101 Kayıt Bulundu.
Bana Ebu Tahir (Ahmemd b. Amr el-Kuraşî), ona (Abdullah) b. Vehb (el-Kuraşî), ona Yunus (b. Yezid el-Eylî), ona da (Muhammed) b. Şihab (ez-Zührî), Urve b. Zübeyr (el-Esedî)’nin şöyle anlattığını nakletti: Hişam b. Hakim (el-Esedî), Hıms’da iken Acem fellahlarından bir takım insanları cizye ödemeleri için güneş altında tutan bir adama rastladı ve şöyle dedi: Bun ne (hal)? Ben Rasulullah’ı (sav) şöyle buyururken işittim: "Şüphesiz Allah dünyada insanlara azab eden kimseye azab edecektir."
Bize Yunus b. Abdula’lâ el-Mısrî, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn. Şihab, ona Urve b. Zübeyr, ona da Misver b. Mahreme, Amir b. Lüey oğullarının müttefiki ve Rasulullah (sav) ile birlikte Bedir savaşına katılmış olan Amr b. Avf’ın şöyle anlattığını nakletti: Rasulullah (sav) Ebu Ubeyde b. Cerrah’ı (toplanan) cizyeleri getirmesi için Bahreyn’e gönderdi. Rasulullah (sav) (daha önce) Bahreyn halkı ile barış anlaşması yapmış ve başlarına Alâ b. Hadramî’yi emir tayin etmişti. Ebu Ubeyde Bahreyn’den (topladığı) mallarla birlikte geldi. Ensar, Ebu Ubeyde’nin geldiğini duydu ve Nebi (sav) ile birlikte sabah namazına geldiler. Rasulullah (sav) namazını bitirip ayrılınca karşısına dikildiler. Rasulullah (sav) onları bu halde görünce gülümsedi ve "Öyle sanıyorum ki, siz Ebu Ubeyde'nin Bahreyn'den bir şeyler getirdiğini duydunuz" dedi. Onlar da “Evet ey Allah’ın Rasulü!” diye tasdik ettiler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Öyle ise sevinin! Sizi sevindirecek olan şeyi de ümit edin! Allah’a yemin olsun ki, ben sizin adınıza fakirlikten endişe etmiyorum; ama dünya nimetlerinin sizden önceliklerin önüne serildiği gibi sizin önünüze de serilmesinden ve onların bu dünyalıklar için birbirleriyle yarışa giriştikleri gibi, sizin de yarışa girmenizden ve bu rekabetin onları helâk ettiği gibi sizi de helâk etmesinden korkuyorum."
Bize Malik, ona Nâfi, ona da Ömer b. Hattab'ın azatlısı Eslem şöyle rivayet etti: Hz. Ömer, [gayri müslimlerden] altın [para] sahiplerine dört dinar, gümüş [para] sahiplerine de kırk dirhem cizye [vergisi] koydu. Ayrıca onları (yolculuk halindeki) müslümanlara yardım etmekle ve (evlerine misafir olarak gelen Müslümanları) üç gün süreyle ağırlamakla yükümlü tuttu.