حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِىُّ عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهَا قَالَتْ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ فَأَهْلَلْنَا بِعُمْرَةٍ ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَنْ كَانَ مَعَهُ هَدْىٌ فَلْيُهِلَّ بِالْحَجِّ مَعَ الْعُمْرَةِ ثُمَّ لاَ يَحِلُّ حَتَّى يَحِلَّ مِنْهُمَا جَمِيعًا." فَقَدِمْتُ مَكَّةَ وَأَنَا حَائِضٌ وَلَمْ أَطُفْ بِالْبَيْتِ وَلاَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ فَشَكَوْتُ ذَلِكَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ
"انْقُضِى رَأْسَكِ وَامْتَشِطِى وَأَهِلِّى بِالْحَجِّ وَدَعِى الْعُمْرَة." قَالَتْ فَفَعَلْتُ فَلَمَّا قَضَيْنَا الْحَجَّ أَرْسَلَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَعَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى بَكْرٍ إِلَى التَّنْعِيمِ فَاعْتَمَرْتُ فَقَالَ
"هَذِهِ مَكَانَ عُمْرَتِكِ." قَالَتْ فَطَافَ الَّذِينَ أَهَلُّوا بِالْعُمْرَةِ بِالْبَيْتِ وَبَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ثُمَّ حَلُّوا ثُمَّ طَافُوا طَوَافًا آخَرَ بَعْدَ أَنْ رَجَعُوا مِنْ مِنًى لِحَجِّهِمْ وَأَمَّا الَّذِينَ كَانُوا جَمَعُوا الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ فَإِنَّمَا طَافُوا طَوَافًا وَاحِدًا.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعْدٍ وَمَعْمَرٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ نَحْوَهُ لَمْ يَذْكُرُوا طَوَافَ الَّذِينَ أَهَلُّوا بِعُمْرَةٍ وَطَوَافَ الَّذِينَ جَمَعُوا الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11184, D001781
Hadis:
حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِىُّ عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهَا قَالَتْ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ فَأَهْلَلْنَا بِعُمْرَةٍ ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَنْ كَانَ مَعَهُ هَدْىٌ فَلْيُهِلَّ بِالْحَجِّ مَعَ الْعُمْرَةِ ثُمَّ لاَ يَحِلُّ حَتَّى يَحِلَّ مِنْهُمَا جَمِيعًا." فَقَدِمْتُ مَكَّةَ وَأَنَا حَائِضٌ وَلَمْ أَطُفْ بِالْبَيْتِ وَلاَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ فَشَكَوْتُ ذَلِكَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ
"انْقُضِى رَأْسَكِ وَامْتَشِطِى وَأَهِلِّى بِالْحَجِّ وَدَعِى الْعُمْرَة." قَالَتْ فَفَعَلْتُ فَلَمَّا قَضَيْنَا الْحَجَّ أَرْسَلَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَعَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى بَكْرٍ إِلَى التَّنْعِيمِ فَاعْتَمَرْتُ فَقَالَ
"هَذِهِ مَكَانَ عُمْرَتِكِ." قَالَتْ فَطَافَ الَّذِينَ أَهَلُّوا بِالْعُمْرَةِ بِالْبَيْتِ وَبَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ثُمَّ حَلُّوا ثُمَّ طَافُوا طَوَافًا آخَرَ بَعْدَ أَنْ رَجَعُوا مِنْ مِنًى لِحَجِّهِمْ وَأَمَّا الَّذِينَ كَانُوا جَمَعُوا الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ فَإِنَّمَا طَافُوا طَوَافًا وَاحِدًا.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعْدٍ وَمَعْمَرٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ نَحْوَهُ لَمْ يَذْكُرُوا طَوَافَ الَّذِينَ أَهَلُّوا بِعُمْرَةٍ وَطَوَافَ الَّذِينَ جَمَعُوا الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ.]
Tercemesi:
Bize el-Ka'neb, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Urve b. ez-Zübeyr, o, Nebi'nin (sav) zevcesi Aişe’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Veda haccında Rasulullah (sav) ile çıktık. Bir umre yapmak niyetiyle ihrama girip telbiye getirdik. Daha sonra Rasulullah (sav):
"Beraberinde hediyelik kurbanlık bulunan kimseler umre ile hac niyetiyle ihrama girip telbiye getirsin. Sonra da her ikisinin ihramından çıkacağı zamana kadar ihramdan çıkmasın," buyurdu. Ben Mekke'ye geldiğimiz zaman ay hali olmuştum. Bu sebeple ne Beyt'i tavaf etmiştim ne de Safa ile Merve arasında sa'y yaptım. Bu durumu Rasulullah'a (sav) arz edince, O:
"Saçlarını çöz, taran ve hac niyetiyle ihrama gir, umreyi de bırak" buyurdu. Aişe dedi ki: Ben de böyle yaptım. Haccı bitirdiğimiz zaman Rasulullah (sav) beni (kardeşim) Abdurrahman b. Ebu Bekir ile Tenim'e gönderdi ve umre yaptım. O:
"İşte bu da senin (yapamadığın) umrenin yerinedir," buyurdu. Aişe dedi ki: (Yalnız) umre niyetiyle ihrama girenler ise hem Beyt’i tavaf etti hem de Safa ile Merve arasında sa'y yaptı, sonra ihramdan çıktılar. Daha sonra ise Minâ'dan dönüşlerinden sonra, yaptıkları hac için bir başka tavaf daha yaptılar. Ama hac ile umreyi birlikte yapmış olanlar (hacc-ı kıran yapanlar) sadece bir tek tavaf yaptılar.
[Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi İbrahim b. Sa'd ve Mamer, onlara İbn Şihab buna yakın olarak rivayet etmiş olmakla birlikte, sadece bir umre niyetiyle ihrama girmiş olanların tavafını da hac ve umreyi birlikte (hacc-ı kıran) yapanların tavafını da söz konusu etmemişlerdir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 23, /416
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, hayızlı/lohusa kadının
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11201, D001792
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ شَوْكَرٍ وَأَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ قَالاَ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِى زِيَادٍ - قَالَ ابْنُ مَنِيعٍ أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ أَبِى زِيَادٍ الْمَعْنَى - عَنْ مُجَاهِدٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ
"أَهَلَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِالْحَجِّ فَلَمَّا قَدِمَ طَافَ بِالْبَيْتِ وَبَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ" - وَقَالَ ابْنُ شَوْكَرٍ وَلَمْ يُقَصِّرْ ثُمَّ اتَّفَقَا - "وَلَمْ يَحِلَّ مِنْ أَجْلِ الْهَدْىِ وَأَمَرَ مَنْ لَمْ يَكُنْ سَاقَ الْهَدْىَ أَنْ يَطُوفَ وَأَنْ يَسْعَى وَيُقَصِّرَ ثُمَّ يَحِلَّ."
[زَادَ ابْنُ مَنِيعٍ فِى حَدِيثِهِ أَوْ يَحْلِقَ ثُمَّ يَحِلَّ.]
Tercemesi:
Bize Hasan b. Şevker ve Ahmed b. Meni', onlara Hüşeym, ona Yezid b. Ebu Ziyad, ona İbn Meni', ona Yezid b. Ebu Ziyad bize – bu manada-, ona Mücahid, ona İbn Abbas'ın şöyle dediğini rivayet etti:
"Nebi (sav) hac niyetiyle ihrama girdi. Mekke'ye gelince Beyt'i tavaf etti, Safa ve Merve arasında sa'y yaptı." –İbn Şevker: (Saçlarını) kısaltmadı- dedi. Sonra ittifakla şu ifadeleri naklettiler: "(Beraberinde) hediyelik kurbanı getirdiğinden ötürü ihramdan çıkmadı ama beraberinde kurbanlık getirmemiş olanlara tavaf ve sa'y yaparak saçlarını kısaltıp sonra da ihramdan çıkmasını emretti."
[İbn Meni' hadisi rivayetinde fazladan: Yahut saçlarını tıraş ettikten sonra ihramdan çıkmasını (emretti) dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 23, /419
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
3. Ebu Abdullah Yezid b. Ebu Ziyad el-Haşimî (Yezid b. Ebu Ziyad)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22995, N002724
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ أَخْبَرَنَا أَبُو عَامِرٍ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الْحَكَمِ قَالَ سَمِعْتُ عَلِىَّ بْنَ حُسَيْنٍ يُحَدِّثُ عَنْ مَرْوَانَ أَنَّ عُثْمَانَ نَهَى عَنِ الْمُتْعَةِ وَأَنْ يَجْمَعَ الرَّجُلُ بَيْنَ الْحَجِّ وَالْعُمْرَةِ فَقَالَ عَلِىٌّ لَبَّيْكَ بِحَجَّةٍ وَعُمْرَةٍ مَعًا . فَقَالَ عُثْمَانُ أَتَفْعَلُهَا وَأَنَا أَنْهَى عَنْهَا فَقَالَ عَلِىٌّ لَمْ أَكُنْ لأَدَعَ سُنَّةَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لأَحَدٍ مِنَ النَّاسِ .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim, ona Ebu Âmir, ona Şu‘be, ona el-Hakem’in şöyle dediğini rivayet etti: Ali b. Huseyn’i Mervan’dan şunu rivayet ederken dinledim: Osman hem temettu’ haccı yapılmamasını hem de bir kimsenin (bir niyet ve bir ihram ile) hac ve umreyi birlikte yapmamasını emrederdi. Ali ise: Bir arada hac ve umre niyeti ile ihrama girip: Lebbeyk… dedi. Bu sefer Osman: Ben böyle yapmamayı söylerken sen niye yapıyorsun? deyince, Ali: Ben Rasulullah’ın (sav) sünnetini hiçbir kimse için bırakacak değilim, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 49, /2264
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdulmelik Mervan b. Hakem el-Kuraşi (Mervan b. Hakem b. Ebu As b. Ümeyye)
3. Ali b. Hüseyin Zeynelabidin (Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib)
4. Ebu Abdullah Hakem b. Uteybe el-Kindî (Hakem b. Uteybe)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Âmir Abdülmelik b. Amr el-Kaysî (Abdülmelik b. Amr)
7. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, İfrad haccı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275568, D001792-2
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ شَوْكَرٍ وَأَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ قَالاَ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِى زِيَادٍ - قَالَ ابْنُ مَنِيعٍ أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ أَبِى زِيَادٍ الْمَعْنَى - عَنْ مُجَاهِدٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ
"أَهَلَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِالْحَجِّ فَلَمَّا قَدِمَ طَافَ بِالْبَيْتِ وَبَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ" - وَقَالَ ابْنُ شَوْكَرٍ وَلَمْ يُقَصِّرْ ثُمَّ اتَّفَقَا - "وَلَمْ يَحِلَّ مِنْ أَجْلِ الْهَدْىِ وَأَمَرَ مَنْ لَمْ يَكُنْ سَاقَ الْهَدْىَ أَنْ يَطُوفَ وَأَنْ يَسْعَى وَيُقَصِّرَ ثُمَّ يَحِلَّ."
[زَادَ ابْنُ مَنِيعٍ فِى حَدِيثِهِ أَوْ يَحْلِقَ ثُمَّ يَحِلَّ.]
Tercemesi:
Bize Hasan b. Şevker ve Ahmed b. Meni', onlara Hüşeym, ona Yezid b. Ebu Ziyad, ona İbn Meni', ona Yezid b. Ebu Ziyad bize – bu manada-, ona Mücahid, ona İbn Abbas'ın şöyle dediğini rivayet etti:
"Nebi (sav) hac niyetiyle ihrama girdi. Mekke'ye gelince Beyt'i tavaf etti, Safa ve Merve arasında sa'y yaptı." –İbn Şevker: (Saçlarını) kısaltmadı- dedi. Sonra ittifakla şu ifadeleri naklettiler: "(Beraberinde) hediyelik kurbanı getirdiğinden ötürü ihramdan çıkmadı ama beraberinde kurbanlık getirmemiş olanlara tavaf ve sa'y yaparak saçlarını kısaltıp sonra da ihramdan çıkmasını emretti."
[İbn Meni' hadisi rivayetinde fazladan: Yahut saçlarını tıraş ettikten sonra ihramdan çıkmasını (emretti) dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 23, /419
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
3. Ebu Abdullah Yezid b. Ebu Ziyad el-Haşimî (Yezid b. Ebu Ziyad)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu Ali Hasan b. Şevker el-Bağdadi (Hasan b. Şevker)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11216, D001806
Hadis:
حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِىُّ عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ حَفْصَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهَا قَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا شَأْنُ النَّاسِ قَدْ حَلُّوا وَلَمْ تَحْلِلْ أَنْتَ مِنْ عُمْرَتِكَ فَقَالَ
"إِنِّى لَبَّدْتُ رَأْسِى وَقَلَّدْتُ هَدْيِى فَلاَ أَحِلُّ حَتَّى أَنْحَرَ الْهَدْىَ."
Tercemesi:
Bize el-Ka'neb, ona Malik, ona Nafi, ona Abdullah b. Ömer, ona da Nebi'nin (sav) zevcesi Hafsa'nın rivayet ettiğine göre: Ey Allah'ın Rasulü, neden insanlar ihramdan çıktılar da sen umre niyetiyle girdiğin ihramından hala çıkmadın, dedi. Allah Rasulü:
"Ben saçlarımı (yapıştırıp) keçeledim, hediyelik kurbanlıklarıma gerdanlık taktım, bu sebeple kurbanlığımı kesinceye kadar ihramdan çıkamam," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 24, /423
Senetler:
1. Hafsa bt. Ömer el-Adeviyye (Hafsa bt. Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza b. Riyah)
2. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Ma'şer Nafi' b. Ömer el-Cümehî (Nafi' b. Ömer b. Abdullah b. Cemil b. Amir b. Hüzeym)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11208, D001799
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ قُدَامَةَ بْنِ أَعْيَنَ وَعُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ قَالاَ حَدَّثَنَا جَرِيرُ بْنُ عَبْدِ الْحَمِيدِ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ أَبِى وَائِلٍ قَالَ قَالَ
"الصُّبَىُّ بْنُ مَعْبَدٍ كُنْتُ رَجُلاً أَعْرَابِيًّا نَصْرَانِيًّا فَأَسْلَمْتُ فَأَتَيْتُ رَجُلاً مِنْ عَشِيرَتِى يُقَالُ لَهُ هُذَيْمُ بْنُ ثُرْمُلَةَ فَقُلْتُ لَهُ يَا هَنَاهُ إِنِّى حَرِيصٌ عَلَى الْجِهَادِ وَإِنِّى وَجَدْتُ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ مَكْتُوبَيْنِ عَلَىَّ فَكَيْفَ لِى بِأَنْ أَجْمَعَهُمَا قَالَ اجْمَعْهُمَا وَاذْبَحْ مَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْىِ. فَأَهْلَلْتُ بِهِمَا مَعًا فَلَمَّا أَتَيْتُ الْعُذَيْبَ لَقِيَنِى سَلْمَانُ بْنُ رَبِيعَةَ وَزَيْدُ بْنُ صُوحَانَ وَأَنَا أُهِلُّ بِهِمَا جَمِيعًا فَقَالَ أَحَدُهُمَا لِلآخَرِ مَا هَذَا بِأَفْقَهَ مِنْ بَعِيرِهِ. قَالَ فَكَأَنَّمَا أُلْقِىَ عَلَىَّ جَبَلٌ حَتَّى أَتَيْتُ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ فَقُلْتُ لَهُ يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ إِنِّى كُنْتُ رَجُلاً أَعْرَابِيًّا نَصْرَانِيًّا وَإِنِّى أَسْلَمْتُ وَأَنَا حَرِيصٌ عَلَى الْجِهَادِ وَإِنِّى وَجَدْتُ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ مَكْتُوبَيْنِ عَلَىَّ فَأَتَيْتُ رَجُلاً مِنْ قَوْمِى فَقَالَ لِى اجْمَعْهُمَا وَاذْبَحْ مَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْىِ وَإِنِّى أَهْلَلْتُ بِهِمَا مَعًا. فَقَالَ لِى عُمَرُ رضى الله عنه هُدِيتَ لِسُنَّةِ نَبِيِّكَ صلى الله عليه وسلم."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Kudame b. A'yen ve Osman b. Ebu Şeybe, onlara Cerir b. Abdulhamid, ona Mansur, ona Ebu Vâil'in şöyle dediğini rivayet etti:
"Ed-Dabbî b. Mabed dedi ki: Ben Bedevi ve Hıristiyan bir Arap'tım. İslam'a girdim. Aşiretimden Hudeym b. Sermele denilen bir adamın yanına gittim, ona be adam! Ben gerçekten cihad etmeyi çok isterim, bununla birlikte haccın ve umrenin bana farz olduğunu gördüm, bu ikisini birlikte nasıl yapabilirim, dedim. O onları beraber yap ve kolayına gelen bir kurban kes, dedi. Ben de birlikte her ikisini niyet ederek ihrama girdim. el-Uzeyb denilen yere vardığımda, ben her ikisi için telbiye getirmekte iken Selman b. Rabia ile Zeyd b. Sûhân karşıma çıktı. Onlardan biri diğerine: Bu kişi devesinden daha iyi bir anlayış sahibi değildir, dedi. Ben bu sözleri duyunca üzerime bir dağ yıkılmış gibi oldum. Nihayet Ömer b. Hattab'ın yanına gittim, ona: Ey müminlerin emiri, ben Hıristiyan bedevi bir Arap'tım, İslam'a girdim, cihad etmeyi de çok arzu eden birisiyim. Diğer taraftan da haccın da umrenin de bana farz kılınmış olduğunu gördüm. Kavmimden bir adamın yanına gittim. O bana; her ikisini bir arada yap ve kolayına gelen bir kurbanlık kes, dedi. Ben de her ikisini niyet ederek ihrama girdim, dedim. Ömer (ra) bana: Sen peygamberinin (sav) sünnetine hidayet bulmuş oldun dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 24, /421
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Subey b. Mabed et-Tağlibî (Subey b. Mabed)
3. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
6. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11209, D001800
Hadis:
حَدَّثَنَا النُّفَيْلِىُّ حَدَّثَنَا مِسْكِينٌ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ عِكْرِمَةَ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ يَقُولُ حَدَّثَنِى عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"أَتَانِى اللَّيْلَةَ آتٍ مِنْ عِنْدِ رَبِّى عَزَّ وَجَلَّ." قَالَ وَهُوَ بِالْعَقِيقِ
"وَقَالَ صَلِّ فِى هَذَا الْوَادِى الْمُبَارَكِ وَقَالَ عُمْرَةٌ فِى حَجَّةٍ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ وَعُمَرُ بْنُ عَبْدِ الْوَاحِدِ فِى هَذَا الْحَدِيثِ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ "وَقُلْ عُمْرَةٌ فِى حَجَّةٍ."]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَكَذَا رَوَاهُ عَلِىُّ بْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ فِى هَذَا الْحَدِيثِ وَقَالَ "وَقُلْ عُمْرَةٌ فِى حَجَّةٍ."]
Tercemesi:
Bize en-Nufeylî, ona Miskîn, ona el-Evzâî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona da İkrime’nin şöyle dediğini rivayet etti: İbn Abbas’ı şöyle derken dinledim: Bana Ömer b. Hattab’ın rivayet ettiğine göre o, Rasulullah’ı (sav) şöyle buyururken dinlemiştir:
"Bu gece aziz ve celil Rabbimin nezdinden bana bir elçi geldi." -(Ömer) dedi ki: Rasulullah o sırada el-Akik'te bulunuyordu- "Ve Bu mübarek vadide namaz kıl dedi, hac ile umreye de niyet et," dedi.
[Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi el-Velid b. Müslim ile Ömer b. Abdülvâhid, el-Evzâî yoluyla gelen rivayetinde: "Ve hac ile bir umre, diye" zikretmişlerdir.]
[Ebû Davud dedi ki: Ali b. el-Mübarek de bunu Yahya b. Ebu Kesir ’den bu hadiste böylece rivayet etmiş ve: "Hac ile bir umre de" dedi ibaresi vardır.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 24, /421
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
4. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
5. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
6. Miskin b. Bükeyr el-Harrânî (Miskin b. Bükeyr)
7. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Kudâ'î (Abdullah b. Muhammed b. Ali b. Nüfeyl)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Niyet, Hac ve umreye niyet
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275652, D001799-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ قُدَامَةَ بْنِ أَعْيَنَ وَعُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ قَالاَ حَدَّثَنَا جَرِيرُ بْنُ عَبْدِ الْحَمِيدِ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ أَبِى وَائِلٍ قَالَ قَالَ
"الصُّبَىُّ بْنُ مَعْبَدٍ كُنْتُ رَجُلاً أَعْرَابِيًّا نَصْرَانِيًّا فَأَسْلَمْتُ فَأَتَيْتُ رَجُلاً مِنْ عَشِيرَتِى يُقَالُ لَهُ هُذَيْمُ بْنُ ثُرْمُلَةَ فَقُلْتُ لَهُ يَا هَنَاهُ إِنِّى حَرِيصٌ عَلَى الْجِهَادِ وَإِنِّى وَجَدْتُ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ مَكْتُوبَيْنِ عَلَىَّ فَكَيْفَ لِى بِأَنْ أَجْمَعَهُمَا قَالَ اجْمَعْهُمَا وَاذْبَحْ مَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْىِ. فَأَهْلَلْتُ بِهِمَا مَعًا فَلَمَّا أَتَيْتُ الْعُذَيْبَ لَقِيَنِى سَلْمَانُ بْنُ رَبِيعَةَ وَزَيْدُ بْنُ صُوحَانَ وَأَنَا أُهِلُّ بِهِمَا جَمِيعًا فَقَالَ أَحَدُهُمَا لِلآخَرِ مَا هَذَا بِأَفْقَهَ مِنْ بَعِيرِهِ. قَالَ فَكَأَنَّمَا أُلْقِىَ عَلَىَّ جَبَلٌ حَتَّى أَتَيْتُ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ فَقُلْتُ لَهُ يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ إِنِّى كُنْتُ رَجُلاً أَعْرَابِيًّا نَصْرَانِيًّا وَإِنِّى أَسْلَمْتُ وَأَنَا حَرِيصٌ عَلَى الْجِهَادِ وَإِنِّى وَجَدْتُ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ مَكْتُوبَيْنِ عَلَىَّ فَأَتَيْتُ رَجُلاً مِنْ قَوْمِى فَقَالَ لِى اجْمَعْهُمَا وَاذْبَحْ مَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْىِ وَإِنِّى أَهْلَلْتُ بِهِمَا مَعًا. فَقَالَ لِى عُمَرُ رضى الله عنه هُدِيتَ لِسُنَّةِ نَبِيِّكَ صلى الله عليه وسلم."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Kudame b. A'yen ve Osman b. Ebu Şeybe, onlara Cerir b. Abdulhamid, ona Mansur, ona Ebu Vâil'in şöyle dediğini rivayet etti:
"Ed-Dabbî b. Mabed dedi ki: Ben Bedevi ve Hıristiyan bir Arap'tım. İslam'a girdim. Aşiretimden Hudeym b. Sermele denilen bir adamın yanına gittim, ona be adam! Ben gerçekten cihad etmeyi çok isterim, bununla birlikte haccın ve umrenin bana farz olduğunu gördüm, bu ikisini birlikte nasıl yapabilirim, dedim. O onları beraber yap ve kolayına gelen bir kurban kes, dedi. Ben de birlikte her ikisini niyet ederek ihrama girdim. el-Uzeyb denilen yere vardığımda, ben her ikisi için telbiye getirmekte iken Selman b. Rabia ile Zeyd b. Sûhân karşıma çıktı. Onlardan biri diğerine: Bu kişi devesinden daha iyi bir anlayış sahibi değildir, dedi. Ben bu sözleri duyunca üzerime bir dağ yıkılmış gibi oldum. Nihayet Ömer b. Hattab'ın yanına gittim, ona: Ey müminlerin emiri, ben Hıristiyan bedevi bir Arap'tım, İslam'a girdim, cihad etmeyi de çok arzu eden birisiyim. Diğer taraftan da haccın da umrenin de bana farz kılınmış olduğunu gördüm. Kavmimden bir adamın yanına gittim. O bana; her ikisini bir arada yap ve kolayına gelen bir kurbanlık kes, dedi. Ben de her ikisini niyet ederek ihrama girdim, dedim. Ömer (ra) bana: Sen peygamberinin (sav) sünnetine hidayet bulmuş oldun dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 24, /421
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Subey b. Mabed et-Tağlibî (Subey b. Mabed)
3. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
6. Ebu Abdullah Muhammed b. Kudame el-Messîsî (Muhammed b. Kudame b. A'yen b. Misver)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Umre
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ . قَالَ وَقَالَ لِى خَلِيفَةُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ حَدَّثَنَا حَبِيبٌ الْمُعَلِّمُ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - قَالَ أَهَلَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم هُوَ وَأَصْحَابُهُ بِالْحَجِّ ، وَلَيْسَ مَعَ أَحَدٍ مِنْهُمْ هَدْىٌ ، غَيْرَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَطَلْحَةَ ، وَقَدِمَ عَلِىٌّ مِنَ الْيَمَنِ ، وَمَعَهُ هَدْىٌ فَقَالَ أَهْلَلْتُ بِمَا أَهَلَّ بِهِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم . فَأَمَرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَصْحَابَهُ أَنْ يَجْعَلُوهَا عُمْرَةً ، وَيَطُوفُوا ، ثُمَّ يُقَصِّرُوا وَيَحِلُّوا ، إِلاَّ مَنْ كَانَ مَعَهُ الْهَدْىُ ، فَقَالُوا نَنْطَلِقُ إِلَى مِنًى ، وَذَكَرُ أَحَدِنَا يَقْطُرُ ، فَبَلَغَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « لَوِ اسْتَقْبَلْتُ مِنْ أَمْرِى مَا اسْتَدْبَرْتُ مَا أَهْدَيْتُ ، وَلَوْلاَ أَنَّ مَعِى الْهَدْىَ لأَحْلَلْتُ » . وَحَاضَتْ عَائِشَةُ - رضى الله عنها - فَنَسَكَتِ الْمَنَاسِكَ كُلَّهَا ، غَيْرَ أَنَّهَا لَمْ تَطُفْ بِالْبَيْتِ ، فَلَمَّا طَهُرَتْ طَافَتْ بِالْبَيْتِ . قَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ تَنْطَلِقُونَ بِحَجَّةٍ وَعُمْرَةٍ ، وَأَنْطَلِقُ بِحَجٍّ فَأَمَرَ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ أَبِى بَكْرٍ أَنْ يَخْرُجَ مَعَهَا إِلَى التَّنْعِيمِ ، فَاعْتَمَرَتْ بَعْدَ الْحَجِّ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278755, B001651-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ . قَالَ وَقَالَ لِى خَلِيفَةُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ حَدَّثَنَا حَبِيبٌ الْمُعَلِّمُ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - قَالَ أَهَلَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم هُوَ وَأَصْحَابُهُ بِالْحَجِّ ، وَلَيْسَ مَعَ أَحَدٍ مِنْهُمْ هَدْىٌ ، غَيْرَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَطَلْحَةَ ، وَقَدِمَ عَلِىٌّ مِنَ الْيَمَنِ ، وَمَعَهُ هَدْىٌ فَقَالَ أَهْلَلْتُ بِمَا أَهَلَّ بِهِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم . فَأَمَرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَصْحَابَهُ أَنْ يَجْعَلُوهَا عُمْرَةً ، وَيَطُوفُوا ، ثُمَّ يُقَصِّرُوا وَيَحِلُّوا ، إِلاَّ مَنْ كَانَ مَعَهُ الْهَدْىُ ، فَقَالُوا نَنْطَلِقُ إِلَى مِنًى ، وَذَكَرُ أَحَدِنَا يَقْطُرُ ، فَبَلَغَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « لَوِ اسْتَقْبَلْتُ مِنْ أَمْرِى مَا اسْتَدْبَرْتُ مَا أَهْدَيْتُ ، وَلَوْلاَ أَنَّ مَعِى الْهَدْىَ لأَحْلَلْتُ » . وَحَاضَتْ عَائِشَةُ - رضى الله عنها - فَنَسَكَتِ الْمَنَاسِكَ كُلَّهَا ، غَيْرَ أَنَّهَا لَمْ تَطُفْ بِالْبَيْتِ ، فَلَمَّا طَهُرَتْ طَافَتْ بِالْبَيْتِ . قَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ تَنْطَلِقُونَ بِحَجَّةٍ وَعُمْرَةٍ ، وَأَنْطَلِقُ بِحَجٍّ فَأَمَرَ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ أَبِى بَكْرٍ أَنْ يَخْرُجَ مَعَهَا إِلَى التَّنْعِيمِ ، فَاعْتَمَرَتْ بَعْدَ الْحَجِّ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Abdülvehhab; (T) Bana Halife, ona Abdülvehhab, ona Habib el-Muallim, ona Ata, ona da Câbir b. Abdullah şöyle rivayet etti:
"Nebi’nin (sav) kendisi de, ashabı da hac niyetiyle ihrama girdi. Aralarından Nebi’nin (sav) ve Talha’nın dışında beraberinde kurbanlık bulunan kimse yoktu. Ali de beraberinde kurbanlık ile birlikte Yemen’den geldi ve: Nebi (sav) hangi niyetle ihrama girdiyse ben de o niyetle ihrama girdim, dedi. Nebi (sav) ashabına –beraberinde kurbanlık bulunanlar dışında- niyetlerini umre niyetine çevirmelerini, tavaf etmelerini, sonra da saçlarını kısaltıp ihramdan çıkmalarını emretti. Bu sefer onlar: Herhangi birimizin erkeklik organından (meni) damlamakta iken Mina’ya mı gideceğiz? dediler. Bu söylenenler Nebi’ye (sav) ulaşınca: “Geride bıraktığım bu işimin aynısı ile gelecekte karşılaşacak olursam ben hediyelik kurbanlık getirmem. Beraberimde kurbanlık da bulunmasaydı, şüphesiz ihramdan çıkardım” buyurdu. (Bu sırada) Âişe (r.anhâ) ay hali oldu. Beyt’i tavaf etmenin dışında hac işlerinin hepsini yerine getirdi. Ay halinden temizlendikten sonra Beyt’i tavaf etti. Ey Allah’ın Rasulü, sizler bir hac ve bir umre yapmış olarak gideceksiniz, ben ise sadece bir hac yapmış olarak döneceğim deyince, Allah Rasulü Abdurrahman b. Ebu Bekir’e Âişe ile beraber Ten’im’e çıkıp gitmelerini emretti. Böylece o da hacdan sonra bir umre yapmış oldu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 81, 1/516
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Ebu Muhammed Habib b. Zaide el-Muallim (Habib b. Zaide)
4. Ebu Muhammed Abdülvehhab b. Abdülmecid es-Sakafî (Abdulvehhab b. Abdulmecid b. Salt)
5. Ebu Amr Halife b. Hayyat el-Usfurî (Halife b. Hayyat b. Halife b. Hayyat)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, hayızlı/lohusa kadının
Hac, sünnetleri
Hz. Peygamber, veda haccı
KTB, HAC, UMRE
Umre, Hac aylarında umre