332 Kayıt Bulundu.
Bize Ömer b. Hafs, ona babası, ona el-A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Said'in söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Öğlen namazını serin vakitte kılınız, çünkü aşırı sıcak cehennemin kaynamasındandır." Ömer'in babası Hafs'a , Süfyân, Yahya ve Ebu Avâne, el-A'meşten rivayet ederek mütâbaat etmişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Süfyan es-Sevri arasında inkita vardır.
Bize Ömer b. Hafs, ona babası, ona el-A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Said'in söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Öğlen namazını serin vakitte kılınız, çünkü aşırı sıcak cehennemin kaynamasındandır." Ömer'in babası Hafs'a , Süfyân, Yahya ve Ebu Avâne, el-A'meşten rivayet ederek mütâbaat etmişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Yahya b. Said el-Kattan arasında inkita vardır.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Abdurrezzak, ona Ma‘mer, ona Hemâm b. Münebbih ona da Ebu Hureyre’nin (ra) rivayet ettiğine göre Nebî (sav) şöyle buyurdu: "Cennet ve cehennem münakaşa ettiler. Cehennem: Ben kibirliler ve zorba kimselerle tercih olundum (onlara tahsis edildim) dedi. Cennet de: Bana ne oldu ki, bana insanların yalnız zayıfları ve düşükleri giriyor? dedi. Allah tebâreke ve teâlâ da cennete şöyle buyurdu: Sen benim rahmetimsin, ben seninle kullarımdan dilediğime rahmet ederim. Cehenneme de şöyle dedi: Sen benim azabımsın, ben seninle kullarımdan dilediğime azap ederim. Cennet ve cehennemden her biri dolacaktır. Fakat cehennem dolmak bilmez, en son Allah ona ayağını koyar. O da: Bana yeter, bana yeter, bana yeter! der. İşte o zaman cehennem dolar, birbirine büzülür. Allah (ac), yarattıklarından hiçbir kimseye zulmetmez. Cennete gelince, Allah (ac), onun için (onun boşluklarını doldurmak için) yeniden birtakım kimseler yaratır."
Açıklama: Hadiste geçen Yüce Allah'ın ayağını cehenneme koymasının manası hakkında bazı alimler bir takım teviller sunmuşlardır. Bazı alimler ise bu tür konuları tevil yoluna gitmeden Kur'ân-ı Kerîm ve hadislerde nasıl geçiyorsa öyle kabul etmeyi, bununla beraber Cenâb-ı Hakk'ı bildiğimiz tarzda el ve ayak gibi uzuvlardan tenzih etmeyi, bunların keyfiyyeti konusunda görüş belirtmemeyi en uygun yol olarak bildirmişlerdir.
Bize Ömer b. Hafs, ona babası, ona el-A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Said'in söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Öğlen namazını serin vakitte kılınız, çünkü aşırı sıcak cehennemin kaynamasındandır." Ömer'in babası Hafs'a , Süfyân, Yahya ve Ebu Avâne, el-A'meşten rivayet ederek mütâbaat etmişlerdir.
Bize Kuteybe, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Amr b. Dînâr, ona Atâ, ona Safvân b. Ya'lâ b. Ümeyye, ona babası (Ya'lâ b. Ümeyye) şöyle rivayet etmiştir: Ben Hz. Peygamber'i (sav), minberde, "Onlar cehennem bekçisine: “Ey Mâlik! Ne olur, Rabbine yalvar da canımızı alsın, işimizi bitirsin!” diye feryat edecekler. O da: “Hayır, siz burada devamlı kalacaksınız!” diye karşılık verecek." (Zuhruf, 77) ayetini okurken işittim. Bu konuda Ebu Hureyre, Câbir ve Semüre'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa der ki: Ya'lâ b. Ümeyye hadisi, hasen-sahih-garib bir hadis olup İbn Uyeyne'nin hadisidir. İlim ehlinden bir topluluk, imamın hutbede herhangi bir Kur'an ayetini okuyabileceği (görüşünü) tercih etmişlerdir. Şâfiî, “imam hutbe verdiğinde hutbesinde Kur'ân'dan bir ayet okumazsa hutbeyi tekrarlar” demiştir.
Bize Nasr b. Ali, ona Abdüla'lâ, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nafi', ona da İbn Ömer (ra) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir kadın, bağlayıp hapsettiği ve yemek vermediği, diğer yandan, yerin haşerelerinden yiyerek karnını doyurmasına fırsat vermediği bir kedi sebebiyle ateşe girmiştir." [Râvi Abdüla'lâ der ki: Bize Ubeydullah, ona Saîd el-Makburî, ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.]
Bize Nasr b. Ali, ona Abdüla'lâ, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nafi', ona da İbn Ömer (ra) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir kadın, bağlayıp hapsettiği ve yemek vermediği, diğer yandan, yerin haşerelerinden yiyerek karnını doyurmasına fırsat vermediği bir kedi sebebiyle ateşe girmiştir." [Râvi Abdüla'lâ der ki: Bize Ubeydullah, ona Saîd el-Makburî, ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.]