Giriş

Bize Sevrî, ona Ammâr ed-Dühnî, ona da bir adam, İbn Abbâs'dan (ra) rivayet ettiğine göre, İbn Abbâs bir şehrin önde geleni olan bir adama (Yahudi bir din adamına) selamla başlayan bir mektup yazdı (yazdırdı). (Mektubu yazdırdığı kişi) ona: 'Bu konuda (Allah'ın selamını vermekle) hata ediyorsun' deyince, İbn Abbâs ona 'Selam olan sadece Allah'tır (cc)' dedi.


Açıklama: Rivayetin metninde eksiklik olduğu için metne bağlı kalarak tercüme edildiğinde doğru bir mana çıkmamaktadır. Rivayetin Taberî'nin Tefsir'inde (9/438) bulunan bir başka versiyonu dikkate alındığında metin doğru bir şekilde anlaşılabilmektedir. Söz konusu metnin tercümesi şu şekildedir: Ammâr ed-Dühnî bir adamdan Küreyb'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: İbn Abbâs beni çağırdı (mektup yazmamı isteyerek) "'Bismillahirrahmânirrahîm (Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla), Abbâs oğlu Abdullah'tan Teymâ'nın (Yahudi) din adamı falancaya. Sana selam olsun. Ben de senin gibi kendisinden başka ilah olmayan Allah'a hamdederim. Mektubun asıl konusuna gelecek olursak...' diye yaz" dedi. Ben ona: "Mektuba 'Selam senin üzerine olsun' diye başlıyorsun" deyince İbn Abbâs: "Selam olan sadece Allah'tır (cc)" karşılığını verdi.

    Öneri Formu
77709 MA009848 Musannef- i Abdurrezzak, VI, 13

Bize Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Zührî, ona da Urve, Üsâme b. Zeyd'den rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav), Müslüman, Yahudi ve müşriklerin bir arada oturdukları bir meclise uğradı ve onlara selam verdi.


    Öneri Formu
77684 MA009844 Musannef- i Abdurrezzak, VI, 12

Bize Sevrî, ona Osman b. Abdullah b. Mevheb, ona da Ebû Bürde (ra) şöyle rivayet etmiştir: Müşriklerden biri Hz. Peygamber'e (sav) mektup yazdı; mektubun sonunda O'na (sav) selamını sundu. Hz. Peygamber (sav) ona selamın karşılığının (mektupla) verilmesini emretti.


    Öneri Formu
77702 MA009845 Musannef- i Abdurrezzak, VI, 13

Bize Ma'mer, ona Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da İbn Abbas'am (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) Hirakl'e şöyle mektup yazmıştı: "Bismillahirrahmanirrahim (Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla). Allah'ın elçisi Muhammed'den Rûm ulusu Hirakl'e. Selam, hidayete tabi olanların üzerine olsun."


    Öneri Formu
77704 MA009846 Musannef- i Abdurrezzak, VI, 13

Bize Sevrî, Mansur'dan rivayet ettiğine göre o şöyle demiştir: İbrahim ve Mücahid'e: 'Şu kabile reisine nasıl mektup yazayım?' diye sordum. İbrahim: ''es-Selâmu aleyküm (Selam üzerinize olsun)' diye yaz' cevabını verdi. Mücahid de: ''es-Selâmu alâ menittebea'l-hüdâ (Selam hidayete tabi olanların üzerine olsun)' diye yaz!' dedi.


    Öneri Formu
77706 MA009847 Musannef- i Abdurrezzak, VI, 13

Bize Ma'mer Katade'nin şöyle dediğini rivayet etti: İbn Ömer tanımadığı bir Yahudiye selam verdi. Kendisine (adamın Yahudi olduğu) haber verilince ona dönüp 'selamımı bana iade et' dedi. Yahudi de 'ettim' karşılığını verdi.


    Öneri Formu
87414 MA019458 Musannef-i Abdurrezzak, X, 392

Bize Ma'mer, Katâde'nin şöyle dediğini rivayet etti: "Evlerine girdiğin zaman Ehl-i kitaba selam vermek; 'es-Selâmü alâ meni't-tebea'a'l-hüdâ (Selam, hidayete tabi olanların üzerine olsun)' sözüyle olur/gerçekleşir."


    Öneri Formu
87416 MA019459 Musannef-i Abdurrezzak, X, 392

Bize Ma'mer, ona Zührî, ona da Urve, Aişe'nin (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir grup Yahudi Rasulullah'ın (sav) yanına girdiler ve O'na 'es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun) ey Ebu'l-Kâsım ' dediler. Hz. Aişe : 'Ben bunu anladım ve 'Ölüm sizin üzerinize olsun, lanet de!' dedim. Bunun üzerine Allah'ın Nebisi (sav): "Yavaş ol ey Aişe. Allah bütün işlerde yumuşaklığı sever." buyurdu. Ben: 'Ey Allah'ın Elçisi, Onların ne dediğini duymadın mı?' deyince. Allah Rasulü (sav): 'Ben de (onlara) 'Aleyküm (sizin üzerinize olsun)' dedim ya!' buyurdu.


    Öneri Formu
87420 MA019460 Musannef-i Abdurrezzak, X, 392

Bize Ebu Tahir el-Fakîh, ona Ebu Bekir Muhammed b. Hüseyin el-Kattân, ona Ahmed b. Yusuf es-Sülemî, ona Muhammed b. Yusuf el-Firyâbî, ona Süfyân, ona Abdullah b. Dînâr, ona da İbn Ömer'in (r.anhüma) rivayet ettiğine göre Rasûlüllah (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizler yarın Yahudilerle bir araya geleceksiniz. Onlara selam vermeyi önce siz başlatmayın. Onlar size selam verirse, 'Ve aleyke (Senin üzerine olsun)' deyin!" [Buhârî ve Müslim bu hadisi Süfyân'ın rivayeti olarak Sahih'lerine almışlardır.]


    Öneri Formu
155978 BS018755 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, IX ,339

Bize Ebu'l-Hüseyin b. Bişrân, ona İsmail es-Saffâr, ona Ahmed b. Mansûr, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona da Urve, Aişe'nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etti: Bir grup Yahudi Rasulullah'ın (sav) yanına girdi ve O'na 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' dedi. Âişe şöyle demiştir: 'Ben bunu anladım ve onlara: 'Aleykümü's-sâmü ve'l-la'netü (Ölüm sizin üzerinize olsun, lanet de!' dedim'. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "Yavaş ol ey Aişe! Allah bütün işlerde yumuşaklığı sever." buyurdu. Ben: 'Ey Allah'ın Elçisi, söylediklerini işitmedin mi?' deyince de, 'Ben de onlara 'Aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' dedim ya!' karşılığını verdi. [Müslim bu hadisi Sahih'inde Abd b. Humeyd'in Abdürrezzak'tan aktarması şeklinde rivayet etmiş, Buhari ise Ma'mer'den başka bir tarikle kitabına almıştır. Mezhebimizin (Şâfi'î Mezhebi) âlimleri şöyle demiştir: 'Bu sünnetlerin tatbiki ancak onları tanındıktan sonra gerçekleşebilir. Onların her birini tanımak ise (her zaman) mümkün olmaz. Bunun için onları Müslümanlardan ayırt edecek (bir takım) alametler olması gerekir.]


    Öneri Formu
155980 BS018757 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, IX ,339