508 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Said b. Yahya b. Said el-Ümevî, ona babası (Yahya b. Said), ona Ebu Bürde -o, Büreyde b. Abdullah b. Ebu Bürde'dir- ona da Ebu Bürde'nin rivayet ettiğine göre Ebu Musa şöyle demiştir: Biz, "Ey Allah'ın Rasulü, müslümanların en faziletlisi kimdir?" diye sorduk. "Müslümanların, dilinden ve elinden (gelecek zarardan) güvende oldukları kişidir." buyurdu.
Bize Harmele b. Yahya rivayet etti (ve şöyle dedi): Bize İbn Vehb rivayet etti (ve şöyle dedi): Bana Amr b. el-Hâris rivayet etti ve Derrâc’ın kendisine İbnü’l-Heysem’den, onun da Ebu Said el-Hudrî’den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kim Allah için bir derece tevazu sahibi olursa Allah onu bir derece yükseltir. Kim Allah’a karşı bir derece kibirlenirse Allah onu bir derece alçaltır, ta ki sonunda onu aşağıların en aşağısına indirir."
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Malik b. Miğvel, ona A'meş, ona da Ebu Süfyan'ın rivayet ettiğine göre Câbir şöyle demiştir: "Ey Allah'ın Rasulü, müslümanların en üstünü kimdir?" denildi. Hz. Peygamber (sav) "Müslümanların, dilinden ve elinden (gelecek zarardan) güvende oldukları kimse." buyurdu.
Bize Hasan el-Hulvânî ve Abd b. Humeyd, onlara Ebû Âsım -Abd, Ebû Asım'dan "enbeenâ" rivayet lafzı ile nakletmiştir-, ona İbn Cüreyc, ona Zübeyr ona da Câbir'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: Müslüman, dilinden ve elinden (gelecek zarardan) müslümanların emniyette olduğu kimsedir.
Açıklama: Şeyhayn'ın şartlarına göre sahihtir.
Bize İbrahim b. Said el-Cevherî, ona Üsâme, ona Büreyd b. Abdullah b. Ebu Bürde ona da dedesi Ebu Bürde'nin rivayet ettiğine göre Ebu Musa el-Eşarî şöyle dedi: Hz. Peygamber'e (sav) "Müslümanların en faziletlisi kimdir?" diye soruldu. "Dilinden ve elinden (gelecek zarardan) müslümanların emniyette olduğu kimsedir." buyurdu. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle dedi: Ebu Musa'nın Hz. Peygamber'den rivayet ettiği bu hadis, sahih-garib-hasendir.
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Yahya b. Said, ona Hişam b. Ebu Abdullah, ona Katade, ona da Hasan, İmran b. Husayn’ın (ra) şöyle anlattığını nakletti: Bir yolculukta Nebi (sav) ile beraberdik. Rasulullah (sav) ile ashabı arasında yürüyüşte bir fark meydana gelmişti. Bunun üzerine Rasulullah (sav), şu iki ayeti yüksek sesle okudu. “Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Kıyamet sarsıntısı gerçekten büyük bir olaydır. Onu göreceğiniz gün, her emzikli kadın emzirdiği çocuğu unutacak, her gebe kadın karnındaki çocuğu düşürecektir. Ve insanları sarhoş olmadıkları halde sarhoş gibi göreceksin; çünkü Allah’ın azabı (kıyametin dehşeti) çok çetindir! (Hac, 22/1, 2). Sahabiler bunu duyunca yürüyüşlerini hızlandırdılar ve Rasulullah’ın (sav) bir söz söylemek üzere olduğunu anladılar. Rasulullah (sav) "O günün nasıl bir gün olacağını biliyor musunuz?" diye sordu. Ashab “Allah ve Rasûlü daha iyi bilir” dediler. Rasulullah (sav) "O gün öyle bir gündür ki Allah Adem’i çağıracak ve 'Cehennemin payını Cehenneme gönder' buyuracak. Adem de şöyle diyecek: 'Ey Rabbim! Cehennemin payı ne kadardır?' Allah şöyle buyuracak: Her bin kişiden dokuz yüz doksan dokuzu Cehennemlik, biri ise Cennetliktir." Bunun üzerine orada bulunanlar o kadar ümitsizliğe düştüler ki yüzlerinde tebessüm izi bile kalmadı. Rasulullah (sav), ashabının bu halini görünce şöyle buyurdu: "Çalışınız ve iyimser olunuz. Muhammed’in canı elinde olan Allah’a yemin olsun ki sizler mahlukattan öyle iki grupla birliktesiniz ki onlar, kimlerle beraber olurlarsa onları (n sayılarını) çoğaltırlar: Ye’cüc ve Me’cüc ve Adem ve iblisin soyundan olup ölmüş olanlar." Bunu duyunca halkın sıkıntıları gider gibi oldu. Sonra Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Çalışın ve iyimser olun! Muhammed’in canı kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki sizler tüm insanlar arasında devenin bir yanındaki ben gibisiniz veya (binit) hayvanlarının ön ayaklarındaki bir iz gibisiniz (sayınız tüm insanlara nispetle çok azdır)." Tirmizî: Bu hadis hasen-sahihtir.
Bize Bişr b. Hâlid rivayet etti ona Gunder ona Şu’be ona Süleyman –el-A’meş-, ona Süleyman b. Müshir, o ona Hareşe b. el-Hur, ona da Ebu Zer'in (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Allah celle celaluhu,kıyamet gününde şu üç sınıf insanla konuşmaz, onların yüzüne bakmaz ve onları temize çıkarmaz. Onlar için acıklı bir azap vardır: Verdiğini başa kakanlar, elbisesinin eteğini yerlerde sürüyenler ve yalan yere yemin ederek malını satmaya çalışan kimseler”.
Bize Muhammed b. Ziyâd, ona el-Fudayl b. Süleyman, ona Abdullah b. Osman b. Huseym, ona -Ebû Eyyûb'un âzâdlısı Osman b. Cübeyr, ona da Ebû Eyyub şöyle haber vermiştir: “Bir adam Hz. Peygambere (sav) geldi ve, "- Ey Allah'ın rasûlü! Bana bir şeyler öğret, ama az ve öz olsun" dedi. Hz. Peygamber (sav) de, "- Namaza durduğunda dünyaya veda eden kişi gibi namazını kıl. Konuştuğun zaman özür dilemene sebep olacak şeyler söyleme. İnsanların ellerindeki şeylerden ümidini kesmeye azmet."