حدثنا أبو نضر حدثنا أيوب بن عيينة عن قيس بن طلق قال حدثني أبي ؛ أن رجلا جاء إلى النبي (ص) فقال: يا نبي الله أ يتوضأ أحدنا أذا مس ذكره؟ قال: "هل هو إلا بضعة منك، أو من جسدك؟"

Bize Ebu Nadr, ona Eyyüb b. Uyeyne, ona Kays b. Talk, ona da babası şöyle rivayet etmiştir: Bir adam Hz. Peygamber'e geldi ve Ey Allah'ın elçisi! Birimiz cinsel organına dokunduğunda abdest alması gerekir mi? diye sordu. Hz. Peygamber (sav) "O, senden ya da bedeninden bir parça değil mi?" diye cevap verdi.

Açıklama: Bu rivayete göre kişi tıpkı diğer herhangi bir organına dokunduğunda abdesti bozulmadığı gibi cinsel organına dokunduğunda da abdesti bozulmaz. Nitekim Hanefi mezhebinde bu görüş benimsenmiştir.

• Ahmed b. Hanbel Müsned-i Ahmed Talk b. Ali el-Hanefi 24240, 7/865

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ قَالَ حَدَّثَنَا الْحَجَّاجُ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ زَيْنَبَ السَّهْمِيَّةِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ: كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَتَوَضَّأُ ثُمَّ يُقَبِّلُ وَيُصَلِّي وَلَا يَتَوَضَّأُ

Bize Muhammed b. Fudayl, ona Haccac, ona Amr b. Şuayb, ona Zeynep es-Sehmiyye, ona da Aişe (r. anha), şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav) abdest alır, sonra (eşini) öper, sonra [yeniden] abdest almadan namaz kılardı.

Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.

• Ahmed b. Hanbel Müsned-i Ahmed Aişe bt. Ebubekir 24833, 8/81

حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا الْأَعْمَشُ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنِ الْأَسْوَدِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ: كَانَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَنَامُ حَتَّى يَنْفُخَ ثُمَّ يَقُومُ فَيُصَلِّي وَلَا يَتَوَضَّأُ

Bize Veki', ona A'meş, ona İbrahim, ona Esved, ona da Aişe r. anha) şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) uyur hatta uyurken (hafiften) horlardı da sonra kalkıp abdest almadan namaz kılardı.

• Ahmed b. Hanbel Müsned-i Ahmed Aişe bt. Ebubekir 25550, 8/244

حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ قَالَ حَدَّثَنَا أَبِي عَنِ ابْنِ إِسْحَاقَ قَالَ حَدَّثَنِي هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَتْ: أَتَتْ سَلْمَى مَوْلَاةُ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَوْ امْرَأَةُ أَبِي رَافِعٍ مَوْلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ تَسْتَأْذِنُهُ عَلَى أَبِي رَافِعٍ قَدْ ضَرَبَهَا قَالَتْ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لِأَبِي رَافِعٍ: "مَا لَكَ وَلَهَا يَا أَبَا رَافِعٍ" قَالَ: تُؤْذِينِي يَا رَسُولَ اللَّهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: "بِمَ آذَيْتِيهِ يَا سَلْمَى" قَالَتْ: يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا آذَيْتُهُ بِشَيْءٍ وَلَكِنَّهُ أَحْدَثَ وَهُوَ يُصَلِّي فَقُلْتُ لَهُ يَا أَبَا رَافِعٍ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَدْ أَمَرَ الْمُسْلِمِينَ إِذَا خَرَجَ مِنْ أَحَدِهِمْ الرِّيحُ أَنْ يَتَوَضَّأَ فَقَامَ فَضَرَبَنِي فَجَعَلَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَضْحَكُ وَيَقُولُ: "يَا أَبَا رَافِعٍ إِنَّهَا لَمْ تَأْمُرْكَ إِلَّا بِخَيْرٍ"

Bize Yakup, ona babası, ona İbn İshak, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona da Hz. Peygamber'in (sav) hanımı Aişe (r. anha) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'ın (sav) azatlısı Selma ya da Rasulullah'ın (sav) azatlısı Ebu Rafi'nin karısı kendisini döven kocası (Ebu Rafi') hakkında konuşmak için Rasulullah'tan izin istedi. Peygamber (sav) Ebu Rafi'e, "Ey Ebu Rafi'! Senin ve hanımın arasındaki sorun nedir?" deyince o, 'Ey Allah'ın Rasulü! Bu (kadın) bana eziyet ediyor' dedi. Hz. Peygamber (sav) onun eşine, "Ey Selma, ona nasıl eziyet ettin?" diye sordu. O, "Ey Allah'ın Rasulü! Ben ona hiçbir şekilde eziyet etmedim. Ancak namaz kılarken abdestini bozdu. Kendisine 'Ey Ebu Rafi', Rasulullah müslümanlardan biri yellendiği zaman ona abdest almasını emretti' dedim, o da kalkıp bana vurdu.' Bunun üzerine Rasulullah (sav) gülmeye başladı ve "Ey Ebu Rafi', o sana ancak hayrı/doğruyu söylemiş" dedi.

• Ahmed b. Hanbel Müsned-i Ahmed Aişe bt. Ebubekir 26870, 8/539

حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا الْأَعْمَشُ عَنْ حَبِيبِ بْنِ أَبِي ثَابِتٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَبَّلَ بَعْضَ نِسَائِهِ ثُمَّ خَرَجَ إِلَى الصَّلَاةِ وَلَمْ يَتَوَضَّأْ قَالَ عُرْوَةُ قُلْتُ لَهَا مَنْ هِيَ إِلَّا أَنْتِ قَالَ فَضَحِكَتْ

Bize Veki', ona A'meş, ona Habib b. Ebu Sabit, ona Urve b. Zübeyr, ona da Aişe (r. anha) şöyle rivayet etti: Rasu1ullah (sav) hanımlarından birini öptü, sonra abdest almadan namaz kılmak için çıktı. Urve [teyzesi] Aişe'ye bu kişi senden başka kim olabilir ki? deyince Aişe güldü.

• Ahmed b. Hanbel Müsned-i Ahmed Aişe bt. Ebubekir 26285, 8/408

حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ جَعْفَرِ بْنِ مُحَمَّدٍ قَالَ حَدَّثَنِي أَبِي عَنْ عَلِيِّ بْنِ حُسَيْنٍ عَنْ زَيْنَبَ ابْنَةِ أُمِّ سَلَمَةَ عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَكَلَ كَتِفًا فَجَاءَهُ بِلَالٌ فَخَرَجَ إِلَى الصَّلَاةِ وَلَمْ يَمَسَّ مَاءً

Bize Yahya b. Said, ona Cafer b. Muhammmed, ona babası, ona Ali b. Hüseyin, ona Zeynep bint. Ümmü Seleme, ona da Ümmü Seleme (r.anha), şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) kürek kemiği etinden yedi; Bilal gelip [kendisini namaza çağırınca], abdest almadan namaz kılmaya çıktı.

• Ahmed b. Hanbel Müsned-i Ahmed Ümmü Seleme Zevcü'n-nebî 27035, 8/582

حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا أَبُو عَوْنٍ مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ الثَّقَفِيُّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ شَدَّادٍ قَالَ: سَمِعْتُ أَبَا هُرَيْرَةَ يُحَدِّثُ مَرْوَانَ قَالَ: تَوَضَّئُوا مِمَّا مَسَّتْ النَّارُ قَالَ فَأَرْسَلَ مَرْوَانُ إِلَى أُمِّ سَلَمَةَ فَسَأَلَهَا فَقَالَتْ: نَهَسَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عِنْدِي كَتِفًا ثُمَّ خَرَجَ إِلَى الصَّلَاةِ وَلَمْ يَمَسَّ مَاءً و قَالَ أَبِي لَمْ يَسْمَعْ سُفْيَانُ مِنْ أَبِي عَوْنٍ إِلَّا هَذَا الْحَدِيثَ

Bize Veki', ona Süfyan, ona Ebu Avn Muhammed b. Ubeydullah es-Sekafî, ona da Abdullah b. Şeddad şöyle rivayet etti: Ebu Hüreyre'yi Mervan'a hadis naklederken işittim, ona dedi ki: Ateşte pişen yiyecekleri (yedikten sonra) abdest alın! Bunun üzerine Mervan, bir kişiyi Ümmü Seleme'ye (r.anha) gönderip bunu sordu. O da dedi ki: Rasullullah (sav) benim yanımdayken kürek kemiği etinden yedi, sonra [yeniden abdest almak için] suya dokunmadan namaz kılmaya çıktı. Babam dedi ki: Süfyan, Ebu Avn'dan sadece bu hadisi [sema yoluyla aldı] işitmiştir.

• Ahmed b. Hanbel Müsned-i Ahmed Ümmü Seleme Zevcü'n-nebî 27147, 8/615

حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ الْحَجَّاجِ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ طَحْلَاءَ قَالَ: قُلْتُ لِأَبِي سَلَمَةَ: إِنَّ ظِئْرَكَ سُلَيْمًا لَا يَتَوَضَّأُ مِمَّا مَسَّتْ النَّارُ قَالَ فَضَرَبَ صَدْرَ سُلَيْمٍ وَقَالَ: أَشْهَدُ عَلَى أُمِّ سَلَمَةَ زَوْجِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنْهَا كَانَتْ تَشْهَدُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يَتَوَضَّأُ مِمَّا مَسَّتْ النَّارُ

Bize Ahmed b. Haccac, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona da Muhammed b. Tahla şöy dedi: Ebu Seleme'ye, 'Süt baban Süleym ateşte pişirilen şeyleri (yediğinde) abdest almıyor' deyince, o, Süleym'in göğsüne vurdu ve şöyle dedi: Hz. Peygamber'in eşi Ümmü Seleme'nin, Rasulullah'ın (sav) ateşte pişirilen şeyleri (yediğinde) abdest aldığına şahitlik yaptığına ben şahidim.'

• Ahmed b. Hanbel Müsned-i Ahmed Ümmü Seleme Zevcü'n-nebî 27260, 8/644

حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي بَكْرِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ حَزْمٍ أَنَّهُ سَمِعَهُ مِنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ وَهُوَ مَعَ أَبِيهِ يُحَدِّثُ أَنَّ مَرْوَانَ أَخْبَرَهُ عَنْ بُسْرَةَ بِنْتِ صَفْوَانَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: "مَنْ مَسَّ فَرْجَهُ فَلْيَتَوَضَّأْ" قَالَ فَأَرْسَلَ إِلَيْهَا رَسُولًا وَأَنَا حَاضِرٌ فَقَالَتْ نَعَمْ فَجَاءَ مِنْ عِنْدِهَا بِذَاكَ

Bize Süfyan, ona Abdullah b. Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm, ona Urve b. Zübeyr -babası ile birlikte-, ona Mervân [b. Hakem], ona da Busre bt. Safvân, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Kim cinsel organına dokunursa, abdest alsın." Urve dedi ki: Sonra (Mervan), ben yanındayken Büsre'ye bir elçi gönderip (bunu sordurdu). O da 'Evet, doğudur' dedi ve elçi bu rivayeti ondan bize getirdi.

• Ahmed b. Hanbel Müsned-i Ahmed Büsre bt. Safvan 27837, 8/816

حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ هِشَامٍ قَالَ حَدَّثَنِي أَبِي أَنَّ بُسْرَةَ بِنْتَ صَفْوَانَ أَخْبَرَتْهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: "مَنْ مَسَّ ذَكَرَهُ فَلَا يُصَلِّ حَتَّى يَتَوَضَّأَ" قَالَ عَبْد اللَّهِ: وَجَدْتُ فِي كِتَابِ أَبِي بِخَطِّ يَدِهِ حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ قَالَ أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِيِّ قَالَ أَخْبَرَنِي عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِي بَكْرِ بْنِ حَزْمٍ الْأَنْصَارِيُّ أَنَّهُ سَمِعَ عُرْوَةَ بْنَ الزُّبَيْرِ يَقُولُ: ذَكَرَ مَرْوَانُ فِي إِمَارَتِهِ عَلَى الْمَدِينَةِ أَنَّهُ يُتَوَضَّأُ مِنْ مَسِّ الذَّكَرِ إِذَا أَفْضَى إِلَيْهِ الرَّجُلُ بِيَدِهِ فَأَنْكَرْتُ ذَلِكَ عَلَيْهِ فَقُلْتُ لَا وُضُوءَ عَلَى مَنْ مَسَّهُ فَقَالَ مَرْوَانُ أَخْبَرَتْنِي بُسْرَةُ بِنْتُ صَفْوَانَ أَنَّهَا سَمِعَتْ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَذْكُرُ مَا يُتَوَضَّأُ مِنْهُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: وَيُتَوَضَّأُ مِنْ مَسِّ الذَّكَرِ قَالَ عُرْوَةُ: فَلَمْ أَزَلْ أُمَارِي مَرْوَانَ حَتَّى دَعَا رَجُلًا مِنْ حَرَسِهِ فَأَرْسَلَهُ إِلَى بُسْرَةَ يَسْأَلُهَا عَمَّا حَدَّثَتْ مِنْ ذَلِكَ فَأَرْسَلَتْ إِلَيْهِ بُسْرَةُ بِمِثْلِ الَّذِي حَدَّثَنِي عَنْهَا مَرْوَانُ

Bize YAhya b. Said, ona Hişam, ona babası, ona da Büsre bt. Safvan'ın Rasulullah'ın (sav) şöyle dediğini rivayet etti: "Kim cinsel organına dokunursa abdest almadan namaz kılmasın!" Abdullah, babam (Ahmed b. Hanbel'in) kitabında kendi el yazısıyla şu rivayeti buldum dedi: Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona Zührî, ona Abdullah b. Ebu Bekir b. Hazm el-Ensârî, ona da Urve b. Zübeyr şöyle rivayet etti: Mervan, Medine emirliği döneminde, 'bir kişi elini cinsel organına götürerek dokunursa abdest alması gerektiğini' söylerdi. Ben bunu reddettim ve 'bir kişi ona dokunduğu zaman abdest alması gerekmez' dedim. Bunun üzerine Mervan, bana Büsre bt. Safvan, Rasulullah'ın (sav), abdest almayı gerektiren şeylerden bahsettiğini ve 'kim cinsel organına dokunursa abdest alsın' dediğini duyduğunu nakletti. Urve dedi ki, ben bu konuda Mervân'la münakaşaya devam ettim. O da korumalarından birisini çağırdı ve bu konuda naklettiği rivayeti sorması için Büsre'ye gönderdi. Büsre de ona Mervan'ın naklettiği rivayetin benzerini bildirdi.

• Ahmed b. Hanbel Müsned-i Ahmed Büsre bt. Safvan 27838, 8/816