Giriş

İman edip yararlı iş yapanlara gelince onlar da cennetliktirler. Onlar orada devamlı kalırlar.


    Öneri Formu
53163 KK2/82 Bakara, 2, 82


    Öneri Formu
32757 D004260 Ebu Davud, Fiten ve Melahim, 2

Bize Yahya b. Bukeyr, ona Leys, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Enes b. Malik, ona da Ebu Zer'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ben Mekke’de iken evimin tavanı açıldı. Cebrail inerek göğsümü açtı. Sonra onu Zemzem suyu ile yıkadı. Sonra hikmet ve iman ile dolu altından bir leğen getirdi. Onun içindekileri benim göğsüme boşalttıktan sonra göğsümü kapattı. Sonra elimi tutup beni dünya semasına yükseltti. Ben dünya semasına gelince Cebrail semanın bekçisine “aç”, dedi. O “kim” diye sordu. Cebrail “bu Cebrail’dir” dedi. Bekçi “yanında kimse var mı?” dedi. Cebrail “evet, Muhammed (sav) var”, dedi. Bekçi “”ona davet gönderildi mi?” dedi. Cebrail “evet” dedi. Kapıyı açınca biz de dünya semasının üstüne çıktık. İki tarafında da karartılar bulunan, sağına baktığı zaman gülen, soluna baktığı zaman ağlayan, oturmakta olan bir adam gördük. O adam “salih Nebi’ye ve salih evlada merhaba” dedi. Ben Cebrail’e: “bu kim?” dedim. Cebrâil “o Âdem’dir. Sağ ve sol tarafındaki bu karartılar ise onun evlatlarının ruhlarıdır. Bunların sağda bulunanları cennetlikler, sol tarafında bulunanları ise cehennemliklerdir. Bundan dolayı sağ tarafına baktığı vakit güler, sol tarafına doğru bakınca ağlar” dedi. Nihayet beni ikinci semaya yükseltti. Bekçisine “aç” dedi. Bekçisi de birincisinin dediğinin aynısını ona söyledi ve sonra kapıyı açtı." Enes der ki: (Ebu Zer) Hz. Peygamber'in (sav), semalarda Âdem, İdris, Musa, İsa ve İbrahim (Allah’ın salat ve selamları üzerlerine olsun) ile karşılaştığını söyledi ancak konumlarının nasıl olduğunu zikretmedi. Sadece, Âdem’i dünya semasında, İbrahim’i de altıncı semada gördüğünü zikretti. Enes der ki: “Cebrail, Nebi (sav) ile birlikte İdris’in yanından geçince İdris “salih Nebi’ye ve salih kardeşe merhaba” dedi. Rasulullah (sav) "Ben “bu kim?” dedim. Cebrail “bu İdris’tir” dedi. Sonra Musa’nın yanından geçtik. O da “salih Nebi’ye ve salih kardeşe merhaba” dedi. Ben “bu kim?” dedim. Cebrail “bu Musa’dır” dedi. Sonra İsa’nın yanından geçtim. O da “salih kardeşe ve salih Nebi’ye merhaba” dedi. Ben “bu kim?” dedim. O “bu İsa’dır” dedi. Sonra İbrahim’in yanından geçtim. O da “salih Nebi’ye ve salih evlada merhaba” dedi. Ben “bu kim?” dedim. O “bu İbrahim’dir (as)” dedi." İbn Şihab der ki: Bana İbn Hazm, ona da İbn Abbas ve Ebu Habbe el-Ensarî'nin haber verdiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurmuştur: "Sonra beni alıp yükselttiler. Hatta kalemlerin cızırtısını duyacağım bir yüksekliğe kadar çıktım." İbn Hazm ile Enes b. Malik der ki: Nebi (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah ümmetime elli vakit namaz farz kıldı. Ben de bu farz ile birlikte döndüm. Musa’nın yanından geçerken o “Allah senin için ümmetine neyi farz kıldı” dedi. Ben “elli vakit namaz farz kıldı” dedim. O “Rabb'ine dön, şüphesiz senin ümmetinin buna gücü yetmez” dedi. Ben de Rabbime döndüm yarısını kaldırdı. Musa’nın yanına geri geldiğimde “yarısını kaldırdı” dedim. O “Rabbine dön, çünkü senin ümmetinin (buna) gücü yetmez” dedi. Ben de Rabbime müracaat edince, o kalanın yarısını da kaldırdı. Ona geri geldiğimde yine “Rabbine dön, senin ümmetinin buna gücü yetmez” dedi. Ben de ona müracaat ettim. Rabbim “Onlara, elli vaktin değerinde olan beş vakti farz kıldım. Söz benim katımda değişikliğe uğramaz” dedi. Musa’nın yanına döndüğümde bana “Rabb'ine müracaat et” dedi. Ben de “Rabbimden hayâ ettim” dedim. Sonra Cebrail beni Sidretü’l müntehâ’ya kadar alıp götürdü. Onu mahiyetlerini bilemediğim renkler bürüdü. Sonra beni cennete soktular. Cennette sıra sıra dizilmiş inciler vardı, toprağı da miskti."


    Öneri Formu
2454 B000349 Buhari, Salat, 1

Bize Ahmed b. Yunus, ona Ebu Şihâb, ona A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona da Ebu (ra) şöyle demiştir: Ben Peygamber (sav) birlikte idim. Uhud Dağını görünce "Uhud benim için altına dönüşse, borç ödemek için ayırdığım bir dinar hariç, o altından bir dinarın dahi üç gün­den fazla yanımda beklemesini arzu etmem." buyurdu. Sonra devamında "malı çok olan nice kimse vardır ki onlar aslında çok az şeye sahiptir. Ancak malını şöyle şöyle (iyilik yolunda) harcamış olanlar hariç" -Burada Râvî Ebu Şihâb önüne, sağına ve soluna işaret etti-. "Bunlar da pek azdır" buyurdu. Sonra Hz. Peygamber (sav) bana "yerinden ayrılma" buyurdu ve uzak olmayan bir yere gitti. Bu sırada ben bir ses işittim de Hz. Peygamber'in yanına gitmek is­tedim, ancak O'nun "Ben gelinceye kadar yerinde kal" sözünü hatırladım. Gelince "ey Allah'ın Rasulü, işittiğim şey ne idi" ya da "işittiğim o ses neydi?" diye sordum. Rasulullah (sav) "sen de işittin mi?" buyurdu. Ben de "evet" dedim. Rasulullah (sav) "yanıma Cibril (as) geldi ve bana 'ümmetinden her kim Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayarak ölürse cennete girer' dedi" buyurdu. Ben "her ne günah işlerse de mi?" diye sordum. Rasulullah (sav) "evet" buyurdu.


    Öneri Formu
17995 B002388 Buhari, İstikrâz, 3

Bize Müsedded, ona Yahya, ona Osman b. Ğıyas b. Sabit, ona Ebu Osman, ona da Ebu Musa şöyle rivayet etmiştir: Kendisi ile beraberken Hz. Peygamber (sav) Medine'deki bahçelerden birinde, elinde bulunan bir dalla su ile çamur arasına vuruyordu. Bu sırada bir adam geldi ve içeri girmek istedi. Hz. Peygamber (sav) "kapıyı aç ve gelen kişiyi cennetle müjdele" buyurdu. Gittim ve gelenin Ebu Bekir olduğunu gördüm. Hemen ona kapıyı açtım ve onu cennetle müjdeledim. Ondan sonra başka bir adam geldi ve içeri girmek istedi. Hz. Peygamber (sav) yine "kapıyı aç ve onu cennetle müjdele" buyurdu. Gittim ve gelenin Ömer olduğunu gördüm. Ona da kapıyı açtım ve onu cennetle müjdeledim. Sonra da başka bir adam geldi ve içeri girmek istedi. Hz. Peygamber (sav) de yaslanmış bir haldeyken oturdu ve "kapıyı aç ve meydana gelecek musibetlere karşılığında onu cennetle müjdele" buyurdu. Gittim ve gelenin Osman olduğunu gördüm. Ona kapıyı açtım ve onu da cennetle müjdeledim. Hz. Peygamber'in söylediklerini kendisine ilettim. Osman da “Kendisinden yardım istenilecek olan yalnızca Allah'tır” dedi.


    Öneri Formu
21969 B006216 Buhari, Edeb, 119

Bize Abdullah b. Muhammed, ona Muaviye b. Amr, ona Ebu İshak, ona Humeyd, ona da Enes (ra) şöyle demiştir: Harise, genç bir delikanlı iken Bedir harbinde vurulup şehit oldu. Annesi Hz. Peygamber'e (sav) gelip “ey Allah'ın Rasulü, Hârise'nin benim yanımdaki konumunu biliyorsun. Eğer o cennette ise, onun acısına sabreder ve sevabını Allah'tan umarım. Eğer başka bir yerde ise, gör o zaman sen bendeki feryadı figanı” dedi. Rasulullah (sav) "yazıklar olsun sana, -aklını mı kaçırdın sen?- Cennet bir tane mi ki? birçok cennet var ve senin oğlun elbette Firdevs Cennetindedir" buyurdu.


    Öneri Formu
31072 B003982 Buhari, Megâzî, 9

Bize Muhammed b. Ebu Bekir el-Mukaddemî, ona Fudayl b. Süleyman, ona Ebu Hâzım, ona da Sehl b. Sa'd'ın (ra) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ümmetimden yetmiş bin yahut yedi yüz bin (kişi hesapsız cennete) girecektir. İlk giren ile son giren aynı anda girecektir. Bunların yüzleri, ayın on dördündeki dolunay şeklinde parıldayacaktır."


    Öneri Formu
32561 B003247 Buhari, Bed'ü'l-Halk, 8


    Öneri Formu
868 M000309 Müslim, İman, 182


    Öneri Formu
1560 M000533 Müslim, İman, 380


    Öneri Formu
28022 D003987 Ebu Davud, Huruf ve Kıraat, 1