Giriş

Bize İshak b. İbrahim el-Hanzalî, ona Cerir, ona da Mutarrif, [Âmir, ona Şurayh b. Hâni' ona da Ebu Hureyre] isnadıyla Abser'in rivayet ettiği hadise benzer şekilde rivayet etmiştir. [(Buna göre) Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Her kim de Allah'a kavuşmayı arzu etmezse, Allah da ona kavuşmayı arzu etmez." Ravi (Şurayh b. Hâni) dedi ki: Hz. Aişe'nin (r. anha) yanına vardım ve şöyle dedim: Ey mü'minlerin annesi! Ebu Hureyre'yi, Rasulullah'tan (sav) bir hadis naklederken duydum. Eğer gerçekten öyleyse helak olduk demektir. Buna karşılık olarak Hz. Aişe (r. anha) şöyle dedi: Şüphesiz helak olan, Allah Rasulü'nün (sav) sözünde helak olacağı bildirilen kimsedir. Neymiş o hadis?. (Ben de:) Ebu Hureyre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu söyledi: "Kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Kim Allah'a kavuşmayı arzu etmezse Allah da ona kavuşmayı arzu etmez." Oysa hiç birimiz kesinlikle ölümü arzu etmeyiz. Bunun üzerine Hz. Aişe (r. anha) şöyle dedi: Muhakkak ki Rasulullah (sav) bu sözü söylemiştir. Ancak bu hadis, senin düşündüğün gibi değildir. "Fakat göz bir noktaya çakılıp kaldığı, göğüs hırladığı, cilt diken diken olduğu, parmaklar kasıldığı vakit; işte o vakitte kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Kim de Allah'a kavuşmayı arzu etmezse, Allah da ona kavuşmayı arzu etmez."]


Açıklama: Belirtilen Abser b. Kasım tarafından rivayet edilen hadis için bkz. M006826 numaralı hadis.

    Öneri Formu
87 M006827 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 17

Bize İshak b. İbrahim, ona İsa b. Yunus, ona Zekeriyya, ona Amir, ona Şureyh b. Hâni, ona da Hz. Aişe (r. anha), Rasulullah'ın (sav) aynı hadisi rivayet etmiştir. [(Bu hadise göre) Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Kim Allah'a kavuşmayı arzu etmezse, Allah da ona kavuşmayı arzu etmez. Nitekim ölüm, Allah'a kavuşmaktan öncedir."]


Açıklama: Belirtilen rivayet için bkz. M006824 numaralı hadis.

    Öneri Formu
89 M006825 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 16

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed b. Bekir, Ona Said, ona Katade, [(Zürâre, ona Sa'd b. Hişam ona da Hz. Aişe (r. anha)) isnadıyla rivayet etmiştir. Buna göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Her kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Her kim de Allah'a kavuşmayı arzu etmezse Allah da ona kavuşmayı arzu etmez." Hz. Aişe (r. anha) diyor ki: Bunun üzerine; ey Allah'ın Peygamberi! Ölümü arzu etmemek mi? Hiçbirimiz ölümü arzu etmeyiz ki dedim. Rasulullah da (sav) şöyle buyurdu: "Öyle değil. Mümin kendisine Allah'ın rahmeti, rızası ve cenneti müjdelendiği vakit Allah'a kavuşmayı arzu eder. Kâfir ise kendisine Allah'ın azabı, öfkesi müjdelendiği vakit Allah'a kavuşmayı arzu etmez, Allah da ona kavuşmayı arzu etmez."] bu isnadla rivayet etmiştir.


Açıklama: Belirtilen rivayet için bkz. M006822 numaralı hadis.

    Öneri Formu
93 M006823 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 15

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Ebu Amir el-Eşarî ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Üsame, ona Büreyd, ona da Ebu Musa el-Eş'arî'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Kim Allah'a kavuşmayı arzu etmezse, Allah da ona kavuşmayı arzu etmez."


    Öneri Formu
86 M006828 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 18

Bize Said b. Amr el-Eşasî, ona Abser, ona Mutarrif, ona Amir, ona Şureyh b. Hâni, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Kim Allah'a kavuşmayı arzu etmezse Allah da ona kavuşmayı arzu etmez." Ravi (Şurayh b. Hâni) dedi ki: Hz. Aişe'nin (r. anha) yanına vardım ve şöyle dedim: Ey mü'minlerin annesi! Ebu Hureyre'yi, Rasulullah'tan (sav) bir hadis naklederken duydum. Eğer gerçekten öyleyse helak olduk demektir. Hz. Aişe (r. anha) da şöyle karşılık verdi: Şüphesiz helak olan, Allah Rasulü'nün (sav) sözünde helak olacağı bildirilen kimsedir. Neymiş o hadis? (Ben de şöyle dedim:) Ebu Hureyre dedi Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğu söyledi: "Kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Kim Allah'a kavuşmayı arzu etmezse, Allah da ona kavuşmayı arzu etmez." Oysa hiçbirimiz kesinlikle ölümü arzu etmeyiz." Bunun üzerine Hz. Aişe (r. anha) şöyle dedi: Muhakkak ki Rasulullah (sav) bu sözü söylemiştir. Ancak bu hadis, senin düşündüğün gibi değildir. "Fakat göz bir noktaya çakılıp kaldığı, göğüs hırladığı, cilt diken diken olduğu, parmaklar kasıldığı vakit; işte o vakitte her kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Kim Allah'a kavuşmayı arzu etmezse, Allah da ona kavuşmayı arzu etmez."


    Öneri Formu
88 M006826 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 17

Bize Kuteybe, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Alâ b. Abdurrahman, ona babası (Abdurrahman b. Yakub), ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah, kıyamet günü insanları dümdüz bir meydanda toplar, ardından alemlerin Rabbi onlara tecelli edip (görünür) ve 'Kim, neye tapıyorsa, onun peşinden gitsin' buyurur. Bunun üzerine haça tapanlara haçları, puta tapanlara putları, ateşe tapanlara da ateş gösterilir ve herkes kendi mabuduna yönelir. Geriye sadece Müslümanlar kalır. Alemlerin Rabbi Müslümanlara da görünür ve 'Siz neden diğer insanlar gibi gitmiyorsunuz?' buyurur. Onlar 'Biz senden Allah’a sığınırız. Biz senden Allah’a sığınırız. Biz Rabbimizi arıyoruz. O’nu görmeden bu mekandan ayrılmayız' derler. Allah onları yerinde bırakıp gizlenir, sonra tekrar görünür ve 'Siz neden diğer insanlar gibi gitmiyorsunuz?' buyurur. Onlar 'Biz senden Allah’a sığınırız. Biz senden Allah’a sığınırız. Biz Rabbimizi arıyoruz. O’nu görmeden bu mekandan ayrılmayız' derler. Allah emir verir, onlar yerinde beklerler. (Ravi der ki:) Ashab 'Ey Allah'ın Rasulü, Rabbimizi görecek miyiz' dediler. Hz. Peygamber (sav) 'Ayın on dördüncü gecesinde ayı görmede bir sıkıntı yaşıyor musunuz' buyurdu. Onlar 'Hayır, ey Allah'ın Rasulü!' dediler. Rasulullah (sav) 'Sizler, onu görme hususunda (kıyamet) gününde bir sıkıntı yaşayamayacaksınız' buyurdu." "Sonra Allah müminlere tecelli edip kendisini tanıtır ve 'Ben sizin Rabbinizim, bana tabi olun' buyurur. Müslümanlar da kalkarlar, onlara Sırat (köprüsü) kurulur. Müslümanlar 'Kurtar ya Rabbi! Kurtar ya Rabbi!' diyerek soylu atlar ve binekler gibi onun üzerinden geçerler. Geride cehennemlikler kalırlar ve onlardan bir kısmı (ateşe) atılır. Ardından cehenneme 'Doldun mu?' denir. Cehennem de, 'Daha fazla yok mu' der. Sonra bir kısım daha cehenneme atılır ve yine 'Doldun mu?' denir. Cehennem ise 'Daha fazla yok mu' der. Nihayet cehennemlikler oraya atıldığı zaman Rahman, cehenneme ayağını koyar da oradakiler birbirlerinin üzerine çıkarlar. Allah 'Yeter mi?' diye buyurur, cehennem de 'Yeter, yeter' der. Allah, cennetlikleri cennete, cehennemlikleri de cehenneme koyduğunda ölüm, sürüklenerek getirilir, cennetliklerle cehennemlikler arasındaki bir sur üzerinde durdurulur. Sonra 'Ey cennetlikler' denir. Onlar korkarak ona bakarlar. Ardından 'Ey cehennemlikler' denir. Onlar da şefaat umuduyla sevinerek bakarlar. Cennetliklere ve cehennemliklere 'Bunu tanıdınız mı' denir. Onlar da 'Onu tanıdık. Bu bizim için görevlendirilen ölümdür' derler. Bunun üzerine ölüm, cennet ile cehennem arasındaki bir surun üzerinde yanı üzere yatırılıp kesilir. Ardından 'Ey cennetlikler, ebedisiniz, size ölüm yok. Ey cehennemlikler, ebedisiniz, size de ölüm yok' denir." [Ebu İsa şöyle der ki: Bu, hasen-sahih bir hadistir. İçerisinde insanların Rablerini görecekleri ile alakalı rüyet meselesi ve ayak (Sâk) ve benzeri şeylerin yer aldığı pek çok hadis, Nebî (sav)'den rivayet edilmiştir. Süfyan es-Sevrî, Mâlik b. Enes, İbn Mübârek, İbn Uyeyne, Vekî ve benzeri diğer ilim ehli imamların bu meseledeki görüşü şudur: Onlar bu gibi hadisleri rivayet ederler, akabinde “Bizler bu hadislere iman ederiz, 'nasıl' diye sormayız” derler. İşte bu ehli hadisin tercih ettiği görüştür. Onlar da bu hadisleri aktarıldığı gibi rivayet ederler, onlara iman ederler. Onları ne tefsir ederler ne de üzerinde fikir yürütürler. Bu görüş, ehli ilmin tercih edip benimsediği görüştür. Hadiste “kendisini onlara tanıtır” ifadesi, “onlara tecelli eder” demektir.]


    Öneri Formu
14842 T002557 Tirmizi, Sıfatü’l-Cenne, 20

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ali b. Müshir, ona Zekeriya, ona Şa'bî, ona Şurayh b. Hâni' ona da Hz. Aişe'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Kim Allah'a kavuşmayı arzu etmezse, Allah da ona kavuşmayı arzu etmez. Nitekim ölüm, Allah'a kavuşmaktan öncedir."


    Öneri Formu
91 M006824 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 16

Bize Muhammed b. Râfi', ona Abdürrezzak (b. Hemmâm), ona Mamer'in (b. Raşid) rivayet ettiğine göre Hemmâm b. Münebbih: Bunlar Ebu Hureyre'nin (ra) Rasullah'tan (sav) bize rivayet ettiği hadislerdir dedi ve bazılarını zikretti. Rasulullah'ın (sav) buyurduğu şu hadis de onlardan biridir: "Hiçbiriniz ölümü temenni etmesin ve kendisine gelmeden önce ölmek için dua etmesin. Hiç şüphesiz içinizden biri öldüğünde ameli kesilir. Yine şüphesiz müminin ömrü ancak hayrını artırır."


    Öneri Formu
98 M006819 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 13

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir kemik hariç insan bedeninde her şey çürüyecek. O kemik, kuyruk sokumudur ve kıyamet günü yeniden yaratılış, o kemikten oluşacaktır."


    Öneri Formu
32370 İM004266 İbn Mâce, Zühd, 32


    Öneri Formu
14169 M007181 Müslim, Cennet ve Sıfât'u Naîmihâ ve Ehlihâ, 40