حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا غُنْدَرٌ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَيْسِ بْنِ مُسْلِمٍ عَنْ طَارِقِ بْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى مُوسَى - رضى الله عنه - قَالَ قَدِمْتُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . فَأَمَرَهُ بِالْحِلِّ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10292, B001565
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا غُنْدَرٌ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَيْسِ بْنِ مُسْلِمٍ عَنْ طَارِقِ بْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى مُوسَى - رضى الله عنه - قَالَ قَدِمْتُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . فَأَمَرَهُ بِالْحِلِّ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Ğunder, ona Şu‘be, ona Kays b. Müslim, ona Tarık b. Şihâb, ona da Ebu Musa’nın (ra) şöyle dediğini rivâyet etmiştir:
Ben (Yemen’den) Nebi’nin (sav) huzuruna geldim. Allah Rasulü ona (umreden sonra) ihramdan çıkmayı emretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 34, 1/501
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Abdullah Tarık b. Şihâb el-Becelî (Tarık b. Şihâb b. Abduşems b. Seleme b. Hilâl b. Avf)
3. Ebu Amr Kays b. Müslim el-Cedelî (Kays b. Müslim)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Hac, Hacc-ı temettu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10293, B001566
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ . وَحَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنْ حَفْصَةَ - رضى الله عنهم - زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهَا قَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ ، مَا شَأْنُ النَّاسِ حَلُّوا بِعُمْرَةٍ وَلَمْ تَحْلِلْ أَنْتَ مِنْ عُمْرَتِكَ قَالَ « إِنِّى لَبَّدْتُ رَأْسِى ، وَقَلَّدْتُ هَدْيِى فَلاَ أَحِلُّ حَتَّى أَنْحَرَ » .
Tercemesi:
Bize İsmail, ona Mâlik rivâyet etti; (T) Yine Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona Nâfi‘, ona İbn Ömer, ona Nebi’nin (sav) zevcesi Hafsa’nın (r.anhum) şöyle dediğini rivâyet etmiştir:
Ey Allah’ın Rasulü, neden insanlar bir umre yapıp ihramdan çıktılar da, sen umren için girdiğin ihramdan çıkmadın? O şöyle buyurdu: “Ben başımı (saçlarımı) yapıştırarak keçeleştirdim, hediyelik kurbanlıklarıma gerdanlık taktım. Bu sebeple kurbanlarımı kesmedikçe ihramdan çıkamam.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 34, 1/501
Senetler:
1. Hafsa bt. Ömer el-Adeviyye (Hafsa bt. Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza b. Riyah)
2. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10295, B001568
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا أَبُو شِهَابٍ قَالَ قَدِمْتُ مُتَمَتِّعًا مَكَّةَ بِعُمْرَةٍ فَدَخَلْنَا قَبْلَ التَّرْوِيَةِ بِثَلاَثَةِ أَيَّامٍ ، فَقَالَ لِى أُنَاسٌ مِنْ أَهْلِ مَكَّةَ تَصِيرُ الآنَ حَجَّتُكَ مَكِّيَّةً . فَدَخَلْتُ عَلَى عَطَاءٍ أَسْتَفْتِيهِ فَقَالَ حَدَّثَنِى جَابِرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - أَنَّهُ حَجَّ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ سَاقَ الْبُدْنَ مَعَهُ ، وَقَدْ أَهَلُّوا بِالْحَجِّ مُفْرَدًا ، فَقَالَ لَهُمْ « أَحِلُّوا مِنْ إِحْرَامِكُمْ بِطَوَافِ الْبَيْتِ وَبَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ، وَقَصِّرُوا ثُمَّ أَقِيمُوا حَلاَلاً ، حَتَّى إِذَا كَانَ يَوْمُ التَّرْوِيَةِ فَأَهِلُّوا بِالْحَجِّ ، وَاجْعَلُوا الَّتِى قَدِمْتُمْ بِهَا مُتْعَةً » . فَقَالُوا كَيْفَ نَجْعَلُهَا مُتْعَةً وَقَدْ سَمَّيْنَا الْحَجَّ فَقَالَ « افْعَلُوا مَا أَمَرْتُكُمْ ، فَلَوْلاَ أَنِّى سُقْتُ الْهَدْىَ لَفَعَلْتُ مِثْلَ الَّذِى أَمَرْتُكُمْ ، وَلَكِنْ لاَ يَحِلُّ مِنِّى حَرَامٌ حَتَّى يَبْلُغَ الْهَدْىُ مَحِلَّهُ » . فَفَعَلُوا .
Tercemesi:
Bize Ebu Nuaym, ona Ebu Şihâb’ın şöyle dediğini rivâyet etti:
Umre niyetiyle ve temettu‘ haccı yapmak üzere Mekke’ye geldim. Terviye (Zülhicce’nin sekizinci) gününden üç gün önce (Mekke’ye) girdik. Mekkelilerden bazı kimseler işte, şimdi senin bu haccın Mekkelilerin haccı gibi olacak, dediler. Fetva sormak üzere Ata’nın huzuruna girdim, dedi ki: Bana Câbir b. Abdullah’ın (r.anhum) rivâyet ettiğine göre, o beraberinde kurbanlık develerini götürdüğü günde Nebi (sav) ile birlikte hac etmişti. O sırada da yalnızca hac (ifrad haccı) için niyet edip telbiye getirerek ihrama girmişlerdi. Rasulullah (sav) ashabına: “Beyt’i tavaf edip Safa ile Merve arasında sa’y edip ihramınızdan çıkınız, sonra saçlarınızı kısaltın ve sonra da ihramdan çıkmış olarak ikametinize devam edin. Nihâyet terviye (Zülhicce’nin sekizinci) günü gelince hac niyetiyle ihrama girip telbiye getirin ve (Mekke’ye) gelişinizden sonra ihramdan çıkışınızı bir mut’a (ihramsız olma halinden yararlanma/temettu‘) yapmış olarak bilin” buyurdu. Ashab: Bizler ismen haccı zikrettiğimiz halde onu nasıl mut‘a (temettu‘ haccı umresi) yapacağız, dediler. Rasulullah (sav): “Size emrettiğimi yapın. Çünkü şâyet ben kurbanlıklarımı beraber getirmemiş olsaydım, size emrettiğimin aynısını yapacaktım, fakat benim keseceğim kurbanlıklar yerine ulaşıncaya (Mina’da kesilinceye) kadar, ihrama girişim dolayısıyla bana haram olan şeylerden hiçbirisi helal olmaz” buyurdu ve bunun üzerine onlar da (Allah Rasulü’nün) emrini yerine getirdiler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 34, 1/501
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Açıklama: İsnadı Şeyhân'nın şartlarına göre sahihtir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43872, HM002274
Hadis:
حَدَّثَنَا عَفَّانُ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ طَاوُسٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ
كَانُوا يَرَوْنَ الْعُمْرَةَ فِي أَشْهُرِ الْحَجِّ مِنْ أَفْجَرِ الْفُجُورِ فِي الْأَرْضِ وَيَجْعَلُونَ الْمُحَرَّمَ صَفَرًا وَيَقُولُونَ إِذَا بَرَأَ الدَّبَرْ وَعَفَا الْأَثَرْ وَانْسَلَخَ صَفَرْ حَلَّتْ الْعُمْرَةُ لِمَنْ اعْتَمَرْ فَلَمَّا قَدِمَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَأَصْحَابُهُ لِصَبِيحَةِ رَابِعَةٍ مُهِلِّينَ بِالْحَجِّ فَأَمَرَهُمْ أَنْ يَجْعَلُوهَا عُمْرَةً فَتَعَاظَمَ ذَلِكَ عِنْدَهُمْ فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ أَيُّ الْحِلِّ قَالَ الْحِلُّ كُلُّهُ وَفِي كِتَابِهِ لِصُبْحٍ
Tercemesi:
Açıklama:
İsnadı Şeyhân'nın şartlarına göre sahihtir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Abbas b. Abdulmuttalib 2274, 1/665
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdurrahman Tâvus b. Keysan el-Yemanî (Tâvus b. Keysan)
3. Ebu Muhammed Abdullah b. Tavus el-Yemanî (Abdullah b. Tâvus b. Keysan)
4. Ebu Bekir Vüheyb b. Hâlid el-Bâhilî (Vüheyb b. Hâlid b. Aclân)
5. Ebu Osman Affân b. Müslim el-Bahilî (Affân b. Müslim b. Abdullah)
Konular:
cahiliye, âdetleri
Cahiliye, inançları, düzeltilmesi
Hac, Hacc-ı temettu
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ قَيْسِ بْنِ مُسْلِمٍ عَنْ طَارِقِ بْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى مُوسَى - رضى الله عنه - قَالَ بَعَثَنِى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم إِلَى قَوْمٍ بِالْيَمَنِ فَجِئْتُ وَهْوَ بِالْبَطْحَاءِ فَقَالَ « بِمَا أَهْلَلْتَ » . قُلْتُ أَهْلَلْتُ كَإِهْلاَلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « هَلْ مَعَكَ مِنْ هَدْىٍ » . قُلْتُ لاَ . فَأَمَرَنِى فَطُفْتُ بِالْبَيْتِ وَبِالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ثُمَّ أَمَرَنِى فَأَحْلَلْتُ فَأَتَيْتُ امْرَأَةً مِنْ قَوْمِى فَمَشَطَتْنِى ، أَوْ غَسَلَتْ رَأْسِى ، فَقَدِمَ عُمَرُ - رضى الله عنه - فَقَالَ إِنْ نَأْخُذْ بِكِتَابِ اللَّهِ فَإِنَّهُ يَأْمُرُنَا بِالتَّمَامِ قَالَ اللَّهُ ( وَأَتِمُّوا الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ ) وَإِنْ نَأْخُذْ بِسُنَّةِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَإِنَّهُ لَمْ يَحِلَّ حَتَّى نَحَرَ الْهَدْىَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10286, B001559
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ قَيْسِ بْنِ مُسْلِمٍ عَنْ طَارِقِ بْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى مُوسَى - رضى الله عنه - قَالَ بَعَثَنِى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم إِلَى قَوْمٍ بِالْيَمَنِ فَجِئْتُ وَهْوَ بِالْبَطْحَاءِ فَقَالَ « بِمَا أَهْلَلْتَ » . قُلْتُ أَهْلَلْتُ كَإِهْلاَلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « هَلْ مَعَكَ مِنْ هَدْىٍ » . قُلْتُ لاَ . فَأَمَرَنِى فَطُفْتُ بِالْبَيْتِ وَبِالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ثُمَّ أَمَرَنِى فَأَحْلَلْتُ فَأَتَيْتُ امْرَأَةً مِنْ قَوْمِى فَمَشَطَتْنِى ، أَوْ غَسَلَتْ رَأْسِى ، فَقَدِمَ عُمَرُ - رضى الله عنه - فَقَالَ إِنْ نَأْخُذْ بِكِتَابِ اللَّهِ فَإِنَّهُ يَأْمُرُنَا بِالتَّمَامِ قَالَ اللَّهُ ( وَأَتِمُّوا الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ ) وَإِنْ نَأْخُذْ بِسُنَّةِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَإِنَّهُ لَمْ يَحِلَّ حَتَّى نَحَرَ الْهَدْىَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan, ona Kays b. Müslim, ona Tarık b. Şihâb, ona da Ebu Musa’nın (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir:
Nebi (sav) beni Yemen’deki bir kavme gönderdi. O, el-Bathâ’da iken onun yanına vardım, bana: “Ne niyet ederek ihrama girdin” dedi. Ben: Nebi’nin (sav) ihrama girdiği gibi ihrama girdim, dedim. O: “Beraberinde kurbanlık var mı?” dedi. Ben: Hayır deyince, bana verdiği emir üzerine Beyt’i tavaf ettim, sonra Safa ile Merve arasında sa’y yaptım. Sonra bana verdiği emir üzerine ihramdan çıktım. Kavmimden bir kadının yanına gittim, saçlarımı taradı –ya da başımı yıkadım.- (Halifeliği zamanında) Ömer (ra) (Mekke’ye) geldi ve: Eğer, Allah’ın Kitabının gereğini alırsak, o bizlere (başladıktan sonra umre ile haccı) tamamlamamızı emrediyor. Allah: “Haccı da umreyi de Allah için tamamlayın” (Bakara, 2/196) buyurmaktadır. Eğer Nebi’nin (sav) sünnetini alırsak, o da hediyelik kurbanlıklarını kesinceye kadar ihramdan çıkmamıştır, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 32, 1/498
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Abdullah Tarık b. Şihâb el-Becelî (Tarık b. Şihâb b. Abduşems b. Seleme b. Hilâl b. Avf)
3. Ebu Amr Kays b. Müslim el-Cedelî (Kays b. Müslim)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Firyabî (Muhammed b. Yusuf b. Vakıd b. Osman)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, sünnetleri
Sahabe, anlayış farklılıkları
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ أَبِى الأَسْوَدِ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ نَوْفَلٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - أَنَّهَا قَالَتْ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَامَ حَجَّةِ الْوَدَاعِ ، فَمِنَّا مَنْ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ ، وَمِنَّا مَنْ أَهَلَّ بِحَجَّةٍ وَعُمْرَةٍ ، وَمِنَّا مَنْ أَهَلَّ بِالْحَجِّ وَأَهَلَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالْحَجِّ ، فَأَمَّا مَنْ أَهَلَّ بِالْحَجِّ أَوْ جَمَعَ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ لَمْ يَحِلُّوا حَتَّى كَانَ يَوْمُ النَّحْرِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10289, B001562
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ أَبِى الأَسْوَدِ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ نَوْفَلٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - أَنَّهَا قَالَتْ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَامَ حَجَّةِ الْوَدَاعِ ، فَمِنَّا مَنْ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ ، وَمِنَّا مَنْ أَهَلَّ بِحَجَّةٍ وَعُمْرَةٍ ، وَمِنَّا مَنْ أَهَلَّ بِالْحَجِّ وَأَهَلَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالْحَجِّ ، فَأَمَّا مَنْ أَهَلَّ بِالْحَجِّ أَوْ جَمَعَ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ لَمْ يَحِلُّوا حَتَّى كَانَ يَوْمُ النَّحْرِ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Ebu Mâlik, ona Ebu Esved Muhammed b. Abdurrahman b. Nevfel, ona Urve b. Zübeyr, ona da Âişe (r.anhâ) şöyle rivayet etmiştir:
"Veda haccı senesinde Rasulullah (sav) ile birlikte çıktık. Kimimiz umre niyetiyle ihrama girdi, kimimiz hem hac, hem umre niyetiyle ihrama girdi, kimimiz yalnızca hac niyetiyle ihrama girdi. Rasulullah (sav) hac niyetiyle ihrama girdi. Yalnız hac niyetiyle yahut da bir arada hac ve umre niyetiyle ihrama girenler nahr (kurban bayramı birinci ) günü gelinceye kadar ihramdan çıkmadılar."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 34, 1/500
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Esved Muhammed b. Abdurrahman el-Esedî (Muhammed b. Abdurrahman b. Nevfel b. Esved)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Hz. Peygamber, veda haccı
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنِ الأَسْوَدِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - خَرَجْنَا مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَلاَ نُرَى إِلاَّ أَنَّهُ الْحَجُّ ، فَلَمَّا قَدِمْنَا تَطَوَّفْنَا بِالْبَيْتِ ، فَأَمَرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مَنْ لَمْ يَكُنْ سَاقَ الْهَدْىَ أَنْ يَحِلَّ ، فَحَلَّ مَنْ لَمْ يَكُنْ سَاقَ الْهَدْىَ ، وَنِسَاؤُهُ لَمْ يَسُقْنَ فَأَحْلَلْنَ ، قَالَتْ عَائِشَةُ - رضى الله عنها - فَحِضْتُ فَلَمْ أَطُفْ بِالْبَيْتِ ، فَلَمَّا كَانَتْ لَيْلَةُ الْحَصْبَةِ قَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ ، يَرْجِعُ النَّاسُ بِعُمْرَةٍ وَحَجَّةٍ وَأَرْجِعُ أَنَا بِحَجَّةٍ قَالَ « وَمَا طُفْتِ لَيَالِىَ قَدِمْنَا مَكَّةَ » . قُلْتُ لاَ . قَالَ « فَاذْهَبِى مَعَ أَخِيكِ إِلَى التَّنْعِيمِ ، فَأَهِلِّى بِعُمْرَةٍ ثُمَّ مَوْعِدُكِ كَذَا وَكَذَا » . قَالَتْ صَفِيَّةُ مَا أُرَانِى إِلاَّ حَابِسَتَهُمْ . قَالَ « عَقْرَى حَلْقَى ، أَوَمَا طُفْتِ يَوْمَ النَّحْرِ » . قَالَتْ قُلْتُ بَلَى . قَالَ « لاَ بَأْسَ ، انْفِرِى » . قَالَتْ عَائِشَةُ - رضى الله عنها - فَلَقِيَنِى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ مُصْعِدٌ مِنْ مَكَّةَ ، وَأَنَا مُنْهَبِطَةٌ عَلَيْهَا ، أَوْ أَنَا مُصْعِدَةٌ وَهْوَ مُنْهَبِطٌ مِنْهَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10288, B001561
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنِ الأَسْوَدِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - خَرَجْنَا مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَلاَ نُرَى إِلاَّ أَنَّهُ الْحَجُّ ، فَلَمَّا قَدِمْنَا تَطَوَّفْنَا بِالْبَيْتِ ، فَأَمَرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مَنْ لَمْ يَكُنْ سَاقَ الْهَدْىَ أَنْ يَحِلَّ ، فَحَلَّ مَنْ لَمْ يَكُنْ سَاقَ الْهَدْىَ ، وَنِسَاؤُهُ لَمْ يَسُقْنَ فَأَحْلَلْنَ ، قَالَتْ عَائِشَةُ - رضى الله عنها - فَحِضْتُ فَلَمْ أَطُفْ بِالْبَيْتِ ، فَلَمَّا كَانَتْ لَيْلَةُ الْحَصْبَةِ قَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ ، يَرْجِعُ النَّاسُ بِعُمْرَةٍ وَحَجَّةٍ وَأَرْجِعُ أَنَا بِحَجَّةٍ قَالَ « وَمَا طُفْتِ لَيَالِىَ قَدِمْنَا مَكَّةَ » . قُلْتُ لاَ . قَالَ « فَاذْهَبِى مَعَ أَخِيكِ إِلَى التَّنْعِيمِ ، فَأَهِلِّى بِعُمْرَةٍ ثُمَّ مَوْعِدُكِ كَذَا وَكَذَا » . قَالَتْ صَفِيَّةُ مَا أُرَانِى إِلاَّ حَابِسَتَهُمْ . قَالَ « عَقْرَى حَلْقَى ، أَوَمَا طُفْتِ يَوْمَ النَّحْرِ » . قَالَتْ قُلْتُ بَلَى . قَالَ « لاَ بَأْسَ ، انْفِرِى » . قَالَتْ عَائِشَةُ - رضى الله عنها - فَلَقِيَنِى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ مُصْعِدٌ مِنْ مَكَّةَ ، وَأَنَا مُنْهَبِطَةٌ عَلَيْهَا ، أَوْ أَنَا مُصْعِدَةٌ وَهْوَ مُنْهَبِطٌ مِنْهَا .
Tercemesi:
Bize Osman, ona Cerir, ona Mansur, ona İbrahim, ona Esved, ona da Âişe (r.anhâ) şöyle rivayet etmiştir: Bizler Nebi (sav) ile birlikte Mekke’ye gitmek üzere yola çıktık. Sadece hac yapacağımız kanaatinde idik. Bizler Mekke’ye varınca Beyt’i tavaf ettikten sonra, Nebi (sav) beraberinde kurbanlığını getirmemiş olan kimselerin ihramdan çıkmalarını emretti. Bunun üzerine beraberinde kurbanlık getirmemiş olanlar ihramdan çıktılar. Allah Rasulü’nün hanımları da beraberinde kurbanlık getirmedikleri için ihramdan çıktı. Âişe (r.anhâ) dedi ki: Bu sırada ay hali olduğum için Beyt’i tavaf edemedim. (Hacıların konakladıkları gece olan) Muhassab gecesinde Âişe: Ey Allah’ın Rasulü, insanlar bir umre ve bir hac yapmış olarak dönecekleri halde ben sadece bir hac yapmış olarak döneceğim, dedim. Allah Rasulü: “Mekke’ye geldiğimiz günlerde tavaf yapmadın mı?” buyurdu. Ben: Hayır, deyince, o: “O halde kardeşinle Ten’im’e kadar git, orada umre niyetiyle ihrama gir, sonra da seninle filan filan yerde buluşmak üzere sözleşiyoruz” buyurdu. Safiye dedi ki: Ben de (ay hali olduğum için) onları ancak yola çıkmaktan alıkoyacağım kanaatine kapılmıştım. Allah Rasulü: “Ey kavmine (beraberindekilere) yaralarcasına zarar veren, onlara iyilik yapamayan kadın, sen nahr (kurban bayramı birinci günü) tavaf etmemiş miydin?” buyurdu. Safiye: Evet etmiştim, deyince, Allah Rasulü: “O halde bunun bir sakıncası yoktur (Veda tavafı yapmayabilirsin), haydi sen de yola koyul!” buyurdu.
Âişe (r.anhâ) dedi ki: Nebi (sav) Mekke’den yukarı doğru çıkarken, ben de Mekke’ye doğru inerken, yahut ta ben yukarı çıkarken, o oradan inerken karşılaştık.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 34, 1/500
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Amr Esved b. Yezid en-Nehaî (Esved b. Yezid b. Kays b. Abdullah b. Malik)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
6. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, hayızlı/lohusa kadının
Hac, sünnetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10290, B001563
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا غُنْدَرٌ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الْحَكَمِ عَنْ عَلِىِّ بْنِ حُسَيْنٍ عَنْ مَرْوَانَ بْنِ الْحَكَمِ قَالَ شَهِدْتُ عُثْمَانَ وَعَلِيًّا - رضى الله عنهما - وَعُثْمَانُ يَنْهَى عَنِ الْمُتْعَةِ وَأَنْ يُجْمَعَ بَيْنَهُمَا . فَلَمَّا رَأَى عَلِىٌّ ، أَهَلَّ بِهِمَا لَبَّيْكَ بِعُمْرَةٍ وَحَجَّةٍ قَالَ مَا كُنْتُ لأَدَعَ سُنَّةَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم لِقَوْلِ أَحَدٍ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu‘be, ona Hakem, ona Ali b. Husayn, ona da Mervan b. Hakem şöyle rivayet etti: Ben, Osman’ı ve Ali’yi (r.anhumâ) (Hac mevsiminde) gördüm. Osman’ın temettu‘ haccını ve hac ile umreyi birlikte yapmayı kabul etmediğini gördüm. Ali’nin her ikisi için bir umre ve bir hac yapmak üzere “Lebbeyk” diyerek ihrama girdiğini görünce, Ali: Ben, Nebi’nin (sav) sünnetini herhangi bir kimsenin söylediği sözden dolayı terk edecek değilim, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 34, 1/500
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdulmelik Mervan b. Hakem el-Kuraşi (Mervan b. Hakem b. Ebu As b. Ümeyye)
3. Ali b. Hüseyin Zeynelabidin (Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib)
4. Ebu Abdullah Hakem b. Uteybe el-Kindî (Hakem b. Uteybe)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
7. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
KTB, NİKAH
Nikah, Mut'a nikahının yasaklanması
Sahabe, anlayış farklılıkları
Sahabe, ictihadı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10294, B001567
Hadis:
حَدَّثَنَا آدَمُ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ أَخْبَرَنَا أَبُو جَمْرَةَ نَصْرُ بْنُ عِمْرَانَ الضُّبَعِىُّ قَالَ تَمَتَّعْتُ فَنَهَانِى نَاسٌ ، فَسَأَلْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - فَأَمَرَنِى ، فَرَأَيْتُ فِى الْمَنَامِ كَأَنَّ رَجُلاً يَقُولُ لِى حَجٌّ مَبْرُورٌ وَعُمْرَةٌ مُتَقَبَّلَةٌ ، فَأَخْبَرْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ فَقَالَ سُنَّةَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ لِى أَقِمْ عِنْدِى ، فَأَجْعَلَ لَكَ سَهْمًا مِنْ مَالِى . قَالَ شُعْبَةُ فَقُلْتُ لِمَ فَقَالَ لِلرُّؤْيَا الَّتِى رَأَيْتُ .
Tercemesi:
Bize Âdem, ona Şu‘be, ona Ebu Cemra Nasr b. İmran ed-Dubaî’nin şöyle dediğini rivâyet etti:
Ben temettu‘ (haccı) yapmak istedim. Bazı kimseler bana yapmamamı söyledi. İbn Abbas’a (r.anhumâ) sordum, bana yapmamı emretti. Rüyamda ise sanki bir adamı bana: Haccın mebrur, umren makbul olsun, diyor gibi gördüm. İbn Abbas’a bunu haber verince, o: (Bu) Nebi’nin (sav) sünnetidir dedi. Sonra bana: Sen yanımda kal, ben sana kendi malımdan bir pay vereyim, dedi. Şu‘be dedi ki: Peki, neden böyle dedi. Ebu Cemre: Görmüş olduğum rüyadan dolayı, diye cevap verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 34, 1/501
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Cemre Nasr b. İmran ed-Duba'î (Nasr b. İmran b. Asım b. Vasi)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Hasan Adem b. Ebu İyas (Adem b. Abdurrahman b. Muhammed b. Şuayb)
Konular:
Hac, Hacc-ı temettu
Rüya, doğru çıkanı