Giriş

Bize Ebubekir b. Ebu Şeybe ve Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, onlara Abde b. Süleyman, ona Asım ona da Enes şöyle demiştir: Rasulullah (sav), Medine'deki evimde, Kureyş ve Ensar arasında kardeşlik antlaşması yaptı.


    Öneri Formu
8013 M006464 Müslim, Fadâilu's Sahabe, 205

Bize Muhammed b. Sabbah, ona Cerir; (T) Bize Ali b. Muhammed, ona Vekî;(T) Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Muâviye, onların hepsine A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Ebu Saîd'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ashabıma sövmeyin. Canımı elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, sizden biri Uhud (dağı) kadar altın infak etse, yine de onların yaptığı bir veya yarım ölçek (hayrın sevabına) ulaşamaz."


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: لاَ تَسُبُّوا أَصْحَابِى

    Öneri Formu
8410 İM000161 İbn Mâce, Sunne, 11

Bize Kuteybe b. Said, ona Süfyân, ona Amr, ona Ebu Abbas, ona da Abdullah b. Amr şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav) Taif gazvesinde iken (muhasara uzayınca) "İnşallah yarın dönüyoruz" diye (orduya) bildirdi. Bunun üzerine sahabilerden bazıları (savaşı bırakıp dönmek ağır geldiği için) 'Biz buradan Taif'i fethedinceye kadar ayrılmayız!' dediler. Rasulullah da (sav) "Öyleyse yarın sabah savaş için hazır olun" diye emretti. Ravi dedi ki: Ertesi sabah çok çetin bir savaş oldu ve çok sayıda Müslüman yaralandı. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "İnşallah yarın döneceğiz" buyurdu. Bu defa sahabiler bu karara sevinip sessiz kaldılar (itiraz etmediler). Rasulullah da (sav) onların bu haline gülümsedi. Humeydî dedi ki: Bize Süfyân (b. Uyeyne) bu hadisin tamamını ihbar lafzıyla rivayet etmiştir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile el-Humeydî arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
279605 B006086-2 Buhari, Edeb, 68

Bize Muhammed b. Sabbah, ona Cerir; (T) Bize Ali b. Muhammed, ona Vekî;(T) Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Muâviye, onların hepsine A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Ebu Saîd'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ashabıma sövmeyin. Canımı elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, sizden biri Uhud (dağı) kadar altın infak etse, yine de onların yaptığı bir veya yarım ölçek (hayrın sevabına) ulaşamaz."


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:لاَ تَسُبُّوا أَصْحَابِى

    Öneri Formu
285812 İM000161-2 İbn Mâce, Sunne, 11

Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Muhammed b. Ala, onlara Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Ebu Sâlih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ashabıma sövmeyin, Ashabıma sövmeyin. Canımı elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, sizden biri Uhud (dağı) kadar altın infak etse, yine de onların yaptığı bir veya yarım ölçek (hayrın sevabına) ulaşamaz."


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: لاَ تَسُبُّوا أَصْحَابِى

    Öneri Formu
285827 M006487-2 Müslim, Fadâilu's Sahabe, 221

Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Muhammed b. Ala, onlara Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Ebu Sâlih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ashabıma sövmeyin, Ashabıma sövmeyin. Canımı elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, sizden biri Uhud (dağı) kadar altın infak etse, yine de onların yaptığı bir veya yarım ölçek (hayrın sevabına) ulaşamaz."


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: لاَ تَسُبُّوا أَصْحَابِى

    Öneri Formu
285828 M006487-3 Müslim, Fadâilu's Sahabe, 221

Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Muhammed b. Ala, onlara Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Ebu Sâlih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ashabıma sövmeyin, Ashabıma sövmeyin. Canımı elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, sizden biri Uhud (dağı) kadar altın infak etse, yine de onların yaptığı bir veya yarım ölçek (hayrın sevabına) ulaşamaz."


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: لاَ تَسُبُّوا أَصْحَابِى

    Öneri Formu
8049 M006487 Müslim, Fadâilu's Sahabe, 221

Bize Yahya b. Yahya, ona Halid b. Abdullah, ona Mutarrif, ona da Amir (eş-Şa'bî), Bera (b. Azib)'in (ra) şöyle dediğini rivayet etti: "Dayım Ebu Bürde namazdan önce kurban kesti. Rasulullah (sav) 'bu et koyunundan ibarettir' buyurdu. Dayım 'ey Allah'ın Rasulü! Bende bir keçi oğlağı var' dedi. 'Senden başkası için uygun olmamakla beraber sen kes' buyurdu. Sonra da 'Her kim namazdan önce kurban keserse, ancak kendi için kesmiş olur. Kim namazdan sonra keserse onun kurbanı tamam olmuş ve Müslümanların sünnetine isabet etmiştir' buyurdu."


    Öneri Formu
3671 M005069 Müslim, Edahi, 4

Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyan (es-Sevrî), ona A'meş (Süleyman b. Mihrân), ona da Ebu Vâil, Habbâb b. Eret'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Mus'ab b. Umeyr, Uhud günü şehid edilmişti. Üzerinde siyah-beyaz çizgileri olan bedevilerin giydiği bir elbiseden başka bir şey de yoktu. Başını örttüğümüz zaman ayakları açıkta kalıyor, ayaklarını örttüğümüzde de başı açıkta kalıyordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "O örtüyü baş tarafından örtünüz. Ayak tarafına da izhir otu koyunuz."


    Öneri Formu
17578 D002876 Ebu Davud, Vesaya, 11

Bize Ahmed b. Yunus, ona Zâide b. Kudame es-Sekafî, ona Ömer b. Kays el-Masir, ona da Amr b. Ebu Kurraşöyle demiştir: Huzeyfe Medayin'de iken Rasulullah'ın (sav), öfkeli anında, sahabeden bazı kimseler için sarf etmiş olduğu sözlerinden bahsetti. Bu sözleri Huzeyfe'den duyan bazıları, Selman'a gidip Huzeyfe'nin söylediklerini anlattı. Selman da “Huzeyfe, ne söylediğini kendisi daha iyi bilir” dedi. Aynı kişiler tekrar Huzeyfe'ye gelip “senin sözlerini Selman'a anlattık, ama o senin söylediklerini ne onayladı ne de yalanladı” dediler. Huzeyfe, sebze bostanında iken Selman'a varıp “Ey Selman benim Rasulullah'tan (sav) duyduklarımı tasdik etmekten seni alıkoyan nedir?” dedi. Hz. Selman da şu cevabı verdi: Elbette Rasulullah (sav) öfkelenir ve öfke anında sahabeden bazısı hakkında (ağır) sözler söylerdi. Bazen da hoşnut olur ve hoşnutluk halinde sahabeden bazısı hakkında (hoş) sözler söylerdi. Ama sen (Hz. Peygamberden her duyduğun sözü aktarmayı) bir son vermeyecek misin? (Eğer böyle devam edersen) bazıları gönlünde, bir takım insanlara yönelik sevgi, bazı kimselere karşı nefret oluşmasına sebep olacaksın. Oysa sen de biliyorsun ki Rasulullah (sav) bir hutbesinde şöyle buyurmuştur: "Ben, öfkeli iken Ümmetimden herhangi bir kimseye sitem ya da beddua edersem -ki ben de bir Adem oğluyum, onların öfkelendiği gibi ben de öfkelenirim, ama Allah beni alemlere sadece rahmet için göndermiştir.- (Bu sebeple ben Rabbime: Ey Allah'ım, ben ancak bir beşerim, Müslümanlardan herhangi birisine, hakketmediği halde beddua ya da sitem edersem) kıyamet gününde bunu onun için bir rahmet kıl (diye dua ettim. Rabbim de bu duamı kabul etti)." Ardından Selman Huzeyfe'ye “Allah'a yemin olsun ki ya bu sözlerine son verirsin ya da (bunu) Ömer'e mektupla bildireceğim” dedi.


    Öneri Formu
33582 D004659 Ebu Davud, Sünne, 10