369 Kayıt Bulundu.
Bize İbn Ebî Ömer, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Muhammed b. Amr, ona Ebû Seleme, ona da Ebû Hureyre Rasûl-i Ekrem’in şöyle söylediğini rivâyet etti: "Peynir parçaları dahi olsa, ateşte pişen şeyleri (yemekten) dolayı abdest almak gerekir." Bu rivâyet üzerine İbn Abbas, Ebû Hureyre’ye; "- Yağ yemekten dolayı da abdest alalım mı, ya Ebû Hureyre? Sıcak su içmekten dolayı da abdest alalım mı?" diye itiraz etti. Ebû Hureyre; "- Ey kardeşimin oğlu! Rasûlullah’ın (sav) bir hadîsini duyduğunda, hemen ona misal getirmeye kalkışma!" dedi. Tirmizî şöyle dedi: Bu konuda Ümmü Habîbe, Ümmü Seleme, Zeyd b. Sabit, Ebû Talha, Ebû Eyyub ve Ebû Musa’dan gelen rivayetler de vardır. Yine Ebû İsa şöyle dedi: Bazı ilim adamları ateşin (pişirme ve kızartma şeklinde) değiştirdiği şeylerden dolayı abdest almak gerektiği görüşündedirler. Hz. Peygamber’in (sav) ashabından tabiûn ve tebe-i tabiîn devrindeki pek çok ilim adamı ise ateşin (pişirme ve kızartma şeklinde) değiştirdiği şeylerden dolayı abdest almak gerekmediği görüşünü benimsemişlerdir.
Açıklama: Bu konu ile ilgili olarak hem abdest almanın gerekli olduğunu, hem de abdeste gerek olmadığını ifade eden rivâyetler vardır. Bu iki farklı rivâyet gurubu arasında bir nesih olayından söz edilmiştir. Buna göre abdest almak gerektiğini ifâde eden rivâyetler, abdeste gerek olmadığını belirten rivâyetlerle neshedilmiştir. Bazı âlimler ise neshe kail olmayıp, ilk gurup rivâyetteki "abdest" kelimesini, elleri ve ağzı yıkamak manasına hamletmişlerdir. Nitekim abdest kelimesinin böyle bir anlamı da vardır. Sahâbe ve tâbiîlerden, ateşte pişen yemeği yemekten dolayı abdest almak gerektiği kanâatinde olanların bulunduğunu belirten Tirmizî, buna karşılık ulemanın büyük ekseriyetini abdeste gerek olmadığı görüşünde birleştiklerini söylemektedir. Dört merzhep imamı da bundan dolayı abdeste gerek olmadığı kanâatindedir.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Şube, ona Ebu Bekir b. Hafs, ona Eğar, ona Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini nakletmiştir: "Ateşin pişirdiğinden dolayı abdest gerekir."
Bize Muhammed b. Abdülmelik b. Ebu Şevarib, ona Abdülaziz b. Muhtar, ona Süheyl (b. Zekvan), ona da babası (Ebu Salih es-Semman), Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), bir koyunun kürek kemiğini (etini) yedi, sonra ağzını çalkalayıp elini yıkadı ve namaz kıldı."
Bize İshak b. İbrahim, ona İsmail ve Abdurrezzâk, onlara Ma'mer (b. Raşid), ona (Muhammed b. Şihab) ez-Zührî, ona Ömer b. Abdulaziz, ona İbrahim b. Abdullah b. Kâriz, ona da Ebu Hüreyre (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Ateşte pişen bir şey (yedikten sonra) abdest alınız."
Bize Hişam b. Abdülmelik, ona Muhammed (b. Harb), ona ez-Zübeydî (Muhammed b. Velid), ona (İbn Şihab) ez-Zührî, ona Ömer b. Abdülaziz, ona Abdullah b. Kârız, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittiğini rivayet etmiştir: "Ateşte pişirilmiş bir şey yemeniz durumunda abdest alın."
Bize Rabi' b. Süleyman b. Davud, ona İshak b. Bekir (b. Mudar), ona babası (Bekir b. Mudar), ona Cafer b. Rebi'a, ona Bekir b. Sevade, ona Muhammed b. Müslim, ona Ömer b. Abdülaziz, ona da Abdullah b. İbrahim b. Kârız şöyle rivayet etmiştir: Ebu Hureyre'yi mescidin damında abdest alırken gördüm. Bir parça keş (kurutulmuş yoğurt) yedim ve bu yüzden abdest aldım dedi ve Rasulullah'ın (sav) ateşte pişirilmiş bir şey yenmesi durumunda abdest alınmasını emrederken işittiğini belirtti.
Bize İbrahim b. Yakub (b. İshak), ona Abdussamed b. Abdülvaris (b. Said b. Zekvan), ona babası (Abdülvaris b. Said b. Zekvan), ona Hüseyin (b. Zekvan) el-Muallim, ona Yahya b. Ebu Kesir (Yahya b. Salih b. Mütevekkil), ona Abdurrahman b. Amr el-Evzaî, ona da Muttalib b. Abdullah b. Hantab (b. Haris b. Ubeyd b. Ömer b. Mahzun) şöyle rivayet etmiştir: İbn Abbas "Allah'ın kitabında helal olduğunu gördüğüm bir yemeği yemem durumunda, sırf o yemek ateşte pişirilmiş olduğu için tekrar abdest mi alacağım!" dedi. Bunun üzerine Ebu Hureyre miktar çakıl taşı topladı ve "Şu çakıl taşlarının sayınca şahitlik ederim ki Rasulullah (sav) 'Ateşte pişirilmiş bir şey yemeniz durumunda abdest alın.' buyurmuştur." dedi.
Bize Muhammed b. Beşşar (b. Osman), ona (Muhammed b. İbrahim) b. Ebu Adiy, ona Şu'be (b. Haccac el-Atekî), ona Amr b. Dinar, ona Yahya b. Ca'de (b. Hübeyre b. Ebu Vehb b. Amr), ona Abdullah (b. Amr) b. Abd, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ateşte pişirilmiş bir şey yemeniz durumunda abdest alın."
Bize İshak b. İbrahim (b. Mahled), ona İsmail (b. İbrahim b. Miksem) ve Abdürrezzak, onlara Ma'mer (b. Raşid), ona (İbn Şihab) ez-Zührî, ona Ömer b. Abdülaziz, ona Abdullah b. Kârız (İbrahim b. Abdullah b. Kârız b. Halid), ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittiğini söylemiştir: "Ateşte pişirilmiş olan bir şey yediğinizde abdest alınız."
Bize Muhammed b. Sabbah, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Muhammed b. Amr b. Alkame, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ateşte pişen bir şeyden (onu yemenizden) dolayı abdest alın." İbn Abbas (bu sözü duyduğunda): 'Kaynamış sudan (böyle bir suyla abdest almamdan) dolayı da mı abdest alacağım?' deyince, Ebu Hureyre: 'Ey kardeşimin oğlu, Rasulullah'ın (sav) bir sözünü işittiğin zaman ona karşı (kafana göre) örnekler getirme' karşılığını verdi.