209 Kayıt Bulundu.
Abdullah dedi ki: Babam şöyle söyledi: Onun (rivayetine) Abdülhamid b. Ca'fer ile İbn Lehîa muhalefet ederek dediler ki: Ebu Basra, ona da Ebu Asım, Abdülhamid b. Ca'fer'in şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Basra, İbn Ebu Adiyy'in İbn İshak'tan rivayetini kastederek şöyle dedi: Ebu Abdurrahman ki o Ukbe b. Âmir b. Âbis (r.a.)'dır şöyle dedi. Ve yine İbn Abs el-Cühenî demiştir ki.
Açıklama: Bu rivayet ayrı bir hadis değildir. Ahmed b. Hanbel IV, 144'te yer alan 65063 İD no'lu (HM017427) rivayetin sonunda yer alan bir açıklamadır. Bu metin o rivayete eklenip buradan silinmelidir. Bu metin 65063 İD No'lu hadisin sonuna eklenmiştir.
Bize Abdülvehhab, ona Saîd, ona da Katâde, Enes b. Mâlik'in (ra) şöyle dediğini rivayet etti: Bir Yahudi Rasulullah (sav) ve ashabının yanına geldi ve onlara: 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' dedi. Bunun üzerine Peygamber (sav): 'Bu adam ne dedi biliyor musunuz?' diye ashabına sordu.Onlar da: 'Selam verdi Ey Allah'ın Elçisi!' diye cevap verdiler. Bunun üzerine Nebi (sav): 'Hayır o, şöyle şöyle dedi' dedi ve 'Onu bana getirin!' buyurdu. Adamı getirdiklerinde Rasulullah (sav) ona: 'Sen 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' mü dedin?)' diye sordu. Adam: 'Evet' cevabını verince, Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ehl-i kitaptan biri size selam verdiğinde ona: 'Ve aleyke (Senim üzerine olsun)' deyin; yani 'Dediğin senin üzerine olsun'."
Bize Süveyd b. Amr el-Kelbî, ona Ebân, ona da Katâde, Enes b. Mâlik'in (ra) şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) ashâbı ile oturuyorken yanlarından bir Yahudi geçti ve (onlara) selam verdi. Biraz uzaklaşınca Hz. Peygamber onu çağırdı ve: 'Nasıl dedin? (Selamı nasıl verdin?)' diye sordu. Yahudi: ''Sâmün aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' dedim' cevabını verdi. Bunun üzerine Allah Elçisi (sav): "Size Ehl-i kitaptan bir kimse selam verdiğinden ona: 'Aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin; yani 'Dediğiniz (sizin üzerinize olsun)'" buyurdu.
Bize Muhammed b. Ca'fer, ona Şu'be (T) Bize Haccâc, ona Şu'be, ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik (T) (Babam dedi ki:) Bize Yahya b. Saîd, ona Şu'be, ona da Katâde'nin naklettiğine göre, Enes (ra) manaları aynı olarak olacak şekilde şöyle demiştir: "Rasulullah'ın (sav) ashabı O'na: 'Ehl-i kitap bize selam veriyor. Onların selamını nasıl alalım?' diye sordu. Hz. Peygamber onlara: ''Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin' cevabını verdi." [Haccâc, Şu'be'nin: 'Katâde'ye bu hadisi Enes (r.a.)'an işitip işitmediğini sormadım.' dediğini söylemiştir.]
Bize Yahya b. Ebu Bükeyr, ona Züheyr b. Muhammed, ona Abdullah b. Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm, ona da babası (Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm), Hz. Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etti: Bir grup Yahudi Rasulullah'ın (sav) yanına girdiler ve O'na 'es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun)' dediler. Hz. Peygamber de onlara: 'Aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' karşılığını verdi. Hz. Âişe de: 'Allah'ın ve lanet edenlerin laneti üzerinize olsun' dedi. Bunun üzerine Yahudiler: 'Senin baban böyle kötü söz söyleyen biri değildir' dediler. Onlar çıkıp gittiklerinde Rasûlüllah (sav) Âişe'ye: 'Böyle davranmaya seni iten sebep neydi?' diye sordu. Hz. Âişe de: 'Onların ne dediğini duymadın mı?' deyince, Allah Rasulü (sav): 'Görmedin mi ben de onlara 'Aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' dedim. Benim onlara söylediğim başlarına gelir ama onların söyledikleri bana dokunmaz.' buyurdu.
Bize Süfyan, ona Zührî, ona da Urve, Âişe'nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etti: Bir grup Yahudi Rasulullah'ın (sav) yanına girmek için izin istedi ve: 'es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun)' dedi. Hz. Aişe de (onlara): 'Bilakis ölüm sizin üzerinize olsun; lanet de!' karşılığını verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber: "Ey Aişe, Şüphe yok ki, Allah (ac), bütün işlerde yumuşaklığı sever." Âişe: 'Onların dediklerini işitmedin mi?' deyince Hz. Peygamber: 'Ben de onlara 'Ve aleyküm (sizin üzerinize olsun)' dedim ya!' buyurdu.
Bize Ali b. Asım, ona Husayn b. Abdurrahman, ona Ömer b. Kays, ona da Muhammed b. Eş'as, Hz. Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etti: 'Ben Allah Elçisi'nin (sav) yanında iken Yahudi bir adam yanına girmek için izin istedi. Rasulullah (sav) onu kabul etti. Adam: 'es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun)' dedi. Nebi (sav) de: 'Ve aleyke (Senin üzerine olsun)' karşılığını verdi. Hz. Âişe şöyle demiştir: 'Bu durum karşısında ben tam bir söz söylemeye niyetlenmiştim ki, içeriye ikinci bir (Yahudi) adam daha girdi girdi ve aynı sözü söyledi. Peygamber (sav) yine, 'Ve aleyke (Senin üzerine olsun)' buyurdu. Hz. Âişe sözüne devamla, 'Sonra bir üçüncüsü girip, 'es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun)' deyince ben de: 'Bilakis ölüm de, Allah'ın gazabı da sizin üzerinize olsun. Maymunların ve domuzların kardeşleri sizi! Siz Rasulullah'ı (sav) Allah'ın O'nu selamlamadığı bir şekilde mi selamlıyorsunuz?' dedim. Hz. Âişe sözünü şöyle sürdürdü: 'Hz. Peygamber (sav) bana baktı ve: "Yavaş ol! Şüphesiz Allah (cc) çirkin işi ve kötü sözü sevmez. Onlar bir söz söyledi; biz de onlara sözlerini (aynen) iade ettik. Bu bize bir zarar vermez ama (bizim sözümüz) onları kıyamet gününe kadar takip eder. Şüphesiz onlar, Allah'ın bize doğru olanı gösterip onları yanılttığı cuma günü, Allah'ın bizi doğruya yöneltip onları saptırdığı kıble ve imamın arkasında 'âmîn' dememiz hususlarında bizi kıskandıkları kadar başka hiçbir şeyi kıskanmazlar." buyurdu.'
Bize Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona da Urve, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etti: Bir grup Yahudi Rasulullah'ın (sav) yanına girdi ve 'Essâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' dedi. Aişe şöyle demiştir: 'Ben bunu anladım ve onlara: 'Aleykümü's-sâmü ve'l-la'netü (Ölüm sizin üzerinize olsun, lanet de!' dedim'. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "Yavaş ol ey Aişe. Allah bütün işlerde yumuşaklığı sever." buyurdu. Aişe: 'Ey Allah'ın Elçisi, söylediklerini işitmedin mi?' deyince, Peygamber (sav): 'Ben de onlara 'Aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' dedim ya!' buyurdu.
Bize Ebu Âsım, ona Abdülhamid b. Ca'fer, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Mersed b. Abdullah, ona da Ebu Basra el-Gıfârî (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) bir gün onlara şöyle buyurdu: "Şüphesiz ben Yahudilere gideceğim. Benimle gelecek olanlara selam verirlerse onlara: 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' karşılığını verin." Böylece yola çıktık, nihayet yanlarına geldiğimizde bize selam verdiler. Biz de onlara: 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' dedik.
Bize Ebu Muaviye ve İbn Nümeyr, onlara A'meş, ona Müslim, ona da Mesrûk, Âişe'nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'e (sav) Yahudi olan bazı insanlar geldi ve O'na 'es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun) ey Ebu'l-Kâsım ' dedi. Hz. Peygamber de (sav) onlara 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' karşılığını verdi. Hz. Âişe (sözüne devam ederek) şöyle dedi: 'Ben de onlara 'Ve aleykümü's-sâmü ve'z-zemmü (Ölüm ve yergi sizin üzerinize olsun)' dedim." Bunun üzerine Rasulullah (sav): 'Ey Âişe, kötü olma!' buyurdu. Ben de: 'Ey Allah'ın Elçisi, onların ne dediğini duymadın mı? 'es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun) dediler' deyince, Allah Rasulü (sav): 'Ben de onlara söylediklerini iade ettim; 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' dedim ya!' buyurdu. [İbn Nümeyr dedi ki: 'Âişe (r.anha) hadisinden kasıt; Allah azze ve cellenin, çirkin işi ve kötü sözü sevmediğidir.' Yine İbn Nümeyr rivayetinde şöyle demiştir: 'Sana geldiklerinde, Allah'ın seni selamlamadığı bir biçimde seni selamlarlar... (Mücadele, 58/8)' ayeti sonuna kadar bu hadis hakkında nazil olmuştur.]