Giriş

Bilinmelidir ki inkâr edenlerin ne malları ne de evlâtları Allah huzurunda kendilerine bir fayda sağlayacaktır. İşte onlar cehennnemin yakıtıdır.


    Öneri Formu
53018 KK3/10 Âl-i İmrân, 3, 10

(Onların yolu) Firavun hanedanının ve onlardan öncekilerin tuttuğu yola benzer. Onlar bizim âyetlerimizi yalanladılar, Allah da kendilerini günahları yüzünden yakalayıverdi. Allah'ın cezası çok şiddetlidir.


    Öneri Formu
53020 KK3/11 Âl-i İmrân, 3, 11

Onlara: İçinde ebedî kalacağınız cehennemin kapılarından girin; kibirlenenlerin yeri ne kötü! denilir.


    Öneri Formu
57777 KK39/72 Zümer, 39, 72

Bize Hasan, ona İbn Lehîa, ona Ebu Nadr, ona da Enes b. Malik'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Size cehennemlikleri ve cennetlikleri haber vereyim mi? Cennetlikler, güçsüz olan ve zayıf görülen, üstü başı dağınık, iki elbisesi de eski püskü kimselerdir. Allah’a yemin etseler Allah onların yeminlerini boşa çıkarmaz. Cehennemlikler ise katı kalpli, cimri, çok mal biriktiren, vermesi gerekeni vermeyen ve peşinden gideni çok olan kimselerdir."


Açıklama: mütabileriyle sahihtir.

    Öneri Formu
60623 HM012504 İbn Hanbel, III, 145

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu Adiy, ona Şu'be, ona Süleyman ve Mansur, onlara Sa'd b. Ubeyde, ona Ebu Abdurrahman es-Sülemî, ona da Hz. Ali şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) ile birlikte bir cenazedeydik. Kendisi düşünceye dalmış elindeki sopayla yeri çiziyordu. Bu esnada şöyle buyurdu: "Her biriniz için cennette veya cehennemde kalacağı yer boşaltılmış, sizin için hazırlanmıştır." Bunun üzerine sahabiler: Ya Rasulallah! Öyle ise buna dayanıp, güvenemez miyiz? yani (bizim amel etmemize ne gerek var) dediler. Hz. Peygamber (sav): "Sizler amel edip çalışın. Çünkü herkes niçin yaratıldıysa, o kendisine kolaylaştırılmıştır." buyurdu ve şu ayetleri okudu: "Artık kim verir ve sakınırsa (en güzeli de tasdik ederse, biz de onu en kolaya hazırlarız, onda başarılı kılarız.) (Leyl-5-7)"


    Öneri Formu
21972 B006217 Buhari, Edeb, 120

Bize Yunus, ona Leys, ona Yezîd b. Hâd, ona Amr b. Ebu Amr, ona da Enes'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kıyamet günü, insanlar içinde ilk defa kabri açılacak olan benim. Ama bunu övünmek için söylemiyorum. Hamd sancağı bana verilecek. Ama bunu övünmek için söylemiyorum. Kıyamet gününde insanların efendisi benim. Ama övünmek için söylemiyorum. Cennete ilk girecek kişi de benim. Ama bunu övünmek için söylemiyorum. Cennetin kapısına geleceğim, kapının halkasını tutup çalacağım. Melekler 'Bu kimdir?' diyecek. 'Ben Muhammed’im' diyeceğim. Bana kapı açılacak, içeri gireceğim. Cebbâr (Rabbim) bana yönelmiş olarak karşıma çıkacak. Ben ona secde edeceğim. Allah Teâlâ 'başını kaldır ey Muhammed, konuş, dinlenesin, dile, dileğin kabul edilsin, şefaat et, şefaatin kabul edilsin' buyuracak. Ben başımı kaldırıp 'Ümmetim, ümmetim ey Rabbim' diyeceğim. Allah Teâlâ 'ümmetin arasına dön, kalbinde bir arpa tanesi kadar iman bulunanı cennete sok' buyurur. Ben dönüp, kalbinde o kadar iman olan herkesi bulup cennete sokarım. Sonra yine Rabbim bana yönelir, tekrar secde ederim. Allah yine 'kaldır başını, konuş dinlensin, dile verilsin, şefaat et şefaatin kabul edilsin' buyurur. Ben başımı kaldırır ve 'ey Rabbim, ümmetim, ümmetim' derim. Allah Teâlâ 'ümmetin arasına dön, kalbinde yarım arpa tanesi kadar iman bulunanı Cennete sok' buyurur. Ben dönüp, kalbinde o kadar iman olan herkesi bulup cennete sokarım. Sonra yine Rabbim bana yönelir, tekrar secde ederim. Allah yine 'kaldır başını, konuş dinlensin, dile verilsin, şefaat et şefaatin kabul edilsin' buyurur. Ben başımı kaldırır ve 'ey Rabbim, ümmetim, ümmetim' derim. Allah Teâlâ 'ümmetin arasına dön, kalbinde bir hardal tanesi kadar iman bulunanı Cennete sok' buyurur. Ben dönüp, kalbinde o kadar iman olan herkesi bulup cennete sokarım." "Allah Teâlâ insanların hesabını bitirince, cehenneme giren ümmetimden geri kalanları da, orada bulunanlarla birlikte ateşe koyar. Cehennem ehli onlara 'Aziz ve Celil Allah’a ibadet etmeniz ne işinize yaradı? Hiçbir şeyi O'na ortak koşmamıştınız ama yine de buradasınız' derler. Bunun üzerine Aziz ve Celil Cebbâr (Allah) 'izzetim hakkı için, onları ateşten kurtaracağım' buyurur. Melek gönderilir, onlar, ateşte yanmış, kömür gibi olmuş bir şekilde, cehennemden çıkarılıp hayat nehrine bırakılırlar. Orada, sel sularının taşıdığı çerçöp üzerinde filizlenen tohum gibi yeniden yeşerir, dirilirler. Alınlarında 'bunlar Aziz ve Celil Allah’ın azatlı kullarıdır' yazısı olur. Melekler onları götürür, cennete girerler. Cennet ehli onları görünce 'Bunlar cehennemlikler değil mi?' derler. Cebbâr (Allah) 'hayır, bunlar, Aziz ve Celil olan Cebbâr'ın (Allah’ın) azatlı kullarıdır' buyurur."


    Öneri Formu
60590 HM012496 İbn Hanbel, III, 144

"O halde, içinde ebedî kalacağınız cehennemin kapılarından girin! Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür!"


    Öneri Formu
54978 KK16/29 Nahl, 16, 29

Kıyamet gününde Allah hakkında yalan söyleyenlerin yüzlerinin kapkara olduğunu görürsün. Kibirlenenlerin kalacağı yer cehennemde değil midir?


    Öneri Formu
57751 KK39/60 Zümer, 39, 60

Ehl-i kitap ve müşriklerden olan inkârcılar, içinde ebedî olarak kalacakları cehennem ateşindedirler. İşte halkın en şerlileri onlardır.


    Öneri Formu
59711 KK98/6 Beyyine, 98, 6

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu Adiy, ona Şu'be, ona Süleyman ve Mansur, onlara Sa'd b. Ubeyde, ona Ebu Abdurrahman es-Sülemî, ona da Hz. Ali şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) ile birlikte bir cenazedeydik. Kendisi düşünceye dalmış elindeki sopayla yeri çiziyordu. Bu esnada şöyle buyurdu: "Her biriniz için cennette veya cehennemde kalacağı yer boşaltılmış, sizin için hazırlanmıştır." Bunun üzerine sahabiler: Ya Rasulallah! Öyle ise buna dayanıp, güvenemez miyiz? yani (bizim amel etmemize ne gerek var) dediler. Hz. Peygamber (sav): "Sizler amel edip çalışın. Çünkü herkes niçin yaratıldıysa, o kendisine kolaylaştırılmıştır." buyurdu ve şu ayetleri okudu: "Artık kim verir ve sakınırsa (en güzeli de tasdik ederse, biz de onu en kolaya hazırlarız, onda başarılı kılarız.) (Leyl-5-7)"


    Öneri Formu
279626 B006217-2 Buhari, Edeb, 120