Giriş

Bize Muğîre, ona Evzâî, (T) bana Behlûl b. Hakîm, ona Evzâî, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona da Sâlim ed-Devsî'nin rivayet ettiğine göre Hz. Aişe Abdurrahman'a şöyle demiştir: "Ey Abdurrahman, abdesti güzel al, ben Hz. Peygamber'in '(Su değmediği için) ateş değecek topukların vay haline' dediğini işittim"


Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.

    Öneri Formu
72518 HM025050 İbn Hanbel, VI, 85

Bize Süfyân, ona İbn Aclân, ona Saîd b. Ebu Saîd, ona da Ebu Seleme şöyle rivayet etmiştir: Abdurrahman Hz. Aişe'nin yanında abdest alıyordu. Hz. Aişe ona şöyle dedi: "Ey Abdurrahman, abdesti güzel al, ben Hz. Peygamber'in '(Su değmediği için) ateş değecek topukların vay haline' dediğini işittim."


Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.

    Öneri Formu
74597 HM024624 İbn Hanbel, VI, 39

Bize Hâşim, ona İbn Ebu Zi'b, ona İmrân b. Beşîr, ona da Sâlim Sebelân şöyle rivayet etmiştir: Biz Hz. Aişe ile birlikte Mekkeye yola çıkmıştık. Hz. Aişe yanına, namaz kıldırmak üzere, Yahya et-Teymî'yi alırdı. (Yolda) Abdurrahman b. Ebubekir'e yetiştik, çok özensiz bir şekilde gelişi güzel abdest alıyordu. Hz. Aişe ona şöyle dedi. "Ey Abdurrahman abdestini güzel al. Zira ben Hz. Peygamber'i (sav) '(su değmediği için) ateş değecek topukların vay haline!' derken işittim."


Açıklama: Bu hadisten yola çıkarak bazıları, Hz. Aişe'nin yanında mahremi olmadan yolculuğa çıktığını iddia etmiştir. Ancak Yahya et-Teymi Hz. Aişe'nin yeğeni ve kardeşi Muhammed b. Ebubekir'in oğludur. Dolayısıyla yeğeni yanında olduğu için Hz. Aişe'nin mahremsiz yolculuğa çıktığı iddiası dayanaktan yoksundur.

    Öneri Formu
77459 HM026744 İbn Hanbel, VI, 258

Bize Vek'i, ona Süfyân ve Abdurrahman, ona Süfyân, ona Mansur, ona Hilal b. Yesâf, ona Ebu Yahya, ona da Abdullah b. Amr şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) bazı kişileri abdest alırken gördü; onların topukları kuru kalıyordu. Bunun üzerine şöyle buyurdu: "Ateş değecek topukların vay haline! Abdesti güzel alın."


Açıklama: Müslim'in şartlarına göre sahihtir.

    Öneri Formu
281654 HM006809-2 İbn Hanbel, II, 192

Bize Ebu Muğîre, ona Evzâî, ona Behlül b. Hakîm, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona da Sâlim ed-Devsî'nin rivayet ettiğine göre Hz. Aişe, Abdurrahman b. Ebubekir'e şöyle demiştir: Ey Abdurrahman! abdesti güzelce al. Ben Hz. Peygamber'i şöyle derken işittim. "(güzel yıkanmadığı için) ateş değecek topukların vay haline!"


Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.

    Öneri Formu
281655 HM025050-2 İbn Hanbel, VI, 85

Bize Süleyman b. Harb, ona Vüheyb, ona Amr b. Yahya, ona da babası (Yahya b. Umare) şöyle rivayet etti: "Amr b. Ebî Hasan'ı, Abdullah b. Zeyd'e, Rasûlullah'ın (sav) nasıl abdest aldığını sorarken görmüştüm. Bunun üzerine Abdullah b. Zeyd bir kap su istedi. Amr ve arkadaşlarına (Hz. Peygamber'in abdest alış şeklini göstermek üzere) şöyle abdest aldı: Ellerine su döküp üçer kez yıkadı. Sonra elini kaba daldırıp su aldı, ağzına ve burnuna üçer avuç su vererek temizledi. Tekrar elini kaba daldırıp su aldı ve üç kez yüzünü yıkadı. Yine elini kaba daldırıp su aldı ve dirseklerine kadar ikişer kez yıkadı. Arkadan tekrar elini kaba daldırdı ve başını, önünden arkasına kadar sıvazlayarak mesh etti. Sonra elini kaba daldırıp tekrar su aldı ve ayaklarını yıkadı." Bize Musa, Vüheyb'in "Abdullah b. Zeyd başını bir defa mesh etti" dediğini rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
1884 B000192 Buhari, Vudu, 42

Bize Ahmed b. Yunus, ona Abdülaziz b. Ebu Seleme, ona Amr b. Yahya, ona babası, ona da Abdullah b. Zeyd şöyle rivayet etti: "Rasûlullah (sav) bir keresinde bize gelmiş, biz de ona bakır bir kapta abdest suyu hazırlamıştık. Hazırladığımız suyla abdest aldı. (Abdest alırken) üç kez yüzünü, ikişer kez de kollarını yıkadı. Ardından başını önünden arkasına doğru mesh etti. Sonra da ayaklarını yıkadı."


    Öneri Formu
1902 B000197 Buhari, Vudu, 45

Bize Yahya, ona İbn Aclân, ona Saîd b. Ebu Saîd, ona da Ebu Seleme şöyle rivayet etmiştir: Hz. Aişe, Abdurrahman'ı abdest alırken gördü ve ona şöyle dedi: "Ey Abdurrahman, abdesti güzel al, ben Hz. Peygamber'in '(Su değmediği için) ateş değecek topukların vay haline' dediğini işittim."


    Öneri Formu
75549 HM026107 İbn Hanbel, VI, 192


    Öneri Formu
42549 HM002060 İbn Hanbel, I, 232

Bize Hâşimoğullarının Mevlâsı Ebu Saîd, ona Cehdam el-Yemâmî, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Zeyd b. Sellâm b. Ebu Sellâm, ona dedesi Ebu Sellâm, ona Abdurrahman b. Âiş el-Hadramî, ona Mâlik b. Yuhâmir, ona da Muâz b. Cebel şöyle rivayet etmiştir: Bir gün Allah Rasûlü (sav) sabah namazına çok geç kaldı. Neredeyse güneş doğacaktı ki hızlıca çıkageldi. Hemen kamet getirildi ve Hz. Peygamber (sav) namazı kısa kıldırdı. Selam verdikten sonra "saflarda olduğunuz gibi kalın" buyurdu ve bize dönerek şöyle dedi: "Bu gün neden geç kaldığımı size anlatayım. Geceleyin kalkıp abdest aldım ve benim için belirlenen miktarda namaz kıldım. Derken uykum geldi, ağırlık bastı. Bir de baktım ki Rabbim en güzel suretiyle karşımda. Bana 'Ey Muhammed! Büyük melekler ne hakkında tartışıyorlar biliyor musun?' diye sordu. 'Bilmiyorum ey Rabbim' dedim. Tekrar 'Ey Muhammed! Büyük melekler ne hakkında tartışıyorlar biliyor musun?' diye sordu. 'Bilmiyorum Rabbim' dedim. Elini iki kürek kemiğimin arasına koyduğunu gördüm. Parmak uçlarının serinliğini göğsümde hissettim. Bana her şey ayan oldu ve sorunun cevabını bildim. Tekrar bana 'ey Muhammed! Büyük melekler hangi konuda tartışıyorlar biliyor musun?' diye sordu. 'Kefaretler hakkında' diye cevap verdim. 'Kefaretler nedir?' diye sordu. 'İyilik yapmak için adım atmak, namazlardan sonra mescitlerde oturmak, her türlü zorluğa rağmen abdest organlarını iyice yıkamak' dedim. Sonra 'dereceler nelerdir?' diye sordu. 'Yemek yedirmek, yumuşak konuşmak, insanlar uykuda iken geceleyin namaz kılmak' dedim. Sonra 'dile benden' buyurdu. Ben de 'Allah'ım! Senden iyilikleri yapmayı, kötülükleri terk etmeyi, fakirleri sevmeyi lütfetmeni istiyorum. Ayrıca beni affetmeni, bana merhamet etmeni, bir topluluğu imtihan edeceksen beni o fitneye sokmadan canımı almanı, seni sevmeyi, seni seveni sevmeyi ve sana yaklaştıracak amelleri sevmeyi diliyorum' dedim." Sonra Allah Rasûlü (sav) şöyle buyurdu: "Bu söylenenler hakikattir, onları kavrayın ve öğrenin."


    Öneri Formu
71042 HM022460 İbn Hanbel, V, 244