Öneri Formu
Hadis Id, No:
6943, M006023
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرٌو النَّاقِدُ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ ابْنِ الْمُنْكَدِرِ أَنَّهُ سَمِعَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ ح وَحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ عَنِ ابْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرٍ وَعَنْ عَمْرٍو عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَلِىٍّ عَنْ جَابِرٍ أَحَدُهُمَا يَزِيدُ عَلَى الآخَرِ ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ - وَاللَّفْظُ لَهُ - قَالَ قَالَ سُفْيَانُ سَمِعْتُ مُحَمَّدَ بْنَ الْمُنْكَدِرِ يَقُولُ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ سُفْيَانُ وَسَمِعْتُ أَيْضًا عَمْرَو بْنَ دِينَارٍ يُحَدِّثُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَلِىٍّ قَالَ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ وَزَادَ أَحَدُهُمَا عَلَى الآخَرِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَوْ قَدْ جَاءَنَا مَالُ الْبَحْرَيْنِ لَقَدْ أَعْطَيْتُكَ هَكَذَا وَهَكَذَا وَهَكَذَا » . وَقَالَ بِيَدَيْهِ جَمِيعًا فَقُبِضَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم قَبْلَ أَنْ يَجِىءَ مَالُ الْبَحْرَيْنِ فَقَدِمَ عَلَى أَبِى بَكْرٍ بَعْدَهُ فَأَمَرَ مُنَادِيًا فَنَادَى مَنْ كَانَتْ لَهُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم عِدَةٌ أَوْ دَيْنٌ فَلْيَأْتِ . فَقُمْتُ فَقُلْتُ إِنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَوْ قَدْ جَاءَنَا مَالُ الْبَحْرَيْنِ أَعْطَيْتُكَ هَكَذَا وَهَكَذَا وَهَكَذَا » . فَحَثَى أَبُو بَكْرٍ مَرَّةً ثُمَّ قَالَ لِى عُدَّهَا . فَعَدَدْتُهَا فَإِذَا هِىَ خَمْسُمِائَةٍ فَقَالَ خُذْ مِثْلَيْهَا .
Tercemesi:
Bize Amr en-Nâkıd, ona Süfyan b. Uyeyne, ona (Muhammed) b. Münkedir, ona da Cabir b. Abdullah T Bize İshak, ona Süfyan (b. Uyeyne), ona da Cabir (b. Abdullah) T Amr (en-Nâkıd), ona Muhammed b. Ali, ona da Cabir (b. Abdullah) -bu arada biri, diğerinin rivayetine bazı ilavelerde bulunmaktadır- T Bize İbn Ebu Âmir -ki lafızlar ona aittir-, ona Süfyan (b. Uyeyne), ona Muhammed b. Münkedir, ona da Cabir b. Abdullah rivayet etmiştir. Ayrıca Süfyan (b. Uyeyne) şöyle dedi: Bana Amr b. Dinar, ona Muhammed b. Ali, ona da Cabir b. Abdullah rivayet etmiş, bu arada biri diğerinin rivayetine bir takım ilavelerde bulunmuştur:
Buna göre Cabir b. Abdullah şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) iki eliyle birlikte işaret ederek; 'Eğer bize Bahreyn'den gelecek olan [cizye] malları gelmiş olsaydı sana kesinlikle şöyle şöyle şöyle verirdim.' buyurdu. Bilahare Hz. Peygamber (sav) Bahreyn malları gelmeden önce vefat etti. Bu mallar, Hz. Peygamber'in (sav) ardından Ebu Bekir'e geldi. Ebu Bekir bir tellala emir buyurdu. Tellal; 'Kimin Hz. Peygamber'den (sav) söz ya da borç mahiyetinde bir alacağı varsa gelsin.' diye bağırdı. Hemen kalktım ve 'Hz. Peygamber (sav); 'Eğer bize Bahreyn'den gelecek olan [cizye] malları gelmiş olsaydı sana kesinlikle şöyle şöyle şöyle verirdim.' buyurmuştu.' dedim. Bunun üzerine Ebu Bekir bir avuç alıp döktü ve 'Bunları say.' dedi. Saydım, bir de baktım ki [toplam] beş yüz [dirhem]! Ardından Ebu Bekir; 'Bunun iki katını daha al.' dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fedâil 6023, /974
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Münkedir el-Kuraşî (Muhammed b. Münkedir b. Abdullah b. Hüdeyr)
3. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
4. Ebu Osman Amr b. Muhammed en-Nakıd (Amr b. Muhammed b. Bükeyr)
Konular:
Borç, borçlanmaya dikkat etmek
Borç, Hz. Peygamber'in ölenin borcunu üstlenmesi
Hz. Peygamber, cömertliği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282885, M006023-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرٌو النَّاقِدُ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ ابْنِ الْمُنْكَدِرِ أَنَّهُ سَمِعَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ ح وَحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ عَنِ ابْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرٍ وَعَنْ عَمْرٍو عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَلِىٍّ عَنْ جَابِرٍ أَحَدُهُمَا يَزِيدُ عَلَى الآخَرِ ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ - وَاللَّفْظُ لَهُ - قَالَ قَالَ سُفْيَانُ سَمِعْتُ مُحَمَّدَ بْنَ الْمُنْكَدِرِ يَقُولُ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ سُفْيَانُ وَسَمِعْتُ أَيْضًا عَمْرَو بْنَ دِينَارٍ يُحَدِّثُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَلِىٍّ قَالَ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ وَزَادَ أَحَدُهُمَا عَلَى الآخَرِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَوْ قَدْ جَاءَنَا مَالُ الْبَحْرَيْنِ لَقَدْ أَعْطَيْتُكَ هَكَذَا وَهَكَذَا وَهَكَذَا » . وَقَالَ بِيَدَيْهِ جَمِيعًا فَقُبِضَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم قَبْلَ أَنْ يَجِىءَ مَالُ الْبَحْرَيْنِ فَقَدِمَ عَلَى أَبِى بَكْرٍ بَعْدَهُ فَأَمَرَ مُنَادِيًا فَنَادَى مَنْ كَانَتْ لَهُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم عِدَةٌ أَوْ دَيْنٌ فَلْيَأْتِ . فَقُمْتُ فَقُلْتُ إِنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَوْ قَدْ جَاءَنَا مَالُ الْبَحْرَيْنِ أَعْطَيْتُكَ هَكَذَا وَهَكَذَا وَهَكَذَا » . فَحَثَى أَبُو بَكْرٍ مَرَّةً ثُمَّ قَالَ لِى عُدَّهَا . فَعَدَدْتُهَا فَإِذَا هِىَ خَمْسُمِائَةٍ فَقَالَ خُذْ مِثْلَيْهَا .
Tercemesi:
Bize Amr en-Nâkıd, ona Süfyan b. Uyeyne, ona (Muhammed) b. Münkedir, ona da Cabir b. Abdullah T Bize İshak, ona Süfyan (b. Uyeyne), ona da Cabir (b. Abdullah) T Amr (en-Nâkıd), ona Muhammed b. Ali, ona da Cabir (b. Abdullah) -bu arada biri, diğerinin rivayetine bazı ilavelerde bulunmaktadır- T Bize İbn Ebu Âmir -ki lafızlar ona aittir-, ona Süfyan (b. Uyeyne), ona Muhammed b. Münkedir, ona da Cabir b. Abdullah rivayet etmiştir. Ayrıca Süfyan (b. Uyeyne) şöyle dedi: Bana Amr b. Dinar, ona Muhammed b. Ali, ona da Cabir b. Abdullah rivayet etmiş, bu arada biri diğerinin rivayetine bir takım ilavelerde bulunmuştur:
Buna göre Cabir b. Abdullah şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) iki eliyle birlikte işaret ederek; 'Eğer bize Bahreyn'den gelecek olan [cizye] malları gelmiş olsaydı sana kesinlikle şöyle şöyle şöyle verirdim.' buyurdu. Bilahare Hz. Peygamber (sav) Bahreyn malları gelmeden önce vefat etti. Bu mallar, Hz. Peygamber'in (sav) ardından Ebu Bekir'e geldi. Ebu Bekir bir tellala emir buyurdu. Tellal; 'Kimin Hz. Peygamber'den (sav) söz ya da borç mahiyetinde bir alacağı varsa gelsin.' diye bağırdı. Hemen kalktım ve 'Hz. Peygamber (sav); 'Eğer bize Bahreyn'den gelecek olan [cizye] malları gelmiş olsaydı sana kesinlikle şöyle şöyle şöyle verirdim.' buyurmuştu.' dedim. Bunun üzerine Ebu Bekir bir avuç alıp döktü ve 'Bunları say.' dedi. Saydım, bir de baktım ki [toplam] beş yüz [dirhem]! Ardından Ebu Bekir; 'Bunun iki katını daha al.' dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fedâil 6023, /974
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Münkedir el-Kuraşî (Muhammed b. Münkedir b. Abdullah b. Hüdeyr)
3. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
4. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Borç, borçlanmaya dikkat etmek
Borç, Hz. Peygamber'in ölenin borcunu üstlenmesi
Hz. Peygamber, cömertliği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282886, M006023-3
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرٌو النَّاقِدُ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ ابْنِ الْمُنْكَدِرِ أَنَّهُ سَمِعَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ ح وَحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ عَنِ ابْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرٍ وَعَنْ عَمْرٍو عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَلِىٍّ عَنْ جَابِرٍ أَحَدُهُمَا يَزِيدُ عَلَى الآخَرِ ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ - وَاللَّفْظُ لَهُ - قَالَ قَالَ سُفْيَانُ سَمِعْتُ مُحَمَّدَ بْنَ الْمُنْكَدِرِ يَقُولُ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ سُفْيَانُ وَسَمِعْتُ أَيْضًا عَمْرَو بْنَ دِينَارٍ يُحَدِّثُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَلِىٍّ قَالَ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ وَزَادَ أَحَدُهُمَا عَلَى الآخَرِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَوْ قَدْ جَاءَنَا مَالُ الْبَحْرَيْنِ لَقَدْ أَعْطَيْتُكَ هَكَذَا وَهَكَذَا وَهَكَذَا » . وَقَالَ بِيَدَيْهِ جَمِيعًا فَقُبِضَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم قَبْلَ أَنْ يَجِىءَ مَالُ الْبَحْرَيْنِ فَقَدِمَ عَلَى أَبِى بَكْرٍ بَعْدَهُ فَأَمَرَ مُنَادِيًا فَنَادَى مَنْ كَانَتْ لَهُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم عِدَةٌ أَوْ دَيْنٌ فَلْيَأْتِ . فَقُمْتُ فَقُلْتُ إِنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَوْ قَدْ جَاءَنَا مَالُ الْبَحْرَيْنِ أَعْطَيْتُكَ هَكَذَا وَهَكَذَا وَهَكَذَا » . فَحَثَى أَبُو بَكْرٍ مَرَّةً ثُمَّ قَالَ لِى عُدَّهَا . فَعَدَدْتُهَا فَإِذَا هِىَ خَمْسُمِائَةٍ فَقَالَ خُذْ مِثْلَيْهَا .
Tercemesi:
Bize Amr en-Nâkıd, ona Süfyan b. Uyeyne, ona (Muhammed) b. Münkedir, ona da Cabir b. Abdullah T Bize İshak, ona Süfyan (b. Uyeyne), ona da Cabir (b. Abdullah) T Amr (en-Nâkıd), ona Muhammed b. Ali, ona da Cabir (b. Abdullah) -bu arada biri, diğerinin rivayetine bazı ilavelerde bulunmaktadır- T Bize İbn Ebu Âmir -ki lafızlar ona aittir-, ona Süfyan (b. Uyeyne), ona Muhammed b. Münkedir, ona da Cabir b. Abdullah rivayet etmiştir. Ayrıca Süfyan (b. Uyeyne) şöyle dedi: Bana Amr b. Dinar, ona Muhammed b. Ali, ona da Cabir b. Abdullah rivayet etmiş, bu arada biri diğerinin rivayetine bir takım ilavelerde bulunmuştur:
Buna göre Cabir b. Abdullah şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) iki eliyle birlikte işaret ederek; 'Eğer bize Bahreyn'den gelecek olan [cizye] malları gelmiş olsaydı sana kesinlikle şöyle şöyle şöyle verirdim.' buyurdu. Bilahare Hz. Peygamber (sav) Bahreyn malları gelmeden önce vefat etti. Bu mallar, Hz. Peygamber'in (sav) ardından Ebu Bekir'e geldi. Ebu Bekir bir tellala emir buyurdu. Tellal; 'Kimin Hz. Peygamber'den (sav) söz ya da borç mahiyetinde bir alacağı varsa gelsin.' diye bağırdı. Hemen kalktım ve 'Hz. Peygamber (sav); 'Eğer bize Bahreyn'den gelecek olan [cizye] malları gelmiş olsaydı sana kesinlikle şöyle şöyle şöyle verirdim.' buyurmuştu.' dedim. Bunun üzerine Ebu Bekir bir avuç alıp döktü ve 'Bunları say.' dedi. Saydım, bir de baktım ki [toplam] beş yüz [dirhem]! Ardından Ebu Bekir; 'Bunun iki katını daha al.' dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fedâil 6023, /974
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Muhammed el-Bakır (Muhammed b. Ali b. Hüseyin b. Ali)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Borç, borçlanmaya dikkat etmek
Borç, Hz. Peygamber'in ölenin borcunu üstlenmesi
Hz. Peygamber, cömertliği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282887, M006023-4
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرٌو النَّاقِدُ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ ابْنِ الْمُنْكَدِرِ أَنَّهُ سَمِعَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ ح وَحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ عَنِ ابْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرٍ وَعَنْ عَمْرٍو عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَلِىٍّ عَنْ جَابِرٍ أَحَدُهُمَا يَزِيدُ عَلَى الآخَرِ ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ - وَاللَّفْظُ لَهُ - قَالَ قَالَ سُفْيَانُ سَمِعْتُ مُحَمَّدَ بْنَ الْمُنْكَدِرِ يَقُولُ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ سُفْيَانُ وَسَمِعْتُ أَيْضًا عَمْرَو بْنَ دِينَارٍ يُحَدِّثُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَلِىٍّ قَالَ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ وَزَادَ أَحَدُهُمَا عَلَى الآخَرِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَوْ قَدْ جَاءَنَا مَالُ الْبَحْرَيْنِ لَقَدْ أَعْطَيْتُكَ هَكَذَا وَهَكَذَا وَهَكَذَا » . وَقَالَ بِيَدَيْهِ جَمِيعًا فَقُبِضَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم قَبْلَ أَنْ يَجِىءَ مَالُ الْبَحْرَيْنِ فَقَدِمَ عَلَى أَبِى بَكْرٍ بَعْدَهُ فَأَمَرَ مُنَادِيًا فَنَادَى مَنْ كَانَتْ لَهُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم عِدَةٌ أَوْ دَيْنٌ فَلْيَأْتِ . فَقُمْتُ فَقُلْتُ إِنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَوْ قَدْ جَاءَنَا مَالُ الْبَحْرَيْنِ أَعْطَيْتُكَ هَكَذَا وَهَكَذَا وَهَكَذَا » . فَحَثَى أَبُو بَكْرٍ مَرَّةً ثُمَّ قَالَ لِى عُدَّهَا . فَعَدَدْتُهَا فَإِذَا هِىَ خَمْسُمِائَةٍ فَقَالَ خُذْ مِثْلَيْهَا .
Tercemesi:
Bize Amr en-Nâkıd, ona Süfyan b. Uyeyne, ona (Muhammed) b. Münkedir, ona da Cabir b. Abdullah T Bize İshak, ona Süfyan (b. Uyeyne), ona da Cabir (b. Abdullah) T Amr (en-Nâkıd), ona Muhammed b. Ali, ona da Cabir (b. Abdullah) -bu arada biri, diğerinin rivayetine bazı ilavelerde bulunmaktadır- T Bize İbn Ebu Âmir -ki lafızlar ona aittir-, ona Süfyan (b. Uyeyne), ona Muhammed b. Münkedir, ona da Cabir b. Abdullah rivayet etmiştir. Ayrıca Süfyan (b. Uyeyne) şöyle dedi: Bana Amr b. Dinar, ona Muhammed b. Ali, ona da Cabir b. Abdullah rivayet etmiş, bu arada biri diğerinin rivayetine bir takım ilavelerde bulunmuştur:
Buna göre Cabir b. Abdullah şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) iki eliyle birlikte işaret ederek; 'Eğer bize Bahreyn'den gelecek olan [cizye] malları gelmiş olsaydı sana kesinlikle şöyle şöyle şöyle verirdim.' buyurdu. Bilahare Hz. Peygamber (sav) Bahreyn malları gelmeden önce vefat etti. Bu mallar, Hz. Peygamber'in (sav) ardından Ebu Bekir'e geldi. Ebu Bekir bir tellala emir buyurdu. Tellal; 'Kimin Hz. Peygamber'den (sav) söz ya da borç mahiyetinde bir alacağı varsa gelsin.' diye bağırdı. Hemen kalktım ve 'Hz. Peygamber (sav); 'Eğer bize Bahreyn'den gelecek olan [cizye] malları gelmiş olsaydı sana kesinlikle şöyle şöyle şöyle verirdim.' buyurmuştu.' dedim. Bunun üzerine Ebu Bekir bir avuç alıp döktü ve 'Bunları say.' dedi. Saydım, bir de baktım ki [toplam] beş yüz [dirhem]! Ardından Ebu Bekir; 'Bunun iki katını daha al.' dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fedâil 6023, /974
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Muhammed el-Bakır (Muhammed b. Ali b. Hüseyin b. Ali)
3. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
4. Muhammed b. Ebu Ömer el-Adenî (Muhammed b. Yahya b. Ebu Ömer)
Konular:
Borç, borçlanmaya dikkat etmek
Borç, Hz. Peygamber'in ölenin borcunu üstlenmesi
Hz. Peygamber, cömertliği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282888, M006023-5
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرٌو النَّاقِدُ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ ابْنِ الْمُنْكَدِرِ أَنَّهُ سَمِعَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ ح وَحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ عَنِ ابْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرٍ وَعَنْ عَمْرٍو عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَلِىٍّ عَنْ جَابِرٍ أَحَدُهُمَا يَزِيدُ عَلَى الآخَرِ ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ - وَاللَّفْظُ لَهُ - قَالَ قَالَ سُفْيَانُ سَمِعْتُ مُحَمَّدَ بْنَ الْمُنْكَدِرِ يَقُولُ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ سُفْيَانُ وَسَمِعْتُ أَيْضًا عَمْرَو بْنَ دِينَارٍ يُحَدِّثُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَلِىٍّ قَالَ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ وَزَادَ أَحَدُهُمَا عَلَى الآخَرِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَوْ قَدْ جَاءَنَا مَالُ الْبَحْرَيْنِ لَقَدْ أَعْطَيْتُكَ هَكَذَا وَهَكَذَا وَهَكَذَا » . وَقَالَ بِيَدَيْهِ جَمِيعًا فَقُبِضَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم قَبْلَ أَنْ يَجِىءَ مَالُ الْبَحْرَيْنِ فَقَدِمَ عَلَى أَبِى بَكْرٍ بَعْدَهُ فَأَمَرَ مُنَادِيًا فَنَادَى مَنْ كَانَتْ لَهُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم عِدَةٌ أَوْ دَيْنٌ فَلْيَأْتِ . فَقُمْتُ فَقُلْتُ إِنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَوْ قَدْ جَاءَنَا مَالُ الْبَحْرَيْنِ أَعْطَيْتُكَ هَكَذَا وَهَكَذَا وَهَكَذَا » . فَحَثَى أَبُو بَكْرٍ مَرَّةً ثُمَّ قَالَ لِى عُدَّهَا . فَعَدَدْتُهَا فَإِذَا هِىَ خَمْسُمِائَةٍ فَقَالَ خُذْ مِثْلَيْهَا .
Tercemesi:
Bize Amr en-Nâkıd, ona Süfyan b. Uyeyne, ona (Muhammed) b. Münkedir, ona da Cabir b. Abdullah T Bize İshak, ona Süfyan (b. Uyeyne), ona da Cabir (b. Abdullah) T Amr (en-Nâkıd), ona Muhammed b. Ali, ona da Cabir (b. Abdullah) -bu arada biri, diğerinin rivayetine bazı ilavelerde bulunmaktadır- T Bize İbn Ebu Âmir -ki lafızlar ona aittir-, ona Süfyan (b. Uyeyne), ona Muhammed b. Münkedir, ona da Cabir b. Abdullah rivayet etmiştir. Ayrıca Süfyan (b. Uyeyne) şöyle dedi: Bana Amr b. Dinar, ona Muhammed b. Ali, ona da Cabir b. Abdullah rivayet etmiş, bu arada biri diğerinin rivayetine bir takım ilavelerde bulunmuştur:
Buna göre Cabir b. Abdullah şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) iki eliyle birlikte işaret ederek; 'Eğer bize Bahreyn'den gelecek olan [cizye] malları gelmiş olsaydı sana kesinlikle şöyle şöyle şöyle verirdim.' buyurdu. Bilahare Hz. Peygamber (sav) Bahreyn malları gelmeden önce vefat etti. Bu mallar, Hz. Peygamber'in (sav) ardından Ebu Bekir'e geldi. Ebu Bekir bir tellala emir buyurdu. Tellal; 'Kimin Hz. Peygamber'den (sav) söz ya da borç mahiyetinde bir alacağı varsa gelsin.' diye bağırdı. Hemen kalktım ve 'Hz. Peygamber (sav); 'Eğer bize Bahreyn'den gelecek olan [cizye] malları gelmiş olsaydı sana kesinlikle şöyle şöyle şöyle verirdim.' buyurmuştu.' dedim. Bunun üzerine Ebu Bekir bir avuç alıp döktü ve 'Bunları say.' dedi. Saydım, bir de baktım ki [toplam] beş yüz [dirhem]! Ardından Ebu Bekir; 'Bunun iki katını daha al.' dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fedâil 6023, /974
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Muhammed el-Bakır (Muhammed b. Ali b. Hüseyin b. Ali)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Muhammed b. Ebu Ömer el-Adenî (Muhammed b. Yahya b. Ebu Ömer)
Konular:
Borç, borçlanmaya dikkat etmek
Borç, Hz. Peygamber'in ölenin borcunu üstlenmesi
Hz. Peygamber, cömertliği
Bize Ebû Bekir Ahmed b. el-Hasan el-Kadî ile Ebû Zekeriya b. Ebî İshak el-Müzekkî, onlara Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona er-Rabî' b. Süleyman, ona eş-Şâfiî, ona Yahya b. Süleym, ona Ebû Hâşim İsmail b. Kesîr, ona Asım b. Lakît b. Sabra, ona da babası şöyle anlattı:
"Ben, Müntefik oğullarının Rasûlullah'a (sav) gönderdiği elçisi -veya Müntefik oğullarının heyeti içinde bulunyor- idim. Hz. Peygamber'e geldik, ama O'nu bulamadık. Hz. Âişe'yi (ra) gördük. Âişe bize, içinde hurma bulunan bir örtü (kınâ') getirdi. -Buradaki kınâ' kelimesi tabak demektir-. Bizim için hazîra (su, kuşbaşı et ve undan yapılan bir yemek) yapılmasını emretti. Yemek yapıldı, sonra yemeği yedik. Çok geçmeden Rasûlullah (sav) da geldi:
"- Bir şeyler yediniz mi? Sizin için bir şeyler yapılması emredildi mi?" diye sordu.
"- Evet" dedik. Çok geçmeden çoban koyun sürüsünü getirdi. Bir kuzunun melediğini gördük. Hz. Peygamber çobana,
"- Ne doğurttun, ey çoban?" diye sordu. Çoban,
"- Dişi bir yavru" dedi. Hz. Peygamber,
"- Onun yerine bize bir koyun kes!" dedi. Sonra bana döndü ve dedi ki:
"- Sakın bunu senin için kestiğimizi sanma! -Burada Hz. Peygamber zannetmek anlamına gelen fiili "tehsebenne" şeklinde değil, "tehsibenne" diye telaffuz etti-. Bizim yüz tane koyunumuz var, artık çoğalmasını istemiyoruz. Bu yüzden ne zaman çoban bir yavru doğurtursa, onun yerine bir koyun keseriz."
"- Ey Allah'ın Rasûlü, benim karımın dilinde bir problem var" dedim, yani ağzının bozuk olduğunu söylemek istiyor. Hz. Peygamber,
"- Öyleyse boşa onu!" buyurdu.
"- Ama ondan çocuklarım var ve onun sohbeti iyidir" dedim.
"- Öyleyse ona emret. -Nasihat et demek istiyordu-. Eğer senin için onda bir hayır varsa kabul et, ama sakın câriyeni döver gibi onu dövme!" dedi.
"- Ey Allah'ın Rasûlü, bana abdesti anlat!" dedim.
"- Suyu organlarına iyice ulaştır, parmaklarının arasını hilâlle ve eğer oruçlu değilsen suyu burnuna iyice çek!" buyurdu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
151876, BS14887
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرٍ أَحْمَدُ بْنُ الْحَسَنِ الْقَاضِى وَأَبُو زَكَرِيَّا بْنُ أَبِى إِسْحَاقَ الْمُزَكِّى قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ أَخْبَرَنَا الرَّبِيعُ بْنُ سُلَيْمَانَ أَخْبَرَنَا الشَّافِعِىُّ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سُلَيْمٍ حَدَّثَنِى أَبُو هَاشِمٍ إِسْمَاعِيلُ بْنُ كَثِيرٍ عَنْ عَاصِمِ بْنِ لَقِيطِ بْنِ صَبْرَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ : كُنْتُ وَفْدَ بَنِى الْمُنْتَفِقِ أَوْ فِى وَفْدِ بَنِى الْمُنْتَفِقِ فَأَتَيْنَاهُ فَلَمْ نُصَادِفْهُ وَصَادَفْنَا عَائِشَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهَا فَأُتِينَا بِقِنَاعٍ فِيهِ تَمْرٌ وَالْقِنَاعُ الطَّبَقُ وَأَمَرَتْ لَنَا بِخَزِيرَةٍ فَصُنِعَتْ ثُمَّ أَكَلْنَا فَلَمْ نَلْبَثْ أَنْ جَاءَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ :« هَلْ أَكَلْتُمْ شَيْئًا هَلْ أُمِرَ لَكُمْ بِشَىْءٍ؟ ». قُلْنَا : نَعَمْ. فَلَمْ نَلْبَثْ أَنْ دَفَعَ الرَّاعِى غَنَمَهُ فَإِذَا بِسَخْلَةٍ تَيْعَرُ فَقَالَ :« هِيهِ يَا فُلاَنُ مَا وَلَّدْتَ؟ ». قَالَ : بَهْمَةً. قَالَ :« فَاذْبَحْ لَنَا مَكَانَهَا شَاةً ». ثُمَّ انْحَرَفَ إِلَىَّ وَقَالَ : لاَ تَحْسِبَنَّ وَلَمْ يَقُلْ لاَ تَحْسَبَنَّ أَنَّا مِنْ أَجْلِكَ ذَبَحْنَاهَا لَنَا غَنَمٌ مِائَةٌ لاَ نُرِيدُ أَنْ تَزِيدَ فَإِذَا وَلَّدَ الرَّاعِى بَهْمَةً ذَبَحْنَا مَكَانَهَا شَاةً. قُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ لِىَ امْرَأَةً فِى لِسَانِهَا شَىْءٌ يَعْنِى الْبَذَاءَ قَالَ :« طَلِّقْهَا ». قُلْتُ : إِنَّ لِى مَنْهَا وَلَدًا وَلَهَا صُحْبَةٌ قَالَ :« فَمُرْهَا يَقُولُ عِظْهَا فَإِنْ يَكُ فِيهَا خَيْرًا فَسَتَقْبَلْ وَلاَ تَضْرِبَنَّ ظَعِينَتَكَ ضَرْبَكَ أُمَيَّتَكَ ». قُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَخْبِرْنِى عَنِ الْوُضُوءِ؟ قَالَ :« أَسْبِغِ الْوُضُوءَ وَخَلِّلْ بَيْنَ الأَصَابِعِ وَبَالِغْ فِى الاِسْتِنْشَاقِ إِلاَّ أَنْ تَكُونَ صَائِمًا ».
Tercemesi:
Bize Ebû Bekir Ahmed b. el-Hasan el-Kadî ile Ebû Zekeriya b. Ebî İshak el-Müzekkî, onlara Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona er-Rabî' b. Süleyman, ona eş-Şâfiî, ona Yahya b. Süleym, ona Ebû Hâşim İsmail b. Kesîr, ona Asım b. Lakît b. Sabra, ona da babası şöyle anlattı:
"Ben, Müntefik oğullarının Rasûlullah'a (sav) gönderdiği elçisi -veya Müntefik oğullarının heyeti içinde bulunyor- idim. Hz. Peygamber'e geldik, ama O'nu bulamadık. Hz. Âişe'yi (ra) gördük. Âişe bize, içinde hurma bulunan bir örtü (kınâ') getirdi. -Buradaki kınâ' kelimesi tabak demektir-. Bizim için hazîra (su, kuşbaşı et ve undan yapılan bir yemek) yapılmasını emretti. Yemek yapıldı, sonra yemeği yedik. Çok geçmeden Rasûlullah (sav) da geldi:
"- Bir şeyler yediniz mi? Sizin için bir şeyler yapılması emredildi mi?" diye sordu.
"- Evet" dedik. Çok geçmeden çoban koyun sürüsünü getirdi. Bir kuzunun melediğini gördük. Hz. Peygamber çobana,
"- Ne doğurttun, ey çoban?" diye sordu. Çoban,
"- Dişi bir yavru" dedi. Hz. Peygamber,
"- Onun yerine bize bir koyun kes!" dedi. Sonra bana döndü ve dedi ki:
"- Sakın bunu senin için kestiğimizi sanma! -Burada Hz. Peygamber zannetmek anlamına gelen fiili "tehsebenne" şeklinde değil, "tehsibenne" diye telaffuz etti-. Bizim yüz tane koyunumuz var, artık çoğalmasını istemiyoruz. Bu yüzden ne zaman çoban bir yavru doğurtursa, onun yerine bir koyun keseriz."
"- Ey Allah'ın Rasûlü, benim karımın dilinde bir problem var" dedim, yani ağzının bozuk olduğunu söylemek istiyor. Hz. Peygamber,
"- Öyleyse boşa onu!" buyurdu.
"- Ama ondan çocuklarım var ve onun sohbeti iyidir" dedim.
"- Öyleyse ona emret. -Nasihat et demek istiyordu-. Eğer senin için onda bir hayır varsa kabul et, ama sakın câriyeni döver gibi onu dövme!" dedi.
"- Ey Allah'ın Rasûlü, bana abdesti anlat!" dedim.
"- Suyu organlarına iyice ulaştır, parmaklarının arasını hilâlle ve eğer oruçlu değilsen suyu burnuna iyice çek!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Kasem ve Nuşûz 14887, 15/144
Senetler:
1. Lakît b. Amir el-Ukaylî (Ebu Rezin Lakit b. Amir b. Sabira b. Abdullah)
2. ibn Ebu Razîn Asım b. Ebu Razîn el-Ukaylî (Asım b. Lakît b. Amir b. Sabira)
3. Ebu Haşim İsmail b. Kesir el-Hicazi (İsmail b. Kesir)
4. Yahya b. Süleym et-Taifi (Yahya b. Süleyman)
5. Muhammed b. İdris eş-Şafii (Muhammed b. İdris b. Abbas b. Osman)
6. Rabi' b. Süleyman el-Murâdî (Rabi' b. Süleyman b. Abdülcebbâr b. Kâmil)
7. Muhammed b. Yakub el-Ümevî (Muhammed b. Yakub b. Yusuf b. Ma'kil b. Sinan b. Abdullah)
8. Ebu Zekeriyya Yahya b. Ebû İshak en-Nîsâbûrî (Yahya b. İbrahim b. Muhammed b. Yahya b. Sahnûye)
Konular:
Abdest, eksiksiz almak gerekir
Abdest, Sakal, abdest alırken sakal ve parmak aralarını hilallemek
Hz. Peygamber, cömertliği
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
İkram, ikram etmek, paylaşmak
Kadın, kocasına eziyet etmesi
Kadın, Şiddet, kadına şiddet uygulamak, dövmek
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Bağdat'ta Ebû Bekir Muhammed b. Abdullah b. Amr el-Bezzâz, ona Muhammed b. el-Ferec, ona Haccâc b. Muhammed, ona İbn Cüreyc rivâyet etti. (T) Yine bize Ebû Abdullah, ona Ebû Bekir b. İshak el-Fakîh -buradaki lafız ona aittir-, ona Ebû'l-Müsennâ, ona Müsedded, ona Yahya b. Saîd, ona İbn Cüreyc, ona İsmail b. Kesîr, ona Asım b. Lakît b. Sabra, ona da babasının rivâyet ettiğine göre; bir arkadaşı ile birlikte Rasûlullah'ı (sav) görmek üzere Hz. Âişe'nin evine gitmişler, ama Hz. Peygamber'i orada bulamamışlardı. Hz. Âile onlara hurma ve asîd ikram etti. Çok geçmeden Rasûlullah (sav) hızlı adımlarla ve canlı bir yürüyüşe geldi ve hemen,
"- Size kimse bir şeyler yedirdi mi?" diye sordu. Ben,
"- Evet, ey Allah'ın Rasûlü" dedim, sonra da kendisine,
"- Ey Allah'ın Rasûlü, bize namazdan haber verin" dedim. Buyurdu ki:
"Suyu uzuvlarına iyice ulaştırarak abdest al, bu sırada parmaklarının arasını da hilâlle. Burnuna su çektiğinde de eğer oruçlu değilsen suyu genzine kadar ulaştır."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
136962, BS000238
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرٍ : مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو الْبَزَّازُ بِبَغْدَادَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْفَرَجِ حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ ح وَأَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ قَالَ وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ إِسْحَاقَ الْفَقِيهُ وَاللَّفْظُ لَهُ أَخْبَرَنَا أَبُو الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ قَالَ حَدَّثَنِى إِسْمَاعِيلُ بْنُ كَثِيرٍ عَنْ عَاصِمِ بْنِ لَقِيطِ بْنِ صَبِرَةَ عَنْ أَبِيهِ : أَنَّهُ أَتَى عَائِشَةَ هُوَ وَصَاحِبٌ لَهُ يَطْلُبَانِ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَلَمْ يَجِدَاهُ ، فَأَطْعَمَتْهُمَا عَائِشَةُ تَمْرًا وَعَصِيدًا ، فَلَمْ يَلْبَثَا أَنْ جَاءَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَتَقَلَّعُ يَتَكَفَّأُ فَقَالَ :« هَلْ أَطْعَمَكُمَا أَحَدٌ ». فَقُلْتُ : نَعَمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ ، ثُمَّ قُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَخْبِرْنَا عَنِ الصَّلاَةِ فَقَالَ :« أَسْبِغِ الْوُضُوءَ وَخَلِّلِ الأَصَابِعَ ، وَإِذَا اسْتَنْشَقْتَ فَبَالِغْ إِلاَّ أَنْ تَكُونَ صَائِمًا ».
Tercemesi:
Bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Bağdat'ta Ebû Bekir Muhammed b. Abdullah b. Amr el-Bezzâz, ona Muhammed b. el-Ferec, ona Haccâc b. Muhammed, ona İbn Cüreyc rivâyet etti. (T) Yine bize Ebû Abdullah, ona Ebû Bekir b. İshak el-Fakîh -buradaki lafız ona aittir-, ona Ebû'l-Müsennâ, ona Müsedded, ona Yahya b. Saîd, ona İbn Cüreyc, ona İsmail b. Kesîr, ona Asım b. Lakît b. Sabra, ona da babasının rivâyet ettiğine göre; bir arkadaşı ile birlikte Rasûlullah'ı (sav) görmek üzere Hz. Âişe'nin evine gitmişler, ama Hz. Peygamber'i orada bulamamışlardı. Hz. Âile onlara hurma ve asîd ikram etti. Çok geçmeden Rasûlullah (sav) hızlı adımlarla ve canlı bir yürüyüşe geldi ve hemen,
"- Size kimse bir şeyler yedirdi mi?" diye sordu. Ben,
"- Evet, ey Allah'ın Rasûlü" dedim, sonra da kendisine,
"- Ey Allah'ın Rasûlü, bize namazdan haber verin" dedim. Buyurdu ki:
"Suyu uzuvlarına iyice ulaştırarak abdest al, bu sırada parmaklarının arasını da hilâlle. Burnuna su çektiğinde de eğer oruçlu değilsen suyu genzine kadar ulaştır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Tahâret 238, 1/160
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Lakît b. Amir el-Ukaylî (Ebu Rezin Lakit b. Amir b. Sabira b. Abdullah)
3. ibn Ebu Razîn Asım b. Ebu Razîn el-Ukaylî (Asım b. Lakît b. Amir b. Sabira)
4. Ebu Haşim İsmail b. Kesir el-Hicazi (İsmail b. Kesir)
5. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
6. Ebu Muhammed Haccac b. Muhammed el-Mesîsî (Haccac b. Muhammed)
7. Ebu Bekir Muhammed b. Ferec el-Ezrak (Muhammed b. Ferec b. Mahmud)
8. Muhammed b. Abdullah el-Bezzar (Muhammed b. Abdullah b. Amr)
9. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Abdest, alınış şekli
Abdest, eksiksiz almak gerekir
Abdest, Oruç, oruçlunun abdestte ağzına su alması
Hz. Peygamber, cömertliği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22437, N002580
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ حَبِيبِ بْنِ عَرَبِىٍّ عَنْ حَمَّادٍ عَنْ هَارُونَ بْنِ رِئَابٍ قَالَ حَدَّثَنِى كِنَانَةُ بْنُ نُعَيْمٍ ح وَأَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ هَارُونَ عَنْ كِنَانَةَ بْنِ نُعَيْمٍ عَنْ قَبِيصَةَ بْنِ مُخَارِقٍ قَالَ تَحَمَّلْتُ حَمَالَةً فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلْتُهُ فِيهَا فَقَالَ « إِنَّ الْمَسْأَلَةَ لاَ تَحِلُّ إِلاَّ لِثَلاَثَةٍ رَجُلٍ تَحَمَّلَ بِحَمَالَةٍ بَيْنَ قَوْمٍ فَسَأَلَ فِيهَا حَتَّى يُؤَدِّيَهَا ثُمَّ يُمْسِكَ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Habib b. Arabî, ona Hammad (b. Zeyd el-Ezdî), ona Harun b. Riâb, ona Kinâne b. Nuaym T Bize Ali b. Hucr -ki lafızlar ona aittir-, ona İsmail (b. Uleyye el-Esedî), ona Eyyüb (es-Sahtiyânî), ona Harun (b. Riâb), ona Kinâne b. Nuaym, ona da Kabîsa b. Muhârik (el-Hilalî) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Bir olayda kefil olmuştum. Bu konuda yardım istemek üzere Hz. Peygamber'e (sav) geldim. Bunun üzerine şöyle buyurdu; 'Şüphesiz sadaka istemek sadece üç kişiye helal olur. Bir topluluğun arasını bulmak için kefalet borcu yüklenip de ödeyebilmek için bu konuda yardım isteyen kişiye ki böyle bir kişi, ihtiyacı karşılandıktan sonra istemeyi bırakacaktır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 80, /2255
Senetler:
1. Kabîsa b. Muhârik el-Hilali (Kabîsa b. Muhârik b. Abdullah b. Şeddad b. Ebu Rabi'a)
2. Ebu Bekir Kinane b. Nuaym el-Adevi (Kinane b. Nuaym)
3. Ebu Hasan Harun b. Riab et-Temimî (Harun b. Riab)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Yahya b. Habib el-Harisi (Yahya b. Habib b. Arabi)
Konular:
Borç, bir başkasının borcunu ödemek
Borç, borca kefil olma, kefil olanın durumu
Borç, borçluya kolaylık, afet sebebiyle
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
Hz. Peygamber, cömertliği
Sadaka, verilecek yerler
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Ticaret, kefil olmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
277637, N002580-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ حَبِيبِ بْنِ عَرَبِىٍّ عَنْ حَمَّادٍ عَنْ هَارُونَ بْنِ رِئَابٍ قَالَ حَدَّثَنِى كِنَانَةُ بْنُ نُعَيْمٍ ح وَأَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ هَارُونَ عَنْ كِنَانَةَ بْنِ نُعَيْمٍ عَنْ قَبِيصَةَ بْنِ مُخَارِقٍ قَالَ تَحَمَّلْتُ حَمَالَةً فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلْتُهُ فِيهَا فَقَالَ « إِنَّ الْمَسْأَلَةَ لاَ تَحِلُّ إِلاَّ لِثَلاَثَةٍ رَجُلٍ تَحَمَّلَ بِحَمَالَةٍ بَيْنَ قَوْمٍ فَسَأَلَ فِيهَا حَتَّى يُؤَدِّيَهَا ثُمَّ يُمْسِكَ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Habib b. Arabî, ona Hammad (b. Zeyd el-Ezdî), ona Harun b. Riâb, ona Kinâne b. Nuaym T Bize Ali b. Hucr -ki lafızlar ona aittir-, ona İsmail (b. Uleyye el-Esedî), ona Eyyüb (es-Sahtiyânî), ona Harun (b. Riâb), ona Kinâne b. Nuaym, ona da Kabîsa b. Muhârik (el-Hilalî) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Bir olayda kefil olmuştum. Bu konuda yardım istemek üzere Hz. Peygamber'e (sav) geldim. Bunun üzerine şöyle buyurdu; 'Şüphesiz sadaka istemek sadece üç kişiye helal olur. Bir topluluğun arasını bulmak için kefalet borcu yüklenip de ödeyebilmek için bu konuda yardım isteyen kişiye ki böyle bir kişi, ihtiyacı karşılandıktan sonra istemeyi bırakacaktır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 80, /2225
Senetler:
1. Kabîsa b. Muhârik el-Hilali (Kabîsa b. Muhârik b. Abdullah b. Şeddad b. Ebu Rabi'a)
2. Ebu Bekir Kinane b. Nuaym el-Adevi (Kinane b. Nuaym)
3. Ebu Hasan Harun b. Riab et-Temimî (Harun b. Riab)
4. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
5. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
6. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Borç, bir başkasının borcunu ödemek
Borç, borca kefil olma, kefil olanın durumu
Borç, borçluya kolaylık, afet sebebiyle
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
Hz. Peygamber, cömertliği
Sadaka, verilecek yerler
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Ticaret, kefil olmak