Öneri Formu
Hadis Id, No:
23013, N002734
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِىٍّ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ حَرْمَلَةَ قَالَ سَمِعْتُ سَعِيدَ بْنَ الْمُسَيَّبِ يَقُولُ حَجَّ عَلِىٌّ وَعُثْمَانُ فَلَمَّا كُنَّا بِبَعْضِ الطَّرِيقِ نَهَى عُثْمَانُ عَنِ التَّمَتُّعِ فَقَالَ عَلِىٌّ إِذَا رَأَيْتُمُوهُ قَدِ ارْتَحَلَ فَارْتَحِلُوا . فَلَبَّى عَلِىٌّ وَأَصْحَابُهُ بِالْعُمْرَةِ فَلَمْ يَنْهَهُمْ عُثْمَانُ فَقَالَ عَلِىٌّ أَلَمْ أُخْبَرْ أَنَّكَ تَنْهَى عَنِ التَّمَتُّعِ قَالَ بَلَى . قَالَ لَهُ عَلِىٌّ أَلَمْ تَسْمَعْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم تَمَتَّعَ قَالَ بَلَى .
Tercemesi:
Bize Amr b. Ali, ona Yahya b. Saîd, ona Abdurrahman b. Harmele’nin şöyle dediğini rivayet etti: Saîd b. el-Müseyyeb’i şöyle derken dinledim: Ali ve Osman hac etti. Yolun bir yerine geldiğimizde Osman hac ile umrenin birlikte yapılmamasını söyledi. Ali: Onun yola çıktığını görecek olursanız siz de yola koyulun, dedi. Ali ve arkadaşları umre yapmak üzere telbiye getirdi. Osman onlara böyle yapmamalarını söylemedi. Ali: Senin temettu’ (umre ve haccı birlikte) yapmayı yasakladığın haberinin bana ulaşmadığını mı düşünüyorsun? dedi. Osman: Ulaştığını biliyorum deyince, Ali de kendisine: Peki Rasulullah’ın da (sav) temettu’ haccı yaptığını (umre ile haccı birlikte aynı ihramla tamamladığını) işitmedin mi? dedi. Osman: İşittim, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 50, /2264
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Harmele Abdurrahman b. Harmele el-Eslemi (Abdurrahman b. Harmele b. Amr)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Ebu Hafs Amr b. Ali el-Fellâs (Amr b. Ali b. Bahr b. Kenîz)
Konular:
Hac, Hacc-ı temettu
Sahabe, Hz. Peygamber'den sonraki durumları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17438, B005566
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ مَسْرُوقٍ أَنَّهُ أَتَى عَائِشَةَ ، فَقَالَ لَهَا يَا أُمَّ الْمُؤْمِنِينَ إِنَّ رَجُلاً يَبْعَثُ بِالْهَدْىِ إِلَى الْكَعْبَةِ ، وَيَجْلِسُ فِى الْمِصْرِ ، فَيُوصِى أَنْ تُقَلَّدَ بَدَنَتُهُ ، فَلاَ يَزَالُ مِنْ ذَلِكَ الْيَوْمِ مُحْرِمًا حَتَّى يَحِلَّ النَّاسُ . قَالَ فَسَمِعْتُ تَصْفِيقَهَا مِنْ وَرَاءِ الْحِجَابِ فَقَالَتْ لَقَدْ كُنْتُ أَفْتِلُ قَلاَئِدَ هَدْىِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَيَبْعَثُ هَدْيَهُ إِلَى الْكَعْبَةِ ، فَمَا يَحْرُمُ عَلَيْهِ مِمَّا حَلَّ لِلرِّجَالِ مِنْ أَهْلِهِ ، حَتَّى يَرْجِعَ النَّاسُ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Muhammed, ona Abdullah (b. Mübarek), ona İsmail (b. Hürmüz), ona Şa'bî (Âmir b. Şurâhil), ona da Mesruk (b. Ecda') şöyle demiştir: Kendisi Aişe'eye (bt. Ebu Bekir) geldi ve: "Ey Müminlerin annesi! Bir adam Ka'be'ye kurbanlık gönderiyor. Kendisi de bulunduğu beldede kalıyor. Beraberinde kurbanlık gönderdiği kimselere de kurbanlık develerine (kurbanlık olduklarının bilinmesi için) gerdanlık takılmasını tavsiye ediyor. Bu adam, kurbanlık gönderdiği günden itibaren, insanların (hacda) ihramdan çıkacağı vakte kadar kendi yurdunda ihramlı olarak bekliyor" dedi. Mesruk dedi ki: Ben Aişe'nin el çırpış sesini perdenin arkasından işittim. Bu el çırpmadan sonra Aişe (r.anha): "Ben Rasulullah'ın (sav) kurbanlıklarının gerdanlıklarına takacağı boyunlukları örerdim. O da kurbanlıklarını gerdanlık takılmış olarak Ka'be'ye gönderirdi. Fakat ihramlı erkeklere ailesi ile olan ilişkilerinden haram olan şeylerden hiçbirisi, hacıların dönmesine kadar kendisine haram olmuyordu" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ezâhî 15, 2/422
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Aişe Mesruk b. Ecda' (Mesruk b. Ecda' b. Malik b. Ümeyye b. Abdullah)
3. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
4. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ebu Abbas Ahmed b. Muhammed el-Mervezî (Ahmed b. Muhammed b. Musa)
Konular:
Hac, ihramdan kurbanla çıkmak
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Kadın-Erkek, kadın-erkek ilişkileri
Kurban, Hedy kurbanını işaretlemek
Sahabe, Hz. Peygamber'den sonraki durumları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22525, N002607
Hadis:
أَخْبَرَنَا كَثِيرُ بْنُ عُبَيْدٍ قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حَرْبٍ عَنِ الزُّبَيْدِىِّ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنِ السَّائِبِ بْنِ يَزِيدَ أَنَّ حُوَيْطِبَ بْنَ عَبْدِ الْعُزَّى أَخْبَرَهُ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ السَّعْدِىِّ أَخْبَرَهُ أَنَّهُ قَدِمَ عَلَى عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ فِى خِلاَفَتِهِ فَقَالَ لَهُ عُمَرُ أَلَمْ أُحَدَّثْ أَنَّكَ تَلِى مِنْ أَعْمَالِ النَّاسِ أَعْمَالاً فَإِذَا أُعْطِيتَ الْعُمَالَةَ رَدَدْتَهَا فَقُلْتُ بَلَى . فَقَالَ عُمَرُ رضى الله عنه فَمَا تُرِيدُ إِلَى ذَلِكَ فَقُلْتُ لِى أَفْرَاسٌ وَأَعْبُدٌ وَأَنَا بِخَيْرٍ وَأُرِيدُ أَنْ يَكُونَ عَمَلِى صَدَقَةً عَلَى الْمُسْلِمِينَ . فَقَالَ لَهُ عُمَرُ فَلاَ تَفْعَلْ فَإِنِّى كُنْتُ أَرَدْتُ مِثْلَ الَّذِى أَرَدْتَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُعْطِينِى الْعَطَاءَ فَأَقُولُ أَعْطِهِ أَفْقَرَ إِلَيْهِ مِنِّى . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « خُذْهُ فَتَمَوَّلْهُ أَوْ تَصَدَّقْ بِهِ مَا جَاءَكَ مِنْ هَذَا الْمَالِ وَأَنْتَ غَيْرُ مُشْرِفٍ وَلاَ سَائِلٍ فَخُذْهُ وَمَا لاَ فَلاَ تُتْبِعْهُ نَفْسَكَ » .
Tercemesi:
Bize Kesîr b. Ubeyd, ona Muhammed b. Harb, ona ez-Zübeydî (Muhammed b. Velid), ona ez-Zührî (Muhammed b. Şihab), ona Sâib b. Yezid, ona Huveytıb b. Abüluzza, ona Abdullah b. es-Sa'dî şöyle demiştir: Kendisi, halifeli sırasında Ömer b. Hattab'a gelmişti de Ömer ona şöyle demişti: "Bana haber verildiğine göre, sen diğer insanlar gibi bazı işlerde çalıştırılıyorsun ve bir ücret verildiğinde de onu istemiyormuşsun?" Ben de: "Evet" dedim. Bunun üzerine Ömer şöyle buyurdu: "Bu verileni niçin almıyorsun?" Ben de: "Atlarım ve kölelerim var, zenginlik ve bolluk içindeyim, bu yüzden o ücretin Müslümanlara sadaka olmasını istiyorum" dedim. Bunun üzerine Ömer: "Böyle yapma! Ben de aynen senin yaptığın gibi yapmıştım da Rasulullah (sav) bana ücret vermişti. Ben de, "benden daha fakir olan birine veriniz" dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştu: "Al, o senin malın olsun veya onu sadaka olarak verebilirsin. Sen istemeden ve aç gözlülük yapmadan sana bir şey verilirse onu al fakat sana veilmeyende de gözün kalmasın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 94, /2257
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Abdullah b. Kudame es-Sa'dî (Abdullah b. Vekdan b. Abdüşems)
3. Ebu Muhammed Huveytıb b. Abdülaziz el-Amirî (Huveytıb b. Abdüluzza)
4. Saib b. Yezid el-Kindi (Saib b. Yezid b. Said b. Sümame b. Esved)
5. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
6. Ebu Hüzeyl Muhammed b. Velid ez-Zübeydi (Muhammed b. Velid b. Amir)
7. Ebu Abdullah Muhammed b. Harb el-Havlani (Muhammed b. Harb b. Ebreş)
8. Ebu Hasan Kesir b. Ubeyd el-Mezhicî (Kesir b. Ubeyd b. Nümeyr)
Konular:
Sahabe, Hz. Peygamber'den sonraki durumları
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Sahabe, Kur'an'a ve sünnete bağlılık
Sahâbe, sahabilerin sünnete uyma hassasiyetleri
Yönetici, itaat ve sınırları
Zekat, memuruna ücret tahsis etmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30799, İM003009
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ وَعَمْرُو بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ أَنْبَأَنَا نَافِعُ بْنُ عُمَرَ الْجُمَحِىُّ عَنْ سَعِيدِ بْنِ حَسَّانَ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَنْزِلُ بِعَرَفَةَ فِى وَادِى نَمِرَةَ . قَالَ فَلَمَّا قَتَلَ الْحَجَّاجُ ابْنَ الزُّبَيْرِ أَرْسَلَ إِلَى ابْنِ عُمَرَ أَىَّ سَاعَةٍ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَرُوحُ فِى هَذَا الْيَوْمِ قَالَ إِذَا كَانَ ذَلِكَ رُحْنَا . فَأَرْسَلَ الْحَجَّاجُ رَجُلاً يَنْظُرُ إِلَى سَاعَةِ يَرْتَحِلُ . فَلَمَّا أَرَادَ ابْنُ عُمَرَ أَنْ يَرْتَحِلَ قَالَ أَزَاغَتِ الشَّمْسُ قَالُوا لَمْ تَزِغْ بَعْدُ . فَجَلَسَ ثُمَّ قَالَ أَزَاغَتِ الشَّمْسُ قَالُوا لَمْ تَزِغْ بَعْدُ . فَجَلَسَ ثُمَّ قَالَ أَزَاغَتِ الشَّمْسُ قَالُوا لَمْ تَزِغْ بَعْدُ . فَجَلَسَ ثُمَّ قَالَ أَزَاغَتِ الشَّمْسُ قَالُوا نَعَمْ . فَلَمَّا قَالُوا قَدْ زَاغَتِ ارْتَحَلَ . قَالَ وَكِيعٌ يَعْنِى رَاحَ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed ve Amr b. Abdullah, onlara Veki, ona Nâfi b. Ömer el-Cumahî, ona Saîd b. Hassan, ona da İbn Ömer’in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) Arafat’ta Nemire vadisinde inerdi. (İbn Ömer) dedi ki: Haccac, İbn ez-Zübeyr’i öldürünce, İbn Ömer’e: Nebi (sav) bu günde ne vakit ayrılıp giderdi, diye sordu. Abdullah: O vakit gelince biz gideriz, dedi. Bunun üzerine Haccac, onun bineğine binip gideceği saati görmek üzere bir adam gönderdi. İbn Ömer binmek isteyince: Güneş batıya doğru kaydı mı? diye sordu. Hayır, henüz kaymadı, dediler. Bu sefer oturdu. Sonra (tekrar): Güneş batıya doğru kaydı mı? dedi. Onlar: Henüz kaymadı, dediler. Yine oturdu, sonra: Güneş batıya doğru kaydı mı, dedi. Yine: Henüz kaymadı, dediler. Tekrar oturdu, sonra: Güneş batıya doğru kaydı mı, dedi. Onlar: Evet, dediler. Kendisine: Evet güneş batıya doğru kaydı, dedikleri zaman, o da bineğine bindi.
Veki: Yani (Müzdelife’ye gitmek üzere) hareket etti, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Menâsik 54, /488
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Hasan b. Said el-Hicazî (Said b. Hasan)
3. Ebu Ma'şer Nafi' b. Ömer el-Cümehî (Nafi' b. Ömer b. Abdullah b. Cemil b. Amir b. Hüzeym)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ebu Osman Amr b. Abdullah el-Evdî (Amr b. Muhammed b. Abdullah)
6. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Hac, arafattan dönüş
Sahabe, Hz. Peygamber'den sonraki durumları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
46397, DM002810
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْفَضْلِ وَسُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ - هُوَ ابْنُ زَيْدٍ - قَالَ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنْ حُمَيْدِ بْنِ هِلاَلٍ عَنْ عُبَادَةَ بْنِ قُرْطٍ قَالَ : إِنَّكُمْ لَتَأْتُونَ أُمُوراً هِىَ أَدَقُّ فِى أَعْيُنِكُمْ مِنَ الشَّعْرِ كُنَّا نَعُدُّهَا عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- مِنَ الْمُوبِقَاتِ. فَذُكِرَ لِمُحَمَّدٍ - يَعْنِى ابْنَ سِيرِينَ - فَقَالَ : صَدَقَ ، فَأَرَى جَرَّ الإِزَارِ مِنْ ذَلِكَ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Fadl ve Süleyman b. Harb (b. Büceyl), onlara Hammad (b. Zeyd b. Dirhem), ona Eyyüb (b. Keysan), ona da Humeyd b. Hilal (b. Hubeyra), Ubade b. Kurd (b. Urve)'un şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Sizler çok önemsiz gördüğünüz bazı şeyler yapmaktasınız ki biz bu tür amelleri Rasulullah (sav) zamanında insanı helake sürükleyen şeyler olarak görürdük." Ukbe'nin böyle söylediği Muhammed(b. Sirin)'e bildirilince "Ukbe doğru söylemiş. Ben de (böbürlenmek maksadıyla) izarı yerde sürümeyi, insanı helake sürükleyen amellerden birisi olarak görüyorum." dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 54, 3/1821
Senetler:
1. Ubade b. Kurt ed-Dabbî (Ubade b. Kurt b. Urve)
2. Ebu Nasr Humeyd b. Hilal el-Adevî (Humeyd b. Hilal b. Hubeyra)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
Adab, yürüyüş adabı
Kibir, elbiseyi yerde sürüyerek
Sahabe, Hz. Peygamber'den sonraki durumları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272782, DM002810-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْفَضْلِ وَسُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ - هُوَ ابْنُ زَيْدٍ - قَالَ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنْ حُمَيْدِ بْنِ هِلاَلٍ عَنْ عُبَادَةَ بْنِ قُرْطٍ قَالَ : إِنَّكُمْ لَتَأْتُونَ أُمُوراً هِىَ أَدَقُّ فِى أَعْيُنِكُمْ مِنَ الشَّعْرِ كُنَّا نَعُدُّهَا عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- مِنَ الْمُوبِقَاتِ. فَذُكِرَ لِمُحَمَّدٍ - يَعْنِى ابْنَ سِيرِينَ - فَقَالَ : صَدَقَ ، فَأَرَى جَرَّ الإِزَارِ مِنْ ذَلِكَ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Fadl ve Süleyman b. Harb (b. Büceyl), onlara Hammad (b. Zeyd b. Dirhem), ona Eyyüb (b. Keysan), ona da Humeyd b. Hilal (b. Hubeyra), Ubade b. Kurd (b. Urve)'un şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Sizler çok önemsiz gördüğünüz bazı şeyler yapmaktasınız ki biz bu tür amelleri Rasulullah (sav) zamanında insanı helake sürükleyen şeyler olarak görürdük." Ukbe'nin böyle söylediği Muhammed(b. Sirin)'e bildirilince "Ukbe doğru söylemiş. Ben de (böbürlenmek maksadıyla) izarı yerde sürümeyi, insanı helake sürükleyen amellerden birisi olarak görüyorum." dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 54, 3/1821
Senetler:
1. Ubade b. Kurt ed-Dabbî (Ubade b. Kurt b. Urve)
2. Ebu Nasr Humeyd b. Hilal el-Adevî (Humeyd b. Hilal b. Hubeyra)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ebu Numan Muhammed b. Fadl es-Sedûsî (Muhammed b. Fadl)
Konular:
Adab, yürüyüş adabı
Kibir, elbiseyi yerde sürüyerek
Sahabe, Hz. Peygamber'den sonraki durumları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281437, M001017-2
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ جَرِيرٍ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ بِهَذَا الإِسْنَادِ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said ile İshak b. İbrahim, onlara Cerir, ona Abdulmelik b. Umeyr bu isnad ile hadisi rivayet etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 1017, /188
Senetler:
1. Ebu Halid Cabir b. Semure el-Amirî (Cabir b. Semure b. Cünâde)
2. Abdülmelik b. Umeyr el-Lahmî (Abdülmelik b. Umeyr b. Süveyd)
3. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, eda keyfiyeti/kılınış şekli
Namaz, kıraat
Namaz, kısaltmak/uzatmamak, Çocuk/kadın/yaşlı/yorgunluktan dolayı
Namaz, namazı kolaylaştırmak, namazı hafifletmek
Namaz, yöneticilerin kıldırması
Sahabe, Fazileti
Sahabe, Hz. Peygamber'den sonraki durumları
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Sahabe, Kur'an'a ve sünnete bağlılık
Yönetici, tenkit edilmesi, hakaret edilmesi vs.
Yönetim, imametin yöneticinin adil olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281438, M002194-2
Hadis:
حَدَّثَنَا شَيْبَانُ بْنُ فَرُّوخَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ - يَعْنِى ابْنَ حَازِمٍ - حَدَّثَنَا نَافِعٌ قَالَ قِيلَ لاِبْنِ عُمَرَ إِنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « مَنْ تَبِعَ جَنَازَةً فَلَهُ قِيرَاطٌ مِنَ الأَجْرِ » . فَقَالَ ابْنُ عُمَرَ أَكْثَرَ عَلَيْنَا أَبُو هُرَيْرَةَ . فَبَعَثَ إِلَى عَائِشَةَ فَسَأَلَهَا فَصَدَّقَتْ أَبَا هُرَيْرَةَ فَقَالَ ابْنُ عُمَرَ لَقَدْ فَرَّطْنَا فِى قَرَارِيطَ كَثِيرَةٍ .
Tercemesi:
Bize Şeybân b. Ferruh, ona Cerir –yani İbn Ebu Hâzim- ona Nafı‘in rivayet ettiğine göre İbn Ömer’e soruldu: Ebu Hureyre ben Rasulullah’ı (sav) şöyle buyururken dinledim diyor: “Bir cenazenin arkasından gidene bir kırât ecir vardır.” İbn Ömer:
-Ebu Hureyre de bize çokça hadis rivayet eder oldu, dedi ve Âişe’ye birisini göndererek ona sordurdu. Âişe, Ebu Hureyre’yi doğruladı. Bunun üzerine İbn Ömer:
-And olsun biz çok sayında kırât kaybetmekle kusur ettik, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cenâiz 2194, /367
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Nadr Cerîr b. Hazım el-Ezdî (Cerir b. Hâzim b. Zeyd b. Abdullah b. Şucâ')
4. Şeyban b. Ebu Şeybe el-Habati (Şeyban b. Ferruh)
Konular:
Cenaze namazı
Cenaze, kabre koyma
Cenaze, törenine katılmak
Cenaze, yapılacak muamele
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
KTB, CENAZE, CENAİZ
KTB, NAMAZ,
Sahabe, anlayış farklılıkları
Sahabe, Hz. Peygamber'den sonraki durumları
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Sahabe, Kur'an'a ve sünnete bağlılık
Sahâbe, sahabiler ve hadîs
Sahâbe, sahabilerin sünnete uyma hassasiyetleri
Sevap, sevap kazanma yolları
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14161, T002423
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا أَبُو أَحْمَدَ الزُّبَيْرِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ النُّعْمَانِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ :قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم :« يُحْشَرُ النَّاسُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ حُفَاةً عُرَاةً غُرْلاً كَمَا خُلِقُوا ثُمَّ قَرَأَ : ( كَمَا بَدَأْنَا أَوَّلَ خَلْقٍ نُعِيدُهُ وَعْدًا عَلَيْنَا إِنَّا كُنَّا فَاعِلِينَ ) وَأَوَّلُ مَنْ يُكْسَى مِنَ الْخَلاَئِقِ إِبْرَاهِيمُ وَيُؤْخَذُ مِنْ أَصْحَابِى بِرِجَالٍ ذَاتَ الْيَمِينِ وَذَاتَ الشِّمَالِ فَأَقُولُ: يَا رَبِّ أَصْحَابِى . فَيُقَالُ :إِنَّكَ لاَ تَدْرِى مَا أَحْدَثُوا بَعْدَكَ إِنَّهُمْ لَمْ يَزَالُوا مُرْتَدِّينَ عَلَى أَعْقَابِهِمْ مُنْذُ فَارَقْتَهُمْ . فَأَقُولُ كَمَا قَالَ الْعَبْدُ الصَّالِحُ :( إِنْ تُعَذِّبْهُمْ فَإِنَّهُمْ عِبَادُكَ وَإِنْ تَغْفِرْ لَهُمْ فَإِنَّكَ أَنْتَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ ) » . حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالاَ: حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ شُعْبَةَ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ النُّعْمَانِ بِهَذَا الإِسْنَادِ فَذَكَرَ نَحْوَهُ . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “İnsanlar kıyamet günü mahşer yerine ilk yaratıldıkları gibi yalınayak, çırılçıplak ve sünnetsiz olarak toplanacaklardır” dedi ve Enbiya sûresi 104. ayeti “… Tüm kâinâtı ilk kez nasıl yarattıysak, o gökyüzünü de yeniden yine öyle tekrar yaratacağız. Gerçekleştirilmesini kendi üzerimize aldığımız bir sözdür bu. Şüphesiz biz herşeyi yapabilecek güçteyiz.” Ni okudu ve şöyle devam etti: yaratıklar içersinde ilk giydirilecek olan İbrahim (a.s.) dır. Ashabımdan kimileri bana yaklaştırılmamak için sağa sola itilecekler de ben de Ya Rabbi! Onlar benim ashabımdır diyeceğim ve bana şöyle denilecek: Senden sonra onların ne bidatlar ortaya çıkardıklarını sen bilmezsin sen onların arasından ayrıldıktan sonra onlar dinlerinden çıkıp eski şirklerine dönmüşlerdir. Bunun üzerine ben de Salih kul İsa’nın söylediği şu sözü söyleyeceğim: “Şayet onları azaba çarptırırsan, şüphesiz onlar senin kullarındır. Ve eğer onları bağışlarsan, doğrusu sen çok güçlü ve üstün olansın. Yaptığın her şeyi yerli yerince yapansın.” (Maide sûresi: 118) Muhammed b. Beşşâr ve Muhammed b. Müsenna, Muhammed b. Cafer vasıtasıyla Şu’be’den, Muğîre b. Numân’dan aynı senedle bu hadisin bir benzerini bize rivâyet etmişlerdir. Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-cennet 3, 4/615
Senetler:
()
Konular:
İrtidad
Kıyamet, ahvali
Kıyamet, sıkıntıları
KTB, YARATILIŞ
Peygamberler, Hz. İbrahim ve ailesi
Sahabe, Hz. Peygamber'den sonraki durumları
Sahabe, kıyametteki durumu
Şefaat, Hz. Peygamber'in
Yaratma, Yaratılış
Öneri Formu
Hadis Id, No:
37864, HM001259
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ كَثِيرٍ أَبِي هَاشِمٍ بَيَّاعِ السَّابِرِيِّ عَنْ قَيْسٍ الْخَارِفِيِّ قَالَ
سَمِعْتُ عَلِيًّا رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ يَقُولُ عَلَى هَذَا الْمِنْبَرِ سَبَقَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَصَلَّى أَبُو بَكْرٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ وَثَلَّثَ عُمَرُ ثُمَّ خَبَطَتْنَا فِتْنَةٌ أَوْ أَصَابَتْنَا فِتْنَةٌ فَكَانَ مَا شَاءَ اللَّهُ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ali b. Ebu Talib 1259, 1/410
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muğîra Kays b. Sa'd el-Hârifî (Kays b. Sa'd el-Hârifî)
3. Ebû Hâşim Kâsım b. Kesîr el-Hârifî (Kâsım b. Kesîr)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
Konular:
Sahabe, Hz. Peygamber'den sonraki durumları