Öneri Formu
Hadis Id, No:
14169, M007181
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَبُو كُرَيْبٍ - وَتَقَارَبَا فِى اللَّفْظِ - قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"يُجَاءُ بِالْمَوْتِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ كَأَنَّهُ كَبْشٌ أَمْلَحُ - زَادَ أَبُو كُرَيْبٍ - فَيُوقَفُ بَيْنَ الْجَنَّةِ وَالنَّارِ - وَاتَّفَقَا فِى بَاقِى الْحَدِيثِ - فَيُقَالُ يَا أَهْلَ الْجَنَّةِ هَلْ تَعْرِفُونَ هَذَا فَيَشْرَئِبُّونَ وَيَنْظُرُونَ وَيَقُولُونَ نَعَمْ هَذَا الْمَوْتُ - قَالَ - وَيُقَالُ يَا أَهْلَ النَّارِ هَلْ تَعْرِفُونَ هَذَا قَالَ فَيَشْرَئِبُّونَ وَيَنْظُرُونَ وَيَقُولُونَ نَعَمْ هَذَا الْمَوْتُ - قَالَ - فَيُؤْمَرُ بِهِ فَيُذْبَحُ - قَالَ - ثُمَّ يُقَالُ يَا أَهْلَ الْجَنَّةِ خُلُودٌ فَلاَ مَوْتَ وَيَا أَهْلَ النَّارِ خُلُودٌ فَلاَ مَوْتَ." قَالَ ثُمَّ قَرَأَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "(وَأَنْذِرْهُمْ يَوْمَ الْحَسْرَةِ إِذْ قُضِىَ الأَمْرُ وَهُمْ فِى غَفْلَةٍ وَهُمْ لاَ يُؤْمِنُونَ)" وَأَشَارَ بِيَدِهِ إِلَى الدُّنْيَا.
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb (Muhammed b. Alâ el-Hemdânî), -her iki ravinin lafızları da birbirine yakındır- onlara Ebu Muaviye (Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr), ona (Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran) el-A'meş, ona Ebu Salih (es-Semmân), ona da Ebu Said'in (el-Hudrî) (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Kıyamet Günü ölüm, alaca bir koç suretinde getirilir." (Ebu Küreyb; ve Cennet ile Cehennem arasında durdurulur. ilavesinde bulunmuş; hadisin kalan kısmında ise Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ile hem fikirdir.) Müteakiben; "ey Cennet ehli! Bunu tanıyor musunuz diye sorulur. Cennet ehli boynunu uzatıp bakar ve evet. Bu, ölümdür derler. Sonra; ey Cehennem ehli! Bunu tanıyor musunuz diye sorulur. Cehennem ehli de boynunu uzatıp bakar ve evet. Bu, ölümdür derler. Ardından emir verilir ve o koç kesilir. Daha sonra da ey Cennet ehli! Sizin içi ebedilik var, ölüm yoktur! Ey Cehennem ehli! Sizin için ebedilik var, ölüm yoktur denir." Ravi diyor ki; bu sözlerinin ardından Rasulullah (sav); "sen onları, o hasret günü ile ilgili olarak uyar. Çünkü onlar gaflet içindeyken, iman da etmemişken iş bitirilmiş olacaktır" (Meryem 19/39) ayetini okudu ve eliyle dünyayı işaret etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7181, /1169
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Cennet, Cehennem, cennet ve cehennem ebedidir
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Kıyamet, ahvali
KTB, ÖLÜM
Bize Vekî, ona Ali b. Mübârek, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Âmir el-Ukaylî, ona babası, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Cennete girecek ilk üç kişiyi iyi bilirim. Onlar; şehitler, efendilerinin haklarının Allah’ın hakkını da yerine getiren köleler (hizmetçiler) ve iffetli davranan fakir kimselerdir. Cehenneme girecek ilk üç kişiyi çok iyi bilirim. Onlar da; kavmine eziyet eden devlet başkanı, hakkını (zekatını) vermediği mala sahip olan zengin ve övünüp duran fakirdir."
Açıklama: İsnad Âmir el-Ukaylî dolayısıyla zayıftır. Hadisin zayıflığı, ayrıntılı olarak 9492 numaralı hadiste açıklanmıştır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
49855, HM010208
Hadis:
حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ عَلِيِّ بْنِ مُبَارَكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِي كَثِيرٍ عَنْ عَامِرٍ الْعُقَيْلِيِّ عَنْ أَبِيهِ عَنِ أَبِي هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:
"إِنِّي لَأَعْلَمُ أَوَّلَ ثَلَاثَةٍ يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ؛ الشَّهِيدُ، وَعَبْدٌ أَدَّى حَقَّ اللَّهِ وَحَقَّ مَوَالِيهِ، وَفَقِيرٌ عَفِيفٌ مُتَعَفِّفٌ. وَإِنِّي لَأَعْلَمُ أَوَّلَ ثَلَاثَةٍ يَدْخُلُونَ النَّارَ؛ سُلْطَانٌ مُتَسَلِّطٌ، وَذُو ثَرْوَةٍ مِنْ مَالٍ لَا يُؤَدِّي حَقَّهُ، وَفَقِيرٌ فَخُورٌ."
Tercemesi:
Bize Vekî, ona Ali b. Mübârek, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Âmir el-Ukaylî, ona babası, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Cennete girecek ilk üç kişiyi iyi bilirim. Onlar; şehitler, efendilerinin haklarının Allah’ın hakkını da yerine getiren köleler (hizmetçiler) ve iffetli davranan fakir kimselerdir. Cehenneme girecek ilk üç kişiyi çok iyi bilirim. Onlar da; kavmine eziyet eden devlet başkanı, hakkını (zekatını) vermediği mala sahip olan zengin ve övünüp duran fakirdir."
Açıklama:
İsnad Âmir el-Ukaylî dolayısıyla zayıftır. Hadisin zayıflığı, ayrıntılı olarak 9492 numaralı hadiste açıklanmıştır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Hureyre 10208, 3/660
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ukbe el-Ukaylî (Ukbe)
3. Amir b. Ukbe el-Ukaylî (Amir b. Ukbe)
4. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
5. Ali b. Mübarek el-Hünâî (Ali b. Mübarek)
6. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Cehennem, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Fakir, Yoksul, Fakir ve yoksullar
Kibir, Kibir ve gurur
Köle, efendisine karşı doğruluğu
KTB, ŞEHİT, ŞEHİTLİK
Şehit, mükafatı
Teşvik edilenler, İffetli olmak
Zalim, Zalim Yönetici
Zekat, vermeyenin hali
Bize Heysem, ona Hafs b. Meysere ona el-Alâ; (T)
Bize Kuteybe, ona Abdülaziz, ona el-Alâ, ona babası (Abdurrahman b. Yakub), ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Kıyamet günü insanlar dümdüz bir meydanda toplanır, ardından alemlerin Rabbi onlara tecelli eder. Sonra onlara 'Kim, neye tapıyorduysa, onun peşinden gitsin' denir. Bunun üzerine haça tapanlara haçları, puta tapanlara putları, ateşe tapanlara da ateş gösterilir ve herkes kendi mabuduna yönelir. Geriye sadece Müslümanlar kalır. Alemlerin Rabbi Müslümanlara da görünür ve 'Siz neden diğer insanlar gibi gitmiyorsunuz?' buyurur. Onlar 'Biz senden Allah’a sığınırız. Bizim Rabbimiz Allah'tır. Rabbimizi görmeden bu mekandan ayrılmayız' derler. Allah emir veriri ve onları yerinde bırakıp gizlenir, sonra tekrar görünür ve 'Siz neden diğer insanlar gibi gitmiyorsunuz?' buyurur. Onlar 'Biz senden Allah’a sığınırız. Biz senden Allah’a sığınırız. Bizim Rabbimiz Allah'tır. O’nu görmeden bu mekandan ayrılmayız' derler. Allah emir verir, ve onları yerinde bırakır. (Ravi der ki:) Ashab 'Ey Allah'ın Rasulü, Rabbimizi görecek miyiz' dediler. Hz. Peygamber (sav) 'Ayın on dördüncü gecesinde ayı görmede bir sıkıntı yaşıyor musunuz?' buyurdu. Onlar 'Hayır' dediler. Rasulullah (sav) 'Sizler, onu görme hususunda (kıyamet) gününde bir sıkıntı yaşayamayacaksınız' buyurdu."
"Sonra Allah tekrar gizlenir ardından müminlere tecelli edip kendisini tanıtır ve 'Ben sizin Rabbinizim, bana tabi olun' buyurur. Müslümanlar da kalkarlar (ve ona tabi olurlar). Sırat (köprüsü) kurulur. Müslümanlar 'Kurtar ya Rabbi! Kurtar ya Rabbi!' diyerek soylu atlar ve binekler gibi onun üzerinden geçerler. Geride cehennemlikler kalırlar ve onlardan bir kısmı (ateşe) atılır. Ardından cehenneme 'Doldun mu?' denir. Cehennem de 'Daha fazla yok mu' der. Sonra bir kısım daha cehenneme atılır ve yine 'Doldun mu?' denir. Cehennem ise 'Daha fazla yok mu' der. Nihayet cehennemliklerin tamamı oraya atıldığı zaman Rahman, cehenneme (kudret) ayağını koyar da cehennemin bir tarafını diğer tarafına doğru büzer. Cehennem de 'Yeter, yeter' der. Cennetlikler cennete, cehennemlikler de cehenneme konulduğunda ölüm, sürüklenerek getirilir, cennetliklerle cehennemlikler arasındaki bir sur üzerinde durdurulur. Sonra 'Ey cennetlikler' denir. Onlar korkarak ona bakarlar. Ardından 'Ey cehennemlikler' denir. Onlar da şefaat umuduyla sevinerek bakarlar. Cennetliklere ve cehennemliklere 'Bunu tanıdınız mı' denir. Onlar da 'Onu tanıdık. Bu bizim için görevlendirilen ölümdür' derler. Bunun üzerine ölüm, cennet ile cehennem arasındaki bir surun üzerinde yanı üzere yatırılıp kesilir. Ardından 'Ey cennetlikler, ebedisiniz, size ölüm yok. Ey cehennemlikler, ebedisiniz, size de ölüm yok' denir."
[Kuteybe rivayetinde "cehennemin bir tarafı diğer tarafına doğru büzülür. Sonra Yüce Allah 'yeter mi?' diye sorar cehennem de 'Yeter, yeter' der" şeklinde demiştir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
288949, HM008803-2
Hadis:
حَدَّثَنَا هَيْثَمٌ قَالَ حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ مَيْسَرَةَ عَنِ الْعَلَاءِ و حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ عَنِ الْعَلَاءِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ يُجْمَعُ النَّاسُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فِي صَعِيدٍ وَاحِدٍ ثُمَّ يَطْلُعُ عَلَيْهِمْ رَبُّ الْعَالَمِينَ ثُمَّ يُقَالُ أَلَا تَتَّبِعُ كُلُّ أُمَّةٍ مَا كَانُوا يَعْبُدُونَ فَيَتَمَثَّلُ لِصَاحِبِ الصَّلِيبِ صَلِيبُهُ وَلِصَاحِبِ الصُّوَرِ صُوَرُهُ وَلِصَاحِبِ النَّارِ نَارُهُ فَيَتَّبِعُونَ مَا كَانُوا يَعْبُدُونَ وَيَبْقَى الْمُسْلِمُونَ فَيَطْلُعُ عَلَيْهِمْ رَبُّ الْعَالَمِينَ فَيَقُولُ أَلَا تَتَّبِعُونَ النَّاسَ فَيَقُولُونَ نَعُوذُ بِاللَّهِ مِنْكَ اللَّهُ رَبُّنَا وَهَذَا مَكَانُنَا حَتَّى نَرَى رَبَّنَا وَهُوَ يَأْمُرُهُمْ وَيُثَبِّتُهُمْ ثُمَّ يَتَوَارَى ثُمَّ يَطْلُعُ فَيَقُولُ أَلَا تَتَّبِعُونَ النَّاسَ فَيَقُولُونَ نَعُوذُ بِاللَّهِ مِنْكَ نَعُوذُ بِاللَّهِ مِنْكَ اللَّهُ رَبُّنَا وَهَذَا مَكَانُنَا حَتَّى نَرَى رَبَّنَا وَهُوَ يَأْمُرُهُمْ وَيُثَبِّتُهُمْ قَالُوا وَهَلْ نَرَاهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ وَهَلْ تُضَارُّونَ فِي رُؤْيَةِ الْقَمَرِ لَيْلَةَ الْبَدْرِ قَالُوا لَا قَالَ فَإِنَّكُمْ لَا تُضَارُّونَ فِي رُؤْيَتِهِ تِلْكَ السَّاعَةَ ثُمَّ يَتَوَارَى ثُمَّ يَطْلُعُ فَيُعَرِّفُهُمْ نَفْسَهُ أَنَا رَبُّكُمْ فَيَقُولُ أَنَا رَبُّكُمْ اتَّبِعُونِي فَيَقُومُ الْمُسْلِمُونَ وَيُوضَعُ الصِّرَاطُ فَهُمْ عَلَيْهِ مِثْلُ جِيَادِ الْخَيْلِ وَالرِّكَابِ وَقَوْلُهُمْ عَلَيْهِ سَلِّمْ سَلِّمْ وَيَبْقَى أَهْلُ النَّارِ فَيُطْرَحُ مِنْهُمْ فِيهَا فَوْجٌ فَيُقَالُ هَلْ امْتَلَأْتِ وَتَقُولُ هَلْ مِنْ مَزِيدٍ ثُمَّ يُطْرَحُ فِيهَا فَوْجٌ فَيُقَالُ هَلْ امْتَلَأْتِ وَتَقُولُ هَلْ مِنْ مَزِيدٍ حَتَّى إِذَا أُوعِبُوا فِيهَا وَضَعَ الرَّحْمَنُ عَزَّ وَجَلَّ قَدَمَهُ فِيهَا وَزَوَى بَعْضَهَا إِلَى بَعْضٍ ثُمَّ قَالَتْ قَطْ قَطْ قَطْ وَإِذَا صُيِّرَ أَهْلُ الْجَنَّةِ فِي الْجَنَّةِ وَأَهْلُ النَّارِ فِي النَّارِ أُتِيَ بِالْمَوْتِ مُلَبَّبًا فَيُوقَفُ عَلَى السُّورِ الَّذِي بَيْنَ أَهْلِ النَّارِ وَأَهْلِ الْجَنَّةِ ثُمَّ يُقَالُ يَا أَهْلَ الْجَنَّةِ فَيَطَّلِعُونَ خَائِفِينَ ثُمَّ يُقَالُ يَا أَهْلَ النَّارِ فَيَطَّلِعُونَ مُسْتَبْشِرِينَ يَرْجُونَ الشَّفَاعَةَ فَيُقَالُ لِأَهْلِ الْجَنَّةِ وَلِأَهْلِ النَّارِ تَعْرِفُونَ هَذَا فَيَقُولُونَ هَؤُلَاءِ وَهَؤُلَاءِ قَدْ عَرَفْنَاهُ هُوَ الْمَوْتُ الَّذِي وُكِّلَ بِنَا فَيُضْجَعُ فَيُذْبَحُ ذَبْحًا عَلَى السُّورِ ثُمَّ يُقَالُ يَا أَهْلَ الْجَنَّةِ خُلُودٌ لَا مَوْتَ وَيَا أَهْلَ النَّارِ خُلُودٌ لَا مَوْتَ وَقَالَ قُتَيْبَةُ فِي حَدِيثِهِ وَأُزْوِيَ بَعْضُهَا إِلَى بَعْضٍ ثُمَّ قَالَ قَطْ قَالَتْ قَطْ قَطْ
Tercemesi:
Bize Heysem, ona Hafs b. Meysere ona el-Alâ; (T)
Bize Kuteybe, ona Abdülaziz, ona el-Alâ, ona babası (Abdurrahman b. Yakub), ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Kıyamet günü insanlar dümdüz bir meydanda toplanır, ardından alemlerin Rabbi onlara tecelli eder. Sonra onlara 'Kim, neye tapıyorduysa, onun peşinden gitsin' denir. Bunun üzerine haça tapanlara haçları, puta tapanlara putları, ateşe tapanlara da ateş gösterilir ve herkes kendi mabuduna yönelir. Geriye sadece Müslümanlar kalır. Alemlerin Rabbi Müslümanlara da görünür ve 'Siz neden diğer insanlar gibi gitmiyorsunuz?' buyurur. Onlar 'Biz senden Allah’a sığınırız. Bizim Rabbimiz Allah'tır. Rabbimizi görmeden bu mekandan ayrılmayız' derler. Allah emir veriri ve onları yerinde bırakıp gizlenir, sonra tekrar görünür ve 'Siz neden diğer insanlar gibi gitmiyorsunuz?' buyurur. Onlar 'Biz senden Allah’a sığınırız. Biz senden Allah’a sığınırız. Bizim Rabbimiz Allah'tır. O’nu görmeden bu mekandan ayrılmayız' derler. Allah emir verir, ve onları yerinde bırakır. (Ravi der ki:) Ashab 'Ey Allah'ın Rasulü, Rabbimizi görecek miyiz' dediler. Hz. Peygamber (sav) 'Ayın on dördüncü gecesinde ayı görmede bir sıkıntı yaşıyor musunuz?' buyurdu. Onlar 'Hayır' dediler. Rasulullah (sav) 'Sizler, onu görme hususunda (kıyamet) gününde bir sıkıntı yaşayamayacaksınız' buyurdu."
"Sonra Allah tekrar gizlenir ardından müminlere tecelli edip kendisini tanıtır ve 'Ben sizin Rabbinizim, bana tabi olun' buyurur. Müslümanlar da kalkarlar (ve ona tabi olurlar). Sırat (köprüsü) kurulur. Müslümanlar 'Kurtar ya Rabbi! Kurtar ya Rabbi!' diyerek soylu atlar ve binekler gibi onun üzerinden geçerler. Geride cehennemlikler kalırlar ve onlardan bir kısmı (ateşe) atılır. Ardından cehenneme 'Doldun mu?' denir. Cehennem de 'Daha fazla yok mu' der. Sonra bir kısım daha cehenneme atılır ve yine 'Doldun mu?' denir. Cehennem ise 'Daha fazla yok mu' der. Nihayet cehennemliklerin tamamı oraya atıldığı zaman Rahman, cehenneme (kudret) ayağını koyar da cehennemin bir tarafını diğer tarafına doğru büzer. Cehennem de 'Yeter, yeter' der. Cennetlikler cennete, cehennemlikler de cehenneme konulduğunda ölüm, sürüklenerek getirilir, cennetliklerle cehennemlikler arasındaki bir sur üzerinde durdurulur. Sonra 'Ey cennetlikler' denir. Onlar korkarak ona bakarlar. Ardından 'Ey cehennemlikler' denir. Onlar da şefaat umuduyla sevinerek bakarlar. Cennetliklere ve cehennemliklere 'Bunu tanıdınız mı' denir. Onlar da 'Onu tanıdık. Bu bizim için görevlendirilen ölümdür' derler. Bunun üzerine ölüm, cennet ile cehennem arasındaki bir surun üzerinde yanı üzere yatırılıp kesilir. Ardından 'Ey cennetlikler, ebedisiniz, size ölüm yok. Ey cehennemlikler, ebedisiniz, size de ölüm yok' denir."
[Kuteybe rivayetinde "cehennemin bir tarafı diğer tarafına doğru büzülür. Sonra Yüce Allah 'yeter mi?' diye sorar cehennem de 'Yeter, yeter' der" şeklinde demiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Hureyre 8803, 3/368
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alâ Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî (Abdurrahman b. Yakub)
3. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
4. Ebu Muhammed Abdülaziz b. Muhammed ed-Derâverdî (Abdülaziz b. Muhammed b. Ubeyd b. Ebu Ubeyd)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Cennet, Cehennem, cennet ve cehennem ebedidir
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, ehlinin Allah Teala ile konuşmaları
Kıyamet, ahvali
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14162, M007177
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا شَيْبَانُ عَنْ قَتَادَةَ حَدَّثَنَا أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ أَنَّ نَبِىَّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"لاَ تَزَالُ جَهَنَّمُ تَقُولُ هَلْ مِنْ مَزِيدٍ. حَتَّى يَضَعَ فِيهَا رَبُّ الْعِزَّةِ تَبَارَكَ وَتَعَالَى قَدَمَهُ فَتَقُولُ قَطْ قَطْ وَعِزَّتِكَ. وَيُزْوَى بَعْضُهَا إِلَى بَعْضٍ."
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd, ona Yunus b. Muhammed, ona Şeyban, ona Katade, ona Enes b. Malik'in rivayet ettiğine göre Nebiyyullah (sav) şöyle buyurdu:
"Cehennem; daha var mı demekte devam edecek. Nihayet Rabbu'l-İzze Tebâreke ve Teâlâ ayağını onun üzerine koyacak. O da izzetin hakkı için yeter, yeter diyecek ve cüzleri birbirine kavuşacaktır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7177, /1168
Senetler:
()
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Cennet, Cennetle cehennemin münakaşası
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
وَحَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الصَّمَدِ بْنُ عَبْدِ الْوَارِثِ حَدَّثَنَا أَبَانُ بْنُ يَزِيدَ الْعَطَّارِ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنْ أَنَسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِمَعْنَى حَدِيثِ شَيْبَانَ
[أَنَّ نَبِىَّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ: "لاَ تَزَالُ جَهَنَّمُ تَقُولُ هَلْ مِنْ مَزِيدٍ. حَتَّى يَضَعَ فِيهَا رَبُّ الْعِزَّةِ تَبَارَكَ وَتَعَالَى قَدَمَهُ فَتَقُولُ قَطْ قَطْ وَعِزَّتِكَ. وَيُزْوَى بَعْضُهَا إِلَى بَعْضٍ."]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14164, M007178
Hadis:
وَحَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الصَّمَدِ بْنُ عَبْدِ الْوَارِثِ حَدَّثَنَا أَبَانُ بْنُ يَزِيدَ الْعَطَّارِ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنْ أَنَسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِمَعْنَى حَدِيثِ شَيْبَانَ
[أَنَّ نَبِىَّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ: "لاَ تَزَالُ جَهَنَّمُ تَقُولُ هَلْ مِنْ مَزِيدٍ. حَتَّى يَضَعَ فِيهَا رَبُّ الْعِزَّةِ تَبَارَكَ وَتَعَالَى قَدَمَهُ فَتَقُولُ قَطْ قَطْ وَعِزَّتِكَ. وَيُزْوَى بَعْضُهَا إِلَى بَعْضٍ."]
Tercemesi:
Bize Züheyr b. Harb, ona Abdussamed b. Abdulvaris, ona Eban b. Yezid el-Attar, ona Katade, ona da Enes, Peygamber'den (sav) Seyhan'ın hadisi manasında rivayet etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7178, /1169
Senetler:
()
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Cennet, Cennetle cehennemin münakaşası
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14165, M007179
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الرُّزِّىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ بْنُ عَطَاءٍ فِى قَوْلِهِ عَزَّ وَجَلَّ "(يَوْمَ نَقُولُ لِجَهَنَّمَ هَلِ امْتَلأْتِ وَتَقُولُ هَلْ مِنْ مَزِيدٍ)" فَأَخْبَرَنَا عَنْ سَعِيدٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ: "لاَ تَزَالُ جَهَنَّمُ يُلْقَى فِيهَا وَتَقُولُ هَلْ مِنْ مَزِيدٍ حَتَّى يَضَعَ رَبُّ الْعِزَّةِ فِيهَا قَدَمَهُ فَيَنْزَوِى بَعْضُهَا إِلَى بَعْضٍ وَتَقُولُ قَطْ قَطْ بِعِزَّتِكَ وَكَرَمِكَ. وَلاَ يَزَالُ فِى الْجَنَّةِ فَضْلٌ حَتَّى يُنْشِئَ اللَّهُ لَهَا خَلْقًا فَيُسْكِنَهُمْ فَضْلَ الْجَنَّةِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah er-Ruzzî, ona Abdulvehbab b. Ata, Allah'ın (ac); "o gün cehenneme, doldun mu diyeceğiz. O da daha var mı diyecektir" (Kaf, 50/30) âyet-i kerimesi hakkında rivayet etti de dedi ki: Bize Said, ona Katade, ona da Enes b. Malik, Peygamber'den (sav) şöyle haber verdi:
"Cehennem'e atılmak da o da daha var mı diye sormakla devam edecek. Nihayet Rabbu'l-İzze onun üzerine ayağını koyacak ve cüzleri birbirine kavuşacak. Cehennem, izzetin ve keremin hakkı için yeter yeter diyecek. Cennette de fazlalık devam edecek. Hatta Allah onun için yeni halk yaratacak ve onları cennetin fazlasına iskân edecektir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7179, /1169
Senetler:
()
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14201, M007183
Hadis:
حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَالْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ الْحُلْوَانِىُّ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ قَالَ عَبْدٌ أَخْبَرَنِى وَقَالَ الآخَرَانِ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ - وَهُوَ ابْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ سَعْدٍ - حَدَّثَنَا أَبِى عَنْ صَالِحٍ حَدَّثَنَا نَافِعٌ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ قَالَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"يُدْخِلُ اللَّهُ أَهْلَ الْجَنَّةِ الْجَنَّةَ وَيُدْخِلُ أَهْلَ النَّارِ النَّارَ ثُمَّ يَقُومُ مُؤَذِّنٌ بَيْنَهُمْ فَيَقُولُ يَا أَهْلَ الْجَنَّةِ لاَ مَوْتَ وَيَا أَهْلَ النَّارِ لاَ مَوْتَ كُلٌّ خَالِدٌ فِيمَا هُوَ فِيهِ."
Tercemesi:
Bize Züheyr b. Harb, Hasan b. Ali el-Hulvâni ve Abd b. Humeyd, onlara Yakub b. İbrahim b. Sa'd-, ona babası (İbrahim b. Sa'd), ona Salih, ona Nafi', ona da Abdullah (b. Ömer) (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Allah cennetlikleri cennete, cehennemlikleri de cehenneme koyacak, sonra aralarından bir dellâl kalkarak; ey cennetlikler (artık) ölüm yok ve ey cehennemlikler (artık) ölüm yok. Herkes bulunduğu yerde ebedidir, diyecektir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7183, /1169
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Muhammed Salih b. Keysan ed-Devsi (Salih b. Keysan)
4. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
5. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Kuraşî (Yakub b. İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
6. Abd b. Humeyd el-Keşşi (Abdulhumeyd b. Humeyd b. Nasr)
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Cennet, Cehennem, cennet ve cehennem ebedidir
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14170, M007182
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِذَا أُدْخِلَ أَهْلُ الْجَنَّةِ الْجَنَّةَ وَأَهْلُ النَّارِ النَّارَ قِيلَ يَا أَهْلَ الْجَنَّةِ." ثُمَّ ذَكَرَ بِمَعْنَى حَدِيثِ أَبِى مُعَاوِيَةَ
[قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "يُجَاءُ بِالْمَوْتِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ كَأَنَّهُ كَبْشٌ أَمْلَحُ - زَادَ أَبُو كُرَيْبٍ - فَيُوقَفُ بَيْنَ الْجَنَّةِ وَالنَّارِ - وَاتَّفَقَا فِى بَاقِى الْحَدِيثِ - فَيُقَالُ يَا أَهْلَ الْجَنَّةِ هَلْ تَعْرِفُونَ هَذَا فَيَشْرَئِبُّونَ وَيَنْظُرُونَ وَيَقُولُونَ نَعَمْ هَذَا الْمَوْتُ - قَالَ - وَيُقَالُ يَا أَهْلَ النَّارِ هَلْ تَعْرِفُونَ هَذَا قَالَ فَيَشْرَئِبُّونَ وَيَنْظُرُونَ وَيَقُولُونَ نَعَمْ هَذَا الْمَوْتُ - قَالَ - فَيُؤْمَرُ بِهِ فَيُذْبَحُ - قَالَ - ثُمَّ يُقَالُ يَا أَهْلَ الْجَنَّةِ خُلُودٌ فَلاَ مَوْتَ وَيَا أَهْلَ النَّارِ خُلُودٌ فَلاَ مَوْتَ." قَالَ ثُمَّ قَرَأَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "(وَأَنْذِرْهُمْ يَوْمَ الْحَسْرَةِ إِذْ قُضِىَ الأَمْرُ وَهُمْ فِى غَفْلَةٍ وَهُمْ لاَ يُؤْمِنُونَ)" وَأَشَارَ بِيَدِهِ إِلَى الدُّنْيَا]
غَيْرَ أَنَّهُ قَالَ: "فَذَلِكَ قَوْلُهُ عَزَّ وَجَلَّ." وَلَمْ يَقُلْ ثُمَّ قَرَأَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. وَلَمْ يَذْكُرْ أَيْضًا وَأَشَارَ بِيَدِهِ إِلَى الدُّنْيَا.
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir, ona (Süleyman b. Mihrân) Ameş, ona (Zekvân) Ebu Salih (es-Semmân), ona da Ebu Said (el-Hudrî) (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Cennetlikler cennete, cehennemlikler de cehenneme konulduğu vakit; ey cennetlikler denilecek..." Sonra ravi Ebu Muaviye isnadıyla gelen hadisisn metni mana ile rivayet etti.
["Kıyamet Günü ölüm, alaca bir koç suretinde getirilir. (Ebu Küreyb; ve Cennet ile Cehennem arasında durdurulur ilavesinde bulunmuş; hadisin kalan kısmında ise Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ile hem fikirdir.) Müteakiben; ey Cennet ehli! Bunu tanıyor musunuz?' diye sorulur. Cennet ehli boynunu uzatıp bakar ve evet. Bu, ölümdür derler. Sonra; ey Cehennem ehli! Bunu tanıyor musunuz diye sorulur. Cehennem ehli de boynunu uzatıp bakar ve evet. Bu, ölümdür derler. Ardından emir verilir ve o koç, kesilir. Daha sonra da ey Cennet ehli! Sizin içi ebedilik var, ölüm yoktur! Ey Cehennem ehli! sizin için ebedilik var, ölüm yoktur denir." Ravi diyor ki; bu sözlerinin ardından Rasulullah (sav); "sen onları, o hasret günü ile ilgili olarak uyar. Çünkü onlar gaflet içindeyken, iman da etmemişken iş bitirilmiş olacaktır" (Meryem 19/39) ayetini okudu ve eliyle dünyayı işaret etti.]
Yalnız o; "işte Allah'ın (ac) buyruğu budur" dedi. Sonra Rasulullah (sav) okudu dememiştir. Eliyle de dünyaya İşaret etti cümlesini de (rivayetine) almamıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7182, /1169
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Cennet, Cehennem, cennet ve cehennem ebedidir
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14202, M007184
Hadis:
حَدَّثَنِى هَارُونُ بْنُ سَعِيدٍ الأَيْلِىُّ وَحَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنِى عُمَرُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ زَيْدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ أَنَّ أَبَاهُ حَدَّثَهُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"إِذَا صَارَ أَهْلُ الْجَنَّةِ إِلَى الْجَنَّةِ وَصَارَ أَهْلُ النَّارِ إِلَى النَّارِ أُتِىَ بِالْمَوْتِ حَتَّى يُجْعَلَ بَيْنَ الْجَنَّةِ وَالنَّارِ ثُمَّ يُذْبَحُ ثُمَّ يُنَادِى مُنَادٍ يَا أَهْلَ الْجَنَّةِ لاَ مَوْتَ وَيَا أَهْلَ النَّارِ لاَ مَوْتَ. فَيَزْدَادُ أَهْلُ الْجَنَّةِ فَرَحًا إِلَى فَرَحِهِمْ وَيَزْدَادُ أَهْلُ النَّارِ حُزْنًا إِلَى حُزْنِهِمْ."
Tercemesi:
Bize Harun b. Said el-Eylî ve Harmele b. Yahya, o ikisine (Abdullah) b. Vehb, ona Ömer b. Muhammed b. Zeyd b. Abdullah b. Ömer b. Hattab, ona babası (Muhammed b. Zeyd), ona da Abdullah b. Ömer (r.anhüma), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Cennetlikler cennete, cehennemlikler de cehenneme vardıkları zaman ölüm getirilecek ve cennetle cehennem arasına konulacak, sonra kesilecektir. Sonra bir kişi şöyle seslenecektir: Ey cennetlikler (artık) ölüm yok! Ve ey cehennemlikler (artık) ölüm yok! Böylece cennetlikler sevinçlerine sevinç katacak, cehennemlikler üzüntülerine üzüntü katacaktır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cennet ve sıfatü neîmihâ ve ehlihâ 7184, /1169
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Muhammed b. Zeyd el-Kuraşî (Muhammed b. Zeyd b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Hafs Ömer b. Muhammed el-Umeri (Ömer b. Muhammed b. Zeyd b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
4. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
5. Ebu Hafs Harmele b. Yahya et-Tücibi (Harmele b. Yahya b. Abdullah)
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Cennet, Cehennem, cennet ve cehennem ebedidir
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.