348 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Şube, ona Ebu Avn, ona da Cabir b. Semure'nin naklettiğine göre; "Ömer Sa'd'a namaza varıncaya kadar her hususta seni şikâyet ettiler dedi. Sa'd ise ben namazların ilk iki rekâtını uzun tutuyorum, son iki rekâtı kısa kesiyorum. Rasulullah'ın (sav) arkasında kıldığım namazı aynen kıldırıyorum diye cevap verdi. Bunun üzerine Ömer; zaten senden beklenen de budur yahut benim senden beklediğim budur dedi."
Bize Ebu Küreyb, ona İbn Bişr, ona Misar, ona Abdülmelik ve Ebu Avn, o ikisine Cabir b. Semure'nin rivayet ettiğine göre [Ömer, Sa'd'a "Namaza varıncaya kadar her hususta seni şikâyet ettiler dedi. Sa'd ise ben namazların ilk iki rekâtını uzun tutuyorum, son iki rekâtı kısa kesiyorum. Rasulullah'ın (sav) arkasında kıldığım namazı aynen kıldırıyorum diye cevap verdi. Bunun üzerine Ömer; zaten senden beklenen de budur yahut benim senden beklediğim budur dedi.] Sa'd ayrıca bana namazı bedeviler mi öğretecek ibaresini de ekledi.
Bana Ahmed b. Ebu Tayyib, ona İsmail b. Mücâlid, ona Beyân b. Bişr, ona Vebere b. Abdurrahman, ona Hemmâm, ona da Ammâr şöyle demiştir: Ben Rasulullah'ı (sav), yanında (Müslüman olarak) beş köle, iki kadın, bir de Ebu Bekir'den başka kimse yokken gördüm.
Bize Yahya b. Bişr, ona Ravh, ona Avf, ona Muaviye b. Kurra, ona da Ebu Burde b. Ebu Musa el-Eş'arî şöyle demiştir: Abdullah ibn Ömer bana “Sen babamın (Ömer'in), senin babana ne dediğini biliyor musun?” dedi. Ben de “hayır bilmiyorum” dedim. Bunun üzerine Abdullah ibn Ömer “benim babam senin babana 'ey Ebu Musa, Rasulullah'ın (sav) huzurunda Müslüman olmamız, O'nun beraberinde hicret etmemiz, O'nun beraberinde cihâd etmemiz ve O'nun beraberinde yaptıklarımızın hepsinin bizim lehimize sabit olması, Rasulullah'tan sonra yaptığımız amellerin hepsi de başa baş olması seni sevindirir mi?' dedi. Buna karşı senin baban 'hayır, vallahi biz Rasulullah'tan sonra da cihâd etmiş, namaz kılmış, oruç tutmuş ve daha birçok hayır ameli işlemişizdir. Bizim elimizde birçok kişi Müslüman oldu. Elbette bu amellerimizin sevabını da alma beklentisi içindeyim' dedi. Bunun üzerine babam 'Ömer'in nefsini elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki, Rasulullah'ın beraberinde yaptığımız amellerin bizim için sabit olup sevabının bize ulaşması, ondan sonra yaptığımız her bir amelden de başa baş bir şekilde kurtulmamızı çok arzu etmişimdir' dedi.” Ben de, İbn Ömer'e “vallahi senin baban, benim babamdan daha hayırlıdır” dedim .
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyân, ona Avf, ona da Ebu Osman şöyle demiştir: Ben Selmân'ı (ra) “Ben Râme Hürmüz'lüyüm” derken işittim.