Giriş

Bize Abdullah b. Yezîd, ona Hayve, ona Ebû Akîl, ona amcasının oğlu, Ukbe b. Âmir rivâyet etti: "O, (Ukbe) Rasûlullah'la (sav) birlikte Tebük gazasına çıkmıştı. Bir gün Hz. Peygamber oturup ashâbı ile konuştu ve şöyle dedi: "Her kim güneş yükseldiği zaman güzelce abdest alır sonra iki rekât namaz kılarsa, hataları bağışlanır, o kadar ki annesinden doğduğu gündeki gibi olur." Ukbe b. Âmir, bunun üzerine ben, "Bu sözü Rasûlullah'tan (sav) işitmekle beni rızıklandıran Allah'a hamdolsun!" dedim, der. Sonra karşımda oturan Ömer b. el-Hattâb bana şöyle dedi: "- Bu söz hoşuna mı gitti? Hz. Peygamber (sav), sen gelmeden önce bundan daha güzel bir şey söyledi." "- Anam babam sana feda olsun, ne söyledi?" diye sordum. Hz. Ömer (ra), Rasûlşullah (sav) şöyle buyurdu, dedi: "Her kim güzelce abdest alır, sonra yüzünü göğe doğru çevirir ve 'Şehâdet ederim ki Allah'tan başka ilâh yoktur, O tektir, eşi-ortağı yoktur. Yine şehâdet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve rasûlüdür' derse, onun için cennetin sekiz kapısı birden açılır ve hangisinden dilerse oradan cennete girer."


Açıklama: Ebu Akil'in amcasının oğlunun kim olduğunun bilinmemesiden dolayı rivayet zayıftır. Mutabatla sahih li-gayrihi olur.

    Öneri Formu
37472 HM000121 İbn Hanbel, I, 20

Bize Muhammed b. el-Müsennâ, ona Uveyd b. Ebî İmran el-Cevni, ona babası, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle dedi: “Rasûlullah (sav) bana beş şeyi yapmamı tenbihledi ve şöyle dedi: "Ya Enes! Abdesti tam al ki ömrün uzasın. Ümmetimden kiminle karşılaşırsan selam ver ki sevapların artsın. Evine girdiğin zaman ev halkına da selam ver ki evinin hayrı çoğalsın. Kuşluk namazı kıl. Çünkü kuşluk namazı, senden önceki çok tevbe edenlerin namazıdır. Ey Enes! Küçüklere merhamet et, büyüklere saygı göster ki kıyamet günü benim arkadaşlarımdan olasın."


Açıklama: Evvabin (رجع) "döndü" manasına (آب إلى كذا) fiilinden türemedir. Evvabinden maksat, kötülükten iyiliğe dönenler, tövbe edenler ve istiğfarda bulunanlar demektir.

    Öneri Formu

Bize İbn Ebu Ömer, ona Süyfân b. Uyeyne, ona Abdullah b. Muhammed b. Akîl, ona da Câbir; (bir de) Süfyân Muhammed b. Münkedir’in naklettiği rivayete göre Câbir, şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) kendisi ile birlikte bulunduğum bir sırada Ensar’dan bir kadının evine girdi. Kadın Ona (sav) bir koyun kesti. Rasulullah (sav) koyun etinden yedi. Sonra [kadın] Ona (sav) bir tabak yaş hurma getirdi, Rasulullah (sav) ondan da yedi. Sonra öğle namazı için abdest alıp namazını kıldı. Ardından (tekrar o kadının yanına) gitti ve kadın (öğleden önce yenilen) o koyun etinin kalan kısmından biraz daha et getirdi. Rasulullah da (sav) ondan yedi ve abdest almadan ikindi namazını kıldı.” Bu konuda Ebu Bekir es-Sıddık, İbn Abbâs, Ebu Hüreyre, İbn Mesud, Ebu Râfi', Ümmü’l-Hakem, Amr b. Ümeyye, Ümmü Âmir, Süveyd b. Numan ve Ümmü Seleme’den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizî): Ebu Bekir’in bu konudaki hadisi, sened yönünden sahih değildir. Çünkü sadece bu hadisi Hüsâm b. Misak, İbn Sîrîn’den, o, İbn Abbas’tan, o, Ebu Bekir es-Sıddık’tan o da Rasulullah'tan (sav) rivayet etmiştir. Sahih olan rivayet, sadece İbn Abbâs’ın Hz. Peygamber’den (sav) naklettiği rivayettir. Hadis hâfızlarının rivayeti de bu şekildedir. (Bu hadis) İbn Sîrîn'nin, İbn Abbas’tan, o da Nebî (sav) vasıtası ile değişik şekillerde rivayet edilmiştir. Hadisi Atâ b. Yesâr, İkrime, Muhammed b. Amr b. Atâ, Ali b. Abdullah b. Abbâs ve daha başkaları İbn Abbâs'tan, o da Nebî'den (sav) rivayet etmişlerdir. Onlar isnatta Ebu Bekir es-Sıddık tarikiyle zikretmemişlerdir. [Ebu Bekir es-Sıddık'ın] zikredilmemesi, daha sahihtir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle dedi: "Hz. Peygamber’in (sav) ashabı, tabiûn ve onlardan sonra gelen Süfyân es-Sevrî, İbn’ül-Mübârek, Şâfiî, Ahmed [b. Hanbel] ve İshâk [b. Râhûye] gibi alimlerin uygulaması, bu doğrultudadır. Onlar ateşte pişen şeylerden dolayı abdest almak gerekmediği görüşündedirler. Bu, Rasulullah’ın (sav) iki uygulamasından sonuncusudur. Bu hadis, bir önceki 'Ateşte pişen yemekleri yemekten dolayı abdest almak gerektiği' hadisin hükmünü neshetmiş gibidir."


    Öneri Formu
280916 T000080-2 Tirmizi, Tahare, 59


    Öneri Formu
95865 MŞ000024 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Taharat, 4


    Öneri Formu
278058 B000192-2 Buhari, Vudu, 42

Bize Ebû Küreyb, ona İsmail b. İbrahim, ona Ebû Cehdam Musa b. Sâlim, ona Abdullah b. Ubeydullah b. Abbas, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasûlullah (sav) kendisine gönderileni tebliğ ile memur bir kul idi. Şu üç şey dışında bizi asla diğer insanlardan ayırmadı: Bize abdesti güzelce almamızı, sadaka yemememizi ve eşeği ata çekmememizi emretti. Ebû İsa şöyle demiştir: Bu konuda Ali'den de hadis nakledilmiştir. Bu, hasen-sahih bir hadistir. Bu hadisi Süfyân es-Sevrî, Ebu Cehdam'dan, o Ubeydullah b. Abdullah b. Abbas'tan, o da İbn Abbas'tan rivayet etmiştir. Yine Tirmizî dedi ki: Ben Muhammed'in şöyle dediğini işittim: es-Sevrî'nin rivayet ettiği hadis, mahfûz değildir, es-Sevrî onda yanılmıştır. Sahih olan, İsmail b. Uleyye ve Abdülvâris b. Saîd'in, Ebu Cehdam'dan, onun Abdullah b. Ubeydullah b. Abbas'tan, onun da İbn Abbas'tan rivâyet ettiği hadistir.


Açıklama: Abdestin güzel bir şekilde alınması, sadece Hâşimîler için değil, bütün müslümanlar için gereklidir. Muhtemelen burada Hz. Peygamber, dinî emirleri kendi âilesinin kusursuz bir şekilde yerine getirmeleri için, özellikle yakınlarından, dikkatli olmalarını ısrarlı şekilde istemiştir. Eşeğin kısrakla çiftleştirilmesinden katır doğar. Halbuki at, o dönemin en önemli cihâd vasıtası idi. At cinsinin azalıp işe yaramayan katır türünün çoğaltılması, cihad için de engeldir. Cihada engel olacak bir uygulamadan en çok Hz. Peygamber’in âilesi uzak durmalıydı. Sadakanın Hz. Peygamber ve âilesi için helâl olmadığı, çeşitli hadîslerle ortaya konmuştur.

    Öneri Formu
21212 T001701 Tirmizi, Cihad, 23


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: لا إِيمَانَ لِمَنْ لا صَلاةَ لَهُ

    Öneri Formu
166604 MK005459 Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir, VI, 44


    Öneri Formu
281658 BS000323-3 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, I, 114


    Öneri Formu
281659 BS000323-4 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, I, 114


    Öneri Formu
281660 BS000323-5 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, I, 114