215 Kayıt Bulundu.
Bize Attab b. Ziyad, ona Abdullah b. Mübarek, ona Musa b. Ukbe, ona Abdurrahman b. Zeyd b. Ukbe, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Ben, Übey b. Ka'b ve Ebu Talha (r. anhüm) beraber oturuyorduk. Et ile ekmek yedik, sonra ben abdest almak için su istedim. O ikisi bana, 'Niçin abdest alıyorsun?' diye sorunca ben, 'Şu yediğimiz yemekten dolayı' dedim. Onlar da bana, 'temiz/helal olan yiyecekten dolayı mı abdest alıyorsun, halbuki böyle bir durumda senden daha hayırlı olan (Rasulullah) abdest almamıştı' diye cevap verdiler.
Açıklama: Hadisi hasen derecesine indiren Abdurrahman b. Zeyd b. Ukbe'dir.
Bize Kuteybe b. Said, ona Haccac b. Muhammed el-A‘ver, ona Şu‘be, ona Amr b. Murre, ona da Said b. Müseyyeb şöyle rivayet etmiştir: Ali ve Osman (r.anhumâ) Usfan’da bulundukları sırada temettu‘ haccı yapma hususunda görüş ayrılığına düştüler. Ali “sen ancak Nebi’nin (sav) yaptığı bir işi yasaklamak istiyorsun” dedi. Ali durumun böyle olduğunu görünce, hem hac hem de umre için telbiye getirip ihrama girdi.
Bize Ka'neb, ona Malik, ona Yahya b. Said, ona da Kasım b. Muhammed ile Süleyman b. Yesar şöyle rivayet etmişlerdir: Yahya b. Saîd b. Âs, Abdurrahman b. Hakem'in kızını kesin talakla boşadı. (Kadının babası) Abdurrahman b. Hakem, onu boşandığı evden alıp götürdü. Bunun üzerine Müminlerin annesi Âişe, Mervan b. Hakem'e haber gönderip “ey Mervan, Allah'tan sakın ve o kadını boşanmış olduğu evine geri gönder” dedi. Süleyman b. Yesâr'ın hadisine göre Mervan Âişe'ye “Abdurrahman b. Hakem'e engel olmaya gücüm yetmedi” dedi. Kasım b. Muhammed'in hadisinde ise Mervan, Âişe'ye “sana Fâtıma bt. Kays'ın işi ulaşmadı mı?” dedi. Âişe de Mervan'a “Fâtıma hadisini zikretmemek sana zarar vermez” dedi. Bunun üzerine Mervan “Eğer Fatıma'nın kötü durumu senin bir gerekçe ise, bu karı koca arasındaki kötü durum da kadının evinden çıkması için sana yeterli bir gerekçe olur” dedi
Bize Abdan b. Ebu Hamza, ona A'meş, ona Şakik, ona da Abdullah şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bir gün ganimet mallarını taksim ediyordu. Bu sırada bir adam: “yapılan bu ganimet taksimi Allah'ın rızasının gözetilmediği bir taksimdir” dedi. Ben de “Allah'a yemin olsun ki bunu Rasulullah'a (sav) söyleyeceğim” dedim. Rasulullah'a (sav) geldiğimde bir toplulukla birlikteydi. Durumu kendisine sessizce ilettim. Rasulullah (sav) o kadar kızdı ki öfkesinden yüzü kızardı. Sonra da şöyle buyurdu: "Allah'ın rahmeti Musa'nın üzerine olsun! Ona bundan daha fazla eziyet edildi de yine de sabretti."