273 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Muhammed b. Müsenna ve İbn Beşşâr, o ikisine Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona da Ebu Cemre ed-Dubaî şöyle demiştir: "Ben temettu' (haccı) yaptım, ama bazı kimseler bana bunu yapmamamı söyleyince, İbn Abbas'ın yanına giderek, ona bunun durumunu sordum. O da bana temettu yapmamı emretti. (Devamla) der ki: Sonra Kâbe'ye gittim ve uyudum. Ben uykudayken birisi bana gelerek 'Umren makbul olsun, haccın da mebrur olsun' dedi. Bunun üzerine İbn Abbas'a gittim ve ona gördüğüm rüyayı söyleyince o 'Allahu Ekber, Allahu Ekber, Ebu'l-Kasım'ın (sav) sünnetidir (bu)' dedi."
Bize Hasan b. Ömer, ona Yezid, ona Habib, ona Ata, ona da Cabir (b. Abdullah) şöyle demiştir: "Rasulullah'la (sav) birlikteydik. Hac için ihrama girip telbiye getirip Zilhicce'nin dördünde Mekke'ye gelmiştik. Hz. Peygamber (sav) bize; Kâbe'yi tavaf etmemizi, Safa ile Merve arasında sa'y etmemizi, bunu bir umre saymamızı ve beraberinde hedy kurbanı getiren kişiler hariç olmak üzere ihramdan çıkmamızı emretti. İçimizde Hz. Peygamber (sav) ve Talha'dan başkasının beraberinde hedy kurbanlıkları yoktu. Ali de beraberinde hedy kurbanı ile Yemen'den gelmiş ve 'Rasulullah'ın (sav) niyet ettiği şekliyle ihrama niyet ettim.' demişti. Bu emir karşısında ashab 'Birilerimizin cinsel organından meni damlarken Mina'ya gidiyoruz!' dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Şüphesiz ki ben, sonradan gördüğüm bu durumu önceden görmüş olsaydım, (Medine'den) hedy kurbanlıklarını getirmezdim. Eğer (Medine'den getirdiğim) hedy kurbanım olmasaydı ben de ihramdan çıkardım' buyurdu. (Cabir b. Abdullah) der ki: Sürâka, Akabe Cemresi'ne taş atarken Rasulullah'la (sav) karşılaştı ve 'Ya Rasulallah! Bu şekildeki umre uygulaması sadece bize mi özgü?' diye sordu. Hz. Peygamber (sav) de 'Hayır. Aksine ebediyen böyle olacaktır' diye cevap verdi. (Cabir b. Abdullah) der ki: Hz. Âişe, hayız olduğu halde Mekke'ye gelmişti. Hz. Peygamber de (sav) ona, bütün hac ibadetlerini eda etmesini ancak hayızdan temizlenmedikçe Kâbe'yi tavaf etmemesini ve namaz kılmamasını emretti. Bu arada ashab, Bathâ denilen yerde konakladıklarında Hz. Âişe 'Ya Rasulallah! Sizler hac ve umreye ile dönerken ben sadece hac ile mi döneceğim?' diye sordu. Bunun üzerine Rasulullah (sav), Abdurrahman b. Ebu Bekir es-Sıddık'a, Hz. Âişe ile birlikte Ten'im'e gitmesini emretti. Böylece Hz. Âişe, hac günleri sona erdikten sonra Zilhicce ayı içerisinde umre ibadetini yerine getirmiş oldu."
Bize Âdem, ona Şu‘be, ona Ebu Cemre Nasr b. İmran ed-Dubaî şöyle demiştir: "Ben temettu (haccı) yapmak istedim. Bazı kimseler bana yapmamamı söyledi. İbn Abbas’a (r.anhumâ) sordum, bana yapmamı emretti. Rüyamda ise sanki bir adamı bana 'Haccın mebrur, umren makbul olsun' diyor gibi gördüm. İbn Abbas’a bunu haber verince, 'Bu Nebi’nin (sav) sünnetidir' dedi. Sonra bana 'Sen yanımda kal, ben sana kendi malımdan bir pay vereyim' dedi. Şu‘be 'Peki, neden böyle dedi' diye sordu. Ebu Cemre de 'Görmüş olduğum rüyadan dolayı' diye cevap verdi."