حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ حَدَّثَنَا خَلَفُ بْنُ خَلِيفَةَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ كَيْسَانَ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذْ سَمِعَ وَجْبَةً فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « تَدْرُونَ مَا هَذَا » . قَالَ قُلْنَا اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ . قَالَ « هَذَا حَجَرٌ رُمِىَ بِهِ فِى النَّارِ مُنْذُ سَبْعِينَ خَرِيفًا فَهُوَ يَهْوِى فِى النَّارِ الآنَ حَتَّى انْتَهَى إِلَى قَعْرِهَا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14142, M007167
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ حَدَّثَنَا خَلَفُ بْنُ خَلِيفَةَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ كَيْسَانَ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذْ سَمِعَ وَجْبَةً فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « تَدْرُونَ مَا هَذَا » . قَالَ قُلْنَا اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ . قَالَ « هَذَا حَجَرٌ رُمِىَ بِهِ فِى النَّارِ مُنْذُ سَبْعِينَ خَرِيفًا فَهُوَ يَهْوِى فِى النَّارِ الآنَ حَتَّى انْتَهَى إِلَى قَعْرِهَا » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Eyyûb rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Halef b. Halife rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Yezid b. Keysan, Ebû Hâzim'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivayet etti. (ŞÖyle demiş) : Resülüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellemy\e birlikte idik. Ansızın düşen bir şey sesi işitti. Bunun üzerine Peygamber (sav) «Bu nedir bilir misiniz?» dedi. Biz;
— Allah ve Resulü bilir, cevâbını verdik.«Bu bîr taştır. Yetmiş sene önce cehenneme atılmış, henüz şimdi düşüyor. Nihayet dibine erdi.» buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7167, /1167
Senetler:
()
Konular:
CEHENNEM TASVİRLERİ
Cehennem, Cehennemlikler
Cehennem, toplanma yeri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14147, M007169
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا شَيْبَانُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ قَالَ قَالَ قَتَادَةُ سَمِعْتُ أَبَا نَضْرَةَ يُحَدِّثُ عَنْ سَمُرَةَ أَنَّهُ سَمِعَ نَبِىَّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « إِنَّ مِنْهُمْ مَنْ تَأْخُذُهُ النَّارُ إِلَى كَعْبَيْهِ وَمِنْهُمْ مَنْ تَأْخُذُهُ إِلَى حُجْزَتِهِ وَمِنْهُمْ مَنْ تَأْخُذُهُ إِلَى عُنُقِهِ » .
Tercemesi:
Bize Elû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Yûnus b. Muhammed rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Şeybân b. Abdirrah-man rivayet etti. (Dedi ki) : Katâde şunu söyledi. Ben Ebû Nadra'yı Samura'dan rivayet ederken dinledim. O da Nebiyyullah (sav) şöyle buyururken işitmiş :«Şüphesiz kİ, cehennemliklerden bazılarım aîeş topuklarına kadar, bazılarını oturağına kadar, bazılarını da boğazına kadar alacaktır.»
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7169, /1167
Senetler:
()
Konular:
CEHENNEM TASVİRLERİ
Cehennem, Cehennemlikler
Cehennem, Dereceleri
Cehennem, toplanma yeri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14151, M007171
Hadis:
حَدَّثَنَاهُ مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا رَوْحٌ حَدَّثَنَا سَعِيدٌ بِهَذَا الإِسْنَادِ [عَنْ قَتَادَةَ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا نَضْرَةَ يُحَدِّثُ عَنْ سَمُرَةَ بْنِ جُنْدَبٍ]أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مِنْهُمْ مَنْ تَأْخُذُهُ النَّارُ إِلَى كَعْبَيْهِ وَمِنْهُمْ مَنْ تَأْخُذُهُ النَّارُ إِلَى رُكْبَتَيْهِ وَمِنْهُمْ مَنْ تَأْخُذُهُ النَّارُ إِلَى حُجْزَتِهِ وَمِنْهُمْ مَنْ تَأْخُذُهُ النَّارُ إِلَى تَرْقُوَتِهِ »] وَجَعَلَ مَكَانَ حُجْزَتِهِ حَقْوَيْهِ .
Tercemesi:
Bize bu hadîsi Muhammed b. Müsennâ ile Muhammed b. Beş-şar rivayet ettiler. (Dediler ki) : Bize Kavli rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Saîd bu isnadla rivayet etti. Ama «huczctihî» yerine «hakveyhî» kelimesini koydu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7171, /1168
Senetler:
()
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Cehennem, Dereceleri
Cehennem, toplanma yeri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14155, M007173
Hadis:
وَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا شَبَابَةُ حَدَّثَنِى وَرْقَاءُ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « تَحَاجَّتِ النَّارُ وَالْجَنَّةُ فَقَالَتِ النَّارُ أُوثِرْتُ بِالْمُتَكَبِّرِينَ وَالْمُتَجَبِّرِينَ . وَقَالَتِ الْجَنَّةُ فَمَا لِى لاَ يَدْخُلُنِى إِلاَّ ضُعَفَاءُ النَّاسِ وَسَقَطُهُمْ وَعَجَزُهُمْ . فَقَالَ اللَّهُ لِلْجَنَّةِ أَنْتِ رَحْمَتِى أَرْحَمُ بِكِ مَنْ أَشَاءُ مِنْ عِبَادِى . وَقَالَ لِلنَّارِ أَنْتِ عَذَابِى أُعَذِّبُ بِكِ مَنْ أَشَاءُ مِنْ عِبَادِى وَلِكُلِّ وَاحِدَةٍ مِنْكُمْ مِلْؤُهَا فَأَمَّا النَّارُ فَلاَ تَمْتَلِئُ . فَيَضَعُ قَدَمَهُ عَلَيْهَا فَتَقُولُ قَطْ قَطْ . فَهُنَالِكَ تَمْتَلِئُ وَيُزْوَى بَعْضُهَا إِلَى بَعْضٍ » .
Tercemesi:
Bana Muhammed b. Râfİ'de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Şebabe rivayet etti. (Dedi ki) : Bana Verkââ Ebu'z-Zinad'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamher (sav) 'den naklen rivayet etti. Şöyle buyurmuşlar :
«Cehennemle cennet münakaşa ettiler. Cehennem :
— Ben kibirliler ve zâlimlerle tercih olundum, dedi. Cennet de :
— Aceb bana neden İnsanların zayıflanyle sakatları ve âcizlerinden başkası girmiyor, dedi. Bunun üzerine Allah cennete :
— Sen benim rahmetimsin. Seninle ben" kullarımdan dilediğime rahmet eylerim, buyurdu. Cehennem de :
— Sen benim azabımsın. Seninle ben kullarımdan dilediğimi azab ederim. Sîzden her biriniz için dolusu doluya kul var, bıryurdu. Fakat cehennem dolmaz. Allah da ayağını onun üzerine koyar (bu sefer) yeter, yeteri der. Orada artık dolar ve içindekiler birbirine girer.»
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7173, /1168
Senetler:
()
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14159, M007175
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ حَدَّثَنَا مَعْمَرٌ عَنْ هَمَّامِ بْنِ مُنَبِّهٍ قَالَ هَذَا مَا حَدَّثَنَا أَبُو هُرَيْرَةَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَذَكَرَ أَحَادِيثَ مِنْهَا وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « تَحَاجَّتِ الْجَنَّةُ وَالنَّارُ فَقَالَتِ النَّارُ أُوثِرْتُ بِالْمُتَكَبِّرِينَ وَالْمُتَجَبِّرِينَ . وَقَالَتِ الْجَنَّةُ فَمَا لِى لاَ يَدْخُلُنِى إِلاَّ ضُعَفَاءُ النَّاسِ وَسَقَطُهُمْ وَغِرَّتُهُمْ قَالَ اللَّهُ لِلْجَنَّةِ إِنَّمَا أَنْتِ رَحْمَتِى أَرْحَمُ بِكِ مَنْ أَشَاءُ مِنْ عِبَادِى . وَقَالَ لِلنَّارِ إِنَّمَا أَنْتِ عَذَابِى أُعَذِّبُ بِكِ مَنْ أَشَاءُ مِنْ عِبَادِى . وَلِكُلِّ وَاحِدَةٍ مِنْكُمَا مِلْؤُهَا فَأَمَّا النَّارُ فَلاَ تَمْتَلِئُ حَتَّى يَضَعَ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى رِجْلَهُ تَقُولُ قَطْ قَطْ قَطْ . فَهُنَالِكَ تَمْتَلِئُ وَيُزْوَى بَعْضُهَا إِلَى بَعْضٍ وَلاَ يَظْلِمُ اللَّهُ مِنْ خَلْقِهِ أَحَدًا وَأَمَّا الْجَنَّةُ فَإِنَّ اللَّهَ يُنْشِئُ لَهَا خَلْقًا » .
Tercemesi:
Münebbih'-den rivayet etti. Hemmam; Ebû Hüreyre'nin, Resûliillah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)den bize rivayet ettikleri şunlardır... diyerek bir takım hadîsler zikretmiştir. Onlardan biri de şudur: Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki;
«Cennetle cehennem münâkaşa ettiler. Cehennem :
— Ben kibirliler ve zâlimlerle tercih olundum, dedi. Cennet de :
— Aceb bana neden insanların zayiflarıyle sakatlarından ve gafillerinden başkası girmiyor, dedi. Allah cennete :
— Sen ancak benim rahmetimsin; ben seninle kullarımdan dilediğime rahmet ederim, cehenneme de :
— Sen ancak ve ancak benim azabimsınj seninle ben kullarımdan dilediğimi azab eylerim. Sizden her bîrinize dolusu doluya (kullar) var, buyurdu. Fakat cehennem Allah Tebâreke ve Teâlâ ayağını koymadıkça dol-maz. (O zaman) Yeter, yeter, yeter! der ve artık dolar. Cüzleri birbirine girer. Ama Allah mahlûkatından hiç bir kimseye zulmetmez. Cennete gelince : Şüphesiz Allah onun İçin de halk yaratır.»
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7175, /1168
Senetler:
()
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.