165 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Hâlid, ona Saîd b. Ebî Hilâl, ona da Nuaym el-Mücemmir şöyle demiştir:' Ben Ebû Hureyre (ra) ile beraber mescidin üstüne çıkmıştım. Ebû Hureyre (ra) abdest aldı ve 'Ben Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu işittim' dedi: "Kıyâmet günü benim ümmetim, abdest izlerinden dolayı alınları, kolları ve ayakları sekililer diye çağrılacaklar. Öyleyse abdest azalarının parlaklığını genişletmesi mümkün olan, bunu yapsın!"
Açıklama: Ğurr, atın alnındaki beyazlık; muhaccel de ayağındaki beyazlıktır. Böyle olan atlara Türkçe’mizde sakar atlar denmektedir. Bu atlar alınlarındaki ve ayaklarındaki beyazlıklardan dolayı, uzaktan bakıldığında hemen fark edilirler. Buradaki ifâdede bir teşbih ve istiâre söz konusudur, kıyâmet günü müminlerin de sakar atlar gibi olacağı belirtilmektedir. Abdest azalarının genişletilmesi ifadesiyle, farz olan alanın dışına taşırarak abdest alınmasına özendirilmektedir.
Bize Abdurrahman b. İbrahim ed-Dımaşkî, ona Muhammed b. Şuayb b. Şâbûr, ona Muâviye b. Sellâm, ona kardeşi, ona dedesi Ebû Sellâm, ona Abdurrahman b. Ğanm, ona da Ebû Malik el-Eş'arî'nin rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Abdesti eksiksiz almak imanın yarısıdır. 'Elhamdülillah' lafzı mizanı doldurur, 'Sübhanallah' ve 'Allahu ekber' lafızları gökleri ve yeri doldurur. Namaz (kılan için) nûrdur, zekât (veren için) bir delildir, sabır (sabreden için) ışıktır, Kur'an (emirlerine uyarsan) senin lehinde, ya da (uymazsan) aleyhinde bir delildir. Herkes sabahleyin kalkar, kendini satar; bazısı kendini kurtarır, bazısı da helak olur."
Açıklama: “Namaz nûrdur” cümlesi ile, muhtemelen namazın insanı kötülüklerden uzak tutması yahut namazın kıyâmet günü insan için nûr olacağı ve sahibine yol göstereceği kastedilmiştir. “Zekât delildir” cümlesi de, kıyâmet günü insana malını nereye harcadığı sorulduğunda, verdiği zekât ve sadakaların sahibi için delil ve belge yerine geçeceği şeklinde izah edilmiştir. “Sabır ışıktır” cümlesi ile, insanın sabırla kendini kontrol edebileceği anlaşılmaktadır. “İnsan kendini satar…” cümlesi bazı insanlar Allah’ın buyruklarına uyarlar ve neticede kendilerini cehennemden kurtarmış olurlar; ama bazıları da nefislerine kul olurlar ve neticede de kendilerini helâke atarlar demektir. Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: وَالْقُرْآنُ حُجَّةٌ لَكَ أَوْ عَلَيْكَ
Bize Abdullah b. Yezîd, ona Hayve, ona Ebû Akîl, ona amcasının oğlu, Ukbe b. Âmir rivâyet etti: "O, (Ukbe) Rasûlullah'la (sav) birlikte Tebük gazasına çıkmıştı. Bir gün Hz. Peygamber oturup ashâbı ile konuştu ve şöyle dedi: "Her kim güneş yükseldiği zaman güzelce abdest alır sonra iki rekât namaz kılarsa, hataları bağışlanır, o kadar ki annesinden doğduğu gündeki gibi olur." Ukbe b. Âmir, bunun üzerine ben, "Bu sözü Rasûlullah'tan (sav) işitmekle beni rızıklandıran Allah'a hamdolsun!" dedim, der. Sonra karşımda oturan Ömer b. el-Hattâb bana şöyle dedi: "- Bu söz hoşuna mı gitti? Hz. Peygamber (sav), sen gelmeden önce bundan daha güzel bir şey söyledi." "- Anam babam sana feda olsun, ne söyledi?" diye sordum. Hz. Ömer (ra), Rasûlşullah (sav) şöyle buyurdu, dedi: "Her kim güzelce abdest alır, sonra yüzünü göğe doğru çevirir ve 'Şehâdet ederim ki Allah'tan başka ilâh yoktur, O tektir, eşi-ortağı yoktur. Yine şehâdet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve rasûlüdür' derse, onun için cennetin sekiz kapısı birden açılır ve hangisinden dilerse oradan cennete girer."
Açıklama: Ebu Akil'in amcasının oğlunun kim olduğunun bilinmemesiden dolayı rivayet zayıftır. Mutabatla sahih li-gayrihi olur.
Bize Kûfe'de Ebû'l-Hasan Ali b. Muhammed b. Ukbe eş-Şeybânî, ona İbrahim b. İshak el-Kadî ez-Zührî, ona Muhammed b. Ubeyd, ona el-A'meş rivâyet etti. Yine bize Ebû Bekir b. Bâleveyh, onaMuhammed b. Ahmed b. en-Nadr, ona Muâviye b. Ömer, ona Zâide, ona el-A'meş, ona Salim b. Ebî'l-Ca'd, ona da Sevbân (ra) Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etti: "Dosdoğru olunuz! Ama bunu tam olarak başaramazsınız. Fakat bilin ki amellerinizin en hayırlısı namazdır. Devamlı abdestli olmaya da ancak mü'min olarak gayret gösterir." [Bu hadîsi el-A'meş vasıtasıyla Salim'den rivâyette, Mansur b. el-Mu'temir de mütabaat etti.]
Bize Ebû Ammâr el-Hüseyin b. Hurays, ona el-Velîd b. Müslim, ona el-Evzâî, ona el-Velîd b. Müslim el-Muaytî, ona Ma'dân b. Ebî Talha el-Ya'merî şöyle rivâyet etti: "Bir gün, Rasûlullah'ın (sav) azatlısı Sevbân'a (ra) rastladım ve kendisine; "- Cenâb-ı Hakk'ın beni kendisiyle faydalandıracağı -veya cennete sokacağı- bir amel söyle!" dedim. Önce sustu. Sonra üç kere tekrar edince bana döndü ve şöyle dedi: "- Çok secde yap! Çünkü ben Rasûlullah'ın (sav) 'Allah için secde yapan bir kulu Allah mutlaka bir derece yükseltir ve o vesile ile bir günahını da siler' dediğini işittim." Ebû Ammâr da böyle dedi.
Bize Yakub b. İbrahim ed-Devrakî ile Musa b. Abdurrahman el-Meşrûkî, onlara Ebû Üsâme, Ebû Hayyân'dan rivâyet etti. ed-Devrakî, (tahdis sigasını kullanarak) bize Ebû Hayyân rivâyet etti, dedi. (Y) Yine bize Abde b. Abdullah el-Huzâî, ona Muhammed b. Bişr, ona Ebû Hayyân, ona Ebû Zur'a, ona da Ebû Hureyre (ra), bir sabah namazında Rasûlullah'ın (sav) Bilâl'e (ra) şöyle dediğini rivâyet etti: "- Ya Bilâl! İslâm'da yapmış olduğun ve sana en çok fayda vereceğini ümit ettiğin amelin hangisidir? Çünkü ben bu gece cennette, önümde senin ayak seslerini duydum." Bilâl şöyle dedi: "- Ey Allah'ın rasûlü! İslâm'da yaptığım ve bana en çok fayda vereceğini ümit ettiğim amelim şu olabilir: Ben gece veya gündüz tam olarak temizlenip abdest aldığım her seferde, mutlaka o abdestle rabbimin benim için takdir buyurduğu kadar namaz kılarım."
Bize Yakub b. İbrahim ed-Devrakî ile Selm b. Cünâde, onlara da Ebû Muaviye rivâyet etti. (ed-Devrakî tahdis sigasını kullanarak bize el-A'meş tahdis etti dedi, Selm ise "an" edatı ile el-A'meş'ten rivâyet etti dedi.) Nihayet el-A'meş, Ebû Salih'ten, onun da Ebû Hureyre'den (ra) naklettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Sizden biri abdest alır, sonra sadece namaz kılmak niyetiyle camiye gelir ve namazdan başka bir şey düşünmezse, camiye girdiği andan itibaren namazı beklediği sürece namazda sayılır. Sizden biri namazgahında bulunduğu, kimseye eziyet etmediği ve abdesti bozulmadığı müddetçe melekler kendisine dua ederler. 'Allah 'ım onu bağışla! Allah'ım ona merhamet eyle! Allah'ım onun tövbesini kabul eyle!' derler."
Bize Yakub b. İbrahim ed-Devrakî ile Musa b. Abdurrahman el-Meşrûkî, onlara Ebû Üsâme, Ebû Hayyân'dan rivâyet etti. ed-Devrakî, (tahdis sigasını kullanarak) bize Ebû Hayyân rivâyet etti, dedi. (Y) Yine bize Abde b. Abdullah el-Huzâî, ona Muhammed b. Bişr, ona Ebû Hayyân, ona Ebû Zur'a, ona da Ebû Hureyre (ra), bir sabah namazında Rasûlullah'ın (sav) Bilâl'e (ra) şöyle dediğini rivâyet etti: "- Ya Bilâl! İslâm'da yapmış olduğun ve sana en çok fayda vereceğini ümit ettiğin amelin hangisidir? Çünkü ben bu gece cennette, önümde senin ayak seslerini duydum." Bilâl şöyle dedi: "- Ey Allah'ın rasûlü! İslâm'da yaptığım ve bana en çok fayda vereceğini ümit ettiğim amelim şu olabilir: Ben gece veya gündüz tam olarak temizlenip abdest aldığım her seferde, mutlaka o abdestle rabbimin benim için takdir buyurduğu kadar namaz kılarım."
Bize Yakub b. İbrahim ed-Devrakî ile Musa b. Abdurrahman el-Meşrûkî, onlara Ebû Üsâme, Ebû Hayyân'dan rivâyet etti. ed-Devrakî, (tahdis sigasını kullanarak) bize Ebû Hayyân rivâyet etti, dedi. (Y) Yine bize Abde b. Abdullah el-Huzâî, ona Muhammed b. Bişr, ona Ebû Hayyân, ona Ebû Zur'a, ona da Ebû Hureyre (ra), bir sabah namazında Rasûlullah'ın (sav) Bilâl'e (ra) şöyle dediğini rivâyet etti: "- Ya Bilâl! İslâm'da yapmış olduğun ve sana en çok fayda vereceğini ümit ettiğin amelin hangisidir? Çünkü ben bu gece cennette, önümde senin ayak seslerini duydum." Bilâl şöyle dedi: "- Ey Allah'ın rasûlü! İslâm'da yaptığım ve bana en çok fayda vereceğini ümit ettiğim amelim şu olabilir: Ben gece veya gündüz tam olarak temizlenip abdest aldığım her seferde, mutlaka o abdestle rabbimin benim için takdir buyurduğu kadar namaz kılarım."
Bize Yakub b. İbrahim ed-Devrakî ile Selm b. Cünâde, onlara da Ebû Muaviye rivâyet etti. (ed-Devrakî tahdis sigasını kullanarak bize el-A'meş tahdis etti dedi, Selm ise "an" edatı ile el-A'meş'ten rivâyet etti dedi.) Nihayet el-A'meş, Ebû Salih'ten, onun da Ebû Hureyre'den (ra) naklettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Sizden biri abdest alır, sonra sadece namaz kılmak niyetiyle camiye gelir ve namazdan başka bir şey düşünmezse, camiye girdiği andan itibaren namazı beklediği sürece namazda sayılır. Sizden biri namazgahında bulunduğu, kimseye eziyet etmediği ve abdesti bozulmadığı müddetçe melekler kendisine dua ederler. 'Allah 'ım onu bağışla! Allah'ım ona merhamet eyle! Allah'ım onun tövbesini kabul eyle!' derler."