832 Kayıt Bulundu.
Rabbinizden bir mağfirete; Allah'a ve peygamberlerine inananlar için hazırlanmış olup genişliği gökle yerin genişliği kadar olan cennete koşuşun. İşte bu, Allah'ın lütfudur ki onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye ve Veki', onlara A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti. "Nefsim yed-i kudretinde olana yemin ederim ki iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe (kamil anlamda) iman etmiş olamazsınız. Size, yaptığınızda birbirinizi seveceğiniz bir şey göstereyim mi? Aranızda selamı yayın."
Açıklama: Müminlerin birbirlerini sevmeleri kamil anlamda iman etmiş olmaları için şarttır. Ancak iman etmedikçe cennete giremezsiniz cümlesindeki iman ise zahir manasına göre anlaşılır. Yani iman etmeyen kişilerin cennete giremeyecekleri belirtilmektedir. Öte yandan benzer lafızların zikredildiği Ebû Musa el-Eş'arî'den nakledilen bir hadiste Hz. Peygamber selam vesilesiyle bireysel sevgi ve saygının yanı sıra toplumsal ülfet ve birlikteliğin sağlanacağını daha farklı ifadelerle açıklamıştır.
Bize Ubeyd b. Yaîş ve Muhammed b. el-Alâ el-Hemdânî, onlara Ebu Üsame, ona Ebu Hayyân rivâyet etti. (T) Yine bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr -buradaki lafız ona aittir-, ona babası, ona Ebû Hayyân et-Teymî Yahya b. Saîd, ona Ebû Zür'a, ona Ebû Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir. Rasûlullah (sav) bir sabah namazı vaktinde Bilal'e; "- Ey Bilal! Bana İslam'da yaptığın ve sana en çok ümit veren işin ne olduğunu söyle; çünkü bu gece rüyamda cennette önümde senin ayakkabılarının sesini duydum" dedi. Bilal şöyle cevap verdi: "- Bana fayda getireceğine dair en fazla ümitvar olduğum amelim şudur: Ben gece olsun gündüz olsun güzelce abdest aldığım her zaman mutlaka bu abdestle Allah'ın bana takdir ettiği kadar namaz kılarım."
Bize Ubeyd b. Yaîş ve Muhammed b. el-Alâ el-Hemdânî, onlara Ebû Üsâme, ona Ebû Hayyân rivâyet etti. (T) Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr -buradaki lafız da ona aittir-, ona babası, ona Ebû Hayyân et-Teymî Yahya b. Saîd, ona Ebû Zur'a, ona Ebû Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasûlullah (sav) bir sabah namazı vaktinde Bilâl'e şöyle dedi: "Ey Bilâl! Bana İslâm'da yaptığın ve sana en çok fayda vereceği ümidini veren işi söyle. Çünkü ben bu gece cennette önümde senin ayakkabılarının tıkırtısını duydum." Bilâl şöyle cevap verdi: "Bana fayda getireceğine dair en fazla ümitvar olduğum amelim şudur: Ben gece olsun gündüz olsun güzelce abdest aldığım her zaman mutlaka bu abdestle Allah'ın bana takdir ettiği kadar namaz kılarım."
Bize Ubeyd b. Yaîş ve Muhammed b. el-Alâ el-Hemdânî, onlara Ebû Üsâme, ona Ebû Hayyân rivâyet etti. (T) Yine bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr -buradaki lafız ona aittir-, ona babası, ona Ebû Hayyân et-Teymî Yahya b. Saîd, ona Ebû Zur'a, ona da Ebû Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir. Rasûlullah (sav) bir sabah namazı vaktinde Bilâl'e; "- Ey Bilal! Bana İslam'da yaptığın ve sana en çok vereceğini ümit ettiğin işi söyle. Çünkü bu gece cennette önümde senin ayakkabılarının sesini duydum" dedi. Bilâl şöyle cevap verdi: "- Bana fayda getireceğine dair en fazla ümitvar olduğum amelim şudur: Ben gece olsun gündüz olsun güzelce abdest aldığım her zaman mutlaka bu abdestle Allah'ın bana takdir ettiği kadar namaz kılarım."