (sav) 'Bu ateşler neyin nesi, onları ne için yakıyorsunuz?' buyurdu. Onlar 'Et pişirmek için' dediler. Allah Rasulü 'Hangi et için' buyurdu. Onlar 'Evcil merkep etleri' dediler. Nebi (sav) 'Onu dökün ve kaplarını kırın' buyurdu. Bir adam 'Ey Allah’ın Rasulü, sadece eti döksek, kapları da yıkasak olmaz mı?' dedi. Allah Rasulü 'ya da öyle yapın' buyurdu. İnsanlar savaş düzenine girdi. Âmir’in kılıcı kısa idi. O kılıçla bir Yahudinin bacağına vurmak isterken kılıcının keskin tarafı kendisine ters döndü, Âmir’in diz kapağının üstüne geldi ve ondan dolayı vefat etti." "Ravi der ki: Geri döndüklerinde Seleme şöyle anlattı: Rasulullah (sav) beni (ağlarken) gördü, elimden tutarak 'Neyin var' dedi. Ben ona 'Babam anam sana feda olsun, Âmir’in amelinin boşa gittiğini söylüyorlar' dedim. Nebi (sav) 'Böyle diyen yalan söyler, şüphesiz onun –iki parmağını bir araya getirerek- iki ecri vardır. Şüphesiz o hem cihat edendir, hem mücahittir, onun gibi (yer üzerinde) yürümüş bir Arap pek azdır' buyurdu." [Bize Kuteybe, ona da Hâtim rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) "...(Onun gibi) yeryüzünde yetişmiş (biri)..." buyurmuştur.]


    Öneri Formu
32114 B004196 Buhari, Megâzî, 38


Açıklama: İbn Hacer'e göre rivayet muallaktır; Buhari ile Ömer b. Hamza arasında inkita vardır (Fethü'l-bârî, Dârü'l-Marife, II, 497).

    Öneri Formu
7183 B001009 Buhari, İstiska, 3


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile İbrahim b. Tahman arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
31807 B004124 Buhari, Megâzî, 30


    Öneri Formu
20884 B006154 Buhari, Edeb, 92


    Öneri Formu
31336 B004098 Buhari, Megâzî, 29


    Öneri Formu
43051 HM004975 İbn Hanbel, II, 39


    Öneri Formu
45548 DM002747 Darimi, İsti'zan, 69


    Öneri Formu
48090 HM005704 İbn Hanbel, II, 96