157 Kayıt Bulundu.
Artık bundan sonra, ceza günü konusunda seni kim yalanlayabilir?
Bize Süfyân b. Vekî', ona İsa b. Yunus, ona Ebu Bekir b. Ebu Meryem; (T) Bize Abdullah b. Abdurrahman, ona Amr b. Avn, ona İbn Mübârek, ona Ebu Bekir b. Ebu Meryem, ona Damra b. Habîb, ona da Şeddâd b. Evs, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Akıllı, nefsini hesaba çeken ve ölüm sonrası için çalışandır. Aciz ise, nefsini hevasına tabi kılan ve Allah'tan temennide bulunandır." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen bir hadistir. 'Nefsi hesaba çekmek', kıyamet gününde hesaba çekilmeden önce bu dünyada kendi hesabını yapmaktır. Ömer b. Hattâb'ın 'hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin. En büyük arz için hazırlık yapın. Kıyamet günü hesab, ancak bu dünyada kendisini hesaba çekene kolay gelir' dediği rivayet edilmiştir. Meymûn b. Mihrân'ın da, 'kul, ortağını, yemeğinin ve elbisesinin nereden (geldiğine dair) hesaba çekmesi gibi kendisini bu dünyada hesaba çekene dek muttaki olamaz' dediği rivayet edilmiştir.]
Her nefis, kazandığına karşılık bir rehindir;
Bize Süfyân b. Vekî, ona İsa b. Yunus, ona Ebu Bekir b. Ebu Meryem; (T) Bize Abdullah b. Abdurrahman, ona Amr b. Avn, ona İbn Mübârek, ona Ebu Bekir b. Ebu Meryem, ona Damra b. Habîb, ona da Şeddâd b. Evs, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Akıllı kimse, nefsini hor gören ve ölüm sonrası için çalışandır. Aciz ise, nefsinin arzularına uyan ve Allah'tan temennide bulunandır." Ebu İsa der ki: Bu, hasen bir hadistir. "Nefsini hor gören" demek, kıyamet gününde hesaba çekilmeden önce bu dünyada kendisini hesaba çekmek demektir. Ömer b. Hattâb'ın "hesaba çekilmenizden önce kendinizi hesaba çekin. En büyük hesap günü için hazırlık yapın. Kıyamet günü hesap, ancak bu dünyada kendisini hesaba çekene kolay gelir" dediği rivayet edilmiştir. Meymûn b. Mihrân'ın da, "kul, ortağını, yemeğinin ve elbisesinin nereden (geldiğine dair) hesaba çektiği gibi kendisini de bu dünyada hesaba çekmedikçe takva sahibi olmaz" dediği rivayet edilmiştir.
Açıklama: Kölenin iki kat mükâfat alması, hadîste de ifâde edildiği üzere iki görevini de hakkıyla yerine getirmesinden dolayıdır. Hem efendisine karşı dürüst ve samimi davrandığı ve hem de Rabbine lâyıkı veçhile kullukta bulunduğundan dolayıdır. Kâ’b’ın “Ona hesap yoktur…” sözü de, Allah’ın ve efendisinin hakkını yerine getiren kölenin alacağı sevabın büyüklüğünü belirtmektedir. Onun sevabı çoktur, günahı kalmaz ve hesaba da çekilmez demektir. Bu onun şahsî kanâatidir. Ancak Kur’ân-ı Kerîm’de de kitabı sağ eline verilen insanın kolay bir hesaba çekileceği belirtilmektedir.