Giriş

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya (b. Said el-Kattan) ve Abdurrahman, onlara Süfyan (es-Sevrî), ona Ebu Ravk Atiyye b. Haris, ona İbrahim b. Yezid et-Teymî, ona da Hz. Aişe'nin naklettiğine göre: "Rasulullah (sav) Hz. Aişe'yi öptü ve abdest almadı." [Ebû Davud şöyle dedi: Bu hadis mürseldir. İbrahim et-Teymî, Hz. Aişe'den bir şey işitmemiştir.] [Ebû Davud şöyle dedi: Bu hadisi Firyâbî ve başkaları da rivayet etmiştir.] [Ebû Davud şöyle dedi: İbrahim et-Teymî, kırk yaşına gelmeden vefat etti. Künyesi Ebu Esma idi.]


Açıklama: Aişe bt. Ebu Bekir ile İbrahim b. Yezid arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
2886 D000178 Ebu Davud, Tahare, 68

Bize Kuteybe b. Said ve Muhammed b. Ahmed b. Ebu Halef, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona İbn Şihab ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb ve Abbad b. Temim, onlara da Abbad'ın amcası Abdullah b. Zeyd el-Ensari şöyle demiştir: Hz. Peygamber'e, namaz esnasında abdestinin bozulduğu vehmine kapılan bir kimsenin durumu sorulduğunda şöyle buyurdu: "Ses işitmedikçe veya koku almadıkça namazdan ayrılmasın."


Açıklama: Aişe bt. Ebu Bekir ile İbrahim b. Yezid arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
270386 D000178-2 Ebu Davud, Tahare, 68

Bize Muhammed b. Alâ ve Eyyüb b. Muhammed Rakkî ve Amr b. Osman Hımsî -mana ile-, onlara Mervan b. Muaviye, ona Hilal b. Meymun el-Cühenî, ona Ata b. Yezid el-Leysî -Hilal, (Ata'nın,) bu hadisi mutlaka Ebu Said el-Hudrî'den rivayet ettiğini biliyorum demiştir-, Eyyüb ve Amr da bu hadisin Ebu Said el-Hudrî'den rivayet olunduğunu zannediyoruz, demişlerdir. Rasulullah (sav) bir gün, koyun derisi yüzen bir çocuğa rastladı. Hz. Peygamber, "kenara çekil, sana koyunun nasıl yüzüldüğünü göstereyim," buyurdu. Sonra elini deri ile et arasına soktu. Hz. Peygamber, sonra, abdest almadan cemaate namaz kıldırdı. [Ebû Davud şöyle dedi: Amr hadise elini suya sürmedi' ifadesini eklemiştir. Amr, Hilal b. Meymun Remlî'den rivayeti naklederken, bize haber verdi anlamına gelen ahbaranâ tabiri yerine an ifadesini kullanmıştır. Abdülvahid b. Ziyad ve Ebu Muaviye, Hilal'den, o da Ata'dan, Ebu Said'i zikretmeden (mürsel olarak) rivayet etmiştir.]


Açıklama: Râvilerin ifadelerinden ve Ebu Davud'un açıklamasından anlaşıldığına göre hadisin râvilerinden Atâ bu hadisi doğrudan Hz. Peygamber'den aktarmış ve sahabeyi atlamıştır. Bu tür hadislere mürsel hadis denmektedir. Ancak Hilal b. Meymûn bu hadisi Atâ'nın Ebu Said el-Hudrî'den rivayet ettiğine dair bilgisi olduğunu ifade ederek hadisin sahebe râvisini ortaya çıkarmıştır. Böylece hadis mürsel olmaktan çıkıp muttasıl, yani senedinde kopukluk olmayan bir hadis haline gelmiştir.

    Öneri Formu
270387 D000185-3 Ebu Davud, Tahare, 72

Bize Muhammed b. Alâ ve Eyyüb b. Muhammed Rakkî ve Amr b. Osman Hımsî -mana ile-, onlara Mervan b. Muaviye, ona Hilal b. Meymun el-Cühenî, ona Ata b. Yezid el-Leysî -Hilal, (Ata'nın,) bu hadisi mutlaka Ebu Said el-Hudrî'den rivayet ettiğini biliyorum demiştir-, Eyyüb ve Amr da bu hadisin Ebu Said el-Hudrî'den rivayet olunduğunu zannediyoruz, demişlerdir. Rasulullah (sav) bir gün, koyun derisi yüzen bir çocuğa rastladı. Hz. Peygamber, "kenara çekil, sana koyunun nasıl yüzüldüğünü göstereyim," buyurdu. Sonra elini deri ile et arasına soktu. Hz. Peygamber, sonra, abdest almadan cemaate namaz kıldırdı. [Ebû Davud şöyle dedi: Amr hadise elini suya sürmedi' ifadesini eklemiştir. Amr, Hilal b. Meymun Remlî'den rivayeti naklederken, bize haber verdi anlamına gelen ahbaranâ tabiri yerine an ifadesini kullanmıştır. Abdülvahid b. Ziyad ve Ebu Muaviye, Hilal'den, o da Ata'dan, Ebu Said'i zikretmeden (mürsel olarak) rivayet etmiştir.]


Açıklama: Râvilerin ifadelerinden ve Ebu Davud'un açıklamasından anlaşıldığına göre hadisin râvilerinden Atâ bu hadisi doğrudan Hz. Peygamber'den aktarmış ve sahabeyi atlamıştır. Bu tür hadislere Mürsel hadis denmektedir. Ancak Hilal b. Meymûn bu hadisi Atâ'nın Ebu Said el-Hudrî'den rivayet ettiğine dair bilgisi olduğunu ifade ederek hadisin sahabe râvisini ortaya çıkarmıştır. Böylece hadis mürsel olmaktan çıkıp muttasıl, yani senedinde kopukluk olmayan bir hadis haline gelmiştir.

    Öneri Formu
270388 D000185-2 Ebu Davud, Tahare, 72

Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Amr, ona Küreyb, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivâyet etti: Hz. Peygamber (sav) bir gece uyudu, hatta horladı. Sonra namaz kıldı. -Bu sözü İbn Abbas'ın, "Uzanıp horladı, sonra kalkıp namaz kıldı" tarzında söylediği de rivayet edilir-. (Ali b. el-Medînî şöyle dedi:) Sonra Süfyan bu hadisi bize Amr'dan, o Küreyb'den, o da İbn Abbas'tan olmak üzere birçok defalar tahdîs etti. İbn Abbas şöyle demiştir: "Bir gece teyzem Meymûne'nin (ra) yanında kaldım. Geceleyin Hz. Peygamber (sav) kalktı. Gecenin ilerleyen bölümünde asılı duran küçük bir tulumdan hafif bir abdest aldı. -Râvî Amr, abdesti hafif alıyor, yani suyu az döküyordu, dedi-. Arkasından na­maza durdu. Ben de kalkıp onun aldığı gibi abdest aldım, sonra gidip sol tarafında namaza durdum. -Râvî Süfyân bazen 'sol' anlamına gelen 'yesâr' kelimesi yerine, yine aynı manaya gelen 'şimâl' kelimesini kullanıyordu-. Hz. Peygamber (sav) benim yerimi değiştirdi, beni sağ tarafına geçirdi. Sonra Allah'ın dilediği kadar namaz kıldı. Sonra uzanıp uyudu, hatta horladı. Sonra müezzin gelip namaz vaktinin girdiğini haber verdi. Birlikte namaza çıktılar, Hz. Peygamber (tekrar) abdest almadan namazı kıldırdı." [(Süfyan dedi ki:) Amr'a, “İnsanlar, 'Rasûlullah’ın (as.) gözleri uyur, ama kalbi uyumaz' diye söylüyorlar, ne dersin? diye sordum. Amr, şöyle dedi: "Ben, Ubeyd b. Umeyr’in; ‘Peygamberlerin rüyaları da vahiydir’ dediğini, sonra da; ‘Ben, rüyada kendimi, seni boğazlarken gördüm’ (es-Saffât, 37/102) meâlindeki âyeti okuduğunu işittim.]


    Öneri Formu
2761 B138 Buhari, Vudu, 5

Bize Hayve b. Şurayh el-Hımsî -Ebu Davud'a başkaları da rivayet etti-, ona Bakiyye, ona Vezîn b. Ata, ona Mahfuz b. Alkame, ona Abdurrahman b. Aiz, ona da Ali b. Ebu Talib, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini nakletmiştir: "Dübürün bağı gözlerdir. Kim uyursa abdest alsın."


    Öneri Formu
2929 D000203 Ebu Davud, Tahare, 79

Bize Kuteybe b. Said ve Muhammed b. Ahmed b. Ebu Halef, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona İbn Şihab ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb ve Abbad b. Temim, onlara da Abbad'ın amcası Abdullah b. Zeyd el-Ensari şöyle demiştir: Hz. Peygamber'e, namaz esnasında abdestinin bozulduğu vehmine kapılan bir kimsenin durumu sorulduğunda şöyle buyurdu: "Ses işitmedikçe veya koku almadıkça namazdan ayrılmasın."


    Öneri Formu
2884 D000176 Ebu Davud, Tahare, 67

Bize Kuteybe b. Said ve Muhammed b. Ahmed b. Ebu Halef, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona İbn Şihab ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb ve Abbad b. Temim, onlara da Abbad'ın amcası Abdullah b. Zeyd el-Ensari şöyle demiştir: Hz. Peygamber'e, namaz esnasında abdestinin bozulduğu vehmine kapılan bir kimsenin durumu sorulduğunda şöyle buyurdu: "Ses işitmedikçe veya koku almadıkça namazdan ayrılmasın."


    Öneri Formu
270383 D000176-2 Ebu Davud, Tahare, 67

Bize Kuteybe b. Said ve Muhammed b. Ahmed b. Ebu Halef, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona İbn Şihab ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb ve Abbad b. Temim, onlara da Abbad'ın amcası Abdullah b. Zeyd el-Ensari şöyle demiştir: Hz. Peygamber'e, namaz esnasında abdestinin bozulduğu vehmine kapılan bir kimsenin durumu sorulduğunda şöyle buyurdu: "Ses işitmedikçe veya koku almadıkça namazdan ayrılmasın."


    Öneri Formu
270384 D000176-3 Ebu Davud, Tahare, 67

Bize Kuteybe b. Said ve Muhammed b. Ahmed b. Ebu Halef, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona İbn Şihab ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb ve Abbad b. Temim, onlara da Abbad'ın amcası Abdullah b. Zeyd el-Ensari şöyle demiştir: Hz. Peygamber'e, namaz esnasında abdestinin bozulduğu vehmine kapılan bir kimsenin durumu sorulduğunda şöyle buyurdu: "Ses işitmedikçe veya koku almadıkça namazdan ayrılmasın."


    Öneri Formu
270385 D000176-4 Ebu Davud, Tahare, 67