Öneri Formu
Hadis Id, No:
63830, HM015683
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنْ أَبِي قِلَابَةَ عَنْ مَالِكِ بْنِ الْحُوَيْرِثِ قَالَ
أَتَيْنَا رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَنَحْنُ شَبَبَةٌ مُتَقَارِبُونَ فَأَقَمْنَا مَعَهُ عِشْرِينَ لَيْلَةً قَالَ وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ رَحِيمًا رَفِيقًا فَظَنَّ أَنَّا قَدْ اشْتَقْنَا أَهْلَنَا فَسَأَلَنَا عَمَّنْ تَرَكْنَا فِي أَهْلِنَا فَأَخْبَرْنَاهُ فَقَالَ ارْجِعُوا إِلَى أَهْلِيكُمْ فَأَقِيمُوا فِيهِمْ وَعَلِّمُوهُمْ وَمُرُوهُمْ إِذَا حَضَرَتْ الصَّلَاةُ فَلْيُؤَذِّنْ لَكُمْ أَحَدُكُمْ ثُمَّ لِيَؤُمَّكُمْ أَكْبَرُكُمْ
Tercemesi:
Mâlik b. Huveyris'ten (Radıyallahu anh):
Biz yaşları birbirine yakın gençler olarak Rasûlullah'ın yanına gittik,
Onunla yirmi gün kaldık.
Mâlik b. Huveyris anlatmaya şöyle devam etti:
Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) merhametli ve dost canlısı/düşünceli bir insandı. Ailelerimizi özlediğimizi düşündü de bize bırakıp geldiğimiz ailelerimizi sordu ve buyurdu ki:
"Ailelerinize geri dönün, onlarla kalın, (öğrendiklerinizi) onlara öğretin ve namaz vakti geldiğinde ezan okumalarını söyleyin! Sizden biri ezan okusun ve en büyüğünüz de size imam olsun!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Malik b. Huveyris 15683, 5/368
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, ilmi yaymak
Bilgi, Öğrenilmesi, Öğretilmesi
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Hz. Peygamber, Kişiliği, Hayatı ve Örnekliği
Hz. Peygamber, tavsiyeleri
İmamet, Namaz, imamette ehliyet
حدثنا الحسين بن إسماعيل ثنا يعقوب بن إبراهيم ثنا إسماعيل بن إبراهيم ثنا أيوب عن أبي قلابة عن مالك بن الحويرث قال : أتينا النبي صلى الله عليه و سلم ونحن شببة متقاربون فأقمنا عنده عشرين ليلة وكان رسول الله صلى الله عليه و سلم رحيما رقيقا فظن أنا قد اشتقنا إلى أهلنا وسألنا عمن تركنا في أهلنا فأخبرناه فقال ارجعوا إلى أهليكم فأقيموا فيهم وعلموهم وبروهم وصلوا كما رأيتموني أصلي وإذا حضرت الصلاة فليؤذن لكم أحدكم ثم ليؤمكم أكبركم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
184229, DK001068
Hadis:
حدثنا الحسين بن إسماعيل ثنا يعقوب بن إبراهيم ثنا إسماعيل بن إبراهيم ثنا أيوب عن أبي قلابة عن مالك بن الحويرث قال : أتينا النبي صلى الله عليه و سلم ونحن شببة متقاربون فأقمنا عنده عشرين ليلة وكان رسول الله صلى الله عليه و سلم رحيما رقيقا فظن أنا قد اشتقنا إلى أهلنا وسألنا عمن تركنا في أهلنا فأخبرناه فقال ارجعوا إلى أهليكم فأقيموا فيهم وعلموهم وبروهم وصلوا كما رأيتموني أصلي وإذا حضرت الصلاة فليؤذن لكم أحدكم ثم ليؤمكم أكبركم
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, salat 1068, 2/9
Senetler:
1. Ebu Süleyman Malik b. Huveyris el-Leysî (Malik b. Huveyris b. Haşiş b. Afv b. Cünde')
2. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
5. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Abdî (Yakub b. İbrahim b. Kesir b. Zeyd b. Eflah)
6. Hüseyin b. İsmail el-Mehamili (Hüseyin b. İsmail b. Muhammed b. İsmail b. Said b. Eban)
Konular:
Aile, Fertleri ve Sorumlulukları
Hz. Peygamber, Kişiliği, Hayatı ve Örnekliği
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
İmamet, Namaz, imamette ehliyet
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Açıklama: Hadis sahihtir. أَبو صَالِحٍ'in meçhûl olduğu için isnad zayıftır. كَامِلٌ أَبو الْعَلَاءِ ondan yapmış olduğu rivâyette tek kalmıştır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
44718, HM008304
Hadis:
حَدَّثَنَا الْأَسْوَدُ بْنُ عَامِرٍ أَخْبَرَنَا كَامِلٌ عَنْ أَبِي صَالِحٍ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ قَالَ
قِيلَ لِرَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَمَا تَغَارُ قَالَ وَاللَّهِ إِنِّي لَأَغَارُ وَاللَّهُ أَغْيَرُ مِنِّي وَمِنْ غَيْرَتِهِ نَهَى عَنْ الْفَوَاحِشِ
Tercemesi:
Açıklama:
Hadis sahihtir. أَبو صَالِحٍ'in meçhûl olduğu için isnad zayıftır. كَامِلٌ أَبو الْعَلَاءِ ondan yapmış olduğu rivâyette tek kalmıştır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Hureyre 8304, 3/257
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Ala Kamil b. Ala et-Temimi (Kamil b. Ala)
4. Şâzân Esved b. Âmir eş-Şâmî (Esved b. Âmir)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kıskanması
Hz. Peygamber, Kişiliği, Hayatı ve Örnekliği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14369, T002489
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ شُعْبَةَ عَنِ الْحَكَمِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنِ الأَسْوَدِ بْنِ يَزِيدَ قَالَ: قُلْتُ لِعَائِشَةَ أَىُّ شَىْءٍ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَصْنَعُ إِذَا دَخَلَ بَيْتَهُ؟ قَالَتْ: كَانَ يَكُونُ فِى مِهْنَةِ أَهْلِهِ فَإِذَا حَضَرَتِ الصَّلاَةُ قَامَ فَصَلَّى . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Esved b. Yezîd (r.a.)'den rivayete göre, şöyle demiştir: “Ey Âişe!” dedim, “Rasûlullah (s.a.v.), evine girdiği zaman ne yapardı?” Âişe şöyle cevap verdi: “Ailesinin ev hizmetlerine yardım eder namaz vakti girince de kalkıp namaz kılardı.” Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 45, 4/654
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, ev hayatı
Hz. Peygamber, Kişiliği, Hayatı ve Örnekliği
Hz. Peygamber, örnekliği
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنِى عَبْدُ الرَّزَّاقِ، عَنْ مَعْمَرٍ حَدَّثَنِى سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ :أَنَّ ثَمَانِينَ هَبَطُوا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَصْحَابِهِ مِنْ جَبَلِ التَّنْعِيمِ عِنْدَ صَلاَةِ الصُّبْحِ وَهُمْ يُرِيدُونَ أَنْ يَقْتُلُوهُ فَأُخِذُوا أَخْذًا فَأَعْتَقَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَنْزَلَ اللَّهُ :( وَهُوَ الَّذِى كَفَّ أَيْدِيَهُمْ عَنْكُمْ وَأَيْدِيَكُمْ عَنْهُمْ ) الآيَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19263, T003264
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنِى عَبْدُ الرَّزَّاقِ، عَنْ مَعْمَرٍ حَدَّثَنِى سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ :أَنَّ ثَمَانِينَ هَبَطُوا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَصْحَابِهِ مِنْ جَبَلِ التَّنْعِيمِ عِنْدَ صَلاَةِ الصُّبْحِ وَهُمْ يُرِيدُونَ أَنْ يَقْتُلُوهُ فَأُخِذُوا أَخْذًا فَأَعْتَقَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَنْزَلَ اللَّهُ :( وَهُوَ الَّذِى كَفَّ أَيْدِيَهُمْ عَنْكُمْ وَأَيْدِيَكُمْ عَنْهُمْ ) الآيَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Sabah namazı vaktinde müşriklerden silahlı seksen kişi Ten’ım bölgesinden Rasûlullah (s.a.v.)’ın ashabının üzerine indiler. Bunlar, Rasûlullah (s.a.v.)’i öldürmek istiyorlardı. Hepsi yakalandı. Ve Rasûlullah (s.a.v.), Bunların hepsini serbest bıraktı. Bunun üzerine Allah Feth sûresi 24. ayetini indirdi: “O Allah ki, sizi onların üzerine galip getirdikten sonra, Mekke’nin göbeğinde onların elini sizden, sizin elinizi onlardan çeken O’dur. Allah ne yaparsanız hepsini görür.” Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 48, 5/386
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, Kişiliği, Hayatı ve Örnekliği
Hz. Peygamber, müşriklerle ilişkileri
Siyer, Hz. Peygamber'in Mekke döneminde çektiği sıkıntılar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
53562, HM003710
Hadis:
حَدَّثَنَا يَزِيدُ أَنْبَأَنَا الْمَسْعُودِيُّ عَنْ جَامِعِ بْنِ شَدَّادٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِي عَلْقَمَةَ الثَّقَفِيِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ قَالَ
لَمَّا انْصَرَفْنَا مِنْ غَزْوَةِ الْحُدَيْبِيَةِ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَنْ يَحْرُسُنَا اللَّيْلَةَ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ فَقُلْتُ أَنَا حَتَّى عَادَ مِرَارًا قُلْتُ أَنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ فَأَنْتَ إِذًا قَالَ فَحَرَسْتُهُمْ حَتَّى إِذَا كَانَ وَجْهُ الصُّبْحِ أَدْرَكَنِي قَوْلُ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِنَّكَ تَنَامُ فَنِمْتُ فَمَا أَيْقَظَنَا إِلَّا حَرُّ الشَّمْسِ فِي ظُهُورِنَا فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَصَنَعَ كَمَا كَانَ يَصْنَعُ مِنْ الْوُضُوءِ وَرَكْعَتَيْ الْفَجْرِ ثُمَّ صَلَّى بِنَا الصُّبْحَ فَلَمَّا انْصَرَفَ قَالَ إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ لَوْ أَرَادَ أَنْ لَا تَنَامُوا لَمْ تَنَامُوا وَلَكِنْ أَرَادَ أَنْ تَكُونُوا لِمَنْ بَعْدَكُمْ فَهَكَذَا لِمَنْ نَامَ أَوْ نَسِيَ قَالَ ثُمَّ إِنَّ نَاقَةَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَإِبِلَ الْقَوْمِ تَفَرَّقَتْ فَخَرَجَ النَّاسُ فِي طَلَبِهَا فَجَاءُوا بِإِبِلِهِمْ إِلَّا نَاقَةَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ قَالَ لِي رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ خُذْ هَاهُنَا فَأَخَذْتُ حَيْثُ قَالَ لِي فَوَجَدْتُ زِمَامَهَا قَدْ الْتَوَى عَلَى شَجَرَةٍ مَا كَانَتْ لِتَحُلَّهَا إِلَّا يَدٌ قَالَ فَجِئْتُ بِهَا النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَالَّذِي بَعَثَكَ بِالْحَقِّ نَبِيًّا لَقَدْ وَجَدْتُ زِمَامَهَا مُلْتَوِيًا عَلَى شَجَرَةٍ مَا كَانَتْ لِتَحُلَّهَا إِلَّا يَدٌ قَالَ وَنَزَلَتْ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ سُورَةُ الْفَتْحِ
{ إِنَّا فَتَحْنَا لَكَ فَتْحًا مُبِينًا }
Tercemesi:
Abdullah b. Mes'ûd'dan (Radıyallahu anh):
Hudeybiye seferinden dönerken (yolda konakladık), Rasûlullah (Sallallahu
aleyhi ve sellem) dedi ki:
"Bu gece bizi kim koruyacak/bekleyecek?" Ben de:
'Ben (beklerim)' dedim.
Rasûlullah sözünü birkaç kere tekrarladı ve ben her seferinde:
'Ben (beklerim), ey Allah'ın Rasûlü!' dedim. Rasûlullah:
"o zaman sen (bekle!)" buyurdu.
Onları beklemeye başladım, sabaha yakın bir zaman olunca Rasûlullah'
ın "Sen uyursun" sözü bende tecelli etti ve uyumuşum, bizi ancak güneşin sırtımıza vuran ısısı uyandırabildi.
Rasûlullah kalktı, daha önceden abdest aldığı ve sabah namazı öncesi iki rekat kıldığı gibi yaptı, sonra da bize sabah namazını (kazasını) kıldırdı.
Namazı bitirince Rasûlullah şöyle dedi: .
"İzzet ve celal sahibi Allah uyumamanızı dileseydi uyumazdınız. Fakat O sizin sonrakilere örnek olmanızı istedi. Uyuyan ya da unutan kişi işte böyle yapmalıdır."
Sonra Rasûlullah'ın devesi ile topluluğun develeri kayboldular. İnsanlar onları aramaya çıktılar, Rasûlullah'ın devesi dışında kendi develerini
(bulup) getirdiler.
Rasûlullah bana:
"O deveyi şurada ara/tut (gel)!" dedi.
Ben de (gittim ve) Rasûlullah'ın dediği yerde onu bulduğumda bir
ağaca öyle takılmış/dolanmıştı ki çözülmesi ancak (insan) eli ile mümkündü. Onu Hz. Peygamber' e getirdim ve dedim ki:
'Ey Allah'ın Rasûlü! Seni hak (din) ile peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki onu bulduğumda yuları bir ağaca öyle dolanmıştı ki ancak (insan) eli ile çözülebilirdi.'
(Aynca) bu yolculukta Rasûlullah'a; (Biz sana (gelecekteki) apaçık fethin önünü açtık..: şeklindeki Fetih Sûresi indi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Mes'ud 3710, 2/46
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Yezid Abdurrahman b. Alkame Sa'di (Abdurrahman b. Alkame)
3. Ebu Sahra Cami b. Şeddad el-Muharibi (Cami' b. Şeddad)
4. Abdurrahman b. Abdullah el-Mesudi (Abdurrahman b. Abdullah b. Utbe b. Abdullah b. Mesud)
5. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
Konular:
Allah İnancı, takdiri
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, Kişiliği, Hayatı ve Örnekliği
İnsan, Uyku, mahiyeti ve uyku halinde sorumluluk/sorumsuzluk
İslam, kolaylık dinidir
Kur'an, Feth, nüzulü
Namaz, kaza etmek
Namaz, sabah namazı
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs
Namaz, seferde namazları kısaltmak
Namaz, unutarak namazı geçirmek,
Namaz, uyuyarak geçirmek,
Namaz, vakti geçmiş namazı cemaatle kılmak
Namaz, vakti geçtikten sonra kılmak
Sahabe, örnekliği
Siyer, Hudeybiye Günü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20050, T003352
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ الْمُخْتَارِ بْنِ فُلْفُلٍ قَالَ سَمِعْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ يَقُولُ قَالَ رَجُلٌ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم يَا خَيْرَ الْبَرِيَّةِ . قَالَ « ذَلِكَ إِبْرَاهِيمُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Muhtar b. Fülfül (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Enes b. Mâlik (r.a.)’den işittim şöyle diyordu: Adamın biri Peygamber (s.a.v)’e “Ey yaratıkların en hayırlısı” dedi. Rasûlullah (s.a.v.): “O ibrahimdir” buyurdu.Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 98, 5/446
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, Kişiliği, Hayatı ve Örnekliği
Peygamberler, Hz. İbrahim ve ailesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
277475, N002040-2
Hadis:
أَخْبَرَنِى مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ وَالْحَارِثُ بْنُ مِسْكِينٍ قِرَاءَةً عَلَيْهِ وَأَنَا أَسْمَعُ - وَاللَّفْظُ لَهُ - عَنِ ابْنِ الْقَاسِمِ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ أَبِى عَلْقَمَةَ عَنْ أُمِّهِ أَنَّهَا سَمِعَتْ عَائِشَةَ تَقُولُ : قَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَاتَ لَيْلَةٍ فَلَبِسَ ثِيَابَهُ ثُمَّ خَرَجَ - قَالَتْ - فَأَمَرْتُ جَارِيَتِى بَرِيرَةَ تَتْبَعُهُ فَتَبِعَتْهُ حَتَّى جَاءَ الْبَقِيعَ ، فَوَقَفَ فِى أَدْنَاهُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ يَقِفَ ، ثُمَّ انْصَرَفَ فَسَبَقَتْهُ بَرِيرَةُ فَأَخْبَرَتْنِى ، فَلَمْ أَذْكُرْ لَهُ شَيْئًا حَتَّى أَصْبَحْتُ ، ثُمَّ ذَكَرْتُ ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ : « إِنِّى بُعِثْتُ إِلَى أَهْلِ الْبَقِيعِ لأُصَلِّىَ عَلَيْهِمْ » .
Tercemesi:
Aişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle diyordu: Rasûlullah (s.a.v) bir gece kalktı. Elbisesini giydi sonra dışarı çıktı. Ben de cariyem Berire’ye, Rasûlullah (s.a.v)’i takib etmesini emrettim. O da: “Rasûlullah (s.a.v), Baki mezarlığına kadar takib etti. Rasûlullah (s.a.v), Baki mezarlığının alt tarafında Allah’ın dilediği kadar bir zaman durdu. Sonra, geriye döndü. Cariyem ondan önce dönüp geldi ve olanları bana haber verdi. Sabah oluncaya kadar Rasûlullah (s.a.v)’e bir şey söylemedim, daha sonra gece olan olayı anlattım. “Ben, Baki kabristanındakilere dua etmek üzere gönderilmiştim” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cenâiz 2040, /2221
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ümmü Alkame Mercane el-Medeniyye (Mercane)
3. Alkame b. Ebu Alkame el-Medeni (Alkame b. Bilal)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdullah Abdurrahman b. Kasım el-Atekî (Abdurrahman b. Kasım b. Halid b. Cünade)
6. Ebu Hâris Muhammed b. Seleme el-Muradî (Muhammed b. Seleme b. Abdullah b. Ebu Fatma)
Konular:
Dua, kabristanda, kabristana girerken
Hz. Peygamber, Kişiliği, Hayatı ve Örnekliği
Kabir, ziyareti