Öneri Formu
Hadis Id, No:
52770, DM003482
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنَا حَيْوَةُ وَابْنُ لَهِيعَةَ قَالاَ سَمِعْنَا يَزِيدَ بْنَ أَبِى حَبِيبٍ يَقُولُ حَدَّثَنِى أَبُو عِمْرَانَ أَنَّهُ سَمِعَ عُقْبَةَ بْنَ عَامِرٍ يَقُولُ : تَعَلَّقْتُ بِقَدَمِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَقُلْتُ لَهُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَقْرِئْنِى سُورَةَ هُودٍ وَسُورَةَ يُوسُفَ ، فَقَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« يَا عُقْبَةُ إِنَّكَ لَنْ تَقْرَأَ مِنَ الْقُرْآنِ سُورَةً أَحَبَّ إِلَى اللَّهِ وَلاَ أَبْلَغَ عِنْدَهُ مِنْ {قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِ}». قَالَ يَزِيدُ : فَلَمْ يَكُنْ أَبُو عِمْرَانَ يَدَعُهَا كَانَ لاَ يَزَالُ يَقْرَؤُهَا فِى صَلاَةِ الْمَغْرِبِ.
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yezid rivayet edip (dedi ki), bize Hayve ile İbn Lehîa rivayet edip şöyle dediler: Biz Yezid b. Ebi Habib'i şöyle derken işittik: Bana Ebû İmran rivayet etti ki, O, Ukbe b. Amir'i şöyle derken işitmiş: Ben Rasulullah'm (Sal-lallahu Aleyhi ve Sellem) ayağına sarıldım ve O'na; "yâ Rasulullah, bana Hûd Sûresi ile Yusuf Sûresini okutun!" dedim de, Rasulullah (Sal-lallahu Aleyhi ve Sellem) bana şöyle buyurdu: "Ukbe! Şüphesiz sen Kurandan, Allah'a, "Kul eûzu bi-Rabbi'l-felak" Sûresinden ne daha sevimli, ne de O'nun katında gayeye daha ulaştırıcı olan hiçbir Sûre asla okuyamazsın!" Yezid sözüne devamla demiş ki: Bu sebeple Ebû İmran bu Sûreyi hiç bırakmaz, akşam namazında hep onu okurdu!
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Fedâilü'l-Kur'an 25, 4/2166
Senetler:
1. Ebu Amr Ukbe b. Âmir el-Cühenî (Ukbe b. Âmir b. Abs b. Amr b. Adî)
Konular:
Kur'an, Felak ve Nas Suresi
Kur'an, Surelerin, Ayetlerin Faziletleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
52771, DM003483
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا لَيْثٌ عَنِ ابْنِ عَجْلاَنَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىِّ أَنَّ عُقْبَةَ بْنَ عَامِرٍ قَالَ : مَشَيْتُ مَعَ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ لِى :« قُلْ يَا عُقْبَةُ ». فَقُلْتُ : أَىَّ شَىْءٍ أَقُولُ؟ قَالَ فَسَكَتَ عَنِّى ثُمَّ قَالَ :« يَا عُقْبَةُ قُلْ ». فَقُلْتُ : أَىَّ شَىْءٍ أَقُولُ؟ قَالَ :« قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِ ». فَقَرَأْتُهَا حَتَّى جِئْتُ عَلَى آخِرِهَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- عِنْدَ ذَلِكَ :« مَا سَأَلَ سَائِلٌ وَلاَ اسْتَعَاذَ مُسْتَعِيذٌ بِمِثْلِهَا ».
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Ab d ili ah rivayet edip (dedi ki), bize Leys, İbn Aclân'dan, (O da) Saîd b. Ebi Saîd el-Makburi'den (naklen) rivayet etti ki, Ukbe b. Âmir şöyle demiş: Ben (birgün) Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraber yürümüştüm de, bir ara bana; "De ki, ey Ukbe!" buyurmuştu. Ben; "ne diyeyim?" demistim. (Ukbe sözüne devamla) demiş ki; o zaman bana birşey bu-yurmamıştı. Sonra yine; "Ukbe, de ki!" buyurmuştu. Ben de yine; "ne diyeyim?" demiştim. O; "De ki, ben felâkın (sabahın) Rabb'ine sığınırım!" buyurmuştu. Bunun üzerine ben onu okumuş, nihayet sonuna gelmiştim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de o zaman şöyle buyurmuştu: "Bunun benzeriyle ne bir isteyici istemiş, ne bir sı-ğıntcı sığınmıştır!"'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Fedâilü'l-Kur'an 25, 4/2167
Senetler:
1. Ebu Amr Ukbe b. Âmir el-Cühenî (Ukbe b. Âmir b. Abs b. Amr b. Adî)
Konular:
Kur'an, Felak ve Nas Suresi
Kur'an, Surelerin, Ayetlerin Faziletleri