258 Kayıt Bulundu.
					
					
					
					
				 Giriş
            
			
			
                       
           
            
			
            
            
			
	
			
			
	
			
				
					 Giriş
				
			
			
	
            
        
Bize İsmail, ona Abdülaziz, ona da Enes, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Biriniz dua ettiğinde duasında ısrarcı olsun! 'Allah'ım dilersen bana ver!' demesin! Zira Allah azze ve celleyi zorlayacak hiçbir şey yoktur."
Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin. Şüphesiz o (sabır ve namaz), Allah'a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir.
Rabbim! dedi, benden (vücudumdan), kemiklerim zayıfladı, saçım başım ağardı. Ve ben, Rabbim, sana (ettiğim) dua sayesinde hiç bedbaht olmadım.
Bize Velid b. Utbe ed-Dimeşkî ve Mahmud b. Halid, onlara (Muhammed b. Yusuf) el-Firyabî, ona da Subeyh b. Muhriz el-Himsî, ona Ebu Musbih el-Makrâî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Biz sahabe olan ve sözlerin en güzelini söyleyen Ebu Züheyr en-Nümeyri ile otururduk. Bizden birisi dua etti mi; (Duanı) aminle bitir. Gerçekten amin, sayfanın üzerine vurulan mühür gibidir derdi. Ebu Züheyr dedi ki: size bundan bahsedeyim mi? Bir gece Rasulullah'la (sav) birlikte (dışarıya) çıkmıştık. Devamlı ve ısrarla dua eden bir adamın yanına geldik. Bunun üzerine Nebi (sav) durup onu dinlemeye başladı ve "eğer mühürlerse cennetti kazandı" dedi. Cemaatten birisi ne ile mühürleyecek? diye sordu. "Aminle" diye cevap verdi. Bunun üzerine Nebi'ye (sav) soru soran kimse gitti (ve o dua eden) adama varıp dedi ki, ey filan, aminle bitir ve müsterih ol. [Bu, Mahmud (b. Halid) (rivayetinin) lâfzıdır.] [Ebû Davud dedi ki; el-Makrai -Himyer'den bir kabile (ismi)dir.]
Bize (Ebu Seleme) Musa b. İsmail (et-Tebûzeki), ona (Ebu Seleme) Hammad (b. Seleme el-Basrî), ona (Ebu Muhammed) Sabit (b. Eslem el-Bünanî), ona Ali b. Zeyd ve (Ebu Mesud) Said b. İyâs el-Cüreyrî, onlara Ebu Osman en-Nehdî, Ebu Musa (Abdullah b. Kays) el-Eş'arî'nin, şöyle dediğini rivayet etti: Bir seferde Rasulullah'la (sav) beraberdim. Medine'ye yaklaşınca insanlar yüksek sesle tekbir getirdiler. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "Ey insanlar! Siz sağıra ve gâib olan birine dua etmiyorsunuz. Şüphesiz, dua ettiğiniz Allah, sizinle develerinizin boyunları arasındadır (o kadar yakındır)" buyurdu. Sonra Rasulullah (sav) bana: "Ey Ebu Musa, sana Cennet hazinelerinden bir hazine göstereyim mi?" dedi. O nedir? "O hazine Lâ havle velâ kuvvet illâ billâh'dır," buyurdu.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Haşim b. Kasım, ona Ebu Muaviye eş-Şeybân, ona Ziyad b. İlâka, ona da Muğîra b. Şu'be es-Sekafî şöyle demiştir: Rasulullah (sav) zamanında, oğlu İbrahim'in öldüğü gün güneş tutuldu. İnsanlar, 'Güneş, İbrahim'in ölümünden dolayı tutuldu' dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Şüphesiz güneş ile ay, hiçbir kimsenin ölümünden ya da yaşaması sebebiyle tutulmazlar. Ancak ay veya güneş tutulmalarını gördüğünüz zaman hemen namaz kılın ve Allah'a dua edin."
Hani o, gizli bir sesle Rabbine niyaz etmişti:
Bize Ubeydullah b. Ömer b. Meysere ve Muhammed b. Kudame, onlara Assam, onlara el-A'meş, ona Ata b. Saib, ona da babası (Ebu Yahya Sâib b. Malik es-Sekafî), ona da Abdullah b. Amr'ın şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah'ı (sav) parmak boğumlarıyla sayarak tesbih çekerken gördüm." [Kudame: sağ eliyle dedi.]