448 Kayıt Bulundu.
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona Muhammed b. Cafer, ona Ebu Hâzim, ona Abdullah b. Ebu Katâde es-Sülemî, ona da babası (Ebu Katâde) şöyle demiştir: "Bir gün Rasulullah’ın (sav) ashabından bazı kimselerle Mekke yolundaki bir konaklama yerinde idim. Rasulullah (sav) ise bizden daha ileride konaklamıştı. Beraberindekiler ihramlı idi, bense ihramlı değildim. Derken yabani bir eşek gördüler. Ben de ayakkabımı dikmekle meşgul idim. Onlar ondan beni haberdar etmediler, bununla birlikte benim onu bir görmemi de arzuladılar. Ona doğru bakınca onu gördüm, derhal kalkıp atımın yanına gittim, onu eyerledim, sonra bindim. Fakat kamçıyı ve mızrağı unutmuştum, onlara “Bana kamçıyı ve mızrağı uzatın” dedim. Onlar “Hayır, vallahi, onun için bu hususta sana hiç yardım etmeyiz” dediler. Ben kızarak indim, kamçım ile mızrağımı aldım sonra tekrar bindim, o yaban eşeği üzerine atımı hızlıca koşturdum. Ona hamle yaparak onu vurdum. Arkasından o yaban eşeğini getirdim, ölmüştü. Üzerine hücum edercesine atılıp ondan yemeğe başladılar. Sonra ihramlı oldukları halde onu yemek hakkında şüpheye düştüler. Bunun üzerine yola koyulduk. Beraberimde onun kolunu saklamıştım. Rasulullah’a (sav) yetiştik ve ona bu hususu sorunca, “Yanınızda ondan kalmış bir şey var mı?” buyurdu. Ben hemen kolu ona uzattım, o da ihramlı olmakla birlikte kemiği üzerindeki etleri sıyıracak kadar onu yedi." [İbn Cafer der ki: Ayrıca Zeyd b. Eslem, Ata b. Yesâr, ona da Ebu Katâde bana bu hadisinin benzerini rivayet etmiştir.]
Bize İsmail, ona Mâlik, ona Ömer b. Ubeydullah’ın azatlısı Ebu’n-Nadr, ona da Ebu Katâde’nin azatlısı Nâfi şöyle rivayet etmiştir: "Ebu Katâde, Rasulullah (sav) ile birlikte seferdeyken, Mekke yolunun bir yerinde, arkadaşlarından ihramlı bazı kimselerle birlikte geride kaldı. Kendisi ihramlı değildi. Derken bir yaban eşeği gördü ve atına bindi. Daha sonra arkadaşlarından kendisine kamçısını vermelerini istediyse de onlar kabul etmediler. Mızrağını vermelerini istedi onu da vermeyi kabul etmeyince onu kendisi aldı, sonra eşeğin üzerine hızlıca gitti ve onu öldürdü. Rasulullah’ın (sav) ashabından bazıları ondan yerken, bazıları yemekten çekindi. Rasulullah’a (sav) yetiştiklerinde ona bunun hükmünü sordular. Hz. Peygamber de “Şüphesiz ki o, Allah’ın size yiyesiniz diye önünüze getirdiği bir yemektir” buyurdu."