123 Kayıt Bulundu.
Ebu Hureyre'nin naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Eyyûb (as) çıplak olarak yıkandığı sırada üzerine altından çekirgeler düştü. Eyyûb (as), onları toplayıp elbisesinin içine doldurmaya başlayınca, Rabbi ona “Yâ Eyyûb! Ben seni bu gördüklerine ihtiyaç duymayacak şekilde zengin kılmadım mı?” diye seslendi. Eyyûb (as) da “evet, izzetine yemin ederim ki, beni zengin kıldın, fakat ben senin lütfettiğin bereketten uzak duramam” dedi." Yine bu hadisi bize İbrahim, ona Musa b. Ukbe, ona Safvân, ona Atâ b. Yesâr, ona da Ebu Hureyre'nin rivayetine göre Hz. Peygamber (sav) "Eyyûb, çıplak olarak yıkandığı sırada..." buyurmuştur.
Açıklama: Bu hadiste Yüce Allah'ın Eyyûb'e (a.s) zengin olmasına rağmen altın çekirgeleri toplamaya yönelmesinden dolayı uyarısı vardır. Aslında Eyyûb(a.s) bir yönüyle insanın fıtratında olan durumu bize göstermiştir. Uyarı ise Hz. Eyyûb'ün(a.s) şahsında bütün insanlara yöneliktir. İbn Hacer, Kirmânî'nin, rivayetin''وَعَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ'' kısmından dolayı talik hükmünü verdiğini bildirmekte ancak hadisin muttasıl olduğunu ifade etmektedir. (İbn Hacer, Dârü'l-Ma'rife, I, 387) İsnadın tamamı için bk. B000278.
Ebu Hureyre'nin naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Eyyûb (as) çıplak olarak yıkandığı sırada üzerine altından çekirgeler düştü. Eyyûb (as), onları toplayıp elbisesinin içine doldurmaya başlayınca, Rabbi ona “Yâ Eyyûb! Ben seni bu gördüklerine ihtiyaç duymayacak şekilde zengin kılmadım mı?” diye seslendi. Eyyûb (as) da “evet, izzetine yemin ederim ki, beni zengin kıldın, fakat ben senin lütfettiğin bereketten uzak duramam” dedi." Yine bu hadisi bize İbrahim, ona Musa b. Ukbe, ona Safvân, ona Atâ b. Yesâr, ona da Ebu Hureyre'nin rivayetine göre Hz. Peygamber (sav) "Eyyûb, çıplak olarak yıkandığı sırada..." buyurmuştur.
Açıklama: Bu hadiste Yüce Allah'ın Eyyûb'e (a.s) zengin olmasına rağmen altın çekirgeleri toplamaya yönelmesinden dolayı uyarısı vardır. Aslında Eyyûb(a.s) bir yönüyle insanın fıtratında olan durumu bize göstermiştir. Uyarı ise Hz. Eyyûb'ün(a.s) şahsında bütün insanlara yöneliktir. Rivayet muallaktır; Buhari ile İbrahim b. Tahman arasında inkita vardır.
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys b. Sa'd, ona Yezid b. Ebu Habîb, ona da Ebu Hayr (Mersed b. Abdullah), Ukbe b. Âmir'in şöyle anlattığını rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) bir gün dışarı çıktı. Uhud şehitlerine ölüye namaz kılar gibi (gıyabî) cenaze namazı kıldı. Sonra minbere çıktı ve şöyle buyurdu: "Ben, (Kevser Havuzu'nun başına) sizden önce varanım. Ben sizin üzerinizde bir şahidim. Vallahi şu anda Havuzumu görüyorum. Bana yeryüzü hazinelerinin anahtarları - veya yeryüzünün anahtarları (Ravi hadisin lafzında şüphe etmiştir ve bu lafzı da ihtiyaten nakletmiştir)- verildi. Vallahi, benden sonra sizin Allah’a ortak koşacağınızdan korkmuyorum. Fakat dünya (malı) konusunda birbirinizle yarışa girmenizden korkuyorum.”