Giriş

Bize Abdulcebbar b. Ala, ona Süfyan, ona Amr, Cabir'in Habat ordusu hakkında şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Gerçekten bir adam üç tane deve boğazladı, sonra üç daha, sonra üç daha. Sonra Ebu Ubeyde (Ömer'in talebi üzerine) bunu yapmasını yasakladı."


Açıklama: Habat: Medineye 5 merhale mesafede Cüheyne kabilesi yurdunda bir yerin adıdır. Habat seriyyesi orada olmuştur. Bazılarına göre ise İslam askerlerinin yiyeceği kalmayınca değnekle silkelenmiş yaprak (habat) yemişlerdir. İsim buradan alınmıştır.Asım Efendi, Kamus Tercümesi, III, 466.

    Öneri Formu
3452 M005000 Müslim, Sayd ve Zebaih, 19

Bize Abdülcebbar b. Ala, ona Süfyan, ona Amr, ona da Cabir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: "Komutanımız Ebu Ubeyde b. Cerrah olduğu halde Rasulullah (sav) bizi üç yüz süvari ile Kureyş kervanını gözlememiz için sevk etti. Sahil (şeridinde) on beş gün boyunca kaldık da pek şiddetli bir açlığa yakalandık. (Bundan dolayı) ağaç yaprakları (الْخَبَطَ) yedik! Bundan ötürü bu ordu, Ceyşü'l-habat olarak isimlendirildi. Deniz (kıyısına) amber denilen büyük bir balık vurdu. O beş gün boyunca ondan yedik ve yağından yağlandık. Sonunda gücümüz kuvvetimiz yerine geldi. Ebu Ubeyde onun kaburga kemiklerinden birisini alıp dikti, ardından ordudaki en uzun adama ve en uzun deveye baktı. (Adamı) deveye bindirdi de (adam) onun altından geçiverdi! Gözlerinin içine de bir grup oturuverdi. Gözünün yağından şu kadar testi yağ çıkardık. Beraberimizde bir kap hurma vardı. Ebu Ubeyde bizden her bir adama bir avuç verirdi. Ardından bize birer birer hurma verdi. (Hurmalar) bittiğinde kaybettiğini bulduk."


    Öneri Formu
3450 M004999 Müslim, Sayd ve Zebaih, 18

Bize Müsedded ona Yahya, ona İbn Cüreyc, ona Amr, ona da Câbir (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Ebu Ubeyde komutan olarak atandığı hâlde Ceyşü'l-habat gazasına çıktık ve şiddetli bir açlığa yakalandık. Sonra benzerini görmediğimiz amber denilen büyük bir balık denize vurdu. On beş gün boyunca ondan yedik. Ebu Ubeyde onun kemiklerinden birini aldı da bir süvari altından geçiverdi."


    Öneri Formu
17102 B005493 Buhari, Zebaih ve's-Sayd, 12

Bize Ebu Velid, ona Şu'be, ona Humeyd b. Hilal, ona da Abdullah b. Muğaffel (ra) şöyle demiş­tir: "Biz Hayber kalesini kuşatıyorduk. Bu sırada bir kişi, içinde yağ bulunan bir kese fırlattı. Ben hemen onu almak için harekete geçtim. Arkama dönünce Peygamber'i (sav) gördüm de O'ndan utandım" [İbn Abbas şöyle demiştir: Onların yemekleri, kestikleri hayvanlardı.]


    Öneri Formu
17118 B005508 Buhari, Zebaih ve's-Sayd, 22

Bize Abdullah b. Muhammed, ona Süfyân, ona Amr, ona da Câbir şöyle rivayet etmiştir: "Komutanımız Ebu Ubeyde b. Cerrâh olduğu halde Rasulullah (sav) bizi üç yüz süvari ile Kureyş kervanını gözlememiz için sevk etti. Pek şiddetli bir açlığa yakalandık. Öyle ki ağaç yaprakları (الْخَبَطَ) yedik! Bundan ötürü bu ordu, “Ceyşü'l-habat” olarak isimlendirildi. Deniz kıyısına amber denilen büyük bir balık vurdu. on beş gün boyunca ondan yedik ve yağından yağlandık. Sonunda gücümüz kuvvetimiz yerine geldi. Ebu Ubeyde onun kaburga kemiklerinden birisini alıp onu dikti de altından bir süvari geçiverdi. İçimizde bir adam vardı. Açlık katlanılamaz hale geldiğinde üç dece kesiverdi. Sonra üç deve daha kesti! Ardından Ebu Ubeyde ona (deve kesmeyi) yasakladı."


    Öneri Formu
17103 B005494 Buhari, Zebaih ve's-Sayd, 12

Bize Ebu Velîd, ona Şu'be, ona Humeyd b. Hilal, ona da Abdullah b. Muğaffel (ra) şöyle söylemiştir: "Bizler Hayber kuşatmasındaydık. Bir insan, içinde yağ bulunan bir tulum attı. Ben onu almak için hemen ileri atıldım. Arkama döndüğümde birden Hz. Peygamber'i (sav) görünce utandım."


    Öneri Formu
30653 B003153 Buhari, Farzu'l-Humus, 20


    Öneri Formu
4578 M005229 Müslim, Eşribe, 82


    Öneri Formu
17121 B005511 Buhari, Zebaih ve's-Sayd, 24


    Öneri Formu
17787 B005682 Buhari, Tıp, 4


    Öneri Formu
17905 B005780 Buhari, Tıp, 57