Öneri Formu
Hadis Id, No:
68972, HM019802
Hadis:
وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِنَّ مَثَلَ مَا بَعَثَنِي اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ بِهِ مِنْ الْهُدَى وَالْعِلْمِ كَمَثَلِ غَيْثٍ أَصَابَ الْأَرْضَ فَكَانَتْ مِنْهُ طَائِفَةٌ قَبِلَتْ فَأَنْبَتَتْ الْكَلَأَ وَالْعُشْبَ الْكَثِيرَ وَكَانَتْ مِنْهَا أَجَادِبُ أَمْسَكَتْ الْمَاءَ فَنَفَعَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ بِهَا نَاسًا فَشَرِبُوا فَرَعَوْا وَسَقَوْا وَزَرَعُوا وَأَسْقَوْا وَأَصَابَتْ طَائِفَةً مِنْهَا أُخْرَى إِنَّمَا هِيَ قِيعَانٌ لَا تُمْسِكُ مَاءً وَلَا تُنْبِتُ كَلَأً فَذَلِكَ مَثَلُ مَنْ فَقُهَ فِي دِينِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ وَنَفَعَهُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ بِمَا بَعَثَنِي بِهِ وَنَفَعَ بِهِ فَعَلِمَ وَعَلَّمَ وَمَثَلُ مَنْ لَمْ يَرْفَعْ بِذَلِكَ رَأْسًا وَلَمْ يَقْبَلْ هُدَى اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ الَّذِي أُرْسِلْتُ بِهِ
Tercemesi:
Ebu Musa (el-Eş'ari)'den (Radıyallahü anh):
Rasülullah (Sallallahü aleyhi ve sellem) ashabından birisini göndereceğinde
derdi ki:
"İnsanlara müjdeler verin/ sevdirin, nefret ettirmeyin! Kolaylaştırın, zorlaştırmayın!"
Peygamberimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle devam etti:
"İzzet ve celal sahibi olan Allah'ın beni gönderdiği hidayet ve ilim,
bir yağmura benzer ki bir kısım toprak onu içine çeker ve orada birçok otlar, çayırlar çıkar.
O toprakların bir kısmı da çoraktır/ çukurdur, suyu üstünde tutar, izzet ve celal sahibi olan Allah, onu insanlara faydalı kılar; biriken sudan içerler, hayvanlarını otlatırlar, hem başkalarına su verir, hem de ziraatla uğraşır ve topraklarını sularlar.
Bir kısmı da düz arazidir, toprağın üstü su tutmaz ve orada ot bitmez. İşte bu örnekler, izzet ve celal sahibi olan Allah'ın dinde anlayış/ kavrayış sahibi kıldığı, ayrıca Allah'ın benimle gönderdiği vahiyden başkalarına öğretmek ve öğrenmek şeklinde faydalandırdığı kişinin misali ile bunlara itaat etmeyen, izzet ve celal sahibi olan Allah'ın bana gönderdiğini de reddeden kişinin durumuna benzemektedir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Musa el-Eş'arî 19802, 6/606
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî (Amir b. Abdullah b. Kays b. Süleym)
3. Büreyd b. Abdullah el-Eşari (Büreyd b. Abdullah b. Ebu Bürde)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Allah İnancı, hidayet ve dalalete sevketmesi
Bilgi, alimin/ilmin önemi
Bilgi, bilgi ile amel arasındaki ilişki
Bilgi, Öğrenilmesi, Öğretilmesi
Hz. Peygamber, daveti
Hz. Peygamber, sembolik, temsili anlatımı
Teşvik Edilenler, Kolaylaştırıcı olmak, kolaylık göstermek
Teşvik Edilenler, Müjdeleyici olmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35765, HM002363
Hadis:
حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ قَالَ حَدَّثَنَا أَبِي عَنِ ابْنِ إِسْحَاقَ حَدَّثَنِي بُشَيْرُ بْنُ يَسَارٍ مَوْلَى بَنِي حَارِثَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ قَالَ
خَرَجَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَامَ الْفَتْحِ فِي رَمَضَانَ فَصَامَ وَصَامَ الْمُسْلِمُونَ مَعَهُ حَتَّى إِذَا كَانَ بِالْكَدِيدِ دَعَا بِمَاءٍ فِي قَعْبٍ وَهُوَ عَلَى رَاحِلَتِهِ فَشَرِبَ وَالنَّاسُ يَنْظُرُونَ يُعْلِمُهُمْ أَنَّهُ قَدْ أَفْطَرَ فَأَفْطَرَ الْمُسْلِمُونَ
Tercemesi:
Açıklama:
hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Abbas b. Abdulmuttalib 2363, 1/684
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Keysan Büşeyr b. Yesar el-Harisî (Büşeyr b. Yesar)
3. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
4. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
5. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Kuraşî (Yakub b. İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
Konular:
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Oruç, Hz. Peygamber'in
Oruç, seferde, düşmana karşı koyabilmek için oruç tutmamak
Ruhsat, amellerde
Teşvik Edilenler, Kolaylaştırıcı olmak, kolaylık göstermek
Açıklama: İsnadı Buhari'nin şartına göre sahihtir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
41724, HM001858
Hadis:
حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا خَالِدٌ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمَا
عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ سُئِلَ عَمَّنْ قَدَّمَ مِنْ نُسُكِهِ شَيْئًا قَبْلَ شَيْءٍ فَجَعَلَ يَقُولُ لَا حَرَجَ
Tercemesi:
Açıklama:
İsnadı Buhari'nin şartına göre sahihtir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Abbas b. Abdulmuttalib 1858, 1/575
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Menâzil Halid el-Hazzâ (Halid b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
Konular:
Hac, Yapılan Hatalar
Teşvik Edilenler, Kolaylaştırıcı olmak, kolaylık göstermek
حَدَّثَنِى إِسْحَاقُ حَدَّثَنَا النَّضْرُ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى بُرْدَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ لَمَّا بَعَثَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَمُعَاذَ بْنَ جَبَلٍ قَالَ لَهُمَا « يَسِّرَا وَلاَ تُعَسِّرَا ، وَبَشِّرَا وَلاَ تُنَفِّرَا ، وَتَطَاوَعَا » . قَالَ أَبُو مُوسَى يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا بِأَرْضٍ يُصْنَعُ فِيهَا شَرَابٌ مِنَ الْعَسَلِ ، يُقَالُ لَهُ الْبِتْعُ ، وَشَرَابٌ مِنَ الشَّعِيرِ ، يُقَالُ لَهُ الْمِزْرُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « كُلُّ مُسْكِرٍ حَرَامٌ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20763, B006124
Hadis:
حَدَّثَنِى إِسْحَاقُ حَدَّثَنَا النَّضْرُ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى بُرْدَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ لَمَّا بَعَثَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَمُعَاذَ بْنَ جَبَلٍ قَالَ لَهُمَا « يَسِّرَا وَلاَ تُعَسِّرَا ، وَبَشِّرَا وَلاَ تُنَفِّرَا ، وَتَطَاوَعَا » . قَالَ أَبُو مُوسَى يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا بِأَرْضٍ يُصْنَعُ فِيهَا شَرَابٌ مِنَ الْعَسَلِ ، يُقَالُ لَهُ الْبِتْعُ ، وَشَرَابٌ مِنَ الشَّعِيرِ ، يُقَالُ لَهُ الْمِزْرُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « كُلُّ مُسْكِرٍ حَرَامٌ » .
Tercemesi:
Bize İshak, ona Nadr, ona Şube, ona Said b. Ebu Burde, ona babası, ona da dedesi şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) Muaz b. Cebel ile Ebu Musa'yı Yemen'e gönderdiği zaman ikisine şöyle buyurdu: "Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz ve işlere uygunluk gösteriniz." Ebu Musa da şöyle dedi: Ey Allah'ın Rasulü! (sav) Biz Yemen'in bir bölgesindeniz. Orada baldan yapılan "Bit'u" ile arpadan yapılan "Mizru" denilen bir içki yapılır. Bunların hükmü nedir? diye sordu.
Rasulullah da (sav) "Her sarhoşluk veren içki, haramdır!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Edeb 80, 2/512
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî (Amir b. Abdullah b. Kays b. Süleym)
3. Said b. Ebu Bürde el-Eşari (Said b. Amir b. Abdullah b. Kays)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Hasan Nadr b. Şümeyl el-Mazinî (Nadr b. Şümeyl b. Hareşe)
6. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
İçecekler, sarhoşluk vermesi bakımından
İçki, arpadan yapılanının haram olması
İçki, haramlığı
İçki, yasağın kapsamı ve tanımı
KTB, ADAB
Teşvik Edilenler, Kolaylaştırıcı olmak, kolaylık göstermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20766, B006127
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو النُّعْمَانِ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنِ الأَزْرَقِ بْنِ قَيْسٍ قَالَ كُنَّا عَلَى شَاطِئِ نَهْرٍ بِالأَهْوَازِ قَدْ نَضَبَ عَنْهُ الْمَاءُ ، فَجَاءَ أَبُو بَرْزَةَ الأَسْلَمِىُّ عَلَى فَرَسٍ ، فَصَلَّى وَخَلَّى فَرَسَهُ ، فَانْطَلَقَتِ الْفَرَسُ ، فَتَرَكَ صَلاَتَهُ وَتَبِعَهَا حَتَّى أَدْرَكَهَا ، فَأَخَذَهَا ثُمَّ جَاءَ فَقَضَى صَلاَتَهُ ، وَفِينَا رَجُلٌ لَهُ رَأْىٌ ، فَأَقْبَلَ يَقُولُ انْظُرُوا إِلَى هَذَا الشَّيْخِ تَرَكَ صَلاَتَهُ مِنْ أَجْلِ فَرَسٍ . فَأَقْبَلَ فَقَالَ مَا عَنَّفَنِى أَحَدٌ مُنْذُ فَارَقْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ إِنَّ مَنْزِلِى مُتَرَاخٍ فَلَوْ صَلَّيْتُ وَتَرَكْتُ لَمْ آتِ أَهْلِى إِلَى اللَّيْلِ . وَذَكَرَ أَنَّهُ صَحِبَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَرَأَى مِنْ تَيْسِيرِهِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Numan (Muhammed b. Fadl), ona Hammad b. Zeyd, ona da Ezrak b. Kays şöyle demiştir: Ehvaz nehrinin kıyısında oturuyorduk. O nehrin suyu da kurumuştu. Ebu Berze el-Eslemî atı üzerinde çıkageldi. Namaza durdu ve atını da salıverdi. At da (kendisi namazdayken) uzaklaştı. Ebu Berze de hemen namazını bıraktı, atının peşine gitti ve ona yetişti. Atını aldı, geldi ve namazını tamamladı. Bizim aramızda da (Harici) görüşünde bir adam vardı. Bize döndü ve dedi ki: 'Şu ihtiyara bakın, atı için namazını terk etti.' Ebu Berze de (namazı bitince) o adama yöneldi ve: Rasulullah'dan (sav) ayrıldığım zamandan beri kimse beni ayıplamadı' dedi ve şöyle devam etti: 'Benim ineceğim (gideceğim) yer uzaktadır. Şayet namazı kılıp atımı bıraksaydım, geceye kadar ailemin yanına ulaşamazdım.' Bu arada kendisinin Rasulullah'ın (sav) ashabından olduğunu ve bu hususlarda kolaylık sağladığını gördüğünü söylemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Edeb 80, 2/512
Senetler:
1. Ebu Berze Nadle b. Amr el-Eslemî (Nadle b. Ubeyd b. Hâris b. Hammâl)
2. Ezrak b. Kays el-Hârisi (Ezrak b. Kays)
3. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
4. Ebu Numan Muhammed b. Fadl es-Sedûsî (Muhammed b. Fadl)
Konular:
KTB, ADAB
Teşvik Edilenler, Kolaylaştırıcı olmak, kolaylık göstermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13958, M007127
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ وَأَبُو مُعَاوِيَةَ ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ شَقِيقٍ قَالَ كُنَّا جُلُوسًا عِنْدَ بَابِ عَبْدِ اللَّهِ نَنْتَظِرُهُ فَمَرَّ بِنَا يَزِيدُ بْنُ مُعَاوِيَةَ النَّخَعِىُّ فَقُلْنَا أَعْلِمْهُ بِمَكَانِنَا . فَدَخَلَ عَلَيْهِ فَلَمْ يَلْبَثْ أَنْ خَرَجَ عَلَيْنَا عَبْدُ اللَّهِ فَقَالَ إِنِّى أُخْبَرُ بِمَكَانِكُمْ فَمَا يَمْنَعُنِى أَنْ أَخْرُجَ إِلَيْكُمْ إِلاَّ كَرَاهِيَةُ أَنْ أُمِلَّكُمْ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَتَخَوَّلُنَا بِالْمَوْعِظَةِ فِى الأَيَّامِ مَخَافَةَ السَّآمَةِ عَلَيْنَا .
Tercemesi:
Bîze Ebû Bekr.b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Veki' ile Ebû Muâviye rivayet ettiler. H.Bize İbnû Nümeyr de rivayet etti. Lâfız onundur. (Dedi ki) : Bize Ebû Muâviye, A'meş'den, o da Şakik'dan naklen rivayet etti. (Şöyle de-mİş) : Abdullah'ın kapısı yanında oturduk, onu bekliyorduk, derken yanımızdan Yezid b. Muâvİyete'n-Nehaî geçti.
— Bize şunun yerini bildir, dedik. Hemen onun yanına girdi. Ve az sonra Abdullah yanımıza çıkarak:
— Ben sizin burada olduğunuzu haber aldım. Ama yanınıza çıkmama sizi bıktırırım endişesi mani' oldu. Gerçekten Resûİüllah (sav) bizi bıktırır endişesiyle bazı günler va'z hususunda bizden söz alırdı, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7127, /1160
Senetler:
()
Konular:
Eğitim, vaaz için uygun vakti seçmek
Teşvik Edilenler, Kolaylaştırıcı olmak, kolaylık göstermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13961, M007129
Hadis:
وَحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَخْبَرَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ - وَاللَّفْظُ لَهُ - حَدَّثَنَا فُضَيْلُ بْنُ عِيَاضٍ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ شَقِيقٍ أَبِى وَائِلٍ قَالَ كَانَ عَبْدُ اللَّهِ يُذَكِّرُنَا كُلَّ يَوْمِ خَمِيسٍ فَقَالَ لَهُ رَجُلٌ يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ إِنَّا نُحِبُّ حَدِيثَكَ وَنَشْتَهِيهِ وَلَوَدِدْنَا أَنَّكَ حَدَّثْتَنَا كُلَّ يَوْمٍ . فَقَالَ مَا يَمْنَعُنِى أَنْ أُحَدِّثَكُمْ إِلاَّ كَرَاهِيَةُ أَنْ أُمِلَّكُمْ . إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَتَخَوَّلُنَا بِالْمَوْعِظَةِ فِى الأَيَّامِ كَرَاهِيَةَ السَّآمَةِ عَلَيْنَا .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim de rivayet etti. (Dedi ki) : B ze Ce-rir, Mansûr'dan naklen haber verdi. H.Bize İbnû Ebî Ömer dahi rivayet etti. Lâfız onundur. (Dedi ki) : Bize Fudayl b. Iyâd, Mansûr'dan, o da Ebû Vâil Şakîk'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Abdullah "bize her perşembe günü müzâkere yapardı. Bir adam kendisine :
— Yâ Ebâ Abdirrahman! Biz senin konuşmam seviyor, onu arıu ediyoruz. Bize her gün konuşmuş olmanı diliyoruz, dedi. Bunun üzerine Abdullah şunu söyledi; Sizinle konuşmaktan beni men eden sizi bıktırırım korkusudur, Gerçekten Resûİüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bizi bıktırır endişesiyle bazı günler va'z hususunda bizden soz alırdı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Sıfâtu'l-münâfikîn ve ahkâmuhüm 7129, /1161
Senetler:
()
Konular:
Eğitim, vaaz için uygun vakti seçmek
Teşvik Edilenler, Kolaylaştırıcı olmak, kolaylık göstermek
عبد الرزاق عن ابن جريج قال قلت لعطاء : إني رأيت إنسانا منكشفا مكشوفا على الحوض يغرف بيده على فرجه ، قال : فتوضأ ، فليس عليك ، إن الدين سمح ، قد كان النبي صلى الله عليه وسلم يقول : اسمحوا يمسح لكم ، وقد كان من مضى لا يفتشون عن هذا ولا يلحفون فيه يعني يفحصون عنه.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
45206, MA000237
Hadis:
عبد الرزاق عن ابن جريج قال قلت لعطاء : إني رأيت إنسانا منكشفا مكشوفا على الحوض يغرف بيده على فرجه ، قال : فتوضأ ، فليس عليك ، إن الدين سمح ، قد كان النبي صلى الله عليه وسلم يقول : اسمحوا يمسح لكم ، وقد كان من مضى لا يفتشون عن هذا ولا يلحفون فيه يعني يفحصون عنه.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Tahâret 237, 1/73
Senetler:
0. Mürsel (Mürsel)
1. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
2. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
Konular:
Abdest, tenasul uzvuna dokunmak nedeniyle
Din, din kolaylıktır
Teşvik Edilenler, Kolaylaştırıcı olmak, kolaylık göstermek