Öneri Formu
Hadis Id, No:
3285, M002101
Hadis:
وَحَدَّثَنِيهِ أَبُو غَسَّانَ الْمِسْمَعِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ الصَّبَّاحِ عَنْ هِشَامٍ بِهَذَا الإِسْنَادِ مِثْلَهُ إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ
"وَرَأَيْتُ فِى النَّارِ امْرَأَةً حِمْيَرِيَّةً سَوْدَاءَ طَوِيلَةً." وَلَمْ يَقُلْ "مِنْ بَنِى إِسْرَائِيلَ."
Tercemesi:
Bize Ebu Gassân el-Mismaî, ona Abdülmelik b. Sabbah, ona da Hişam'dan bu isnadla, bu hadisin benzerini rivayet etti. Şu kadar var ki O; "Ben, cehennemde Hımyerli siyah ve uzun bir kan gördüm" dedi? "Benî İsrail'den" kaydını söylemedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Kusûf 2101, /351
Senetler:
()
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Cehennem, toplanma yeri
Doğa Tasavvuru, Güneş ve Ay Tutulması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3528, M000961
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ وَاللَّفْظُ لأَبِى بَكْرٍ قَالَ ابْنُ حُجْرٍ أَخْبَرَنَا وَقَالَ أَبُو بَكْرٍ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُسْهِرٍ عَنِ الْمُخْتَارِ بْنِ فُلْفُلٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ صَلَّى بِنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَاتَ يَوْمٍ فَلَمَّا قَضَى الصَّلاَةَ أَقْبَلَ عَلَيْنَا بِوَجْهِهِ فَقَالَ
"أَيُّهَا النَّاسُ إِنِّى إِمَامُكُمْ فَلاَ تَسْبِقُونِى بِالرُّكُوعِ وَلاَ بِالسُّجُودِ وَلاَ بِالْقِيَامِ وَلاَ بِالاِنْصِرَافِ فَإِنِّى أَرَاكُمْ أَمَامِى وَمِنْ خَلْفِى - ثُمَّ قَالَ - وَالَّذِى نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لَوْ رَأَيْتُمْ مَا رَأَيْتُ لَضَحِكْتُمْ قَلِيلاً وَلَبَكَيْتُمْ كَثِيرًا." قَالُوا وَمَا رَأَيْتَ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ
"رَأَيْتُ الْجَنَّةَ وَالنَّارَ."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ile Ali b. Hucr –lafız Ebu Bekir'e ait olmak üzere- rivayet etti, ona İbn Hucr, Ebu Bekir, ona Ali b. Mushir, ona el-Muhtar b. Fülfül, ona Enes'in şöyle dediğini rivayet etti: Bir gün Rasulullah (sav) bize namaz kıldı(rdı), namazı bitirdikten sonra yüzünü bize doğru çevirdi ve şöyle buyurdu:
"Ey insanlar, ben sizin imamınızım, rükûda da secdede de kıyamda da namazın bitmesinden sonra ayrılırken de benden önce hareket etmeyiniz. Ben sizi önümden de arkamdan da görüyorum" -sonra şöyle buyurdu-: "Muhammed'in nefsi elinde olana yemin ederim, benim gördüklerimi görseniz şüphesiz pek az güler, pek çok ağlardınız." Ashab; ne gördün ey Allah'ın Rasulü dediler. O; "cenneti ve cehennemi gördüm" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 961, /180
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Muhtar b. Fülfül el-Kuraşi (Muhtar b. Fülfül)
3. Ebu Hasan Ali b. Müshir el-Kuraşî (Ali b. Müshir b. Ali b. Umeyr)
4. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Hz. Peygamber, Kişiliği, Hayatı ve Örnekliği
KTB, NAMAZ,
Namaz, eda keyfiyeti/kılınış şekli
Namaz, imama uyanın yapması gerekenler
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Namaz, Namazda mekruh fiiller
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3288, M002103
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ الْهَمْدَانِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا هِشَامٌ عَنْ فَاطِمَةَ عَنْ أَسْمَاءَ قَالَتْ خَسَفَتِ الشَّمْسُ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَدَخَلْتُ عَلَى عَائِشَةَ وَهِىَ تُصَلِّى فَقُلْتُ مَا شَأْنُ النَّاسِ يُصَلُّونَ فَأَشَارَتْ بِرَأْسِهَا إِلَى السَّمَاءِ فَقُلْتُ آيَةٌ قَالَتْ نَعَمْ. فَأَطَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْقِيَامَ جِدًّا حَتَّى تَجَلاَّنِى الْغَشْىُ فَأَخَذْتُ قِرْبَةً مِنْ مَاءٍ إِلَى جَنْبِى فَجَعَلْتُ أَصُبُّ عَلَى رَأْسِى أَوْ عَلَى وَجْهِى مِنَ الْمَاءِ - قَالَتْ - فَانْصَرَفَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَدْ تَجَلَّتِ الشَّمْسُ فَخَطَبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم النَّاسَ فَحَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ ثُمَّ قَالَ
"أَمَّا بَعْدُ مَا مِنْ شَىْءٍ لَمْ أَكُنْ رَأَيْتُهُ إِلاَّ قَدْ رَأَيْتُهُ فِى مَقَامِى هَذَا حَتَّى الْجَنَّةَ وَالنَّارَ وَإِنَّهُ قَدْ أُوحِىَ إِلَىَّ أَنَّكُمْ تُفْتَنُونَ فِى الْقُبُورِ قَرِيبًا أَوْ مِثْلَ فِتْنَةِ الْمَسِيحِ الدَّجَّالِ - لاَ أَدْرِى أَىَّ ذَلِكَ قَالَتْ أَسْمَاءُ - فَيُؤْتَى أَحَدُكُمْ فَيُقَالُ مَا عِلْمُكَ بِهَذَا الرَّجُلِ فَأَمَّا الْمُؤْمِنُ أَوِ الْمُوقِنُ - لاَ أَدْرِى أَىَّ ذَلِكَ قَالَتْ أَسْمَاءُ - فَيَقُولُ هُوَ مُحَمَّدٌ هُوَ رَسُولُ اللَّهِ جَاءَنَا بِالْبَيِّنَاتِ وَالْهُدَى فَأَجَبْنَا وَأَطَعْنَا. ثَلاَثَ مِرَارٍ فَيُقَالُ لَهُ نَمْ قَدْ كُنَّا نَعْلَمُ إِنَّكَ لَتُؤْمِنُ بِهِ فَنَمْ صَالِحًا وَأَمَّا الْمُنَافِقُ أَوِ الْمُرْتَابُ - لاَ أَدْرِى أَىَّ ذَلِكَ قَالَتْ أَسْمَاءُ - فَيَقُولُ لاَ أَدْرِى سَمِعْتُ النَّاسَ يَقُولُونَ شَيْئًا فَقُلْتُ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ala el-Hemdânî, ona İbn Nümeyr, ona Hişam, Fatıma, ona da Esma naklen şöyle rivayet etti: Resûlüllah (sav) devrinde güneş tutuldu da Aişe'nin yanına girdim. Aişe namaz kılıyordu. (Kendisine); bu İnsanlara ne oluyor ki, namaz k itiyorlar? dedim. Başı ile gökyüzüne işaret etti. Ben; bu bir ayet midir? dedim. Aişe; evet diye işaret etti. (Bunun üzerine ben de Peygamber'e (sav) uyarak namaza durdum. Rasulullah (sav) kıyamı pek uzattı, hatta üzerime baygınlık geldi. Bunun üzerine ya rubası ma bir tulum su alarak, ondan başıma veya yüzüme serpmeye başladım. Derken Rasulullah (sav) namazdan çıktı, güneş de açılmıştı. Cemaate bir hutbe okudu. (Evvelâ) Allah'a hamd-ü senada bulundu. Sonra şunları söyledi:
"Bundan sonra: Görmediğim bir şey kalmadı ki, şu makamımda bana gösterilmiş olmasın. Cennet ve cehennemi bile., (gördüm.) Bana muhakkak surette bildirildi ki siz kabirlerde Mesih-i deccâlin fitnesine yakın yahut onun kadar -Esmâ'nın bu iki sözden hangisini söylediğini bilmiyorum- bir fitne göreceksiniz. Sizden birinize (kabirde) gelerek; bu zât hakkında bilgin ne idi? diye soracaklar. Mü'min yahut mûkin —Esma'nın bunlardan hangisini söylediğini bilemiyorum- o Muhammed'dir; o Allah'ın Rasulü'dür. Bize Beyyinelerle hidâyet getirdi. Biz de ona icabet ve itaat ettik, diyecek; bu üç defa tekrarlanacak. Kendisine. (Sen uyu. Zaten biz, senin ona muhakkak surette inandığını bilirdik. Sen rahatça uyu) diyecekler. Münafık veya şüpheciye -ki Esma bunların hangisini söylediğini bilemiyorum- gelince; o Ben bilmem. Âlemin bir şey söylediğini işittim; ben de söyledim cevabını verecek."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Kusûf 2103, /352
Senetler:
()
Konular:
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Doğa Tasavvuru, Güneş ve Ay Tutulması
Kabir Hayatı, Kabir Azabı
Kıyamet, alametleri, Deccal
Kıyamet, alametleri, Mesih
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3297, M002109
Hadis:
حَدَّثَنَا سُوَيْدُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ مَيْسَرَةَ حَدَّثَنِى زَيْدُ بْنُ أَسْلَمَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ انْكَسَفَتِ الشَّمْسُ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَصَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَالنَّاسُ مَعَهُ فَقَامَ قِيَامًا طَوِيلاً قَدْرَ نَحْوِ سُورَةِ الْبَقَرَةِ ثُمَّ رَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً ثُمَّ رَفَعَ فَقَامَ قِيَامًا طَوِيلاً وَهُوَ دُونَ الْقِيَامِ الأَوَّلِ ثُمَّ رَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً وَهُوَ دُونَ الرُّكُوعِ الأَوَّلِ ثُمَّ سَجَدَ ثُمَّ قَامَ قِيَامًا طَوِيلاً وَهُوَ دُونَ الْقِيَامِ الأَوَّلِ ثُمَّ رَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً وَهُوَ دُونَ الرُّكُوعِ الأَوَّلِ ثُمَّ رَفَعَ فَقَامَ قِيَامًا طَوِيلاً وَهُوَ دُونَ الْقِيَامِ الأَوَّلِ ثُمَّ رَكَعَ رُكُوعًا طَوِيلاً وَهُوَ دُونَ الرُّكُوعِ الأَوَّلِ ثُمَّ سَجَدَ ثُمَّ انْصَرَفَ وَقَدِ انْجَلَتِ الشَّمْسُ فَقَالَ
"إِنَّ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ آيَتَانِ مِنْ آيَاتِ اللَّهِ لاَ يَنْكَسِفَانِ لِمَوْتِ أَحَدٍ وَلاَ لِحَيَاتِهِ فَإِذَا رَأَيْتُمْ ذَلِكَ فَاذْكُرُوا اللَّهَ." قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ رَأَيْنَاكَ تَنَاوَلْتَ شَيْئًا فِى مَقَامِكَ هَذَا ثُمَّ رَأَيْنَاكَ كَفَفْتَ. فَقَالَ
"إِنِّى رَأَيْتُ الْجَنَّةَ فَتَنَاوَلْتُ مِنْهَا عُنْقُودًا وَلَوْ أَخَذْتُهُ لأَكَلْتُمْ مِنْهُ مَا بَقِيَتِ الدُّنْيَا وَرَأَيْتُ النَّارَ فَلَمْ أَرَ كَالْيَوْمِ مَنْظَرًا قَطُّ وَرَأَيْتُ أَكْثَرَ أَهْلِهَا النِّسَاءَ." قَالُوا بِمَ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ
"بِكُفْرِهِنَّ." قِيلَ أَيَكْفُرْنَ بِاللَّهِ قَالَ
"بِكُفْرِ الْعَشِيرِ وَبِكُفْرِ الإِحْسَانِ لَوْ أَحْسَنْتَ إِلَى إِحْدَاهُنَّ الدَّهْرَ ثُمَّ رَأَتْ مِنْكَ شَيْئًا قَالَتْ مَا رَأَيْتُ مِنْكَ خَيْرًا قَطُّ."
Tercemesi:
Bize Süveyd b. Said, ona Hafs b. Meysera, ona Zeyd b. Eslem, ona Ata b. Yesar, ona da İbn Abbas'tan şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav) zamanında güneş tutuldu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) cemaatle birlikte namaza durdu. Ama Bakara suresini okuyacak kadar uzun bir kıyam yaptı. Sonra uzun bir rükû' yaptı, sonra başını rükûdan kaldırdı ve uzun uzadıya ayakta durdu. Yalnız bu kıyam birinciden daha kısaydı. Sonra uzun bir rükû' yaptı fakat bu da birinci rükûdan daha kısaydı. Sonra secde etti, sonra (tekrar) uzun bir kıyam yaptı fakat bu da birinci kıyamdan aşağı idi. Sonra uzun bir rükû' yaptı ama bu da birinci rükûdan aşağı idi. Sonra başını kaldırarak uzun bir kıyama durdu. Bu da birinci kıyamdan aşağı idi. Sonra uzun bir rükû' yaptı: Bu da birinci rükûdan aşağı idi. Sonra secde etti, sonra namazdan çıktı. Gerçekten güneş açılmıştı. Müteakiben şunları söylediler; "şüphesiz ki güneş ile ay Allah'ın ayetlerinden iki ayettirler. Bunlar bir kimsenin hayatı veya mematı için tutulmazlar. Siz böyle bir gördünüz mü hemen Allah'a zikredin." Ashap; ya Rasulullah! Şu makamında seni bir şey almak için uzanırken gördük, sonra bundan vazgeçtiğini müşahede ettik dediler. Rasulullah (sav); "Ben, cenneti gördüm de ondan bir salkım üzüm koparmaya el uzattım. Eğer ben o salkımı atmış olsaydım, dünya durdukça siz ondan yerdiniz. Ben cehennemi de gördüm; Bugünkü gördüğüm manzara gibi (şimdiye kadar) hiçbir manzara görmüş değilim. Ekseriyetle cehennemliklerin kadınlar olduğunu da gördüm" buyurdular. Ashap; ne sebeple ya Rasulullah? diye sordular:
"Küfretmeleri sebebi ile" buyurdu. Kadınlar Allah'a küfreder mi? diyenler oldu.
"Evet, onlar kocalarına karşı nankörlük ederler, iyiliğe karşı küfranda bulunurlar, onlardan birine ilelebet iyilik etsen, sonra senden bir şey görse hemen: Senden hiçbir hayır görmedim der" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Kusûf 2109, /353
Senetler:
()
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Cennet, Nimetleri
Doğa Tasavvuru, Güneş ve Ay Tutulması
Doğa Tasavvuru, Tabiat hadiseleri karşısında gösterilen tavır
Kadın, cehennemliklerin çoğunun kadınlardan olması
Namaz, Küsuf Namazı Rekatları, Kılınışı
Nankörlük, kadının kocasına karşı nankörlüğü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5089, M001328
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عَدِىٍّ عَنْ هِشَامٍ عَنْ يَحْيَى عَنْ أَبِى سَلَمَةَ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ قَالَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ وَعَذَابِ النَّارِ وَفِتْنَةِ الْمَحْيَا وَالْمَمَاتِ وَشَرِّ الْمَسِيحِ الدَّجَّالِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona İbn Ebu Adî, ona Hişam, ona Yahya, ona Ebu Seleme'nin rivayet ettiğine göre o, Ebu Hureyre'yi şöyle derken dinlemiştir: Allah'ın Nebi'si (sav) şöyle buyurdu:
"Allah'ım! Gerçekten ben kabir azabından, ateş azabından, yaşamanın ve ölümün fitnesinden, Mesih Deccal'in şerrinden sana sığınırım."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Mesâcid ve Mevâdi'u's-salât 1328, /234
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
5. Ebu Amr Muhammed b. İbrahim es-Sülemî (Muhammed b. İbrahim b. Ebu Adî)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
CEHENNEM TASVİRLERİ
Cehennem, toplanma yeri
Kabir Hayatı, Kabir Azabı
Kıyamet, alametleri, Deccal
KTB, NAMAZ,
KTB, ÖLÜM
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ بُدَيْلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ شَقِيقٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ
"النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ كَانَ يَتَعَوَّذُ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ وَعَذَابِ جَهَنَّمَ وَفِتْنَةِ الدَّجَّالِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5093, M001332
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ بُدَيْلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ شَقِيقٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ
"النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ كَانَ يَتَعَوَّذُ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ وَعَذَابِ جَهَنَّمَ وَفِتْنَةِ الدَّجَّالِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Büdeyl, ona Abdullah b. Şakik, ona Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre; "Nebi (sav) kabir azabından, cehennem azabından ve Deccal'in fitnesinden Allah'a sığınırdı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Mesâcid ve Mevâdi'u's-salât 1332, /234
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Şakik el-Ukayli (Abdullah b. Şakik)
3. Büdeyl b. Meysere el-Ukaylî (Büdeyl b. Meysere)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Cehennem, toplanma yeri
Kabir Hayatı, Kabir Azabı
Kıyamet, alametleri, Deccal
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5215, M001401
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَمْرُو بْنُ سَوَّادٍ وَحَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى - وَاللَّفْظُ لِحَرْمَلَةَ - أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ قَالَ حَدَّثَنِى أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"اشْتَكَتِ النَّارُ إِلَى رَبِّهَا فَقَالَتْ يَا رَبِّ أَكَلَ بَعْضِى بَعْضًا. فَأَذِنَ لَهَا بِنَفَسَيْنِ نَفَسٍ فِى الشِّتَاءِ وَنَفَسٍ فِى الصَّيْفِ فَهُوَ أَشَدُّ مَا تَجِدُونَ مِنَ الْحَرِّ وَأَشَدُّ مَا تَجِدُونَ مِنَ الزَّمْهَرِيرِ."
Tercemesi:
Bize Amr b. Sevvâd ve Harmele b. Yahya –lafız Harmele'ye ait-, ikisine İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre'yi şöyle derken dinlemiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Ateş Rabbine şikâyet etti ve Rabbim, ben kendi kendimi yedim dedi. Bunun üzerine Yüce Allah kışın bir nefes, yazın bir nefes olmak üzere ona iki nefes için izin verdi. İşte yazın karşı karşıya kaldığınız en ağır sıcak ile karşılaştığınız en şiddetli soğuk budur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Mesâcid ve Mevâdi'u's-salât 1401, /245
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Hafs Harmele b. Yahya et-Tücibi (Harmele b. Yahya b. Abdullah)
Konular:
Cehennem, toplanma yeri
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5219, M001403
Hadis:
وَحَدَّثَنِى حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنَا حَيْوَةُ قَالَ حَدَّثَنِى يَزِيدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أُسَامَةَ بْنِ الْهَادِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"قَالَتِ النَّارُ رَبِّ أَكَلَ بَعْضِى بَعْضًا فَأْذَنْ لِى أَتَنَفَّسْ. فَأَذِنَ لَهَا بِنَفَسَيْنِ نَفَسٍ فِى الشِّتَاءِ وَنَفَسٍ فِى الصَّيْفِ فَمَا وَجَدْتُمْ مِنْ بَرْدٍ أَوْ زَمْهَرِيرٍ فَمِنْ نَفَسِ جَهَنَّمَ وَمَا وَجَدْتُمْ مِنْ حَرٍّ أَوْ حَرُورٍ فَمِنْ نَفَسِ جَهَنَّمَ."
Tercemesi:
Bize Harmele b. Yahya, ona Abdullah b. Vehb, ona Hayve, ona Yezid b. Abdullah b. Üsame b. Hâd, ona Muhammed b. İbrahim, ona Ebu Seleme, ona Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Cehennem; Rabbim, ben kendi kendimi yedim, nefes almama izin ver dedi. Ona biri kış mevsiminde, diğeri yaz mevsiminde olmak üzere, iki nefes almak üzere izin verdi. İşte sizin karşılaştığınız o soğuk yahut zemheri soğuğu cehennemin o nefesindendir. Hissettiğiniz sıcak ya da harûr (aşırı sıcak) da (yaz mevsimindeki) cehennemin nefesinden dolayıdır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Mesâcid ve Mevâdi'u's-salât 1403, /245
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim et-Teymî el-Kuraşî (Muhammed b. İbrahim b. Hâris b. Hâlid)
4. Ebu Abdullah Yezid b. Hâd el-Leysî (Yezid b. Abdullah b. Üsame b. Hâd)
5. Ebu Zür'a Hayve b. Şurayh et-Tücîbî (Hayve b. Şurayh b. Safvan b. Malik)
6. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
7. Ebu Hafs Harmele b. Yahya et-Tücibi (Harmele b. Yahya b. Abdullah)
Konular:
Cehennem, toplanma yeri
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3960, B535
Hadis:
" وَاشْتَكَتِ النَّارُ إِلَى رَبِّهَا فَقَالَتْ يَا رَبِّ أَكَلَ بَعْضِى بَعْضًا . فَأَذِنَ لَهَا بِنَفَسَيْنِ نَفَسٍ فِى الشِّتَاءِ ، وَنَفَسٍ فِى الصَّيْفِ ، فَهُوَ أَشَدُّ مَا تَجِدُونَ مِنَ الْحَرِّ ، وَأَشَدُّ مَا تَجِدُونَ مِنَ الزَّمْهَرِيرِ "
Tercemesi:
"Cehennem ateşi Rabbına şikâyet arzetti de: Yâ Rabb, bir kısmım bir kısmımı yedi (yânî ben beni yiyorum, izin ver) dedi. Allah da iki defa nefes almasına izin verdi. Nefesin biri kışın, diğeri yazın. İşte hissetmekte olduğunuz sıcağın en şiddetlisi ile soğuğun en şiddetlisi budur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Cehennem, toplanma yeri