Bize Muhammed b. İshak el-Müseyyebi, ona Abdullah b. Nafi', ona Leys b. Sa'd, ona Bekir b. Sevade, ona Ata b. Yesar, ona da Ebu Said el-Hudrî şöyle rivayet etmiştir:
İki adam yolculuğa çıktı. Namaz geldi ancak yanlarında su yoktu. Temiz toprakla teyemmüm alıp namazlarını kıldılar. Daha sonra namaz vakti çıkmadan su buldular. Birisi abdest alıp namazı tekrar kıldı. Diğeri ise namazı tekrar kılmadı. Daha sonra gelip Hz. Peygamber'e durumu anlattılar. Hz. Peygamber namazını tekrar kılmayana "Sünnete uydun ve namazın geçerlidir," namazı tekrar kılana da "Sen de iki kat ecir kazandın" dedi.
[Ebu Davud şöyle dedi: İbn Nafi' dışındakiler bu hadisi Leys'ten, o Amîra b. Ebu Naciye, o Bekir b. Sevade'den, o Ata'dan, o da Hz. Peygamber'den rivayet etmiştir.]
[Ebu Davud şöyle demiştir: Bu hadiste Ebu Said el-Hudrî'nin isminin zikredilmesi mahfuz değildir. Dolayısıyla hadis mürseldir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3524, D000338
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ الْمُسَيَّبِىُّ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نَافِعٍ عَنِ اللَّيْثِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ بَكْرِ بْنِ سَوَادَةَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ: خَرَجَ رَجُلاَنِ فِى سَفَرٍ فَحَضَرَتِ الصَّلاَةُ وَلَيْسَ مَعَهُمَا مَاءٌ فَتَيَمَّمَا صَعِيدًا طَيِّبًا فَصَلَّيَا ثُمَّ وَجَدَا الْمَاءَ فِى الْوَقْتِ فَأَعَادَ أَحَدُهُمَا الصَّلاَةَ وَالْوُضُوءَ وَلَمْ يُعِدِ الآخَرُ ثُمَّ أَتَيَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَا ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ لِلَّذِى لَمْ يُعِدْ:
"أَصَبْتَ السُّنَّةَ وَأَجْزَأَتْكَ صَلاَتُكَ." وَقَالَ لِلَّذِى تَوَضَّأَ وَأَعَادَ:
"لَكَ الأَجْرُ مَرَّتَيْنِ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ: وَغَيْرُ ابْنِ نَافِعٍ يَرْوِيهِ عَنِ اللَّيْثِ عَنْ عَمِيرَةَ بْنِ أَبِى نَاجِيَةَ عَنْ بَكْرِ بْنِ سَوَادَةَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ: وَذِكْرُ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ فِى هَذَا الْحَدِيثِ لَيْسَ بِمَحْفُوظٍ وَهُوَ مُرْسَلٌ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. İshak el-Müseyyebi, ona Abdullah b. Nafi', ona Leys b. Sa'd, ona Bekir b. Sevade, ona Ata b. Yesar, ona da Ebu Said el-Hudrî şöyle rivayet etmiştir:
İki adam yolculuğa çıktı. Namaz geldi ancak yanlarında su yoktu. Temiz toprakla teyemmüm alıp namazlarını kıldılar. Daha sonra namaz vakti çıkmadan su buldular. Birisi abdest alıp namazı tekrar kıldı. Diğeri ise namazı tekrar kılmadı. Daha sonra gelip Hz. Peygamber'e durumu anlattılar. Hz. Peygamber namazını tekrar kılmayana "Sünnete uydun ve namazın geçerlidir," namazı tekrar kılana da "Sen de iki kat ecir kazandın" dedi.
[Ebu Davud şöyle dedi: İbn Nafi' dışındakiler bu hadisi Leys'ten, o Amîra b. Ebu Naciye, o Bekir b. Sevade'den, o Ata'dan, o da Hz. Peygamber'den rivayet etmiştir.]
[Ebu Davud şöyle demiştir: Bu hadiste Ebu Said el-Hudrî'nin isminin zikredilmesi mahfuz değildir. Dolayısıyla hadis mürseldir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tahâret 128, /88
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
3. Ebu Sümame Bekir b. Sevade el-Cüzami (Bekir b. Sevade b. Sümame)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Nafi' el-Mahzumi (Abdullah b. Nafi' b. Ebu Nafi')
6. Muhammed b. İshak el-Müseyyebi (Muhammed b. İshak b. Muhammed b. Abdurrahman)
Konular:
Bilgi, bilgiye ulaşmak için akıl yürütme
Sahabe, anlayış farklılıkları
Sahabe, ictihadı
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Bize Ali b. Hucr, ona İsmail b. İbrahim-, ona Eyyûb, ona İkrime b. Hâlid, ona da Mâlik b. Evs b. Hadesân şöyle demiştir:
Abbas ve Ali, biri diğerinden davacı olarak Ömer’in yanına geldi. Abbas “benimle bunun arasında hüküm ver” dedi. Diğer insanlar da “aralarında ayırt edici hüküm ver” dediler. Ömer “hayır, aralarında ayırt edici hüküm vermem. Çünkü her ikisi de Rasulullah’ın (sav) "bize mirasçı olunmaz, biz geriye ne bırakırsak, o bir sadakadır" buyurduğunu biliyorlar” dedi.
(Ravi) der ki: Zührî rivayetinde (Hz. Ömer) şöyle demiştir: O toprakların tasarrufu Rasulullah'a (sav), aitti. Rasulullah oradan hane halkının temel ihtiyaçlarını giderdikten sonra arta kalanının (ganimet) malları gibi taksim etti. Ondan sonra oranın tasarrufu Ebu Bekir'e, ondan sonra da bana geçti. Ben de o topraklarda onun yaptığının aynısını yaptım. Sonra bu ikisi gelip benden, Rasulullah’ın (sav), Ebu Bekir’in ve benim tasarrufumda olan şeyin tasarruf hakkını kendilerine vermemi istediler. Ben de onu kendilerine verdim ve bu şekilde tasarrufta bulunacaklarına dair onlardan söz aldım. Sonra ikisi yanıma gelerek, bu (Abbas) “bana kardeşimin oğlundan düşen payımı ver” diyor, bu diğeri (Ali) ise “eşimden bana düşen payımı ver” diyor. Orayı onlar Rasulullah (sav), Ebu Bekir ve benim yaptığım gibi tasarrufta bulunmak üzere isterlerse, oranın tasarruf hakkını kendilerine veririm. Eğer bunu kabul etmezlerse bu husustaki külfetten kurtulmuş olurlar. Sonra da "Bilin ki ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri, Allah’a, Rasûlüne, yakınlara, yetimlere, yoksullara ve yolculara aittir." (Enfâl, 8/41) İşte bu arazi de burada adı geçenlere ait bir haktır. "Sadakalar (zekât) ancak fakirlere, yoksullara, onu toplamakla görevlendirilenlere, kalpleri alıştırılmak istenenlere, kölelere, borçlulara, Allah yolunda harcamaya… mahsustur." (Tevbe, 60) Bu (zekât) da burada adı geçenlere verilir. "Allah’ın onlardan Rasulüne verdiği fey’e gelince, siz onun için ne at oynattınız, ne de deveye bindiniz." (Haşr, 6) Zührî der ki: Bu fey, Rasulullah’a (sav) tahsis edilmiş haktır. (Buralar) ise Araplara ait kasabalar, Fedek, şurası ve şurasıdır. "Allah’ın fethedilen ülkeler ahalisinden Rasülüne verdiği fey, Allah’a, Rasule, yoksullara ve yolda kalanlara verilir." (Haşr, 7). Ayrıca "(O fey’) yurtlarından ve mallarından çıkartılıp uzaklaştırılmış olan ve Allah’ın lütuf ve rızasını isteyen Allah’a ve Rasûlüne yardım eden… fakir muhacirler içindir." (Haşr, 8) "…onlardan sonra gelenler…" (Haşr, 10) İşte bu ayet de bütün insanları kapsamış olmaktadır. Müslümanlar içinde, bu malda bir hakkı –yahut bir payı- olmayan hiçbir kimse yoktur. Ancak sizin sahibi olduğunuz köleleriniz bunun dışındadır. Şayet Allah’ın izniyle ömrüm vefa ederse, her Müslümana hakkı –ya da “payı” dedi- mutlaka verilecektir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28136, N004153
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ - يَعْنِى ابْنَ إِبْرَاهِيمَ - عَنْ أَيُّوبَ عَنْ عِكْرِمَةَ بْنِ خَالِدٍ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَوْسِ بْنِ الْحَدَثَانِ قَالَ جَاءَ الْعَبَّاسُ وَعَلِىٌّ إِلَى عُمَرَ يَخْتَصِمَانِ فَقَالَ الْعَبَّاسُ اقْضِ بَيْنِى وَبَيْنَ هَذَا . فَقَالَ النَّاسُ افْصِلْ بَيْنَهُمَا . فَقَالَ عُمَرُ لاَ أَفْصِلُ بَيْنَهُمَا قَدْ عَلِمَا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ نُورَثُ مَا تَرَكْنَا صَدَقَةٌ » . قَالَ فَقَالَ الزُّهْرِىُّ وَلِيَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَخَذَ مِنْهَا قُوتَ أَهْلِهِ وَجَعَلَ سَائِرَهُ سَبِيلَهُ سَبِيلَ الْمَالِ ثُمَّ وَلِيَهَا أَبُو بَكْرٍ بَعْدَهُ ثُمَّ وُلِّيتُهَا بَعْدَ أَبِى بَكْرٍ فَصَنَعْتُ فِيهَا الَّذِى كَانَ يَصْنَعُ ثُمَّ أَتَيَانِى فَسَأَلاَنِى أَنْ أَدْفَعَهَا إِلَيْهِمَا عَلَى أَنْ يَلِيَاهَا بِالَّذِى وَلِيَهَا بِهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَالَّذِى وَلِيَهَا بِهِ أَبُو بَكْرٍ وَالَّذِى وُلِّيتُهَا بِهِ فَدَفَعْتُهَا إِلَيْهِمَا وَأَخَذْتُ عَلَى ذَلِكَ عُهُودَهُمَا ثُمَّ أَتَيَانِى يَقُولُ هَذَا اقْسِمْ لِى بِنَصِيبِى مِنِ ابْنِ أَخِى . وُيَقُولُ هَذَا اقْسِمْ لِى بِنَصِيبِى مِنِ امْرَأَتِى . وَإِنْ شَاءَا أَنْ أَدْفَعَهَا إِلَيْهِمَا عَلَى أَنْ يَلِيَاهَا بِالَّذِى وَلِيَهَا بِهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَالَّذِى وَلِيَهَا بِهِ أَبُو بَكْرٍ وَالَّذِى وُلِّيتُهَا بِهِ دَفَعْتُهَا إِلَيْهِمَا وَإِنْ أَبَيَا كُفِيَا ذَلِكَ ثُمَّ قَالَ ( وَاعْلَمُوا أَنَّمَا غَنِمْتُمْ مِنْ شَىْءٍ فَأَنَّ لِلَّهِ خُمُسَهُ وَلِلرَّسُولِ وَلِذِى الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَابْنِ السَّبِيلِ ) هَذَا لِهَؤُلاَءِ ( إِنَّمَا الصَّدَقَاتُ لِلْفُقَرَاءِ وَالْمَسَاكِينِ وَالْعَامِلِينَ عَلَيْهَا وَالْمُؤَلَّفَةِ قُلُوبُهُمْ وَفِى الرِّقَابِ وَالْغَارِمِينَ وَفِى سَبِيلِ اللَّهِ ) هَذِهِ لِهَؤُلاَءِ ( وَمَا أَفَاءَ اللَّهُ عَلَى رَسُولِهِ مِنْهُمْ فَمَا أَوْجَفْتُمْ عَلَيْهِ مِنْ خَيْلٍ وَلاَ رِكَابٍ ) قَالَ الزُّهْرِىُّ هَذِهِ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَاصَّةً قُرًى عَرَبِيَّةً فَدَكُ كَذَا وَكَذَا ( مَا أَفَاءَ اللَّهُ عَلَى رَسُولِهِ مِنْ أَهْلِ الْقُرَى فَلِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ وَلِذِى الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَابْنِ السَّبِيلِ ) وَ ( لِلْفُقَرَاءِ الْمُهَاجِرِينَ الَّذِينَ أُخْرِجُوا مِنْ دِيَارِهِمْ وَأَمْوَالِهِمْ ) ( وَالَّذِينَ تَبَوَّءُوا الدَّارَ وَالإِيمَانَ مِنْ قَبْلِهِمْ ) ( وَالَّذِينَ جَاءُوا مِنْ بَعْدِهِمْ ) فَاسْتَوْعَبَتْ هَذِهِ الآيَةُ النَّاسَ فَلَمْ يَبْقَ أَحَدٌ مِنَ الْمُسْلِمِينَ إِلاَّ لَهُ فِى هَذَا الْمَالِ حَقٌّ - أَوْ قَالَ حَظٌّ - إِلاَّ بَعْضَ مَنْ تَمْلِكُونَ مِنْ أَرِقَّائِكُمْ وَلَئِنْ عِشْتُ إِنْ شَاءَ اللَّهُ لَيَأْتِيَنَّ عَلَى كُلِّ مُسْلِمٍ حَقُّهُ أَوْ قَالَ حَظُّهُ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr, ona İsmail b. İbrahim-, ona Eyyûb, ona İkrime b. Hâlid, ona da Mâlik b. Evs b. Hadesân şöyle demiştir:
Abbas ve Ali, biri diğerinden davacı olarak Ömer’in yanına geldi. Abbas “benimle bunun arasında hüküm ver” dedi. Diğer insanlar da “aralarında ayırt edici hüküm ver” dediler. Ömer “hayır, aralarında ayırt edici hüküm vermem. Çünkü her ikisi de Rasulullah’ın (sav) "bize mirasçı olunmaz, biz geriye ne bırakırsak, o bir sadakadır" buyurduğunu biliyorlar” dedi.
(Ravi) der ki: Zührî rivayetinde (Hz. Ömer) şöyle demiştir: O toprakların tasarrufu Rasulullah'a (sav), aitti. Rasulullah oradan hane halkının temel ihtiyaçlarını giderdikten sonra arta kalanının (ganimet) malları gibi taksim etti. Ondan sonra oranın tasarrufu Ebu Bekir'e, ondan sonra da bana geçti. Ben de o topraklarda onun yaptığının aynısını yaptım. Sonra bu ikisi gelip benden, Rasulullah’ın (sav), Ebu Bekir’in ve benim tasarrufumda olan şeyin tasarruf hakkını kendilerine vermemi istediler. Ben de onu kendilerine verdim ve bu şekilde tasarrufta bulunacaklarına dair onlardan söz aldım. Sonra ikisi yanıma gelerek, bu (Abbas) “bana kardeşimin oğlundan düşen payımı ver” diyor, bu diğeri (Ali) ise “eşimden bana düşen payımı ver” diyor. Orayı onlar Rasulullah (sav), Ebu Bekir ve benim yaptığım gibi tasarrufta bulunmak üzere isterlerse, oranın tasarruf hakkını kendilerine veririm. Eğer bunu kabul etmezlerse bu husustaki külfetten kurtulmuş olurlar. Sonra da "Bilin ki ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri, Allah’a, Rasûlüne, yakınlara, yetimlere, yoksullara ve yolculara aittir." (Enfâl, 8/41) İşte bu arazi de burada adı geçenlere ait bir haktır. "Sadakalar (zekât) ancak fakirlere, yoksullara, onu toplamakla görevlendirilenlere, kalpleri alıştırılmak istenenlere, kölelere, borçlulara, Allah yolunda harcamaya… mahsustur." (Tevbe, 60) Bu (zekât) da burada adı geçenlere verilir. "Allah’ın onlardan Rasulüne verdiği fey’e gelince, siz onun için ne at oynattınız, ne de deveye bindiniz." (Haşr, 6) Zührî der ki: Bu fey, Rasulullah’a (sav) tahsis edilmiş haktır. (Buralar) ise Araplara ait kasabalar, Fedek, şurası ve şurasıdır. "Allah’ın fethedilen ülkeler ahalisinden Rasülüne verdiği fey, Allah’a, Rasule, yoksullara ve yolda kalanlara verilir." (Haşr, 7). Ayrıca "(O fey’) yurtlarından ve mallarından çıkartılıp uzaklaştırılmış olan ve Allah’ın lütuf ve rızasını isteyen Allah’a ve Rasûlüne yardım eden… fakir muhacirler içindir." (Haşr, 8) "…onlardan sonra gelenler…" (Haşr, 10) İşte bu ayet de bütün insanları kapsamış olmaktadır. Müslümanlar içinde, bu malda bir hakkı –yahut bir payı- olmayan hiçbir kimse yoktur. Ancak sizin sahibi olduğunuz köleleriniz bunun dışındadır. Şayet Allah’ın izniyle ömrüm vefa ederse, her Müslümana hakkı –ya da “payı” dedi- mutlaka verilecektir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Kasemü'l-fey' 38, /2359
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Said Malik b. Evs en-Nasrî (Malik b. Evs b. Hadesân b. Nasr b. Muaviye)
3. İkrime b. Halid el-Mahzumî (İkrime b. Halid b. As b. Hişam b. Muğîra)
4. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
5. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
6. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Ganimet, beşte bir hisse
Ganimet, hak sahiplerine taksimi
Hz. Peygamber, mirası
Sahabe, anlayış farklılıkları
Zekat, zekat kimlere verilebilir?
Bize Abdullah b. Mesleme, ona İbn Lehîa, ona Bekir b. Sevade, ona İsmail b. Ubeyd'in azatlısı Ebu Abdullah, ona da Ata b. Yesar, Hz. Peygamber'in ashabıdan iki kişi... diyerek bir önceki hadisin manasında bir rivayet nakletti.
İki adam yolculuğa çıktı. Namaz geldi ancak yanlarında su yoktu. Temiz toprakla teyemmüm alıp namazlarını kıldılar. Daha sonra namaz vakti çıkmadan su buldular. Birisi abdest alıp namazı tekrar kıldı. Diğeri ise namazı tekrar kılmadı. Daha sonra gelip Hz. Peygamber'e durumu anlattılar. Hz. Peygamber namazını tekrar kılmayana "Sünnete uydun ve namazın geçerlidir," namazı tekrar kılana da "Sen de iki kat ecir kazandın" dedi.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3530, D000339
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ حَدَّثَنَا ابْنُ لَهِيعَةَ عَنْ بَكْرِ بْنِ سَوَادَةَ عَنْ أَبِى عَبْدِ اللَّهِ مَوْلَى إِسْمَاعِيلَ بْنِ عُبَيْدٍ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ أَنَّ رَجُلَيْنِ مِنْ أَصْحَابِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِمَعْنَاهُ :
خَرَجَ رَجُلاَنِ فِى سَفَرٍ فَحَضَرَتِ الصَّلاَةُ وَلَيْسَ مَعَهُمَا مَاءٌ فَتَيَمَّمَا صَعِيدًا طَيِّبًا فَصَلَّيَا ثُمَّ وَجَدَا الْمَاءَ فِى الْوَقْتِ فَأَعَادَ أَحَدُهُمَا الصَّلاَةَ وَالْوُضُوءَ وَلَمْ يُعِدِ الآخَرُ ثُمَّ أَتَيَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَا ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ لِلَّذِى لَمْ يُعِدْ:
"أَصَبْتَ السُّنَّةَ وَأَجْزَأَتْكَ صَلاَتُكَ." وَقَالَ لِلَّذِى تَوَضَّأَ وَأَعَادَ:
"لَكَ الأَجْرُ مَرَّتَيْنِ."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme, ona İbn Lehîa, ona Bekir b. Sevade, ona İsmail b. Ubeyd'in azatlısı Ebu Abdullah, ona da Ata b. Yesar, Hz. Peygamber'in ashabıdan iki kişi... diyerek bir önceki hadisin manasında bir rivayet nakletti.
İki adam yolculuğa çıktı. Namaz geldi ancak yanlarında su yoktu. Temiz toprakla teyemmüm alıp namazlarını kıldılar. Daha sonra namaz vakti çıkmadan su buldular. Birisi abdest alıp namazı tekrar kıldı. Diğeri ise namazı tekrar kılmadı. Daha sonra gelip Hz. Peygamber'e durumu anlattılar. Hz. Peygamber namazını tekrar kılmayana "Sünnete uydun ve namazın geçerlidir," namazı tekrar kılana da "Sen de iki kat ecir kazandın" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tahâret 128, /89
Senetler:
1. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
2. Ebu Ubeydullah el-Mısri (Ebu Ubeydullah)
3. Ebu Sümame Bekir b. Sevade el-Cüzami (Bekir b. Sevade b. Sümame)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Lehîa el-Hadramî (Abdullah b. Lehîa b. Ukbe)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Bilgi, bilgiye ulaşmak için akıl yürütme
İhlas, ihlas ve samimiyet
Namaz,seferde Sünnet namazlar, nafile, vs
Sahabe, anlayış farklılıkları
Sahabe, ictihadı
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31993, B004664
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنِ ابْنِ أَبِى مُلَيْكَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - أَنَّهُ قَالَ حِينَ وَقَعَ بَيْنَهُ وَبَيْنَ ابْنِ الزُّبَيْرِ قُلْتُ أَبُوهُ الزُّبَيْرُ ، وَأُمُّهُ أَسْمَاءُ ، وَخَالَتُهُ عَائِشَةُ ، وَجَدُّهُ أَبُو بَكْرٍ ، وَجَدَّتُهُ صَفِيَّةُ . فَقُلْتُ لِسُفْيَانَ إِسْنَادُهُ . فَقَالَ حَدَّثَنَا ، فَشَغَلَهُ إِنْسَانٌ وَلَمْ يَقُلِ ابْنُ جُرَيْجٍ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muhammed ibn Uyeyne, ona İbn Cüreyc, ona İbn Ebu Muleyke, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir:
Bu hadisi nakleden İbn Ebu Müleyke şöyle demiştir: "İbn Abbas ile İbn Zübeyr arasında biat sebebiyle bir darılma meydana geldiğinde, ben İbn Abbas'a: 'Onun babası Zübeyr, annesi Ebu Bekir'in kızı Esmâ'dır. Teyzesi Âişe, dedesi Ebu Bekir'dir, baba tarafından ninesi Safiyye'dir. Dedim."
Abdullah b. Muhammed dedi ki: Ben, Süfyân'a bu hadisin isnadını sordum. Bunun üzerine Sufyân: "Bize bu hadisi, dediği sırada bir kişi onu meşgul etti. Bu sebeble de İbn Cureyc diyemedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 9, 2/193
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Abdullah b. Ebu Müleyke el-Kureşî (Abdullah b. Ubeydullah b. Züheyr b. Abdullah)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Cu'fî (Abdullah b. Muhammed b. Abdullah)
Konular:
Sahabe, anlayış farklılıkları
Sahabe, Aralalarındaki ihtilaflar
Sahabe, aralarındaki ihtilaflar, (Hz. peygamber'den sonra)
Yönetim, Sahabe, halifeler/hilafet meselesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43173, DM001917
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَالِمٍ عَنْ أَبِيهِ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- صَلَّى بِمِنًى رَكْعَتَيْنِ ، وَأَبَا بَكْرٍ رَكْعَتَيْنِ ، وَعُمَرَ رَكْعَتَيْنِ ، وَعُثْمَانَ رَكْعَتَيْنِ صَدْراً مِنْ إِمَارَتِهِ ، ثُمَّ أَتَمَّهَا بَعْدُ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yusuf, ona el-Evzâî, ona ez-Zührî, ona Sâlim, ona babasının rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) Minâ’da (dört rekâtlı farzları) ikişer rekât, Ebu Bekir ikişer rekât, Ömer ikişer rekât, Osman da halifeliğinin ilk zamanlarında ikişer rekât olarak kıl(dır)dı. Daha sonra Osman dört rekât olarak tamamladı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Menâsik 47, 2/1193
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Firyabî (Muhammed b. Yusuf b. Vakıd b. Osman)
Konular:
Hac, Mina
Hac, sünnetleri
Sahabe, anlayış farklılıkları
Sahabe, ictihadı
Sahâbe, sahabilerin sünnete uyma hassasiyetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
47515, HM005617
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِيِّ أَخْبَرَنِي سَالِمُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ سُلَيْمَانَ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ قَالَ
صَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ذَاتَ لَيْلَةٍ صَلَاةَ الْعِشَاءِ فِي آخِرِ حَيَاتِهِ فَلَمَّا سَلَّمَ قَامَ قَالَ أَرَأَيْتُمْ لَيْلَتَكُمْ هَذِهِ عَلَى رَأْسِ مِائَةِ سَنَةٍ مِنْهَا لَا يَبْقَى مِمَّنْ هُوَ عَلَى ظَهْرِ الْأَرْضِ أَحَدٌ قَالَ ابْنُ عُمَرَ فَوَهِلَ النَّاسُ فِي مَقَالَةِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ تِلْكَ فِيمَا يَتَحَدَّثُونَ مِنْ هَذِهِ الْأَحَادِيثِ عَنْ مِائَةِ سَنَةٍ وَإِنَّمَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَا يَبْقَى الْيَوْمَ مِمَّنْ هُوَ عَلَى ظَهْرِ الْأَرْضِ يُرِيدُ أَنْ يَنْخَرِمَ ذَلِكَ الْقَرْنُ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Ömer b. el-Hattab 5617, 2/429
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
Konular:
Sahabe, anlayış farklılıkları
Sahâbe, sahabiler ve hadîs
Siyer, Hz. Peygamber'in son günleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
49068, HM006028
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِيِّ حَدَّثَنَا سَالِمُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي حَثْمَةَ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ قَالَ
صَلَّى النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ صَلَاةَ الْعِشَاءِ فِي آخِرِ حَيَاتِهِ فَلَمَّا قَامَ قَالَ أَرَأَيْتَكُمْ لَيْلَتَكُمْ هَذِهِ فَإِنَّ رَأْسَ مِائَةِ سَنَةٍ مِنْهَا لَا يَبْقَى مِمَّنْ هُوَ الْيَوْمَ عَلَى ظَهْرِ الْأَرْضِ أَحَدٌ
قَالَ عَبْدُ اللَّهِ فَوَهَلَ النَّاسُ فِي مَقَالَةِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ تِلْكَ إِلَى مَا يُحَدِّثُونَ مِنْ هَذِهِ الْأَحَادِيثِ عَنْ مِائَةِ سَنَةٍ فَإِنَّمَا قَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَا يَبْقَى مِمَّنْ هو اليوم على ظهر الأرض أحد، يريد بذلك أنه ينحرم ذلك القرن.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Ömer b. el-Hattab 6028, 2/503
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
Sahabe, anlayış farklılıkları
Sahâbe, sahabiler ve hadîs
Siyer, Hz. Peygamber'in son günleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
287726, HM005617-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِيِّ أَخْبَرَنِي سَالِمُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ سُلَيْمَانَ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ قَالَ
صَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ذَاتَ لَيْلَةٍ صَلَاةَ الْعِشَاءِ فِي آخِرِ حَيَاتِهِ فَلَمَّا سَلَّمَ قَامَ قَالَ أَرَأَيْتُمْ لَيْلَتَكُمْ هَذِهِ عَلَى رَأْسِ مِائَةِ سَنَةٍ مِنْهَا لَا يَبْقَى مِمَّنْ هُوَ عَلَى ظَهْرِ الْأَرْضِ أَحَدٌ قَالَ ابْنُ عُمَرَ فَوَهِلَ النَّاسُ فِي مَقَالَةِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ تِلْكَ فِيمَا يَتَحَدَّثُونَ مِنْ هَذِهِ الْأَحَادِيثِ عَنْ مِائَةِ سَنَةٍ وَإِنَّمَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَا يَبْقَى الْيَوْمَ مِمَّنْ هُوَ عَلَى ظَهْرِ الْأَرْضِ يُرِيدُ أَنْ يَنْخَرِمَ ذَلِكَ الْقَرْنُ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Ömer b. el-Hattab 5617, 2/429
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Bekir b. Süleyman el-Adevî (Ebu Bekir b. Süleyman b. Ebu Hasme b. Ganm)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
Konular:
Sahabe, anlayış farklılıkları
Sahâbe, sahabiler ve hadîs
Siyer, Hz. Peygamber'in son günleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
287727, HM006028-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِيِّ حَدَّثَنَا سَالِمُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي حَثْمَةَ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ قَالَ
صَلَّى النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ صَلَاةَ الْعِشَاءِ فِي آخِرِ حَيَاتِهِ فَلَمَّا قَامَ قَالَ أَرَأَيْتَكُمْ لَيْلَتَكُمْ هَذِهِ فَإِنَّ رَأْسَ مِائَةِ سَنَةٍ مِنْهَا لَا يَبْقَى مِمَّنْ هُوَ الْيَوْمَ عَلَى ظَهْرِ الْأَرْضِ أَحَدٌ
قَالَ عَبْدُ اللَّهِ فَوَهَلَ النَّاسُ فِي مَقَالَةِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ تِلْكَ إِلَى مَا يُحَدِّثُونَ مِنْ هَذِهِ الْأَحَادِيثِ عَنْ مِائَةِ سَنَةٍ فَإِنَّمَا قَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَا يَبْقَى مِمَّنْ هو اليوم على ظهر الأرض أحد، يريد بذلك أنه ينحرم ذلك القرن.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Ömer b. el-Hattab 6028, 2/503
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Bekir b. Süleyman el-Adevî (Ebu Bekir b. Süleyman b. Ebu Hasme b. Ganm)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
Sahabe, anlayış farklılıkları
Sahâbe, sahabiler ve hadîs
Siyer, Hz. Peygamber'in son günleri