135 Kayıt Bulundu.
Bana Yunus b. Abdüla'lâ es-Sadâfî, ona İbn Vehb, ona Amr b. Haris, ona Bekir b. Sevâde, ona Abdurrahman b. Cübeyr, ona da Abdullah b. Amr b. el-Âs şöyle rivayet etmiştir: "Nebi (sav), Aziz ve Celil Allah'ın Hz. İbrahim’in (as) söylediğini zikrettiği 'Rabbim çünkü onlar insanlardan birçoğunu saptırdılar. Artık kim bana uyarsa işte o bendendir' (İbrahim, 14/36) ayetini ve İsa'nın (as) söylediği 'Eğer onları azap edersen şüphe yok ki onlar senin kullarındır ve eğer onların günahlarını bağışlarsan, yine şüphe yok ki sen sen Aziz’sin, Hakim'sin' (Maide,5/118) ayetini okudu, sonra da ellerini kaldırarak 'Allah’ım, ümmetim! ümmetim!' deyip ağladı. Bunun üzerine Aziz ve Celil Allah şöyle buyurdu: Ey Cebrail, -Rabbin her şeyi bilendir- Muhammed’e git ve ona 'neden ağlıyorsun?' diye sor. Cebrail (as) Hz. Peygamber'e (sav) gelip sordu, Rasulullah da (sav) ona olanı haber verdi. –elbette Allah (cc) her şeyi bilendir.- Bunun üzerine Yüce Allah 'Ey Cebrail, Muhammed'e git ve ona söyle: Biz ümmetin hususunda seni hoşnut edeceğiz ve hoşuna gitmeyecek bir hal göstermeyeceğiz' buyurdu."
Bize Abdullah b. Salih, ona Leys, ona Yezid, ona Amr b. Ebu Amr, ona da Enes b. Malik'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kıyamet gününde yeryüzü ilk benim kafatasımın bulunduğu yerden yarılacak, ancak bunda övünmek yok! Hamd sancağı bana verilecek, ancak bunda övünmek yok! Kıyamet gününde insanların efendisi ben olacağım, ancak bunda övünmek yok! Kıyamet gününde cennete ilk ben gireceğim. Cennetin kapısına gelecek ve kapının halkasından tutacağım. Görevli melekler “Bu kim?” diyecekler. Onlara “Ben Muhammed'im” diyeceğim. Bana kapıyı açacaklar. İçeri girip Cebbar (olan Allah'ı) karşımda görecek ve ona secde edeceğim. Allah bana “Başını kaldır Ey Muhammed! Konuş, konuştukların dinlenecek. Söyle, dileğin yerine getirilecek. Şefaat et, şefaatin kabul edilecek” buyuracak. Ben de başımı kaldırıp “Ya Rabbi! Ümmetim, Ümmetim!” diyeceğim. Allah bana “Ümmetine git ve kalbinde arpa tanesi ağırlığında imanı olanları cennete koy” buyuracak. Ben de gidip kalbinde bu kadar imanı olanları cennete koyacağım. Sonra tekrar Cebbar (olan Allah'ı) karşımda görecek ve ona secde edeceğim. Allah bana “Başını kaldır Ey Muhammed! Konuş, konuştukların dinlenecek. Söyle, dileğin yerine getirilecek. Şefaat et, şefaatin kabul edilecek” buyuracak. Ben de başımı kaldırıp “Ya Rabbi! Ümmetim, Ümmetim!” diyeceğim. Allah bana “Ümmetine git ve kalbinde hardal tanesi ağırlığında imanı olanları cennete koy” buyuracak. Ben de gidip kalbinde bu kadar imanı olanları cennete koyacağım. İnsanların hesapları görülecek ve ümmetimden geriye kalanlar cehennem ehliyle birlikte ateşe konulacak. Cehennem ehli, ümmetimden cehenneme girenlere “Allah'a ibadet etmeniz ve ona hiç bir şeyi ortak koşmamanız sizi cehenneme girmekten alıkoymadı” diyecek. Bunun üzerine Cebbar (olan Allah) “İzzetime yemin olsun ki onları cehennemden azat edeceğim” buyuracak. (Görevli meleklerini) cehennemdeki müminlere gönderecek ve onlar, oradan, (derileri) yanmış bir halde çıkacak. Ardından hayat nehrine girecekler. Tıpkı selin önüne katıp sürüklediği şeylerin içinde tohumun yeşerip bittiği gibi hayat nehrinin içinde vücutlarındaki yanıklardan (hızlıca) kurtulacaklar. Ardından gözlerinin arasına “Bunlar Allah'ın cehennemden azat ettiği kimselerdir” yazılacak. Daha sonra götürülüp cennete konulacaklar. Cennet ehli onlara “Bunlar cehennemliklerdir!” diyecek. Bunun üzerine Allah “Hayır onlar Cebbar (olan Allah'ın) cehennemden azat ettiği kimselerdir” buyuracak."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: أَنَا سَيِّدُ النَّاسِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ
Bize Yunus, ona Leys, ona Yezîd b. Hâd, ona Amr b. Ebu Amr, ona da Enes'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kıyamet günü, insanlar içinde ilk defa kabri açılacak olan benim. Ama bunu övünmek için söylemiyorum. Hamd sancağı bana verilecek. Ama bunu övünmek için söylemiyorum. Kıyamet gününde insanların efendisi benim. Ama övünmek için söylemiyorum. Cennete ilk girecek kişi de benim. Ama bunu övünmek için söylemiyorum. Cennetin kapısına geleceğim, kapının halkasını tutup çalacağım. Melekler 'Bu kimdir?' diyecek. 'Ben Muhammed’im' diyeceğim. Bana kapı açılacak, içeri gireceğim. Cebbâr (Rabbim) bana yönelmiş olarak karşıma çıkacak. Ben ona secde edeceğim. Allah Teâlâ 'başını kaldır ey Muhammed, konuş, dinlenesin, dile, dileğin kabul edilsin, şefaat et, şefaatin kabul edilsin' buyuracak. Ben başımı kaldırıp 'Ümmetim, ümmetim ey Rabbim' diyeceğim. Allah Teâlâ 'ümmetin arasına dön, kalbinde bir arpa tanesi kadar iman bulunanı cennete sok' buyurur. Ben dönüp, kalbinde o kadar iman olan herkesi bulup cennete sokarım. Sonra yine Rabbim bana yönelir, tekrar secde ederim. Allah yine 'kaldır başını, konuş dinlensin, dile verilsin, şefaat et şefaatin kabul edilsin' buyurur. Ben başımı kaldırır ve 'ey Rabbim, ümmetim, ümmetim' derim. Allah Teâlâ 'ümmetin arasına dön, kalbinde yarım arpa tanesi kadar iman bulunanı Cennete sok' buyurur. Ben dönüp, kalbinde o kadar iman olan herkesi bulup cennete sokarım. Sonra yine Rabbim bana yönelir, tekrar secde ederim. Allah yine 'kaldır başını, konuş dinlensin, dile verilsin, şefaat et şefaatin kabul edilsin' buyurur. Ben başımı kaldırır ve 'ey Rabbim, ümmetim, ümmetim' derim. Allah Teâlâ 'ümmetin arasına dön, kalbinde bir hardal tanesi kadar iman bulunanı Cennete sok' buyurur. Ben dönüp, kalbinde o kadar iman olan herkesi bulup cennete sokarım." "Allah Teâlâ insanların hesabını bitirince, cehenneme giren ümmetimden geri kalanları da, orada bulunanlarla birlikte ateşe koyar. Cehennem ehli onlara 'Aziz ve Celil Allah’a ibadet etmeniz ne işinize yaradı? Hiçbir şeyi O'na ortak koşmamıştınız ama yine de buradasınız' derler. Bunun üzerine Aziz ve Celil Cebbâr (Allah) 'izzetim hakkı için, onları ateşten kurtaracağım' buyurur. Melek gönderilir, onlar, ateşte yanmış, kömür gibi olmuş bir şekilde, cehennemden çıkarılıp hayat nehrine bırakılırlar. Orada, sel sularının taşıdığı çerçöp üzerinde filizlenen tohum gibi yeniden yeşerir, dirilirler. Alınlarında 'bunlar Aziz ve Celil Allah’ın azatlı kullarıdır' yazısı olur. Melekler onları götürür, cennete girerler. Cennet ehli onları görünce 'Bunlar cehennemlikler değil mi?' derler. Cebbâr (Allah) 'hayır, bunlar, Aziz ve Celil olan Cebbâr'ın (Allah’ın) azatlı kullarıdır' buyurur."
Bize Osman b. Ebu Şeybe el-Absî, ona Cerir, ona A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Said'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah (ac), “ey Adem” dedi. Adem “emret, buyur, hayır senin elindedir” dedi. Allah “Cehennem topluluğunu çıkar” dedi. Adem “cehennem topluluğu da ne kadardır?” dedi. Allah “her bin kişiden dokuz yüz doksan dokuz kişi” dedi. İşte bu an, küçüğün yaşlandığı, her hamilenin çocuğunu düşürdüğü, sarhoş olmadıkları halde insanları sarhoş olarak gördüğün andır. Ancak Allah'ın azabı çetindir” buyurdu." Râvî der ki: Bu sözler ashaba ağır geldi ve “ey Allah'ın Rasulü, o (bin kişiden biri olan) adam hangimiz?” diye sordu. Hz. Peygamber (sav) "sevinin, Yecüc ve Mecüc'den bin, sizden bir kişi" buyurdu. Ardından "canımı kudretinde bulundurana ant olsun ki siz cennetliklerin dört biri olursunuz diye umut ediyorum" dedi. Biz de Allah'a hamd edip tekbir getirdik. Sonra "canımı kudretinde bulundurana ant olsun ki siz cennetliklerin üçte biri olursunuz diye umut ediyorum" buyurdu. Biz de Allah'a hamd edip tekbir getirdik. Ardından "canımı kudretinde bulundurana ant olsun ki siz cennetliklerin yarısı olursunuz diye umut ediyorum. Zira sizin diğer ümmetlere kıyasla misaliniz siyah öküzün derisindeki beyaz kıl veya eşeğin ön ayağındaki bere gibidir" buyurdu.
Bana İshak b. İbrahim el-Hanzalî, ona Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona Hemmâm b. Münebbih şöyle demiştir: Ebu Hureyre'nin bize Rasulullah'tan (sav) rivayet ettiği bir hadis de şudur: "Bizler, (dünyada) en sonda gelenleriz, kıyamet gününde ise en başa geçecek olanlarız"