Giriş


    Öneri Formu
6943 M006023 Müslim, Fadâil, 60


    Öneri Formu
282885 M006023-2 Müslim, Fadâil, 60


    Öneri Formu
282886 M006023-3 Müslim, Fadâil, 60


    Öneri Formu
282887 M006023-4 Müslim, Fadâil, 60


    Öneri Formu
282888 M006023-5 Müslim, Fadâil, 60

Bize Ebû Bekir Ahmed b. el-Hasan el-Kadî ile Ebû Zekeriya b. Ebî İshak el-Müzekkî, onlara Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona er-Rabî' b. Süleyman, ona eş-Şâfiî, ona Yahya b. Süleym, ona Ebû Hâşim İsmail b. Kesîr, ona Asım b. Lakît b. Sabra, ona da babası şöyle anlattı: "Ben, Müntefik oğullarının Rasûlullah'a (sav) gönderdiği elçisi -veya Müntefik oğullarının heyeti içinde bulunyor- idim. Hz. Peygamber'e geldik, ama O'nu bulamadık. Hz. Âişe'yi (ra) gördük. Âişe bize, içinde hurma bulunan bir örtü (kınâ') getirdi. -Buradaki kınâ' kelimesi tabak demektir-. Bizim için hazîra (su, kuşbaşı et ve undan yapılan bir yemek) yapılmasını emretti. Yemek yapıldı, sonra yemeği yedik. Çok geçmeden Rasûlullah (sav) da geldi: "- Bir şeyler yediniz mi? Sizin için bir şeyler yapılması emredildi mi?" diye sordu. "- Evet" dedik. Çok geçmeden çoban koyun sürüsünü getirdi. Bir kuzunun melediğini gördük. Hz. Peygamber çobana, "- Ne doğurttun, ey çoban?" diye sordu. Çoban, "- Dişi bir yavru" dedi. Hz. Peygamber, "- Onun yerine bize bir koyun kes!" dedi. Sonra bana döndü ve dedi ki: "- Sakın bunu senin için kestiğimizi sanma! -Burada Hz. Peygamber zannetmek anlamına gelen fiili "tehsebenne" şeklinde değil, "tehsibenne" diye telaffuz etti-. Bizim yüz tane koyunumuz var, artık çoğalmasını istemiyoruz. Bu yüzden ne zaman çoban bir yavru doğurtursa, onun yerine bir koyun keseriz." "- Ey Allah'ın Rasûlü, benim karımın dilinde bir problem var" dedim, yani ağzının bozuk olduğunu söylemek istiyor. Hz. Peygamber, "- Öyleyse boşa onu!" buyurdu. "- Ama ondan çocuklarım var ve onun sohbeti iyidir" dedim. "- Öyleyse ona emret. -Nasihat et demek istiyordu-. Eğer senin için onda bir hayır varsa kabul et, ama sakın câriyeni döver gibi onu dövme!" dedi. "- Ey Allah'ın Rasûlü, bana abdesti anlat!" dedim. "- Suyu organlarına iyice ulaştır, parmaklarının arasını hilâlle ve eğer oruçlu değilsen suyu burnuna iyice çek!" buyurdu.


    Öneri Formu
151876 BS14887 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VII, 479

Bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Bağdat'ta Ebû Bekir Muhammed b. Abdullah b. Amr el-Bezzâz, ona Muhammed b. el-Ferec, ona Haccâc b. Muhammed, ona İbn Cüreyc rivâyet etti. (T) Yine bize Ebû Abdullah, ona Ebû Bekir b. İshak el-Fakîh -buradaki lafız ona aittir-, ona Ebû'l-Müsennâ, ona Müsedded, ona Yahya b. Saîd, ona İbn Cüreyc, ona İsmail b. Kesîr, ona Asım b. Lakît b. Sabra, ona da babasının rivâyet ettiğine göre; bir arkadaşı ile birlikte Rasûlullah'ı (sav) görmek üzere Hz. Âişe'nin evine gitmişler, ama Hz. Peygamber'i orada bulamamışlardı. Hz. Âile onlara hurma ve asîd ikram etti. Çok geçmeden Rasûlullah (sav) hızlı adımlarla ve canlı bir yürüyüşe geldi ve hemen, "- Size kimse bir şeyler yedirdi mi?" diye sordu. Ben, "- Evet, ey Allah'ın Rasûlü" dedim, sonra da kendisine, "- Ey Allah'ın Rasûlü, bize namazdan haber verin" dedim. Buyurdu ki: "Suyu uzuvlarına iyice ulaştırarak abdest al, bu sırada parmaklarının arasını da hilâlle. Burnuna su çektiğinde de eğer oruçlu değilsen suyu genzine kadar ulaştır."


    Öneri Formu
136962 BS000238 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, I, 92


    Öneri Formu
22437 N002580 Nesai, Zekât, 80


    Öneri Formu
277637 N002580-2 Nesai, Zekât, 80


    Öneri Formu
153883 BS16753 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VIII,265