446 Kayıt Bulundu.
Vaktiyle biz, İsrailoğullarından: 'Yalnızca Allah'a kulluk edeceksiniz, ana-babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz' diye söz almış ve 'İnsanlara güzel söz söyleyin, namazı kılın, zekâtı verin' diye de emretmiştik. Sonunda azınız müstesna, yüz çevirerek dönüp gittiniz.
Bize Ahmed b. Mikdam, ona Seleme b. Abdullah er-Rahavî, ona Osman b. Ebu Ubeyde b. Muhammed b. Ammar b. Yasir, ona babası (Ebu Ubeyde b. Muhammed), ona da dedesi (Muhammed b. Ammar), (babası) Ammar b. Yasir'in şöyle haber verdiğini nakletmiştir: Hz. Peygamber (sav) minbere çıktı ve üç defa "âmîn, âmîn, âmîn" dedi. Aşağıya inince kendisine bu durum soruldu. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Bana cebrail geldi ve Ramazan'a erişip de (yapacağı hayırlar vesilesiyle) bağışlanmayan kimsenin burnu yerde sürtünsün veya Allah onu (rahmetinden) uzak kılsın, dedi ve âmîn dememi istedi. Ben de âmîn dedim. Yine anne ve babasının (yaşlılığına) erişip de o ikisi vesilesiyle cennete giremeyen kimsenin burnu yerde sürtünsün ya da Allah onu (rahmetinden) uzak kılsın, dedi ve yine âmîn dememi istedi. Ben de yine âmîn dedim. Yine yanında senin zikrin geçtiği halde sana salavât getirmeyen kişiyi Allah (rahmetinden( uzak kılsın, dedi ve âmin dememi istedi. Ben de âmîn dedim." [Bu hadisin Ammar'dan rivayet edilen bu vechini sadece bu tarikle biliyoruz.]
Açıklama: Rivayet muallaktır; Yahya b. Eyyüb el-Ceriri ile Muhammed b. İsmail el- Buhari arasında inkita vardır.
Açıklama: Abdurrahman b. Cübeyr ile Muaz b. Cebel arasında inkıta bulunmaktadır. Hadis inkıtadan dolayı zayıftır.
De ki: Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana-babaya iyilik edin, fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin -sizin de onların da rızkını biz veririz-; kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın ve Allah'ın yasakladığı cana haksız yere kıymayın! İşte bunlar Allah'ın size emrettikleridir. Umulur ki düşünüp anlarsınız.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: لاَ تَقْرَبُوا الْفَوَاحِشَ مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَمَا بَطَنَ