90 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. el-Alâ, ona İbn İdris, ona Yezîd b. Ebî Ziyâd, ona İsa b. Fâid, ona ona da Sa'd b. Ubade'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kur'an'ı okuduğu (ezberlediği) halde sonra onu unutan kimse, kıyamet gününde Allah'a çolak olarak kavuşur."
Açıklama: “Kur'an okumayı unutmak” ifadesiyle ne kastedildiği konusunda farklı görüşler vardır. Bununla ezberlediği Kur'an'ı unutmak, Kur'an okumayı bırakmak, hükümlerine göre amel etmemek ve helâlini helâl haramını haram tanımamak kastedilmiştir şeklinde farklı görüşler ileri sürülmüştür. Hanefî, Şâfiî ve Hanbelîler’e göre, ezberlenen ayetleri unutmak büyük günahlardandır. “Çolak” diye tercüme ettiğimiz “eczem” kelimesine çok farklı manalar verilmiştir. Delilsiz, elleri hayırdan boşalmış, cüzzamlı, başı eğik, özürsüz gibi manalar da verilmiştir. Bu hadis sened açısından zayıftır.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Süfyan, ona Âsım b. Behdele, ona Zir, ona da Abdullah b. Amr (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kur'an sahibine, oku ve yüksel, dünyada tertil üzere okuduğun gibi burada da tertil üzere oku! Şüphesiz senin makamın okuyacağın son ayetin yanındadır, denilir."
Bize Kuteybe b. Said, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim, onlara Cerîr -Ebu Bekir tahdisen rivayet edip Cerir b. Abdulhamid demiştir-, ona Musa b. Ebu Aişe, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas, ''dilini onu ezberlemek için hareket ettirme'' ayeti hakkında şöyle rivayet etmiştir: Nebî (sav), Cebrail kendisine vahiy getirdiğinde dilini ve dudaklarını (vahyi ezberlemek için) çokça hareket ettirirdi. Zira vahiy ona ağır gelirdi. Bu durum, onun halinden anlaşılıyordu. (Bundan dolayı) Allahu teâlâ, 'Dilini onu -yani aklında tutmayı- hızlandırmak için hareket ettirme, - onu toplamak ve okumak bize aittir -yani onu göğsünde toplamak ve okumak bizim işimizdir. Sen (ancak) daha sonra okuyabilirsin-, biz onu okuduğumuzda okunuşuna tabi ol -yani indirdiğimizde onu dinle-, onu açıklamak bize aittir -yani, onu senin dilin ile açıklamak-'' ayetlerini indirdi. (Bundan sonra) Cebrail, kendisine geldiğinde susar; gittiğinde ise Allah'ın kendisine vaad ettiği üzere onu okurdu.
Bize Kuteybe b. Said, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim, onlara Cerîr -Ebu Bekir tahdisen rivayet edip Cerir b. Abdulhamid demiştir-, ona Musa b. Ebu Aişe, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas, ''dilini onu ezberlemek için hareket ettirme'' ayeti hakkında şöyle rivayet etmiştir: Nebî (sav), Cebrail kendisine vahiy getirdiğinde dilini ve dudaklarını (vahyi ezberlemek için) çokça hareket ettirirdi. Zira vahiy ona ağır gelirdi. Bu durum, onun halinden anlaşılıyordu. (Bundan dolayı) Allahu teâlâ, 'Dilini onu -yani aklında tutmayı- hızlandırmak için hareket ettirme, - onu toplamak ve okumak bize aittir -yani onu göğsünde toplamak ve okumak bizim işimizdir. Sen (ancak) daha sonra okuyabilirsin-, biz onu okuduğumuzda okunuşuna tabi ol -yani indirdiğimizde onu dinle-, onu açıklamak bize aittir -yani, onu senin dilin ile açıklamak-'' ayetlerini indirdi. (Bundan sonra) Cebrail, kendisine geldiğinde susar; gittiğinde ise Allah'ın kendisine vaad ettiği üzere onu okurdu.
Açıklama: Muhammed b. Şihab ez-Zührî ile İbn Abbas arasında inkita vardır.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Süleyman b. Kesir arasında inkita vardır.