Giriş

Bize Ziyad b. Eyyub, ona Abdulvahid b. Vasıl, ona Behz b. Hakîm, ona babası Hakim b. Muaviye, dedesinin (Ebû Hakim Muaviye b. Hayde) şöyle dediğini rivayet etti: Hz. Peygamber’e (sav) bir şey getirildiği zaman “Bu hediye mi yoksa sadaka mı?” diye sorardı. “Sadaka” denirse yemezdi, “hediye” denirse elini uzatırdı (yerdi).


    Öneri Formu
22547 N002614 Nesai, Zekât, 98

Bize Muhammed b. Seleme, ona (Abdurrahman) İbü’l-Kâsım, ona Mâlik (b. Enes), ona Rabîa (b. Ferruh), ona da Kâsım b. Muhammed, Peygamber’in (sav) hanımı Âişe’den rivayet etti. Âişe şöyle dedi: Berîre hakkında üç hüküm gerçekleşmiştir: Bu üç hükümden biri o âzat edilmiş ve kocası (ndan ayrılmak veya onunla kalmak) konusunda serbest bırakılmıştı. (Diğeri) Hz. Peygamber (sav) (onun hakkında) “Velâ hakkı köleyi âzat edene aittir” buyurdu. (Bir diğeri de) Hz. Peygamber (sav) (bir gün eve) girmişti. O sırada çömlekte et (yemeği) kaynamaktaydı. Onun önüne ekmek ve evde bulunan katıklardan biri kondu. Bunun üzerine Allah Rasûlu (sav): – “Benim gördüğüm içinde et (yemeği) olan bir çömlek değil miydi?” diye sordu. Onlar da: – Evet, yâ Rasûlallah. O Berîre’ye sadaka olarak verilmiş bir ettir, oysa siz sadaka yemiyorsunuz, diye cevap verdiler. Bunun üzerine Allah Rasûlu (sav): – “O Berîre’ye sadaka, bizim için ise hediyedir” buyurdu.


    Öneri Formu
28342 N003477 Nesai, Talak, 29

Bana Muhammed b. Adem, ona Ebu Muaviye, ona Hişam, ona Abdurrahman b. el-Kasım, ona babası, Hz. Ayşe’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Berîre ile ilgili üç durumdan üç şer’i hüküm çıktı: 1. Ailesi onu satmak istedi, fakat velâ (âzat olmaktan doğan hükmî akrabalık bağı) hakkının kendilerine ait olmasını şart koştu. Bu durumu Hz. Peygamber’e (sav) anlattım bana “Onu satın al ve âzad ediver. Velâ hakkı âzad edene aittir” buyurdu. 2. Berîre âzad edildi. Hz. peygamber (sav) onu kocasıyla evliliğine devam edip etmeme konusunda serbest bıraktı. O da (kocası ile evliğini devam ettirmeyi değil) kendi başına kalmayı tercih etti. 3. Berîre’ye bazı şeyler sadaka olarak getirilirdi de o da onlardan bir kısmını bize hediye ederdi. Bu durumu Hz. Peygamber'e (sav) aktardım. O da: “Onun verdiklerinden yiyiniz. Verilenler, Berîre’ye sadakadır fakat bize hediyedir” buyurdu.


    Öneri Formu
28343 N003478 Nesai, Talak, 29

Bize Amr b. Ali, ona Abdurrahman, ona Şu’be, ona el-Hakem, ona İbrahim, ona el-Esved, Hz. Ayşe’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Berîre’yi satın almak istedim, fakat ailesi velâ (âzat olmaktan doğan hükmî akrabalık bağı) hakkının kendilerine ait olmasını şart koştu. Bu durumu Hz. Peygamber’e (sav) anlattım. O da “Onu satın al ve âzad et. Velâ hakkı âzad edene aittir” buyurdu. Daha sonra bir et getirildi ve “Bu, Berîre’ye sadaka olarak verilen ettendir” denildi. O zaman Hz. Peygamber (sav) “O et Berîre’ye sadakadır bize ise hediyedir” buyurdu. Hz. Peygamber (sav) Berîre’yi kocası ile evliliğine devam edip etmeme konusunda serbest bıraktı. Kocası (köle değil) hür bir kimseydi.


    Öneri Formu
28345 N003480 Nesai, Talak, 30

Bize el-Kasım b. Zekeriyya b. Dînâr, ona Hüseyin, ona Zâide, ona Simâk, ona Abdurrahman b. el-Kasım, ona babası (Kasım b. Muhammeed et*Teymî), Hz. Ayşe’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Ensar’dan bir adamdan Berîreyi satın aldım. Satanlar, velâ (âzat olmaktan doğan hükmî akrabalık bağı) hakkının kendilerine ait olmasını şart koştular. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) “Velâ hakkı (âzad) nimetine sahip olanındır” buyurdu. Hz. Peygamber (sav) onu kocası ile evlilik hayatına devam edip etmemekte serbest bıraktı. (Çünkü) kocası, (hür değil) köleydi. Berîre (bir gün) bana biraz et hediye etmişti. Hz. Peygamber (sav) “O etten biraz da bize verseniz” dedi. Ben de “Bu et Berîre’ye sadaka olarak verilmiş” deyince, Hz. Peygamber (sav) “O, Berîre’ye sadakadır bize hediyedir” buyurdu.


    Öneri Formu
28348 N003483 Nesai, Talak, 31

Bize Muhammmed b. Beşşâr, ona Mekki b. İbrahim ve Yusuf b. Yakub ed-Dabbî es-Sedûsî, onlara Behz b. Hakim, ona babası, dedesinin şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah’a (sav) bir şey getirildiği zaman “Bu, sadaka mıdır, yoksa hediye mi?” diye sorardı. “Sadakadır” derlerse yemez, “Hediyedir” derlerse yerdi. Bu konuda Selman, Ebu Hureyre, Enes, el-Hasan b. Ali ve Ebu Amîre (ki Mearraf b. Vasıl’ın dedesidir. İsmi ise Rüşeyd b. Mâlik’tir.) Meymun b. Mihran, İbn Abbas, Abdullah b. Amr, Ebu Rafi’ ve Abdurrahman b. Alkame’den de hadis rivayet edilmiştir. Bu hadis aynı zamanda Abdurrahman b. Alkame tarafından Abdurrahman b. Ebu Akil vasıtası ile Hz. Peygamber’den rivayet edilmiştir. Behz b. Hakim’in dedesinin adı Muaviye b. Hayde el Kuşeyrî’dir. Tirmîzî, Behz b. Hakim hadisi hasen-garibtir değerlendirmesinde bulunmuştur.


    Öneri Formu
276716 T000656-2 Tirmizi, Zekat, 25


    Öneri Formu
13957 T000657 Tirmizi, Zekat, 25

Bize Ebû Ali er-Rûzbârî, ona Ebû Bekir b. Dâse, ona Ebû Davud, onaMüsedded, ona Abdülvâris, ona Musa b. Salim, ona Abdullah b. Ubeydullah şöyle rivayet etmiştir: “Hâşimoğullarının gençleriyle birlikte, İbn Abbas’ın yanına gitmiştim. O, Rasûlullah’dan (sav) rivayet ettiği bir hadiste şunları söyledi: “Hz. Peygamber (sav), şu üç şey dışında hiçbir konuda bizi insanlardan ayrı tutmadı. Bize abdestte suyu uzuvlara iyice ulaştırmamızı, sadaka yemememizi ve eşeği ata çekmememizi emretti.”


Açıklama: Burada Hz. Peygamber’in (sav) mensubu olduğu Hâşimîler’e, diğer insanlardan farklı olarak üç konuda özen göstermeleri emredilmektedir. İlki sadakanın yenmemesi gerektiğidir; Hz. Peygamber ve ailesi için sadakanın helal olmadığı muhtelif hadislerde belirtilmektedir. İkincisi eşeğin kısrakla çiftleştirilmesi meselesidir. Bu çiftleşmeden bilindiği üzere katır doğar. Halbuki at o dönemin en önemli cihâd vasıtası idi. At cinsinin azalıp savaşta çok işe yaramayan katır türünün çoğaltılması, cihad için uygun değildir. Cihada engel olacak bir uygulamadan en çok Hz. Peygamber’in âilesi uzak durmalıydı. Üçüncüsü de abdestin güzelce alınması, suyun uzuvlara iyice ulaştırılmasıdır. Aslında bu husus, sadece Hâşimîler için değil, bütün müslümanlar için gereklidir. Hz. Peygamber, dinî emirleri kendi âilesinin kusursuz bir şekilde yerine getirmeleri için, özellikle yakınlarından, dikkatli olmalarını ısrarlı şekilde istemiştir.

    Öneri Formu
157094 BS019819 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, X ,41

Bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Ebû’l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Muhammed b. Ali el-Meymûnî, ona Muhammed b. Kesîr el-Abdî, ona Süfyan, ona Ebû Cehdam Musa b. Salim, ona Abbas’ın çocuklarından Ubeydullah, ona da İbn Abbas (ra) şöyle haber vermiştir: “Rasûlullah (sav) bize abdestte suyu uzuvlara iyice ulaştırmamızı emretti, sadaka yememizi –yemenizi demiyorum- ve eşeği ata çekmemizi yasakladı.” Bu isnadla Ubeydullah’dan naklen es-Sevrî de böyle dedi. Kendisinden et-Tayâlisî’nin rivayet ettiği Hammâd b. Seleme de böyle dedi, ancak o (Ubeydullah değil) Abdullah b. Ubeydullah b. Abbas’tır diye söyledi. Hammâd b. Zeyd, Abdülvâris b. Saîd ve İbmail b. Uleyye de Ebû Cehdam’dan böyle rivayet ettiler. el-Buhârî ve diğerlerinin dediğine göre Süfyan’ın hadisi vehimdir.


    Öneri Formu
157093 BS019818 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, X ,41


    Öneri Formu
22534 N002610 Nesai, Zekât, 95