784 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Muâviye, ona A'meş, ona Temim b. Seleme, ona Urve, ona da Âişe: (Ebu Muâviye dedi ki) Bize Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyr) ona da Âişe naklettiğine göre o şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) ve ben aynı kaptan yıkanırdık".
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona İbrahim b. Sa'd, ona İbn Şihab, ona da Urve b. Zübeyr, Hz. Peygamber'in hanımı Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etti: Bir grup Yahudi Rasulullah'ın (sav) yanına girdi ve O'na 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' dedi. Hz. Aişe : 'Ben bunu anladım ve 'Ölüm sizin üzerinize olsun, lanet de!' dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "Yavaş ol ey Aişe! Allah bütün işlerde yumuşaklığı sever." buyurdu. Ben: 'Ey Allah'ın Elçisi, onların ne dediğini duymadın mı?' deyince. Allah Rasulü (sav): 'Ben de (onlara) 'Ve aleyküm (sizin üzerinize olsun)' dedim ya!' buyurdu.
Bize İbn Kuteybe, ona İbn Ebu Seriy, ona Abdurrezzak, ona Ma'mer, ona Zührî, ona da Urve (b. Zübeyr) naklettiğine göre Hz. Âişe şöyle demiştir: Bir grup Yahudi Hz. Peygamber'in (sav.) yanına girdi ve: 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' dedi. Rasulullah (sav) da onlara: 'Aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' karşılığını verdi. Âişe şöyle demiştir: 'Ben bunu anladım ve onlara: 'Aleykümü's-sâmü ve'l-la'netü (Ölüm sizin üzerinize olsun, lanet de!' dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "Yavaş ol ey Aişe. Allah bütün işlerde yumuşaklığı sever." buyurdu. Ben de: 'Ey Allah'ın Elçisi, söylediklerini işitmedin mi?' deyince, Peygamber (sav): 'Ben de onlara 'Aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' dedim ya!' buyurdu.
Bize Ebu Muaviye ve İbn Nümeyr, onlara A'meş, ona Müslim, ona da Mesrûk, Âişe'nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Peygamber'e (sav) Yahudilerden bazı insanlar geldiler ve O'na: 'es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun) ey Ebu'l-Kâsım ' dediler. Rasulullah (sav) onlara: 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' dedi. Hz. Âişe de: 'Ve aleykümü's-sâmü ve'z-zemmü (Ölüm ve yergi üzerinize olsun)' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav): 'Ey Âişe, kötü olma!' buyurdu. Âişe dedi ki: 'Ben de: 'Ey Allah'ın Elçisi! 'Ölüm üzerine olsun' dediklerini duymadın mı?' dedim. Hz. Peygamber (sav): "'Ben de söylediklerini onlara iade ettim, 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' dedim ya!' buyurdu.' [İbn Nümeyr dedi ki: 'Âişe hadisinden kasıt; Allah azze ve cellenin, çirkin işi ve kötü sözü sevmediğidir.' İbn Nümeyr 'Hz. Peygamber'in (sav) bu hadisi hakkında şu ayet (sonuna kadar) nazil oldu: 'Sana geldiklerinde, Allah'ın seni selamlamadığı bir biçimde seni selamlarlar...' (Mücadele, 58/8)' dedi'.]
Bana Amr en-Nâkıd ve Züheyr b. Harb -hadis Züheyr'in lafızlarıyla nakledilmiştir- onlara Süfyân b. Uyeyne, ona Zührî, ona da Urve, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etti: Bir grup Yahudi Rasulullah'ın (sav) huzuruna girmek için izin istedi. (Girince) Onlar, 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' dediler. Hz. Aişe de: 'Ölüm sizin üzerinize olsun, lanet de!' dedi. Bunun üzerine Rasulüllah (sav), 'Ey Aişe! Allah bütün işlerde yumuşaklığı sever' buyurdu. Âişe: 'Onların ne dediğini duymadın mı?' deyince, Allah Rasulü (sav): 'Ben de (onlara) 'Aleyküm (sizin üzerinize olsun)' dedim ya!' buyurdu.
Bize Kuteybe, ona Malik, ona Abdurrahman b. Kasım, ona babası (Kasım b. Muhammed), ona da Aişe (r.anha) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) ile beraber seferlerden birine çıkmıştık. Beyda veya Zat-ül Ceyş bölgesine geldiğimizde gerdanlığım kayboldu. Rasulullah (sav) onu aramak için orada konakladı. Diğer insanlar da O'nunla birlikte konaklamış oldular. Orası bir su başı değildi. Yanlarında da su yoktu. İnsanlar, Ebu Bekir'e gelerek “Aişe'nin yaptığını görmüyor musun? Rasulullah (sav) ve insanların bu susuz yerde konaklamalarına sebep olmuştur. Yanlarında su kalmamıştır” dediler. Bunun üzerine, babam Ebu Bekir, yanıma geldi. O sırada Rasulullah (sav), başını dizimin üzerine koymuş uyuya kalmıştı. Bana “Rasulullah (sav) ve bu insanları bu susuz yerde, burada alıkoydun, üstelik yanlarında suları da yok” dedi. Aişe der ki: Babam Ebu Bekir beni böylece azarladı, ağzına geleni söyledi ve eliyle böğrüme dürttü. Rasulullah'ın (sav) dizimde uyuması hareket etmemi engelliyordu. Rasulullah (sav) sabah kadar uyudu sonra uyandı fakat su yoktu. Bunun üzerine Allah teyemmüm [Mâide, 6] ayetini indirdi. Bu olaylar üzerine Useyd b. Hudayr şöyle dedi: Ey Ebu Bekir ailesi! Bu sizin ilk bereketiniz değildir. Aişe der ki: (Gideceğimiz sırada) üzerine bindiğim deveyi kaldırdık ve gerdanlığı onun altında bulduk."
Bize İsmail, ona Mâlik, ona Abdurrahman b. Kâsım, ona da babasının (Kâsım b. Muhammed) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber'in (sav) eşi Hz. Âişe (r.anhâ) şöyle rivayet etmiştir: "Biz, Rasulullah'ın (sav) bir seferlerinde O'nunla birlikte yola çıktık. Nihayet el-Beydâ veya Zâtü'l-Ceyş'e geldiğimizde gerdanlığım kayboldu. Hz. Peygamber (sav) onu aranması için orada bekledi. İnsanlar da O'nunla beraber beklediler. Halbuki bir su başında değillerdi, yanlarında da su yoktu, insanlar Ebu Bekir es-Sıddîk'a gelip “Âişe'nin yaptığını görmüyor musun? Rasulullah'ı da, insanları da yollarından alıkoydu. Su başında değiller, yanlarında su da yok” dediler. Bunun üzerine Ebu Bekir yanıma geldi. Rasulullah da (sav) başını benim dizimin üzerine koyup uyumuştu. Ebu Bekir bana “Rasulullah'ı da (sav) insanları da yollarından alıkoydun. Su başında değiller, yanlarında de su yok” dedi. Hz. Âişe şöyle devam etti: Ebu Bekir bana kızdı ve Allah'ın takdir ettiği şeyleri söyledi. Eli ile de böğrüme vurmaya başladı. Benim hareket etmemi engelleyen tek şey ise Rasulullah'ın (sav) dizimin üstünde olmasıydı. Sabah olunca Rasulullah (sav) kalktı, hiç su yoktu. Bunun üzerine Allah Teâlâ teyemmüm [Mâide, 6] ayetini indirdi ve Ashab teyemmüm ettiler. Nakîblerden biri olan Üseyd b. Hudayr “bu sizin ilk bereketiniz değildir Ey Ebu Bekir hanedanı!” dedi. Aişe der ki: Müteakiben üzerinde bulunduğum deveyi kaldırdık gerdanlığı da altında bulduk."
Bize Kuteybe b. Said, ona Malik, ona Abdurrahman b. Kasım, ona da Hz. Aişe şöyle söylemiştir: "Rasulullah (sav) ile birlikte bir yolculuğa çıktık. Beydâ yahut Zatü'l-Ceyş denilen yere vardığımızda gerdanlığım kopup düştü. Onu aramak için Rasulullah (sav) o yerde bekledi, insanlar da onunla beklediler. Su başında olmadıkları gibi yanlarında su da yoktu. Bunun üzerine halk Ebubekir'e gelerek “Âişe'nin yaptığını görüyor musun? Hem Rasulullah'ı (sav) hem de yanındaki insanları yollarından alıkoydu. Bunlar su başında değiller yanlarında su da yok” dediler. Derken Ebubekir yanıma geldi Rasulullah (sav) başını dizime koymuş uyuyordu. Ebubekir (bana) “sen hem Rasulullah'ı (sav) hem de yanındaki insanları yollarından alıkoydun. Bunlar su başında değiller, yanlarında su da yok!” diyerek beni iyice azarladı ve epeyce söylendi. Eliyle de böğrüme vurmaya başladı. Rasulullah (sav) dizimde bulunduğu için hareket de etmedim. Böylece Rasulullah (sav) sabaha kadar susuz olarak uyudu. Bunun üzerine Allah Teâlâ teyemmüm [Mâide, 6] ayetini indirdi ve Ashab teyemmüm ettiler. Üseyd b. Hudayr “bu sizin ilk bereketiniz değildir Ey Ebubekir ailesi!” dedi. Hz. Aişe der ki: Müteakiben üzerinde bulunduğum deveyi kaldırdık gerdanlığı da altında bulduk."
Bize Ubeyd b. İsmail, ona Ebu Üsame, ona Hişâm, ona babası (Urve b. ZÜbeyir) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Aişe (kız kardeşi) Esma'dan ödünç olarak bir gerdanlık aldı ve o gerdanlık (bir sefer esnasında) kayboldu. Rasulullah (sav) sahabilerinden bir kaç kişiyi onu aramaya gönderdi. Gerdanlığı arıyorlarken namaz vakti girdi ve onlar su bulamadıkları için abdestsiz namaz kıldılar. Hz. Peygamber'e (sav) geldikleri zaman bu konudaki endişelerini ona arz ettiler. Bu olay üzerine teyemmüm [Mâide, 6] ayeti nazil oldu. Bunun üzerine Üseyd b. Hudayr Hz. Aişe'ye hitaben şöyle dedi: Allah seni hayırla mükafatlandırsın. Vallahi senin başına her ne gelirse gelsin mutlaka Allah onda senin için bir çıkış, Müslümanlar için bir bereket yaratmaktadır."
Bize Abdullah b. Muhammed en-Nüfeyl, ona Ebu Muaviye; (T) Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Abde, -ikisinin de manası aynıdır-, onlara Hişam b. Urve, ona babası, ona da Hz. Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber, (sav) Üseyd b. Hudayr'la birlikte bazı kişileri Aişe'nin kaybettiği bir gerdanlığı aramaları için gönderdi. O esnada namaz vakti geldi ve onlar da namazı abdestsiz olarak kıldılar. Sonra Hz. Peygamber'e gelip durumu anlattılar. Bunun üzerine teyemmüm [Mâide, 6] ayeti nazil oldu." [İbn Nüfeyl rivayetinde şu ilavede bulundu: Üseyd b. Hudayr, Hz. Aişe'ye hitaben şöyle dedi: Allah'ın rahmeti üzerine olsun, ne zaman hoşlanmadığın bir iş başına gelse Allah sana ve Müslümanlara ondan bir kurtuluş ihsan ediyor!]