Giriş

Bize Yahya b. Eyyüb, Süreyc b. Yunus, Kuteybe b. Saîd ve Ali b. Hucr, İsmail b. Cafer'den, -İbn Eyyüb, İsmail'den "Haddesena" sigasını kullanmış, hadisi şeyhinden işittiğini belirtmiştir-, ona Alâ'dan, ona Ebû Alâ Abdurrahman b. Yakub'dan ona Ebû Hureyre'den (ra) rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) mezarlığa gelip "Selam size ey müminlerin diyarı! Allah'ın dilediği zaman biz de size katılacağız! Kardeşlerimi görmüş olmayı çok isterdim" buyurmuştu. (Orada bulunan ashâb): "Biz senin kardeşlerin değil miyiz, ey Allah'ın resulü?" diye sordular. Hz. Peygamber "Siz benim ashâbımsınız. Kardeşlerimiz ise henüz gelmeyenlerdir" buyurdu. "Ümmetinden daha gelmeyenleri nasıl tanıyor ve biliyorsun ey Allah'ın resulü?" diye sordular. Hz. Peygamber "Bir adamın simsiyah atlar arasında alnı ve ayakları beyazlı atları olsa onları seçemez mi?" diye sordu. "Elbette seçer" dediler. Hz. Peygamber bunun üzerine şöyle buyurdu: "Onlar aldıkları abdest sebebiyle alınlarında ve ayaklarında nur olduğu halda gelirler. Ben onları havuza götürürüm. Dikkat ediniz! Bazı kimseler benim havuzumdan kaybolup (başka bir sürüye katılmış) devenin kovulduğu gibi kovulacaklar. Ben onlara "Haydi, buraya gelin" derim. Ama "Onlar senden sonra hallerini değiştirdiler" denilir. Ben de 'Öyleyse uzak olsunlar, uzak olsunlar' derim."


Açıklama: Burada havuzdan uzaklaştırılanların Rasulullah'tan sonra yaşayan mürted ve munafıklar olduğu belirtilir. Bunların abdest yerlerinin parlaması caiz görülmüştür. (Nevevî, Şerhu Muslim, III, 136-137). Nitekim kendilerine kahraman denilsin diye savaşıp ölenlerin kanlarıyla Allah huzuruna getirilmesinde benzer bir mana bulunabilir. Ancak Allah onların niyetleri ila-i kelimetullah olmadığı için amellerini kabul etmemiştir.

    Öneri Formu
280878 M000584-3 Müslim, Tahâre, 39

Bize Yahya b. Eyyüb, Süreyc b. Yunus, Kuteybe b. Saîd ve Ali b. Hucr, İsmail b. Cafer'den, -İbn Eyyüb, İsmail'den "Haddesena" sigasını kullanmış, hadisi şeyhinden işittiğini belirtmiştir-, ona Alâ'dan, ona Ebû Alâ Abdurrahman b. Yakub'dan ona Ebû Hureyre'den (ra) rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) mezarlığa gelip "Selam size ey müminlerin diyarı! Allah'ın dilediği zaman biz de size katılacağız! Kardeşlerimi görmüş olmayı çok isterdim" buyurmuştu. (Orada bulunan ashâb): "Biz senin kardeşlerin değil miyiz, ey Allah'ın resulü?" diye sordular. Hz. Peygamber "Siz benim ashâbımsınız. Kardeşlerimiz ise henüz gelmeyenlerdir" buyurdu. "Ümmetinden daha gelmeyenleri nasıl tanıyor ve biliyorsun ey Allah'ın resulü?" diye sordular. Hz. Peygamber "Bir adamın simsiyah atlar arasında alnı ve ayakları beyazlı atları olsa onları seçemez mi?" diye sordu. "Elbette seçer" dediler. Hz. Peygamber bunun üzerine şöyle buyurdu: "Onlar aldıkları abdest sebebiyle alınlarında ve ayaklarında nur olduğu halda gelirler. Ben onları havuza götürürüm. Dikkat ediniz! Bazı kimseler benim havuzumdan kaybolup (başka bir sürüye katılmış) devenin kovulduğu gibi kovulacaklar. Ben onlara "Haydi, buraya gelin" derim. Ama "Onlar senden sonra hallerini değiştirdiler" denilir. Ben de 'Öyleyse uzak olsunlar, uzak olsunlar' derim."


Açıklama: Burada havuzdan uzaklaştırılanların Rasulullah'tan sonra yaşayan mürted ve munafıklar olduğu belirtilir. Bunların abdest yerlerinin parlaması caiz görülmüştür. (Nevevî, Şerhu Muslim, III, 136-137). Nitekim kendilerine kahraman denilsin diye savaşıp ölenlerin kanlarıyla Allah huzuruna getirilmesinde benzer bir mana bulunabilir. Ancak Allah onların niyetleri ila-i kelimetullah olmadığı için amellerini kabul etmemiştir.

    Öneri Formu
280879 M000584-4 Müslim, Tahâre, 39

Bize Süveyd b. Said ve İbn Ebu Ömer, onlara Mervan el-Fezârî -İbn Ebu Ömer hocasıyla rivayet ilişkisini ifade etmek için 'haddesena Mervan (Bize Mervan rivayet etti) lafzını kullanmıştır-, ona Ebu Malik el-Eşca'i Sa'd b. Tarık, ona Ebu Hazim, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah(sav) "Benim havuzum Eyle ile Aden arasındaki mesafeden daha uzundur. Kardan daha beyaz, ballı sütten daha tatlıdır. Havuzumdaki kâselerin sayısı yıldızlardan daha çoktur. Ben (diğer) insanları oradan, bir kimsenin kendi su havuzundan başkalarının develerini kovduğu gibi kovacağım." buyurdu. Bunun üzerine orada bulunanlar; 'Ey Allah'ın Elçisi, O gün bizi tanıyacak mısınız? diye sordular. Hz. Peygamber (sav) "Elbette. Sizin (o gün) başka hiçbir ümmette bulunmayan bir simanız olacak. O gün aldığınız abdestlerin bir eseri olarak yüzleriniz ve ayaklarınız apaydınlık halde benim yanıma geleceksiniz." karşılığını verdi.


    Öneri Formu
1688 M000581 Müslim, Tahâre, 36

Bize Süveyd b. Said ve İbn Ebu Ömer, onlara Mervan el-Fezârî -İbn Ebu Ömer hocasıyla rivayet ilişkisini ifade etmek için 'haddesena Mervan (Bize Mervan rivayet etti) lafzını kullanmıştır-, ona Ebu Malik el-Eşca'i Sa'd b. Tarık, ona Ebu Hazim, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah(sav) "Benim havuzum Eyle ile Aden arasındaki mesafeden daha uzundur. Kardan daha beyaz, ballı sütten daha tatlıdır. Havuzumdaki kâselerin sayısı yıldızlardan daha çoktur. Ben (diğer) insanları oradan, bir kimsenin kendi su havuzundan başkalarının develerini kovduğu gibi kovacağım." buyurdu. Bunun üzerine orada bulunanlar; 'Ey Allah'ın Elçisi, O gün bizi tanıyacak mısınız? diye sordular. Hz. Peygamber (sav) "Elbette. Sizin (o gün) başka hiçbir ümmette bulunmayan bir simanız olacak. O gün aldığınız abdestlerin bir eseri olarak yüzleriniz ve ayaklarınız apaydınlık halde benim yanıma geleceksiniz." karşılığını verdi.


    Öneri Formu
280875 M000581-2 Müslim, Tahâre, 36

Bize Davud b. Amr ed-Dabbi, ona Nafi' b. Ömer el-Cümehî, ona İbn Ebu Müleyke, ona da Esma' bt. Ebu Bekir, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ben havzın (Kevser Havuzu'nun) başında sizi bekleyeceğim. Aranızdan bana yaklaşmak isteyenler olacak. Ancak bunların bazıları yakalanıp benden uzaklaştırılacak. Ben: 'Ey Rabbim! (Onlar) Bendendir, benim ümmetimdendir.' diyeceğim. (Bu sözüme karşılık) Bana: 'Sen, onların senden sonra neler yaptığını bilmiyorsun. Vallahi onlar senden sonra (dinden) geri döndüler (saptılar).’ denecek.” [Ravi (lerden biri), İbn Ebu Müleyke'nin (bu hadisi naklettikten sonra): 'Allah'ım! Geriye (eski halimize) dönmekten yahut dinimizde fitneye uğramaktan sana sığınırız' şöyle dua ettiğini söylemiştir.]


    Öneri Formu
6853 M005972 Müslim, Fadâil, 27

Bize Ebu Küreyb ile Vasıl b. Abdula'la -hadisin lafzı Vasıl'a aittir-, onlara İbn Fudayl, ona Ebu Malik el-Eşca'i, ona Ebu Hazim, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Ümmetim Kevser havuzunun başında benim yanıma gelecek. Başkasının develerini kendi devesinden uzaklaştıran adam gibi ben de bazı insanları havuzdan uzaklaştıracağım." Bunun üzerine sahabe; ey Allah'ın Peygamberi! O zaman sen bizi tanıyacak mısın? diye sordu. Rasulullah (sav) da "evet. Sizin, sizden başka kimsede bulunmayan bir simanız olacak, o gün siz benim yanıma abdest izlerinden dolayı yüzünüz ve ayaklarınız parlayarak geleceksiniz. Ancak içinizden bir gurup insan benden alıkonulacak ve bana erişemeyecek. O zaman Ben; ya Rabbi onlar benim ashabımdan olan insanlardır diyeceğim. Hemen bir melek bana; 'Senden sonra onların neler yaptıklarını biliyor musun?' şeklinde cevap verecek."


    Öneri Formu
1693 M000582 Müslim, Tahâre, 37

Bize İbn Ebu Ömer, ona Yahya b. Süleym, ona İbn Huseym, ona Abdullah b. Ubeydullah b. Ebu Müleyke, ona da Aişe'nin rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) ashabının arasındayken şöyle buyurmuştur: "Ben Havz’ın (Kevser Havuzu'nun) başında sizi bekliyor olacağım. Sizden kim oraya gelirse, Vallahi, bazı insanlar yanıma ulaşamadan önümden alınıp uzaklaştırılacaklar. O zaman ben: ‘Ey Rabbim! Onlar bendendir ve benim ümmetimdendir!’ diyeceğim. Fakat bana şöyle denilecek: ‘Sen, onların senden sonra neler yaptıklarını bilmiyorsun. Onlar gerisin geri (eski hallerine) döndüler’.”


    Öneri Formu
6854 M005973 Müslim, Fadâil, 28

Bize Kuteybe b. Said, ona Leys b. Sa'd, ona Yezid b. Ebu Habîb, ona da Ebu Hayr (Mersed b. Abdullah), Ukbe b. Âmir'in şöyle anlattığını rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) bir gün dışarı çıktı. Uhud şehitlerine ölüye namaz kılar gibi (gıyabî) cenaze namazı kıldı. Sonra minbere çıktı ve şöyle buyurdu: "Ben, (Kevser Havuzu'nun başına) sizden önce varanım. Ben sizin üzerinizde bir şahidim. Vallahi şu anda Havuzumu görüyorum. Bana yeryüzü hazinelerinin anahtarları - veya yeryüzünün anahtarları (Ravi hadisin lafzında şüphe etmiştir ve bu lafzı da ihtiyaten nakletmiştir)- verildi. Vallahi, benden sonra sizin Allah’a ortak koşacağınızdan korkmuyorum. Fakat dünya (malı) konusunda birbirinizle yarışa girmenizden korkuyorum.”


    Öneri Formu
23473 B006426 Buhari, Rikâk, 7

Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr, ona babası ve Muhammed b. Bişr, onlara İsmail, ona Kays, ona da Sunabih el-Ahmesî, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Dikkat edin! Ben havzın (Kevser Havuzu'nun) başına sizden önce varacağım. Şüphesiz ben, diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla övüneceğim. O hâlde benden sonra sakın birbirinizle savaşmayın!”


    Öneri Formu
29919 İM003944 İbn Mâce, Fiten, 5

Bize Ebu Küreyb ile Vâsıl b. Abdüla'lâ -hadisin lafzı Vâsıl'a aittir-, onlara İbn Fudayl, ona Ebu Mâlik el-Eşcaî, ona Ebû Hâzim, ona da Ebû Hureyre'nin (ra.) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Ümmetim Kevser havuzunun başında benim yanıma gelecek. Başkasının develerini kendi devesinden uzaklaştıran adam gibi ben de bazı insanları havuzdan uzaklaştıracağım." Bunun üzerine sahabe; "- Ey Allah'ın Peygemberi! O zaman sen bizi tanıyacak mısın?" diye sordu. Rasulullah (sav.) da; "- Evet. Sizin, sizden başka kimsede bulunmayan bir simanız olacak, o gün siz benim yanıma abdest izlerinden dolayı yüzünüz ve ayaklarınız parlayarak geleceksiniz. Ancak içinizden bir gurup insan benden alıkonulacak ve bana erişemeyecek. O zamane ben; "- Ya rabbî, onlar benim ashabımdan olan insanlardır" diyeceğim. Hemen bir melek bana; "- Senden sonra onların neler yaptıklarını biliyor musun?" şeklinde cevap verecek.


    Öneri Formu
280876 M000582-2 Müslim, Tahâre, 37