Öneri Formu
Hadis Id, No:
42081, DM001845
Hadis:
حَدَّثَني عُثْمَانُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ : نُفِسَتْ أَسْمَاءُ بِمُحَمَّدِ بْنِ أَبِى بَكْرٍ بِالشَّجَرَةِ ، فَأَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- أَبَا بَكْرٍ أَنْ تَغْتَسِلَ وَتُهِلَّ.
Tercemesi:
Bana Osman b. Muhammed, ona Abde, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Abdurrahman b. el-Kâsım, ona babasının rivayet ettiğine göre Âişe dedi ki: Esmâ, Ebu Bekir’in oğlu Muhammed’i “eş-Şecere”de doğurdu. Rasulullah da (sav) Ebu Bekir’e Esmâ’nın gusletmesini ve telbiye getirip ihrama girmesini emretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Menâsik 11, 2/1138
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
3. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Kasım et-Teymî (Abdurrahman b. Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir Sıddîk)
4. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
5. Ebu Muhammed Abde b. Süleyman el-Kufî (Abdurrahman b. Süleyman b. Hacib b. Zürare)
6. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Gusül, gerektiren haller
Hac, ihrama girmek
Hac, ihramlının telbiye ve tehlili
Öneri Formu
Hadis Id, No:
42085, DM001846
Hadis:
أَخْبَرَنَا عُثْمَانُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ جَعْفَرِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَابِرٍ فِى حَدِيثِ أَسْمَاءَ بِنْتِ عُمَيْسٍ حِينَ نُفِسَتْ بِذِى الْحُلَيْفَةِ ، فَأَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- أَبَا بَكْرٍ أَنْ يَأْمُرَهَا أَنْ تَغْتَسِلَ وَتُهِلَّ.
Tercemesi:
Bize Osman b. Muhammed, ona Cerir, ona Yahya b. Saîd, ona Cafer b. Muhammed, ona babası, ona Câbir, Zu’l-Huleyfe’de doğum yaptığı sırada Umeys kızı Esmâ ile ilgili hadiste şunu zikretmektedir: Bunun üzerine Rasulullah Ebu Bekir’e (sav) Esmâ’nın gusledip telbiye getirerek ihrama girmesini söylemesini emretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Menâsik 11, 2/1139
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Muhammed el-Bakır (Muhammed b. Ali b. Hüseyin b. Ali)
3. Ebu Abdullah Cafer es-Sâdık (Cafer b. Muhammed b. Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib)
4. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
5. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
6. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Gusül, gerektiren haller
Hac, ihrama girmek
Hac, ihramlının telbiye ve tehlili
Bize Bağdat’ta Ali b. Muhammed b. Abdullah b. Bişrân el-Adl, ona Ebû Ca’fer Muhammed b. Amr b. el-Bahterî er-Razzâz, ona Muhammed b. Ubeydullah b. Yezîd, ona Yûnus b. Muhammed, ona Mu’temir b. Süleyman, ona babası, ona da Yahyâ b. Ya’mer şöyle haber vermiştir: Ben ibn Ömer’e,
“- Ya Ebâ Abdurrahman, bazıları ‘kader yoktur’ diye iddia ediyorlar” dedim. O,
“- Şu anda aramızda onlardan biri var mı?” diye sordu. Ben,
“– Yok” dedim. Bunun üzerine İbn Ömer şöyle dedi:
“- Onlarla karşılaştığında benim şu sözlerimi kendilerine ilet: İbn Ömer sizden uzaktır, bu fikirden Allah’a sığınmaktadır. Bu düşüncenizle siz de ondan uzaksınız. Zira ben Ömer b. el-Hattâb’ın (ra) şöyle dediğini duydum:
“Biz Allah Rasûlü’nün (sav) yanında otururken ansızın üzerinde yolculuk görünümü bulunmayan bir adam çıkageldi. Üstelik o kişi Medine halkından da değildi. Safları geçip öne doğru ilerledi ve her birimizin namazda diz çöküp oturduğu gibi Rasûlullah’ın (sav) önüne diz çöktü. Sonra da elini Rasûlullah’ın (sav) dizleri üzerine koydu. Hemen söze başladı:
“- Ey Muhammed, İslam nedir?” diye sordu. Allah Rasûlu (sav), “- İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Peygamberi olduğuna şehâdet etmen, namaz kılman, zekât vermen, Beyt’i (Kâbe’yi) haccetmen, umre yapman, cünüp olduğunda gusletmen, abdesti tam olarak alman ve Ramazan orucunu tutmandır” buyurdu. Adam tekrar;
“– Ben bunu söylersem Müslüman olur muyum?” deyince, Rasûlullah (sav),
“– Evet” buyurdu. Bunun üzerine adam,
“– Doğru söyledin” dedi.
Sonra İbn Ömer (Cibril hadisi diye bilinen) hadisin devamını da zikretti. Müslim Sahih’inde bu rivayetin tamamını Hacâc b. eş-Şâir, Yûnus b. Muhammed tarîkıyla rivayet etmiştir. Ancak hadisi bu metniyle rivayet etmemiştir.
Açıklama: Cibril hadisi olarak bilinen hadisin devamında hadiste sözü edilen kişi, “İslam nedir?” sorusundan sonra “iman nedir? ihsan nedir?” sorularını sorar. Hz. Peygamber ilgili rivayetlerde geçen cevapları verir. Arkasından da o şahıs “kıyamet ne zaman kopacak?” diye sorar ve Hz. Peygamber “Sorulan sorandan (ben senden) daha bilgili değilim” cevabını verir ve bazı kıyamet alametlerini ona haber verir. Adam kalkıp gidince Rasûlüllah (s.) o gelenin Cibrîl olduğunu ve dini öğretmek için geldiğini haber verir. Tercümesini verdiğimiz ihtisar edilmiş rivayet o uzunca rivayete işaret etmektedir. Özellikle Müslim’in belirtilen tarikle gelen rivayetinde “İman nedir?” sorusunun cevaplarını zikrederken Hz. Peygamber “kadare imanı” da söylemiştir. İşte İbn Ömer kaderi inkâr edenlere babasından naklettiği bu meşhur hadisi delil getirerek cevap vermiştir. Dolayısıyla selef alimlerinin ve sonraki dönemde Ehl-i Sünnet imamlarının da iman esasları arasında saydığı kadere iman konusunu kabul etmeyenleri sert bir dille eleştirmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
145577, BS008826
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بِشْرَانَ الْعَدْلُ بِبَغْدَادَ أَخْبَرَنَا أَبُو جَعْفَرٍ : مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ الْبَخْتَرِىِّ الرَّزَّازُ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ يَزِيدَ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا مُعْتَمِرٌ هُوَ ابْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ يَحْيَى بْنِ يَعْمَرَ قَالَ قُلْتُ لاِبْنِ عُمَرَ : يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ إِنَّ قَوْمًا يَزْعُمُونَ أَنْ لَيْسَ قَدَرٌ.
قَالَ : فَهَلْ عِنْدَنَا مِنْهُمْ أَحَدٌ قَالَ قُلْتُ : لاَ. قَالَ : فَأَبْلِغْهُمْ عَنِّى إِذَا لَقِيتَهُمْ أَنَّ ابْنَ عُمَرَ بَرِىءٌ إِلَى اللَّهِ مِنْكُمْ ، وَأَنْتُمْ بُرَءَاءُ مِنْهُ سَمِعْتُ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ يَقُولُ : بَيْنَمَا نَحْنُ جُلُوسٌ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- إِذْ جَاءَ رَجُلٌ عَلَيْهِ سِحْنَاءُ سَفَرٍ وَلَيْسَ مِنْ أَهْلِ الْبَلَدِ يَتَخَطَّى حَتَّى وَرَكَ بَيْنَ يَدَىْ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- كَمَا يَجْلِسُ أَحَدُنَا فِى الصَّلاَةِ ، ثُمَّ وَضَعَ يَدَهُ عَلَى رُكْبَتَىْ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ : يَا مُحَمَّدُ مَا الإِسْلاَمُ؟ قَالَ :« أَنْ تَشْهَدَ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ ، وَأَنْ تُقِيمَ الصَّلاَةَ ، وَتُؤْتِىَ الزَّكَاةَ ، وَتَحُجَّ الْبَيْتَ ، وَتَعْتَمِرَ ، وَتَغْتَسِلَ مِنَ الْجَنَابَةِ ، وَتُتِمَّ الْوُضُوءَ ، وَتَصُومَ رَمَضَانَ ». قَالَ : فَإِنْ قُلْتُ هَذَا فَأَنَا مُسْلِمٌ؟ قَالَ :« نَعَمْ ». قَالَ : صَدَقْتَ وَذَكَرَ الْحَدِيثَ. رَوَاهُ مُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ عَنْ حَجَّاجِ بْنِ الشَّاعِرِ عَنْ يُونُسَ بْنِ مُحَمَّدٍ إِلاَّ أَنَّهُ لَمْ يَسُقْ مَتْنَهُ.
Tercemesi:
Bize Bağdat’ta Ali b. Muhammed b. Abdullah b. Bişrân el-Adl, ona Ebû Ca’fer Muhammed b. Amr b. el-Bahterî er-Razzâz, ona Muhammed b. Ubeydullah b. Yezîd, ona Yûnus b. Muhammed, ona Mu’temir b. Süleyman, ona babası, ona da Yahyâ b. Ya’mer şöyle haber vermiştir: Ben ibn Ömer’e,
“- Ya Ebâ Abdurrahman, bazıları ‘kader yoktur’ diye iddia ediyorlar” dedim. O,
“- Şu anda aramızda onlardan biri var mı?” diye sordu. Ben,
“– Yok” dedim. Bunun üzerine İbn Ömer şöyle dedi:
“- Onlarla karşılaştığında benim şu sözlerimi kendilerine ilet: İbn Ömer sizden uzaktır, bu fikirden Allah’a sığınmaktadır. Bu düşüncenizle siz de ondan uzaksınız. Zira ben Ömer b. el-Hattâb’ın (ra) şöyle dediğini duydum:
“Biz Allah Rasûlü’nün (sav) yanında otururken ansızın üzerinde yolculuk görünümü bulunmayan bir adam çıkageldi. Üstelik o kişi Medine halkından da değildi. Safları geçip öne doğru ilerledi ve her birimizin namazda diz çöküp oturduğu gibi Rasûlullah’ın (sav) önüne diz çöktü. Sonra da elini Rasûlullah’ın (sav) dizleri üzerine koydu. Hemen söze başladı:
“- Ey Muhammed, İslam nedir?” diye sordu. Allah Rasûlu (sav), “- İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Peygamberi olduğuna şehâdet etmen, namaz kılman, zekât vermen, Beyt’i (Kâbe’yi) haccetmen, umre yapman, cünüp olduğunda gusletmen, abdesti tam olarak alman ve Ramazan orucunu tutmandır” buyurdu. Adam tekrar;
“– Ben bunu söylersem Müslüman olur muyum?” deyince, Rasûlullah (sav),
“– Evet” buyurdu. Bunun üzerine adam,
“– Doğru söyledin” dedi.
Sonra İbn Ömer (Cibril hadisi diye bilinen) hadisin devamını da zikretti. Müslim Sahih’inde bu rivayetin tamamını Hacâc b. eş-Şâir, Yûnus b. Muhammed tarîkıyla rivayet etmiştir. Ancak hadisi bu metniyle rivayet etmemiştir.
Açıklama:
Cibril hadisi olarak bilinen hadisin devamında hadiste sözü edilen kişi, “İslam nedir?” sorusundan sonra “iman nedir? ihsan nedir?” sorularını sorar. Hz. Peygamber ilgili rivayetlerde geçen cevapları verir. Arkasından da o şahıs “kıyamet ne zaman kopacak?” diye sorar ve Hz. Peygamber “Sorulan sorandan (ben senden) daha bilgili değilim” cevabını verir ve bazı kıyamet alametlerini ona haber verir. Adam kalkıp gidince Rasûlüllah (s.) o gelenin Cibrîl olduğunu ve dini öğretmek için geldiğini haber verir. Tercümesini verdiğimiz ihtisar edilmiş rivayet o uzunca rivayete işaret etmektedir. Özellikle Müslim’in belirtilen tarikle gelen rivayetinde “İman nedir?” sorusunun cevaplarını zikrederken Hz. Peygamber “kadare imanı” da söylemiştir. İşte İbn Ömer kaderi inkâr edenlere babasından naklettiği bu meşhur hadisi delil getirerek cevap vermiştir. Dolayısıyla selef alimlerinin ve sonraki dönemde Ehl-i Sünnet imamlarının da iman esasları arasında saydığı kadere iman konusunu kabul etmeyenleri sert bir dille eleştirmiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Hac 8826, 9/276
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Yahya b. Ya'mer el-Kaysî (Yahya b. Ya'mer)
3. Ebu Mu'temir Süleyman b. Tarhân et-Teymî (Süleyman b. Tarhân)
4. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
5. Ebu Muhammed Yunus b. Muhammed el-Müeddib (Yunus b. Muhammed b. Müslim)
6. Muhammed b. Ebu Davud el-Münadi (Muhammed b. Ubeydullah b. Yezid)
7. İsmail b. Muhammed es-Saffar (İsmail b. Muhammed b. İsmail b. Salih b. Abdurrahman)
8. Ali b. Muhammed el-Ümevi (Ali b. Muhammed b. Abdullah b. Bişran)
Konular:
Abdest, eksiksiz almak gerekir
Gusül, cünüplük
Gusül, gerektiren haller
Hac, farziyyeti
Hz. Peygamber, hitap şekilleri
İnanç, Cibril Hadisi
İslam, islam nedir?
İslam, İslamın Şartları
Namaz, Farziyeti
Oruç, farziyeti
Tevhid, İslam inancı
Umre
Zekat, farziyeti
Açıklama: "Su, sudandır" ile kastedilen cünüplük olduğunda gusül abdesti alınması gerektiğidir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10247, T000110
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ أَخْبَرَنَا يُونُسُ بْنُ يَزِيدَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ أُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ قَالَ: «إِنَّمَا كَانَ الْمَاءُ مِنَ الْمَاءِ رُخْصَةً فِى أَوَّلِ الإِسْلاَمِ ثُمَّ نُهِىَ عَنْهَا» .
Tercemesi:
bize Ahmed b. Menî', ona Abdullah b. Mübarek, ona Yunus b. Yezid, ona (Muhammed b. Şihab) ez-Zührî, ona Sehl b. Sa'd, ona da Übey b. Ka'b şöyle demiştir: "Su, sudandır kaidesi İslam'ın ilk dönemlerinden beri vardı, sonra kaldırıldı."
Açıklama:
"Su, sudandır" ile kastedilen cünüplük olduğunda gusül abdesti alınması gerektiğidir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tahâret 81, 1/183
Senetler:
()
Konular:
Gusül, cünüplük
Gusül, gerektiren haller
KTB, GUSÜL
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20106, N000190
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى عَنْ مُحَمَّدٍ قَالَ حَدَّثَنِى شُعْبَةُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ قَالَ سَمِعْتُ نَاجِيَةَ بْنَ كَعْبٍ عَنْ عَلِىٍّ رضى الله عنه أَنَّهُ أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ إِنَّ أَبَا طَالِبٍ مَاتَ . فَقَالَ « اذْهَبْ فَوَارِهِ » . قَالَ إِنَّهُ مَاتَ مُشْرِكًا . قَالَ « اذْهَبْ فَوَارِهِ » . فَلَمَّا وَارَيْتُهُ رَجَعْتُ إِلَيْهِ فَقَالَ لِى « اغْتَسِلْ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Muhammed (b. Cafer el-Hüzelî), ona Şube (b. Haccac el-Atekî), ona Ebu İshak (es-Sebîî), ona da Naciye b. Ka'b'ın (el-Anezî) rivayet ettiğine göre Ali (b. Ebu Talib el-Hâşimî), Hz. Peygamber'e (sav) geldi ve "Ebu Talib öldü." dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); "Git ve onu defnet." buyurdu. Ali; "O, müşrik olarak öldü." dedi. Hz. Peygamber (sav) tekrar; "Git ve onu defnet." buyurdu. Ali dedi ki: "Onu defnedince Hz. Peygamber'in (sav) yanına vardım; bunun üzerine bana; 'Guslet." buyurdu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Tahâret 128, /2099
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Haffaf Naciye b. Ka'b el-Anezî (Naciye b. Ka'b)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Cenaze, defni
Gusül, gerektiren haller
Tarihsel şahsiyetler, Ebu Talib
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38972, DM000827
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا ابْنُ عُلَيَّةَ أنبأنا خَالِدٌ عَنْ أَنَسِ بْنِ سِيرِينَ قَالَ : اسْتُحِيضَتِ امْرَأَةٌ مِنْ آلِ أَنَسٍ فَأَمَرُونِى ، فَسَأَلْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ فَقَالَ : أَمَّا مَا رَأَتِ الدَّمَ الْبَحْرَانِىَّ فَلاَ تُصَلِّى ، فَإِذَا رَأَتِ الطُّهْرَ وَلَوْ سَاعَةً مِنْ نَهَارٍ فَلْتَغْتَسِلْ وَلْتُصَلِّ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. İsa (en-Nakkaş), ona (Ebu Bişr İsmail) b. Uleyye (el-Esedî), ona da (Ebu Menâzil) Halid (el-Hazzâ);(Ebu Hamza) Enes b. Sirin (el-Ensarî) şöyle rivayet etmiştir:
"Enes'in [kendisini kast ediyor] yakınlarından birinin hayız kanı kesilmeyip devam etti. Durumu (Abdullah) b. Abbas'a (r. anhümâ) sordum. Şöyle cevap verdi: 'Koyu renkli ve yoğun kıvamlı kanı gördüğü sürece namaz kılmasın. Gündüzün kısa bir anında da olsa kanın kesilip temizlendiğini görürse hemen yıkansın ve namazını kılsın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Tahâret 84, 1/610
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Hamza Enes b. Sirin el-Ensarî (Enes b. Sirin)
3. Ebu Menâzil Halid el-Hazzâ (Halid b. Mihran)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
5. Muhammed b. İsa en-Nakkaş (Muhammed b. İsa)
Konular:
Gusül, gerektiren haller
Hayız, gün hesabı
Namaz, Hayız, gören kadının namazı
860- حدثنا جرير عن منصور عن إبراهيم في الرجل يجد البلل بعد النوم قال يغتسل
Öneri Formu
Hadis Id, No:
99257, MŞ000860
Hadis:
860- حدثنا جرير عن منصور عن إبراهيم في الرجل يجد البلل بعد النوم قال يغتسل
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Ebî Şeybe, Musannef-i İbn Ebû Şeybe, Tahâret 860, 1/495
Senetler:
()
Konular:
Gusül, gerektiren haller
Gusül, ihtilam nedeniyle erkeklerin guslü
KTB, GUSÜL
264 - أخبرنا أبو زكريا ، وأبو بكر ، وأبو سعيد ، قالوا : حدثنا أبو العباس قال : أخبرنا الربيع قال : أخبرنا الشافعي قال : أخبرنا مالك ، عن هشام ، عن أبيه ، عن زبيد بن الصلت ، أنه قال : خرجت مع عمر بن الخطاب إلى الجرف ، فنظر فإذا هو قد احتلم وصلى ولم يغتسل ، فقال : ما أراني إلا قد احتلمت وما شعرت ؟ وصليت وما اغتسلت ؟ قال : فاغتسل وغسل ما رأى في ثوبه ، ونضح ما لم ير ، وأذن فأقام ، ثم صلى بعد ارتفاع الضحى متمكنا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
197390, BMS000264
Hadis:
264 - أخبرنا أبو زكريا ، وأبو بكر ، وأبو سعيد ، قالوا : حدثنا أبو العباس قال : أخبرنا الربيع قال : أخبرنا الشافعي قال : أخبرنا مالك ، عن هشام ، عن أبيه ، عن زبيد بن الصلت ، أنه قال : خرجت مع عمر بن الخطاب إلى الجرف ، فنظر فإذا هو قد احتلم وصلى ولم يغتسل ، فقال : ما أراني إلا قد احتلمت وما شعرت ؟ وصليت وما اغتسلت ؟ قال : فاغتسل وغسل ما رأى في ثوبه ، ونضح ما لم ير ، وأذن فأقام ، ثم صلى بعد ارتفاع الضحى متمكنا
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Ma'rifetü's-sünen ve'l-âsâr, Tahâret 264, 1/265
Senetler:
()
Konular:
Gusül, gerektiren haller
Gusül, ihtilam nedeniyle erkeklerin guslü
KTB, GUSÜL
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282893, M000785-2
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الأَنْصَارِىُّ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ حَسَّانَ حَدَّثَنَا حُمَيْدُ بْنُ هِلاَلٍ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ عَنْ أَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى - وَهَذَا حَدِيثُهُ - حَدَّثَنَا هِشَامٌ عَنْ حُمَيْدِ بْنِ هِلاَلٍ قَالَ - وَلاَ أَعْلَمُهُ إِلاَّ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ - عَنْ أَبِى مُوسَى قَالَ اخْتَلَفَ فِى ذَلِكَ رَهْطٌ مِنَ الْمُهَاجِرِينَ وَالأَنْصَارِ فَقَالَ الأَنْصَارِيُّونَ لاَ يَجِبُ الْغُسْلُ إِلاَّ مِنَ الدَّفْقِ أَوْ مِنَ الْمَاءِ . وَقَالَ الْمُهَاجِرُونَ بَلْ إِذَا خَالَطَ فَقَدْ وَجَبَ الْغُسْلُ . قَالَ قَالَ أَبُو مُوسَى فَأَنَا أَشْفِيكُمْ مِنْ ذَلِكَ . فَقُمْتُ فَاسْتَأْذَنْتُ عَلَى عَائِشَةَ فَأُذِنَ لِى فَقُلْتُ لَهَا يَا أُمَّاهْ - أَوْ يَا أُمَّ الْمُؤْمِنِينَ - إِنِّى أُرِيدُ أَنْ أَسْأَلَكِ عَنْ شَىْءٍ وَإِنِّى أَسْتَحْيِيكِ . فَقَالَتْ لاَ تَسْتَحْيِى أَنْ تَسْأَلَنِى عَمَّا كُنْتَ سَائِلاً عَنْهُ أُمَّكَ الَّتِى وَلَدَتْكَ فَإِنَّمَا أَنَا أُمُّكَ . قُلْتُ فَمَا يُوجِبُ الْغُسْلَ قَالَتْ عَلَى الْخَبِيرِ سَقَطْتَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا جَلَسَ بَيْنَ شُعَبِهَا الأَرْبَعِ وَمَسَّ الْخِتَانُ الْخِتَانَ فَقَدْ وَجَبَ الْغُسْلُ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el - Müsennâ rivayet etti. (Dedi ki) ; Bize Muhammed b. Abdillah el Ensarı rivayet etti. (Dedi ki) : Bize
Hişam b. Hassan rivayet etti. (Dedi ki) : Humeyd b. Hilâl Ebu Bür-de'den, o da Ebû Mûs'el - Eşari'den naklen rivayet etti. H.
Bize yine Muhammed b. el - Müsenn'â rivayet ettj. (Dedi ki) : Bize Ab-dül Â'lâ rivayet etti. Bu hadis onundur. (Dedi ki) :Iîize Hişâm, Humeyd b. Hİlâl'den rivayet etti, o: Ebû Musa'dan demiş: Halbuki ten bu hadisin yalnız Ebû Bürde'de rivayet edildiğini bilirim. Ebû Mûsâ şöyle demiş.
Bu bâbta Muhacirlerle Ensâr'dan bir cemaat ihtilâf ettiler. Eıısâr;
«Gusl ancak defkden yahut meniden dolayı lâzım gelir, dediler Muhacirler ise:
«Hayır, Cima' varını? gusl vacibdir» mukabelesinde bulundular.
Râvi diyorki, Ebu Musa şöyle dedi:
«Ben sizi bu münakaşadan kurtarayım dedim ve kalkarak, Aişe'nin yanına girmek için izin istedim. Bana izin verildi. Aişe'ye dedim ki; Ey anneciğini; yahut ey müminlerin annesi! Ben sana birşey sormak istiyorum, ama senden de utanıyorum.» Aişe :
«Seni doğuran annene sorabileceğin bîrşeyi bana sormaktan utanma; çünkü ben de senin annenim» dedi ben :
«Öyle ise guslü icab eden nedir?» dedim Aişe :
«Bilene rastladın; Resûlüllah (Sallailahü Aleyhi ve Seîîem):
«Erkek (cadının dört şu'besi arasına oturur da sünnet mahalli sünnet mahalline temas ederse gusl vacib olur.» buyurdular, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hayz 785, /153
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
3. Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî (Amir b. Abdullah b. Kays b. Süleym)
4. Ebu Nasr Humeyd b. Hilal el-Adevî (Humeyd b. Hilal b. Hubeyra)
5. Ebu Abdullah Hişam b. Hassan el-Ezdi (Hişam b. Hassan)
6. Ebu Muhammed Abdula'lâ b. Abdula'lâ el-Kuraşi (Abdula'lâ b. Abdula'lâ b. Muhammed)
7. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Bilgi, Bilgi ve Ahlak
Bilgi, Öğrenilmesi, Öğretilmesi
Bilgi, öğrenmek için ehline soru sorma
Gusül, gerektiren haller
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe