291 Kayıt Bulundu.
Bu [bir önceki] hadisi bize İshak b. İbrahim el-Hanzalî, ona Cerir, ona da Mutarrif, [Âmir, ona Şurayh b. Hâni' ona da Ebu Hureyre] isnadıyla Abser'in rivayet ettiği hadise benzer şekilde rivayet etmiştir. [(Buna göre) Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Her kim de Allah'a kavuşmayı arzu etmezse, Allah da ona kavuşmayı arzu etmez." Ravi (Şurayh b. Hâni') dedi ki: Hz. Âişe'nin (r. anhâ) yanına vardım ve şöyle dedim: Ey mü'minlerin annesi! Ebu Hureyre'yi, Rasulullah'tan (sav) bir hadis naklederken duydum. Eğer gerçekten öyleyse helak olduk demektir. Buna karşılık olarak Hz. Âişe (r. anhâ) şöyle dedi: Şüphesiz helak olan, Allah Rasulü'nün (sav) sözünde helak olacağı bildirilen kimsedir. Neymiş o hadis?. (Ben de:) Ebu Hureyre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu söyledi: "Kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Kim Allah'a kavuşmayı arzu etmezse Allah da ona kavuşmayı arzu etmez." Oysa hiç birimiz kesinlikle ölümü arzu etmeyiz. Bunun üzerine Hz. Âişe (r. anhâ) şöyle dedi: Muhakkak ki Rasulullah (sav) bu sözü söylemiştir. Ancak bu hadis, senin düşündüğün gibi değildir. Fakat göz bir noktaya çakılıp kaldığı, göğüs hırladığı, cilt diken diken olduğu, parmaklar kasıldığı vakit; işte o vakitte kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Kim de Allah'a kavuşmayı arzu etmezse, Allah da ona kavuşmayı arzu etmez.]
Açıklama: Belirtilen Abser b. Kasım tarafından rivayet edilen hadis için bkz. M006826 numaralı hadis.
Bize Said b. Amr el-Eş'asî, ona Abser, ona Mutarrif, ona Âmir, ona Şurayh b. Hâni' ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Kim Allah'a kavuşmayı arzu etmezse Allah da ona kavuşmayı arzu etmez." Ravi (Şurayh b. Hâni') dedi ki: Hz. Âişe'nin (r. anhâ) yanına vardım ve şöyle dedim: Ey mü'minlerin annesi! Ebu Hureyre'yi, Rasulullah'tan (sav) bir hadis naklederken duydum. Eğer gerçekten öyleyse helak olduk demektir. Hz. Âişe (r. anhâ) da şöyle karşılık verdi: Şüphesiz helak olan, Allah Rasulü'nün (sav) sözünde helak olacağı bildirilen kimsedir. Neymiş o hadis?. (Ben de şöyle dedim:) Ebu Hureyre dedi Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğu söyledi: "Kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Kim Allah'a kavuşmayı arzu etmezse, Allah da ona kavuşmayı arzu etmez." Oysa hiç birimiz kesinlikle ölümü arzu etmeyiz. Bunun üzerine Hz. Âişe (r. anhâ) şöyle dedi: Muhakkak ki Rasulullah (sav) bu sözü söylemiştir. Ancak bu hadis, senin düşündüğün gibi değildir. Fakat göz bir noktaya çakılıp kaldığı, göğüs hırladığı, cilt diken diken olduğu, parmaklar kasıldığı vakit; işte o vakitte her kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Kim Allah'a kavuşmayı arzu etmezse, Allah da ona kavuşmayı arzu etmez.
Bize Muhammed b. Râfi', ona Abdürrezzak (b. Hemmâm), ona Ma'mer'in (b. Raşid) rivayet ettiğine göre Hemmâm b. Münebbih: Bunlar Ebu Hureyre'nin (ra) Rasullah'tan (sav) bize rivayet ettiği hadislerdir dedi ve bazılarını zikretti. Rasülüllah'ın (sav) buyurduğu şu hadis de onlardan biridir: "Hiçbiriniz ölümü temenni etmesin ve kendisine gelmeden önce ölmek için dua etmesin. Hiç şüphesiz içinizden biri öldüğünde ameli kesilir. Yine şüphesiz müminin ömrü ancak hayrını artırır."
Bana Ebu Tahir, Harmele b. Yahya ve Harun b. Said el-Eylî, onlara İbn Vehb, ona Yunus b. Yezid, ona İbn Şihâb, ona Ebu Ümâme b. Sehl b. Huneyf, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cenazeyi (kabrine) götürmekte acele ediniz. Eğer cenaze salih bir kimse ise, onu hakkında hayırlı olana yaklaştırmış olursunuz. Eğer salih biri değilse, o zaman üzerinizdeki bir şerden (hızlıca) kurtulmuş olursunuz."
Bize Said b. Amr el-Eş'arî, ona Abser, ona Mutarrif, ona Âmir, ona Şurayh b. Hâni' ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Her kim de Allah'a kavuşmayı arzu etmezse, Allah da ona kavuşmayı arzu etmez." Ravi (Şurayh b. Hâni') dedi ki: Hz. Âişe'nin (r. anhâ) yanına vardım ve şöyle dedim: Ey mü'minlerin annesi! Ebu Hureyre'yi, Rasulullah'tan (sav) bir hadis naklederken duydum. Eğer gerçekten öyleyse helak olduk demektir. Buna karşılık olarak Hz. Âişe (r. anhâ) şöyle dedi: Şüphesiz helak olan, Allah Rasulü'nün (sav) sözünde helak olacağı bildirilen kimsedir. Neymiş o hadis?. (Ben de:) Ebu Hureyre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu söyledi: "Her kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Her kim de Allah'a kavuşmayı arzu etmezse, Allah da ona kavuşmayı arzu etmez." Oysa hiç birimiz kesinlikle ölümü arzu etmeyiz. Bunun üzerine Hz. Âişe (r. anhâ) şöyle dedi: Muhakkak ki Rasulullah (sav) bu sözü söylemiştir. Ancak bu hadis, senin düşündüğün gibi değildir. Fakat göz bir noktaya çakılıp kaldığı, göğüs hırladığı, cilt diken diken olduğu, parmaklar kasıldığı vakit; işte o vakitte her kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Her kim de Allah'a kavuşmayı arzu etmezse, Allah da ona kavuşmayı arzu etmez.
Bize Muhammed b. Müsenna, ona İbn Ebu Adî, ona Hişam, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah'ım! Kabir azabından, ateş (cehennem) azabından, hayatın ve ölümün fitnesinden, Mesih Deccal'in şerrinden sana sığınırım."
Bize Nasr b. Ali el-Cehdamî, İbn Nümeyr, Ebu Küreyb ve Züheyr b. Harb, onlara Veki, ona el-Evzaî, ona Hassân b. Atiyye, ona Muhammed b. Ebu Aişe, ona da Ebu Hureyre; (T) (Bize el-Evzaî), ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden biri son teşehhüdde (tahiyyâtı okuduktan sonra) dört şeyden Allah'a sığınıp şöyle dua etsin: Allah'ım! Cehennem azabından, kabir azabından, hayatın ve ölümün fitnesinden ve Mesih Deccâlın fitnesinin şerrinden sana sığınıyorum."