Öneri Formu
Hadis Id, No:
11636, B001725
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنْ حَفْصَةَ - رضى الله عنهم - أَنَّهَا قَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ ، مَا شَأْنُ النَّاسِ حَلُّوا بِعُمْرَةٍ وَلَمْ تَحْلِلْ أَنْتَ مِنْ عُمْرَتِكَ قَالَ « إِنِّى لَبَّدْتُ رَأْسِى ، وَقَلَّدْتُ هَدْيِى ، فَلاَ أَحِلُّ حَتَّى أَنْحَرَ » .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona Nâfi', ona İbn Ömer’in (r.anhum) rivâyet ettiğine göre Hafsa (r.anhâ): Ey Allah’ın Rasulü, ne diye insanlar bir umre yapıp ihramdan çıktılar da sen umren için girmiş olduğun ihramdan çıkmadın, dedi. O: “Çünkü ben saçımı zamklayıp keçeleştirdim, hediyelik kurbanlıklarıma gerdanlık taktım, bu sebeple kurbanlıklarımı kesinceye kadar ihramdan çıkamam” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 126, 1/530
Senetler:
1. Hafsa bt. Ömer el-Adeviyye (Hafsa bt. Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza b. Riyah)
2. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِىُّ عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهَا قَالَتْ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ فَأَهْلَلْنَا بِعُمْرَةٍ ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَنْ كَانَ مَعَهُ هَدْىٌ فَلْيُهِلَّ بِالْحَجِّ مَعَ الْعُمْرَةِ ثُمَّ لاَ يَحِلُّ حَتَّى يَحِلَّ مِنْهُمَا جَمِيعًا." فَقَدِمْتُ مَكَّةَ وَأَنَا حَائِضٌ وَلَمْ أَطُفْ بِالْبَيْتِ وَلاَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ فَشَكَوْتُ ذَلِكَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ
"انْقُضِى رَأْسَكِ وَامْتَشِطِى وَأَهِلِّى بِالْحَجِّ وَدَعِى الْعُمْرَة." قَالَتْ فَفَعَلْتُ فَلَمَّا قَضَيْنَا الْحَجَّ أَرْسَلَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَعَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى بَكْرٍ إِلَى التَّنْعِيمِ فَاعْتَمَرْتُ فَقَالَ
"هَذِهِ مَكَانَ عُمْرَتِكِ." قَالَتْ فَطَافَ الَّذِينَ أَهَلُّوا بِالْعُمْرَةِ بِالْبَيْتِ وَبَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ثُمَّ حَلُّوا ثُمَّ طَافُوا طَوَافًا آخَرَ بَعْدَ أَنْ رَجَعُوا مِنْ مِنًى لِحَجِّهِمْ وَأَمَّا الَّذِينَ كَانُوا جَمَعُوا الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ فَإِنَّمَا طَافُوا طَوَافًا وَاحِدًا.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعْدٍ وَمَعْمَرٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ نَحْوَهُ لَمْ يَذْكُرُوا طَوَافَ الَّذِينَ أَهَلُّوا بِعُمْرَةٍ وَطَوَافَ الَّذِينَ جَمَعُوا الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11184, D001781
Hadis:
حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِىُّ عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهَا قَالَتْ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ فَأَهْلَلْنَا بِعُمْرَةٍ ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَنْ كَانَ مَعَهُ هَدْىٌ فَلْيُهِلَّ بِالْحَجِّ مَعَ الْعُمْرَةِ ثُمَّ لاَ يَحِلُّ حَتَّى يَحِلَّ مِنْهُمَا جَمِيعًا." فَقَدِمْتُ مَكَّةَ وَأَنَا حَائِضٌ وَلَمْ أَطُفْ بِالْبَيْتِ وَلاَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ فَشَكَوْتُ ذَلِكَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ
"انْقُضِى رَأْسَكِ وَامْتَشِطِى وَأَهِلِّى بِالْحَجِّ وَدَعِى الْعُمْرَة." قَالَتْ فَفَعَلْتُ فَلَمَّا قَضَيْنَا الْحَجَّ أَرْسَلَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَعَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى بَكْرٍ إِلَى التَّنْعِيمِ فَاعْتَمَرْتُ فَقَالَ
"هَذِهِ مَكَانَ عُمْرَتِكِ." قَالَتْ فَطَافَ الَّذِينَ أَهَلُّوا بِالْعُمْرَةِ بِالْبَيْتِ وَبَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ثُمَّ حَلُّوا ثُمَّ طَافُوا طَوَافًا آخَرَ بَعْدَ أَنْ رَجَعُوا مِنْ مِنًى لِحَجِّهِمْ وَأَمَّا الَّذِينَ كَانُوا جَمَعُوا الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ فَإِنَّمَا طَافُوا طَوَافًا وَاحِدًا.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعْدٍ وَمَعْمَرٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ نَحْوَهُ لَمْ يَذْكُرُوا طَوَافَ الَّذِينَ أَهَلُّوا بِعُمْرَةٍ وَطَوَافَ الَّذِينَ جَمَعُوا الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ.]
Tercemesi:
Bize el-Ka'neb, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Urve b. ez-Zübeyr, o, Nebi'nin (sav) zevcesi Aişe’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Veda haccında Rasulullah (sav) ile çıktık. Bir umre yapmak niyetiyle ihrama girip telbiye getirdik. Daha sonra Rasulullah (sav):
"Beraberinde hediyelik kurbanlık bulunan kimseler umre ile hac niyetiyle ihrama girip telbiye getirsin. Sonra da her ikisinin ihramından çıkacağı zamana kadar ihramdan çıkmasın," buyurdu. Ben Mekke'ye geldiğimiz zaman ay hali olmuştum. Bu sebeple ne Beyt'i tavaf etmiştim ne de Safa ile Merve arasında sa'y yaptım. Bu durumu Rasulullah'a (sav) arz edince, O:
"Saçlarını çöz, taran ve hac niyetiyle ihrama gir, umreyi de bırak" buyurdu. Aişe dedi ki: Ben de böyle yaptım. Haccı bitirdiğimiz zaman Rasulullah (sav) beni (kardeşim) Abdurrahman b. Ebu Bekir ile Tenim'e gönderdi ve umre yaptım. O:
"İşte bu da senin (yapamadığın) umrenin yerinedir," buyurdu. Aişe dedi ki: (Yalnız) umre niyetiyle ihrama girenler ise hem Beyt’i tavaf etti hem de Safa ile Merve arasında sa'y yaptı, sonra ihramdan çıktılar. Daha sonra ise Minâ'dan dönüşlerinden sonra, yaptıkları hac için bir başka tavaf daha yaptılar. Ama hac ile umreyi birlikte yapmış olanlar (hacc-ı kıran yapanlar) sadece bir tek tavaf yaptılar.
[Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi İbrahim b. Sa'd ve Mamer, onlara İbn Şihab buna yakın olarak rivayet etmiş olmakla birlikte, sadece bir umre niyetiyle ihrama girmiş olanların tavafını da hac ve umreyi birlikte (hacc-ı kıran) yapanların tavafını da söz konusu etmemişlerdir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 23, /416
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, hayızlı/lohusa kadının
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22995, N002724
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ أَخْبَرَنَا أَبُو عَامِرٍ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الْحَكَمِ قَالَ سَمِعْتُ عَلِىَّ بْنَ حُسَيْنٍ يُحَدِّثُ عَنْ مَرْوَانَ أَنَّ عُثْمَانَ نَهَى عَنِ الْمُتْعَةِ وَأَنْ يَجْمَعَ الرَّجُلُ بَيْنَ الْحَجِّ وَالْعُمْرَةِ فَقَالَ عَلِىٌّ لَبَّيْكَ بِحَجَّةٍ وَعُمْرَةٍ مَعًا . فَقَالَ عُثْمَانُ أَتَفْعَلُهَا وَأَنَا أَنْهَى عَنْهَا فَقَالَ عَلِىٌّ لَمْ أَكُنْ لأَدَعَ سُنَّةَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لأَحَدٍ مِنَ النَّاسِ .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim, ona Ebu Âmir, ona Şu‘be, ona el-Hakem’in şöyle dediğini rivayet etti: Ali b. Huseyn’i Mervan’dan şunu rivayet ederken dinledim: Osman hem temettu’ haccı yapılmamasını hem de bir kimsenin (bir niyet ve bir ihram ile) hac ve umreyi birlikte yapmamasını emrederdi. Ali ise: Bir arada hac ve umre niyeti ile ihrama girip: Lebbeyk… dedi. Bu sefer Osman: Ben böyle yapmamayı söylerken sen niye yapıyorsun? deyince, Ali: Ben Rasulullah’ın (sav) sünnetini hiçbir kimse için bırakacak değilim, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 49, /2264
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdulmelik Mervan b. Hakem el-Kuraşi (Mervan b. Hakem b. Ebu As b. Ümeyye)
3. Ali b. Hüseyin Zeynelabidin (Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib)
4. Ebu Abdullah Hakem b. Uteybe el-Kindî (Hakem b. Uteybe)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Âmir Abdülmelik b. Amr el-Kaysî (Abdülmelik b. Amr)
7. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, İfrad haccı
حَدَّثَنَا الْحُمَيْدِىُّ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ وَبِشْرُ بْنُ بَكْرٍ التِّنِّيسِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ قَالَ حَدَّثَنِى يَحْيَى قَالَ حَدَّثَنِى عِكْرِمَةُ أَنَّهُ سَمِعَ ابْنَ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما- يَقُولُ إِنَّهُ سَمِعَ عُمَرَ - رضى الله عنه - يَقُولُ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم بِوَادِى الْعَقِيقِ يَقُولُ « أَتَانِى اللَّيْلَةَ آتٍ مِنْ رَبِّى فَقَالَ صَلِّ فِى هَذَا الْوَادِى الْمُبَارَكِ وَقُلْ عُمْرَةً فِى حَجَّةٍ».
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278714, B001534-2
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحُمَيْدِىُّ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ وَبِشْرُ بْنُ بَكْرٍ التِّنِّيسِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ قَالَ حَدَّثَنِى يَحْيَى قَالَ حَدَّثَنِى عِكْرِمَةُ أَنَّهُ سَمِعَ ابْنَ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما- يَقُولُ إِنَّهُ سَمِعَ عُمَرَ - رضى الله عنه - يَقُولُ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم بِوَادِى الْعَقِيقِ يَقُولُ « أَتَانِى اللَّيْلَةَ آتٍ مِنْ رَبِّى فَقَالَ صَلِّ فِى هَذَا الْوَادِى الْمُبَارَكِ وَقُلْ عُمْرَةً فِى حَجَّةٍ».
Tercemesi:
Bize el-Humeydî, ona el-Velid ve Bişr b. Bekr et-Tinnîsî, onlara el-Evzâî, ona Yahya, ona İkrime, ona da İbn Abbas (r.anhumâ), ona da Ömer (ra) şöyle demiştir:
Ben, Nebi’nin (sav) Akik vadisinde şöyle buyurduğunu dinledim: “Bu gece Rabb'imden birisi yanıma geldi ve: Şu mübarek vadide namaz kıl ve bir hac içinde bir umre(ye niyet ettim) de, dedi.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 16, 1/493
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
4. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
5. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
6. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
7. Ebu Bekir el-Humeydî Abdullah b. Zübeyr (Abdullah b. Zübeyr b. İsa b. Ubeydullah)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278722, B001566-2
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ . وَحَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنْ حَفْصَةَ - رضى الله عنهم - زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهَا قَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ ، مَا شَأْنُ النَّاسِ حَلُّوا بِعُمْرَةٍ وَلَمْ تَحْلِلْ أَنْتَ مِنْ عُمْرَتِكَ قَالَ « إِنِّى لَبَّدْتُ رَأْسِى ، وَقَلَّدْتُ هَدْيِى فَلاَ أَحِلُّ حَتَّى أَنْحَرَ » .
Tercemesi:
Bize İsmail, ona Mâlik rivâyet etti; (T) Yine Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona Nâfi‘, ona İbn Ömer, ona Nebi’nin (sav) zevcesi Hafsa’nın (r.anhum) şöyle dediğini rivâyet etmiştir:
Ey Allah’ın Rasulü, neden insanlar bir umre yapıp ihramdan çıktılar da, sen umren için girdiğin ihramdan çıkmadın? O şöyle buyurdu: “Ben başımı (saçlarımı) yapıştırarak keçeleştirdim, hediyelik kurbanlıklarıma gerdanlık taktım. Bu sebeple kurbanlarımı kesmedikçe ihramdan çıkamam.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 34, 1/501
Senetler:
1. Hafsa bt. Ömer el-Adeviyye (Hafsa bt. Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza b. Riyah)
2. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10641, B001638
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ ، فَأَهْلَلْنَا بِعُمْرَةٍ ، ثُمَّ قَالَ « مَنْ كَانَ مَعَهُ هَدْىٌ فَلْيُهِلَّ بِالْحَجِّ وَالْعُمْرَةِ ثُمَّ لاَ يَحِلُّ حَتَّى يَحِلَّ مِنْهُمَا » . فَقَدِمْتُ مَكَّةَ ، وَأَنَا حَائِضٌ ، فَلَمَّا قَضَيْنَا حَجَّنَا أَرْسَلَنِى مَعَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ إِلَى التَّنْعِيمِ ، فَاعْتَمَرْتُ ، فَقَالَ صلى الله عليه وسلم « هَذِهِ مَكَانَ عُمْرَتِكِ » . فَطَافَ الَّذِينَ أَهَلُّوا بِالْعُمْرَةِ ، ثُمَّ حَلُّوا ، ثُمَّ طَافُوا طَوَافًا آخَرَ ، بَعْدَ أَنْ رَجَعُوا مِنْ مِنًى ، وَأَمَّا الَّذِينَ جَمَعُوا بَيْنَ الْحَجِّ وَالْعُمْرَةِ طَافُوا طَوَافًا وَاحِدًا .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Urve, ona da Âişe (r.anhâ) şöyle rivayet etmiştir: Veda haccında Rasulullah (sav) ile birlikte çıktık. Bir umre yapmak niyetiyle ihrama girip telbiye getirdik, sonra: “Beraberinde kurbanlık bulunan kimseler hac ve umre niyetiyle ihrama girsinler. Sonra da her ikisinin de ihramından çıkacağı vakte kadar ihramdan çıkmasınlar” buyurdu. Ben ay hali olduğum halde Mekke’ye vardım. Haccımızı tamamladıktan sonra beni, kardeşim Abdurrahman ile birlikte Ten’im’e gönderdi ve hac yaptım. Rasulullah (sav) da: “İşte bu, senin (yapmayı niyet ettiğin önceki) umrenin yerinedir” buyurdu. Umre yapmak niyetiyle ihrama girmiş olanlar tavaf (ve sa’y) yaptıktan sonra ihramdan çıktılar. Daha sonra Mina’dan dönüşlerinden sonra da bir tavaf yaptılar. Hac ile umreyi birlikte niyet edenler (hacc-ı kıran yapanlar) ise bir tek tavaf yaptılar.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 77, 1/513
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, hayızlı/lohusa kadının
Hz. Peygamber, veda haccı
Umre
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رضى الله عنه - قَالَ صَلَّى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الظُّهْرَ بِالْمَدِينَةِ أَرْبَعًا ، وَالْعَصْرَ بِذِى الْحُلَيْفَةِ رَكْعَتَيْنِ . وَعَنْ أَيُّوبَ عَنْ رَجُلٍ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - ثُمَّ بَاتَ حَتَّى أَصْبَحَ ، فَصَلَّى الصُّبْحَ ، ثُمَّ رَكِبَ رَاحِلَتَهُ حَتَّى إِذَا اسْتَوَتْ بِهِ الْبَيْدَاءَ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ وَحَجَّةٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10865, B001715
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رضى الله عنه - قَالَ صَلَّى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الظُّهْرَ بِالْمَدِينَةِ أَرْبَعًا ، وَالْعَصْرَ بِذِى الْحُلَيْفَةِ رَكْعَتَيْنِ . وَعَنْ أَيُّوبَ عَنْ رَجُلٍ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - ثُمَّ بَاتَ حَتَّى أَصْبَحَ ، فَصَلَّى الصُّبْحَ ، ثُمَّ رَكِبَ رَاحِلَتَهُ حَتَّى إِذَا اسْتَوَتْ بِهِ الْبَيْدَاءَ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ وَحَجَّةٍ .
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona İsmail, ona Eyyub, ona Ebu Kılâbe, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Nebi (sav) öğle namazını Medine’de dört rekat, ikindi namazını Zulhuleyfe’de iki rekât olarak kıldırdı.
Eyyub’a bir adamın, ona da Enes’in (ra) rivâyete ettiğine göre: Sonra da sabahı edinceye kadar orada geceledi. (Sabah olunca) sabah namazını kıldırdı sonra devesine bindi. Devesi, o sırtında olduğu halde el-Beydâ’da ayağa kalkınca da, bir umre ile bir hac yapmaya niyet ederek telbiye getirdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 1715, 1/528
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, sünnetleri
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ عَمْرَةَ بِنْتِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ قَالَتْ سَمِعْتُ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - تَقُولُ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِخَمْسٍ بَقِينَ مِنْ ذِى الْقَعْدَةِ ، لاَ نُرَى إِلاَّ الْحَجَّ ، فَلَمَّا دَنَوْنَا مِنْ مَكَّةَ أَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَنْ لَمْ يَكُنْ مَعَهُ هَدْىٌ ، إِذَا طَافَ وَسَعَى بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ أَنْ يَحِلَّ ، قَالَتْ فَدُخِلَ عَلَيْنَا يَوْمَ النَّحْرِ بِلَحْمِ بَقَرٍ . فَقُلْتُ مَا هَذَا قَالَ نَحَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ أَزْوَاجِهِ . قَالَ يَحْيَى فَذَكَرْتُهُ لِلْقَاسِمِ ، فَقَالَ أَتَتْكَ بِالْحَدِيثِ عَلَى وَجْهِهِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10859, B001709
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ عَمْرَةَ بِنْتِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ قَالَتْ سَمِعْتُ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - تَقُولُ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِخَمْسٍ بَقِينَ مِنْ ذِى الْقَعْدَةِ ، لاَ نُرَى إِلاَّ الْحَجَّ ، فَلَمَّا دَنَوْنَا مِنْ مَكَّةَ أَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَنْ لَمْ يَكُنْ مَعَهُ هَدْىٌ ، إِذَا طَافَ وَسَعَى بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ أَنْ يَحِلَّ ، قَالَتْ فَدُخِلَ عَلَيْنَا يَوْمَ النَّحْرِ بِلَحْمِ بَقَرٍ . فَقُلْتُ مَا هَذَا قَالَ نَحَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ أَزْوَاجِهِ . قَالَ يَحْيَى فَذَكَرْتُهُ لِلْقَاسِمِ ، فَقَالَ أَتَتْكَ بِالْحَدِيثِ عَلَى وَجْهِهِ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona Yahya b. Said, ona Abdurrahman kızı Amre, ona da Âişe (r.anhâ) şöyle demiştir:
Zülkade’nin bitmesine beş gün kala Rasulullah (sav) ile birlikte çıktık. Yalnızca hac yapılacağı kanaatinde idik. Mekke’ye yaklaştığımız zaman Rasulullah (sav), beraberinde hediyelik kurbanlık bulunmayan kimselere Beyt’i tavaf edip Safa ile Merve arasında say‘ını yaptıktan sonra ihramdan çıkmalarını emretti. (Âişe) dedi ki: Nahr (kurban bayramı birinci) günü bize sığır eti getirildi, ben: Bu ne? dedim. (Eti getiren kişi): Rasulullah (sav) zevceleri adına kurban kesti, dedi.
Yahya dedi ki: Ben bu hadisi Kasım’a zikredince, o: O kadın (Amre) hadisi tam olduğu şekilde sana rivayet etmiş bulunuyor, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 115, 1/527
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Amre bt. Abdurrahman el-Ensâriyye (Amre bt. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürâre)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, sünnetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11209, D001800
Hadis:
حَدَّثَنَا النُّفَيْلِىُّ حَدَّثَنَا مِسْكِينٌ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ عِكْرِمَةَ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ يَقُولُ حَدَّثَنِى عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"أَتَانِى اللَّيْلَةَ آتٍ مِنْ عِنْدِ رَبِّى عَزَّ وَجَلَّ." قَالَ وَهُوَ بِالْعَقِيقِ
"وَقَالَ صَلِّ فِى هَذَا الْوَادِى الْمُبَارَكِ وَقَالَ عُمْرَةٌ فِى حَجَّةٍ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ وَعُمَرُ بْنُ عَبْدِ الْوَاحِدِ فِى هَذَا الْحَدِيثِ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ "وَقُلْ عُمْرَةٌ فِى حَجَّةٍ."]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَكَذَا رَوَاهُ عَلِىُّ بْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ فِى هَذَا الْحَدِيثِ وَقَالَ "وَقُلْ عُمْرَةٌ فِى حَجَّةٍ."]
Tercemesi:
Bize en-Nufeylî, ona Miskîn, ona el-Evzâî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona da İkrime’nin şöyle dediğini rivayet etti: İbn Abbas’ı şöyle derken dinledim: Bana Ömer b. Hattab’ın rivayet ettiğine göre o, Rasulullah’ı (sav) şöyle buyururken dinlemiştir:
"Bu gece aziz ve celil Rabbimin nezdinden bana bir elçi geldi." -(Ömer) dedi ki: Rasulullah o sırada el-Akik'te bulunuyordu- "Ve Bu mübarek vadide namaz kıl dedi, hac ile umreye de niyet et," dedi.
[Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi el-Velid b. Müslim ile Ömer b. Abdülvâhid, el-Evzâî yoluyla gelen rivayetinde: "Ve hac ile bir umre, diye" zikretmişlerdir.]
[Ebû Davud dedi ki: Ali b. el-Mübarek de bunu Yahya b. Ebu Kesir ’den bu hadiste böylece rivayet etmiş ve: "Hac ile bir umre de" dedi ibaresi vardır.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 24, /421
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
4. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
5. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
6. Miskin b. Bükeyr el-Harrânî (Miskin b. Bükeyr)
7. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Kudâ'î (Abdullah b. Muhammed b. Ali b. Nüfeyl)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Niyet, Hac ve umreye niyet
Umre