Giriş

Bize Muhammed b. İshak el-Müseyyebi, ona Enes b. İyaz Ebu Damra, ona Musa b. Ukbe, ona Nafi', ona da Abdullah b. Ömer'in (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Bir zamanlar üç arkadaş yolda giderlerken şiddetli bir yağmura yakalanmışlar ve bu yüzden dağdaki bir mağaraya sığınmışlar. Dağdan kopan büyük kaya gelip mağaranın önünde durmuş ve kapıyı kapatmış. Bunun üzerine birbirlerine, Allah için yaptığınız salih amelleri bir düşünün. Onların hürmetine Allah'a dua edin, belki Allah sizi buradan kurtarır demişler. İçlerinden biri hemen şöyle demiş: Allah'ım! Benim çok yaşlı anne-babam, karım ve küçük çocuklarım vardı. Ben de onlar için çobanlık yapardım. Hayvanlarımı getirince sütlerini sağar, çocuklarımdan önce anne babama verirdim. Bir gün ormanda yolumu kaybettim, gece vaktine kadar eve gidemedim. Eve geldiğimde anne babamın uyuduğunu gördüm. Daha Önce yaptığım gibi onlar için hemen süt sağdım ve sütü alıp yanlarına vardım. O sırada çocuklarım da süt içmek için ayaklarımın arasında dolanıyorlardı. Ben bir yandan anne babamı uyandırmaya kıyamıyor, diğer yandan onlardan önce çocuklarıma yedirmeyi de istemiyor, ayakta bekliyordum. Bu hâl tan yeri ağarıncaya kadar devam etti. Allah'ım! Eğer bunu senin rızan için yaptığımı biliyorsan bizim için bu kayayı biraz aç da gökyüzünü görelim. Bunun üzerine Cenâb-ı Hak kayayı biraz aralamış ve onlar da bu aralıktan gökyüzünü görmüşler. Sonra diğeri şöyle demiş: Allah'ım! Benim amcamın bir kızı vardı. Onu, erkeklerin kadınları sevebileceği en kuvvetli bir duygu ile severdim. Onunla birlikte olmak istedim ama kabul etmedi; yüz dinar getirmeden razı olmayacağını söyledi. Çalışıp çabaladım ve yüz dinar toplayıp ona getirdim. Tam onunla birlikte olacakken bana; Allah'tan kork ey Allah'ın kulu! Haksız yere mührü bozma dedi. Ben de hemen bu işi yapmaktan vazgeçip oradan kalktım. Allah'ım! Eğer bunu senin rızan için yaptıysam bu kayayı biraz daha aç! Bunun üzerine Allah kayayı biraz daha açmış. Sonra diğeri şöyle dua etmiş: Allah'ım! Bir ölçek pirinç karşılığında bir işçi tutmuştum. Adam işini bitirdiği zaman, bana hakkımı ver dedi. Ben de ona bir ölçek pirinci verdim ama o almadan gitti. Sonra bu pirinci ektim ve çok mahsul elde ettim; onun kazancıyla, çobanlarıyla birlikte bir inek sürüsü aldım. Sonra o adam tekrar bana geldi ve Allah'tan kork, hakkımı yeme dedi. Ben de ona, şu inek sürüsünü ve çobanlarını al dedim. Adam şaşırıp, Allah'tan kork! Benimle alay etme dedi. Ben seninle alay etmiyorum, şu inek sürüsünü ve çobanını alabilirsin dedim. Adam da onları alıp gitti. Allah'ım! Eğer bunu senin rızan için yaptıysam şu kayanın kalan kısmını da önümüzden al. Bunun üzerine Allah kayanın kalan kısmını da önlerinden almış."


    Öneri Formu
13184 M006949 Müslim, Rikak, 100

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, o ikisine Cerir, ona Süheyl, ona babası, ona Ebu Hureyre (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Hiçbir evlat babanın hakkını ödeyemez. Şayet onu köle olarak bulur ve satın alıp azat ederse, babalık hakkını ödemiş olur." [İbn Ebu Şeybe rivayetinde "evlat, babasının" şeklindedir.]


    Öneri Formu
242 M003799 Müslim, Itk, 25

Bize Ebu Tahir ve Harmele b. Yahya, o ikisine İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Said b. el-Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İşini iyi yapan köleye iki ecir vardır". Ebu Hureyre'nin nefsi elinde olan Allah'a yemin olsun ki Allah yolunda cihada katılmak, haccetmek ve anneme iyilik etmek olmasaydı, köle olarak ölmeyi dilerdim. Said b. el-Müseyyeb 'Bize ulaştığına göre, Ebu Hureyre annesiyle birlikte kaldığından dolayı, o vefat edene kadar hac yapmamıştır. [Ebu Tahir bu hadisi "İşini iyi yapan kul" şeklinde nakletmiş, köle ifadesini zikretmemiştir.]


    Öneri Formu
1548 M004320 Müslim, Eyman, 44

Bize İshak b. İbrahim el-Hanzalî, Muhammed b. Müsenna ve Muhammed b. Beşşâr, onlara Muaz b. Hişam, ona babası (Hişam ed-Destevâî), ona Katade, ona Zürâre b. Evfâ, ona da Üseyr b. Cabir şöyle rivayet etmiştir: Yemenlilerin yardımları geldiği zaman Hz. Ömer onlara; Üveys b. Âmir aranızda mı diye sordu Sonunda onu buldu ve sen Üveys b. Âmir misin diye sordu. Üveys, evet ben Üveys'im dedi. Hz. Ömer; Merâd'dan ve Karen'densin, değil mi diye sorunca Üveys, evet diye cevap verdi. Hz. Ömer; sende alaca hastalığı vardı. Geçmiş, sadece bir dirhemlik kalmış deyince Üveys, evet dedi. Hz. Ömer; senin annen hayatta mı diye sordu. Üveys, evet hayatta dedi. Bunun üzerine Hz. Ömer, ben Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittim dedi: "Size Yemenlilerle birlikte Yemen'in Murad ve Karen bölgesinden Üveys b. Âmir diye bir adam gelecek. Kendisinde bulunan alaca hastalığından iyileşmiş, sadece dirhem kadar kalmıştır. Onun bir anası vardır. Üveys annesine çok iyilik eder. Eğer imkanın olur da onu görürsen senin için istiğfar etmesini iste. O da bunu yapsın." Sonra Ömer; haydi Üveys! Benim için istiğfar et dedi. Üveys de Hz. Ömer için istiğfar etti. Hz. Ömer ona; nereye gidiyorsun diye sordu. Üveys; Kufe'ye dedi. Hz. Ömer; senin için Kufe valisine bir mektup yazayım mı diye sordu. Üveys; insanların fakirleri ve düşkünleri ile birlikte olmayı daha çok isterim dedi. Ertesi yıl, Yemenlilerin eşrafından bir adam hacca geldi ve Hz. Ömer'i gördü. Hz. Ömer ona Üveys'i sordu. Adam; onu bırakıp buraya geldiğimde evi boş, malı azdı dedi. Hz. Ömer adama; ben Rasululah'ı (sav) işittim, şöyle buyuruyordu dedi: "Size Yemenlilerle birlikte Yemen'in Murad ve Karen bölgesinden Üveys b. Âmir diye bir adam gelecek. Kendisinde bulunan alaca hastalığından iyileşmiş, sadece dirhem kadar kalmıştır. Onun bir anası vardır. Üveys annesine çok iyilik eder. Eğer imkanın olur da onu görürsen senin için istiğfar etmesini iste. O da bunu yapsın." Adam, hac dönüşü Üveys'in yanına geldi ve benim için istiğfar et dedi. Üveys ona; sen kutlu bir seyahatten döndün, sen benim için istiğfar et diye cevap verdi. Adam tekrar; benim için istiğfar et deyince Üveys yine sen kutlu bir seyahatten döndün, sen benim için istiğfar et dedi. En sonunda yoksa sen Ömer'i mi gördün diye sordu. Adam evet dedi. Bunun üzerine Üveys adam için istiğfar etti. Halk onun kim olduğunu anladı, sonra dönüp gitti. Üseyr der ki: Üveys'in elbisesi çizgili bir hırkaydı. İnsanlar onu görünce; acaba Üveys bunu nereden bulmuş derlerdi.


    Öneri Formu
8058 M006492 Müslim, Fadâilu's Sahabe, 225

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, onlara Cerîr, ona Süheyl, ona babası (Ebu Salih es-Semmân), ona Ebu Hureyre (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Hiçbir evlat babanın hakkını ödeyemez. Şayet onu köle olarak bulur ve satın alıp azat ederse, babalık hakkını ödemiş olur." "İbn Ebû Şeybe rivayetinde "Evlat, babasının" şeklindedir.


    Öneri Formu
275110 M003799-2 Müslim, Itk, 25

Bize Kuteybe, ona Mervan b. Muaviye el-Fezârî, ona Ebû Yağfûr, ona da Velîd b. Ayzâr, Ebû Amr eş-Şeybânî'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bir adam İbn Mesûd'a: 'Hangi amel daha faziletlidir?' diye sordu. İbn Mesûd şöyle cevap verdi: 'Bu soruyu ben de Rasulullah'a (sav) sormuştum. 'Vaktinde kılınan namazdır.' cevabını verdi. 'Sonra hangisidir, ey Allah'ın Rasulü?' dedim. 'Anaya babaya iyilik yapmaktır.' buyurdu. 'Sonra hangisidir, ey Allah'ın Rasulü?' diye tekrar sordum. 'Allah yolunda cihat etmektir' karşılığını verdi." [Ebû İsâ (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen-sahîh bir hadistir. Mesûdî, Şube, Süleyman -Ebû İshak eş-Şeybânî- ve başkaları bu hadisi Velîd b. Ayzâr'dan rivayet etmişlerdir.]


    Öneri Formu
11073 T000173 Tirmizi, Salat, 13

Bana Ebu Tahir ve Harmele b. Yahya, onlara İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona da Said b. Müseyyeb, Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini rivayet emiştir: "Rasulullah (sav) 'İşini samimi bir şekilde ciddiyetle yapan köleye iki ecir vardır' buyurdu. Ebu Hureyre'nin canı elinde olan Allah'a yemin olsun ki Allah yolunda cihat etmek, haccetmek ve annemle ilgilenmek olmasaydı, köle olarak ölmeyi dilerdim." [Said b. el-Müseyyeb 'Bize ulaştığına göre Ebu Hureyre annesiyle birlikte kaldığı için, vefat edene kadar haccetmemiştir' demiştir. Ebu Tahir hadisinde 'İşini ciddiyetle samimi bir şekilde yapan kul' demiş, köle ifadesini kullanmamıştır.]


    Öneri Formu
275119 M004320-2 Müslim, Eyman, 44


    Öneri Formu
8054 M006490 Müslim, Fadâilu's Sahabe, 223


    Öneri Formu
8055 M006491 Müslim, Fadâilu's Sahabe, 224


    Öneri Formu
8086 M006507 Müslim, Birr ve Sıla, 6